Yerli otoda hedef 500 km menzil

Yerli otoda hedef 500 km menzil
TT

Yerli otoda hedef 500 km menzil

Yerli otoda hedef 500 km menzil

Sanayi Bakanı Varank “Sadece otomobil yapmıyoruz, bir marka ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. 500 kilometre menzili yakalayacak bir araç üstünde çalışıyoruz” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli otomobilin detaylarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Planlandığı şekilde sürecin işlediğini, 2019'un sonunda bir prototipin ortaya çıkacağını, 2022 yılının ikinci yarısında da araçlar satışa çıkmış olacağını belirten Bakan Varank “Sadece bir otomobil yapmıyoruz. Bir marka ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bu markanın dört dörtlük olması, tutunabilmesi, satılabilmesi lazım. Bayi ağının, yedek parçasının, tedarikçilerinin, servisinin olması lazım, pazarlamasını güzel yapmanız lazım. İhracat yapacaksınız, o kalitede, rakipleriyle yarışabilecek olması lazım. Küresel pazarlarda da rekabet edecek bir fiyat yakalamalıyız. Bu iş aslında bu sebeplerle uzun sürüyor. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu, 500 kilometre menzili yakalayacak bir araç üstünde çalışıyor. Bunu sadece otomobil projesi olarak görmüyoruz. Bir ekosistem ortaya çıkaracağız” dedi.
Sanayide yerlileşme hamlesine de değinen Bakan Varank, şunları anlattı: Amacımız, öncelikle yüksek cari açık verdiğimiz alanlar... Pilot sektör makine olacak. Eylül, ekim ayına kadar diğer sektörlerdeki ürünleri de ilan edeceğiz. Petrokimyada milyarlarca dolarlık açık veriyoruz, Ceyhan Petrokimya Endüstrisi Bölgesi de bu manada oldukça faydalı bir proje. Son aşamaya geldik. Uzay Ajansında yönetici kadrosuyla ilgili biraz zorlanmıyor değiliz. Türkiye'de uzay program ve projelerini yönetmiş çok az insanımız var. Üst düzey araştırma yapanlara ihtiyacımız var. Bu şartları taşıyan 242 başvuruyu değerlendiriyoruz.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal