Cubeyr, Şarku'l Avsat’a konuştu: Savaş istemiyoruz ancak çıkarlarımızı savunacağız

Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el- Cubeyr (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el- Cubeyr (Şarku'l Avsat)
TT

Cubeyr, Şarku'l Avsat’a konuştu: Savaş istemiyoruz ancak çıkarlarımızı savunacağız

Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el- Cubeyr (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el- Cubeyr (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el- Cubeyr, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Arap Birliği üye devletleri arasında gerçekleştirilen olağanüstü iki zirvede, son dönemde İran politikaları nedeniyle bölgede meydana gelen gelişmelerin ele alınacağını vurguladı.
Cubeyr, dün, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, ülkesinin baştan beri bölgede savaş istemediği, ancak uygun yollarla toprak ve halkının çıkarlarını koruyacağı konusunda açık olduğunu belirtti. Suudi Bakan, ayrıca İran’ın uluslararası toplumun bir parçası olmak istiyorsa bölgedeki politikalarını durdurması gerektiğini söyledi.
Suudi Arabistan’ın 30-31 Mayıs tarihlerinde ev sahipliği yapacağı üç zirveden bahseden Cubeyr, “Mekke, KİK, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 14. Toplantısı olmak üzere 3 zirveye ev sahipliği yapacak. KİK ve Arap Birliği bölgede yaşanan son gelişmeler nedeniyle olağanüstü bir formatta toplanacak. Her iki zirvede de bölgedeki son olaylar ve İran politikaları kınanacak. İran, bölgenin farklı kesimlerinde uyguladığı politikaları ile etkisini genişletmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Cubeyr, İİT Zirvesi’nin ise mevcut dönem başkanı Türkiye’nin başkanlığı bir sonraki ülke olan Suudi Arabistan’a devredeceği normal bir toplantı olacağını söyledi. Suudi Bakan, “Bu Zirve’nin İİT’nin rolünü güçlendirmeye katkıda bulunmasını umuyoruz. Ayrıca İslam ülkelerinin karşı karşıya kaldığı zorluklara çözüm bulunmasına yardımcı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.
Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Cubeyr, herhangi üye bir ülkenin İran’ın İİT’deki üyeliğinin dondurulmasını sunması konusunda ise, “Dünya genelindeki ülkelerin İran’ın diğer ülkelerin içişlerine düşman müdahalelerini, teröre destek vermesini, Hizbullah ve Husiler’e balistik füze teminini reddetmesini bekliyoruz” dedi.
Cubeyr, dünya ülkelerinin de İran’ın uluslararası kanunlara ve iyi komşuluk ilkesine uymasını istediğini ifade etti. Suudi Bakan, eğer uluslararası toplumun bir parçası sayılmak istiyorsa şüphesiz herkesin Tahran’da köklü bir siyasi değişim beklediğine işarette bulundu.
İran’ın enerji koridorlarında sabotaj eylemlerini takiben petrol tankerlerini hedef alması ve Yemen’deki kolu olan Husi milislerini yönlendirmesi sonucunda iki hayati tesisteki petrol boru hatlarını hedeflemesi ile bölgede çalan savaş davullarına değinen Cubeyr, “Suudi Arabistan hiç şüphesiz her ne şekilde olursa olsun savaştan kaçınmaya çalışıyor. Riyad bu konuda en başından beri net ve kararlı bir tutum sergiledi. Ancak İran’ın bölgedeki düşman politikalarını sürdürmesini istemiyoruz” dedi.



BAE'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki yeni arabuluculuğu 538 mahkûmun serbest bırakılmasını sağladı

BAE bayrağı (Reuters)
BAE bayrağı (Reuters)
TT

BAE'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki yeni arabuluculuğu 538 mahkûmun serbest bırakılmasını sağladı

BAE bayrağı (Reuters)
BAE bayrağı (Reuters)

BAE, Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk çabalarının, iki ülke arasında Ukrayna tarafından 246 ve Rusya tarafından 246 mahkûmun takas edilmesiyle sonuçlandığını duyurdu. Arabuluculuk sürecinde ayrıca 31 Ukraynalı yaralı ve 15 Rus yaralı olmak üzere toplam 538 mahkûmun takas edilmesiyle iki ülke arasında bu arabuluculuklar kapsamında takas edilen toplam mahkûm sayısı 3 bin 771 kişiye ulaştı.

Dışişleri Bakanlığı'na göre, bu arabuluculuğun başarısıyla birlikte BAE'nin kriz sırasında gerçekleştirdiği toplam arabuluculuk sayısı 14'e ulaştı. Bu durum BAE'nin hem Rusya hem de Ukrayna ile olan bağlarının bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Dışişleri Bakanlığı, BAE'nin Ukrayna'daki çatışmaya barışçıl bir çözüm bulunması ve krizin mülteciler ve mahkûmlar gibi insani sonuçlarının hafifletilmesine yönelik çeşitli çabaların başarıya ulaşması için gayretlerini sürdüreceğini teyit etti.