G20 Maliye Bakanları, ticari gerilimlerden endişeli

​Bakanlar, dev dijital şirketlere uygulanan vergi reformu için daha fazla çaba vaadinde bulundular

G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri (Reuters)
G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri (Reuters)
TT

G20 Maliye Bakanları, ticari gerilimlerden endişeli

G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri (Reuters)
G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri (Reuters)

G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri, bugün G20 zirvesinin nihai açıklamasında, ticaret gerginliğinin artması ile birlikte küresel ekonominin karşı karşıya olduğu riskleri vurguladı.
G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri, Google ve Facebook gibi küresel teknoloji devlerinin kurumsal şirket vergi yükümlülüklerini azaltmak için kullandıkları yasal boşlukları kapatmak için çalışma vaadinde bulundu.Bu, yıllarca bu konudaki müzakereleri engelleyen ABD’nin tutumunu değiştirmesiyle gerçekleşebilecek bir adım.
Zorlu görüşmelerin ardından Japonya'nın güneyindeki Fukuoka'da bir araya gelen maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri, geçen yıl Aralık ayında Buenos Aires toplantısındaki ticaret konulu anlaşma konusunda uzlaşıya vardı.
Nihai taslak açıklamasında, “Küresel büyümenin istikrarlı olduğu görülüyor ve genel olarak bu yıl ve 2020'de biraz daha iyileşmesi bekleniyor. Ancak, büyüme hala düşük ve riskler devam ediyor. En önemlisi, ticari ve jeopolitik gerilimler yoğunlaştı. Bu riskleri ele almaya devam edeceğiz ve daha ileri adımlar atmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
2018'de yapılan Buenos Aires toplantısında iki ülke arasında tırmanan ticaret savaşına son vermek ve müzakerelere izin vermek için ABD ile Çin arasında 5 aylık bir ticaret ateşkesi başlatıldı. Ancak müzakereler geçtiğimiz ay çıkmaza girdi ve ilk yılın sonuna yaklaşırken her iki taraf da ek gümrük vergileri uygulamak istedi.
G20 zirvesinde yapılan nihai açıklamada, ticari gerginliklerin acil olarak çözülmesi gerektiğini ifade eden paragraf kaldırıldı ve daha önce yayınlanan taslakta yer aldı.
Kaynakların kaldırıldığını aktardığı paragraf, ABD’nin kararlılığını ve Washington’un Çin mallarına uygulamak istediği vergi tarifelerini artırırken herhangi bir engelden kaçınma isteğini gösterdi. Ayrıca, ABD ile Çin arasındaki artan ticaret anlaşmazlığının küresel ekonomik büyümeyi zedelediğine dair bir açıklama yapılmadı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), geçtiğimiz hafta, bir ticaret anlaşmazlığının gelecek yıl küresel büyümeyi azaltacağı ve ABD-Çin ilişkileri gerginken finansal piyasalar büyük bir düşüş kaydedileceği konusunda uyarıda bulundu.
Hazine Sekreteri Steven Mnuchin Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ticaret anlaşmazlığının ABD'nin büyümesini etkilemeyeceğini ve hükümetin tüketicileri artan vergi tarifelerinden korumak için önlemler alacağını söyledi.



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news