Erbil'deki saldırıda ölü sayısı 3'e yükseldi

Erbil Valilik binasının önündeki güvenlik güçleri (Reuters)
Erbil Valilik binasının önündeki güvenlik güçleri (Reuters)
TT

Erbil'deki saldırıda ölü sayısı 3'e yükseldi

Erbil Valilik binasının önündeki güvenlik güçleri (Reuters)
Erbil Valilik binasının önündeki güvenlik güçleri (Reuters)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) başkenti Erbil'de Türk diplomatların bulunduğu bir restorana düzenlenen silahlı saldırıda, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Iraklı bugün öldü. Böylece bir Türk diplomatın şehit olduğu dünkü saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e yükseldi.
AFP’nin haberine göre bir polis kaynağından dün edinilen bilgilerde Erbil'de Türk diplomatların bulunduğu bir restorana düzenlenen silahlı saldırıda Türk Konsolosluk Yardımcısı’nın yanındaki konsolosluk çalışanının da hayatını kaybettiği bildirilmişti.
Kürt İç Güvenlik Kuvvetleri yaptığı açıklamada 3’üncü bir kişinin ağır olarak yaralandığını bildirmişti.
Yaralı halde hastaneye kaldırılan Iraklının yakını AFP muhabirine yaptığı açıklamada Beşdar Ramazan’ın başından aldığı kurşun nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.
Erbil polisi, saldırganın kaçtığını ve arama çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre restoran sahibi, saldırganın yalnız olduğunu ve elindeki iki silahla doğrudan Türk Konsolosluk çalışanlarını hedef aldığını aktardı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) söz konusu saldırıyı kınayarak faillerin yakalanması ve haklarında yasal işlem başlatılması için soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Kuzey Irak'ta askeri üsleri olan Ankara, bu saldırıya ‘uygun şekilde karşılık verme’ vaadinde bulundu.
Türkiye, geçen mayıs ayı sonunda Kuzey Irak'taki dağlık bölgelerde PKK sığınaklarını hedef alan hava ve kara operasyonları düzenledi. Operasyonun ikinci aşaması geçen cuma günü başladı.
Türkiye, 1984’ten bu yana Ankara’ya karşı silahlı eylemler yürüten PKK’nın sığınaklarını hedef alan operasyonlar düzenliyor.
Bölgedeki çok sayıda Iraklı uzman saldırıdan PKK’yı sorumlu tutarken özellikle operasyonlar sırasında PKK saflarında yaşanan ölümler nedeniyle benzeri saldırıların olabileceğini belirtiyorlar.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.