Putin’in Libya'da tutuklanan adamları

Seyfülislam Kaddafi (AP)
Seyfülislam Kaddafi (AP)
TT

Putin’in Libya'da tutuklanan adamları

Seyfülislam Kaddafi (AP)
Seyfülislam Kaddafi (AP)

Libya’daki savaş hikayeleri ile gizemli koridorlarda sürüp giden meseleler, ülkede 8 yıldır tanık olunan kaostan faydalanan dış müdahalelerin arttığını ortaya koydu.
Hikâyeye en başından başlayalım...
Geçen mayıs ayında Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı silahlı bir grup, 2 Rusya vatandaşını ve Kaddafi döneminin eski bakanlarından birinin oğlunu Libya’nın başkenti Trablus’ta gözaltına aldı.
Yoldan geçen herhangi birini çevirerek ülkedeki mevcut durum, hükümete dair memnuniyet ve silahlı milis hareketler hakkındaki görüşlerini dinleyin. Ayrıca Libya’da kamuoyunu meşgul eden bu meselelerin, söz konusu grubun faaliyetleri hakkında “başkanın aşçısı” olarak da bilinen ve Devlet Başkanı Putin’e yakın olan bir Rus ile ilgisi olup olmadığını da sorun.
Kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığı bilgilere göre söz konusu mesele, Batı dağlarının zirvesindeki şehirlerin birinde, devrik Libya lideri Muammer Kaddafi’nin ikinci oğlu Seyfülislam ile görüşmeden ayrılan ve Trablus’a yönelen bir Rus ekiple ilgili. Ancak Libyalı eski bir bakanın oğlunun yanı sıra Sosyolog Maksim Anatolyevich Şugaley ve doktor ve Tercüman Samir Hasan Ali’den oluşan ekibin turu, güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmalarıyla sona erdi. İkamet ettikleri yer takip edilmeleri sonucunda zaten belirlenmişti. Aynı zamanda bir diğer Rus ekip de “siyasi ve toplumsal bilgi toplama amaçlı bir araştırma” olduğu söylenen görevlerini tamamlamak üzere Libya’yı geziyordu…
Söz konusu gelişmeler, ABD merkezli Bloomberg ajansının 5 Temmuz’da yayınladığı “Trablus’taki Libya Başsavcılığı’nın düzenlenecek seçimlere nüfuz etme girişiminde bulundukları gerekçesiyle 2 Rus vatandaşın tutuklandığı” yönündeki haberin ardından meydana geldi Haberde, söz konusu Rusların Seyfülislam Kaddafi ile toplantı düzenlemek üzere yapılan girişimde “yer aldıkları” ifade edildi. Bu bilgiler, Kaddafi’ye yakın bazı kaynaklar tarafından da onaylanırken söz konusu kaynaklar görüşme hakkında “Bu bir suç değil. Her ne kadar gözlerden uzak olsa da adı cumhurbaşkanlığı seçimleri için güçlü bir rakip olarak önerildi” dedi. Libya Başsavcılığı Bürosu’ndan Maksim Anatolyevich Şugaley, Samir Hasan Ali ve eski bakanın oğlu ile yürüttüğü soruşturmalar hakkında bilgi sahibi bir kaynak, “Onlara yönelik suçlamalar, kamuoyu hakkında önemli bilgiler topladıkları, casusluk ve istihbarat görevleri yürüttükleri konusunda” bilgisini verdi.
Uluslararası arena tarafından tanınan UMH’ye 3 Temmuz’da sunulan bir belge, Şugaley’in Moskova merkezli bir vakıfta siyasi danışman olarak çalıştığını ve yakın zamana kadar elektronik bir haber sitesi yönettiğini ortaya koydu. ABD de Maksim Şugaley’in, “Putin’in aşçısı” lakaplı Rus iş adamı Yevgeny Prigozhin ile bağlantılı olduğunu ve 2016 yılında ABD’de düzenlenen başkanlık seçimlerine müdahaleye finansal destek sağlamakla suçlanan Rus ajanların arasında bulunduğu iddia ediyor. Bu nedenle Rus ekibi tutuklama süreci, yabancı ülkelerin istihbaratının Libya’ya nüfuz etme düzeyi hakkındaki soruların artmasına neden oldu.
Quilliam Araştırma Vakfı Başkanı Numan bin Osman, Rusya ve Libya vatandaşlarının tutuklanmasının hemen ardından Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Trablus’taki güvenlik hizmetleri, (biri Arap asıllı) 3 Rus unsurun önderliğindeki bir casusluk şebekesini yakalamayı başardı. Baskınlar sırasında bulundukları yerde 50 bin belge ele geçirildi. Biri eski rejimden bir bakanın oğlu olmak üzere Ruslar yakalandı.”
Ancak Osman, eski rejimden olduğun söylenen bakanın ismini açıklamadı.
Seyfülislam Kaddafi’ye yakın bir kaynağın Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre Ruslarla birlikte tutuklanan kişi, eski rejimde Dışişleri Bakanı olan Dr. Ali el-Treki’nin oğluydu.
Rusya, eski rejimin devrilmesi sonrasında Libya’ya uzanarak Seyfülislam Kaddafi ile erkenden iletişim hatları oluşturmaya başladı. Rusya’nın Libya konusundaki temas grubunun başkanı olan Lev Dengov, ülkesiyle Seyfülislam arasındaki temasların varlığını doğrularken, Seyfülislam Kaddafi’nin “ülkesinde siyasi ağrılığa sahip olduğunu ve bu nedenle kendisinin Libya siyasi sürecine katılan taraflar arasında olacağını” söyledi.
Rus ekibin tutuklanması, devrik liderin oğluna yakın konumdaki isimlere de gölge düşürdü. Öyle ki Seyfüislam’ın seçimlere adaylığını destekleyen “Mandela Libya” adlı kuruluşun Başkanı Abdulmunim Muhammed, söz konusu Rus vatandaşlarının tutuklanmasından duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Abdulmunim Muhammed duruma dair şunları söyledi:
“Bu grup ve diğerleri, Libya’ya yasal yollarla girdiler. Dr. Seyfülislam’ın popülerliğini belirlemek için çalışmalar yapmaya başladılar. Güvenlik güçlerinin milisleri tutuklamasına rağmen Rus ekip, başta Trablus ve Bingazi şehirleri olmak üzere ülkenin doğusunda, batısında ve güneyinde kamuoyu anketleri yürüttü. Tüm bölgelerdeki vatandaşlardan Seyfülislam’ın seçimlere aday olmasını desteklediği cevabına ulaştı.”
Ruslar aleyhindeki suçlamaların “oldukça gülünç” olduğunu belirten Abdulmunim Muhammed, “Bu durum, herkese karşı savaşan ve güvenliğini korumak için hüküm süren bir hükümeti yansıtıyor” ifadesini kullandı.
Başsavcılık Bürosu ise dizüstü bilgisayarların ve harici belleklerin ele geçirildiğini, bunların da Rusların Libya da dahil olmak üzer Afrika ülkelerinde yapılması planlanan seçimlere müdahale konusunda uzmanlaşmış bir grupla çalıştığını açıkça kanıtladığı bilgisini verdi.
'Mandela Libya' adlı kuruluşun başkanının ifadeleri, söz konusu Rusların bağlı olduğu Ulusal Değerleri Koruma Vakfı Başkanı Aleksandr Malkeviç’in açıklamalarıyla da benzeşiyordu. Malkeviç, Libya’da gözaltına alınan personellerinin ülke topraklarında Libya makamlarıyla tam bir koordinasyon içerisinde bulunduğunu belirterek “Sadece toplumsal araştırmalarda yer aldılar ve seçim sürecine asla müdahale etmediler” diye konuştu.
Malkeviç, yaptığı yazılı açıklamada, araştırma ekibinde Sosyolog Maksim Şugaley, doktor Samir Hasan Ali ve Sosyolog Aleksandr Aleksandrovich Prokofiev’in yer aldığını aktardı. Prokofiev, yakalanmadan önce ikamet ettiği evden kaçmıştı.
“Mülakatlar ve kamuoyu anketleri de dahil olmak üzere bir dizi sosyal çalışma yürüttüler” diyen Aleksandr Malkeviç, vakıf sitesinin de yalnızca sağlanan temel verileri içerdiğini belirtti. Malkeviç, yaklaşan seçimlere müdahale girişimlerini ve Libya’ya zarar verecek eylemlerde bulunma suçlamalarını kabul etmeyerek durumun “saçma” olduğunu söyledi.
Seyfülislam Kaddafi’ye yakın isimlerden olan Mihoub Ebu Ali (gerçek ismi değil), Rus ekibin tutuklanmasını eleştirirken, aleyhlerindeki suçlamaları da yalanladı. Ebu Ali, “Seçimlere karışma iddiası var… Peki, müdahale edildiği söylenen seçimler nerede? Ülkeyi kurtarmak ve vatandaşlara hükümetlerini belirleme şansı vermek için seçimlerin en kısa sürede yapılmasını destekliyoruz” dedi.
Ebu Ali ayrıca, “Rus ekibin, Doktor Seyful İslam ile görüşmesi bir suç ve herhangi bir yasaya aykırı bir eylem değildir. O, serbest bırakıldı ve normal bir hayat yaşıyor” ifadelerini kullandı.
11 Haziran 2017 tarihinde ülkenin batısındaki Zintan bölgesinde Ebu Bekir Sıddık Tugayı’nın özgür bırakılmasından bu yana Seyfülislam, halka açık bir mekanda görülmedi. Ancak halen Zintan şehrinde bulunduğuna dair iddialar söz konusu. Geçen yılın başlarında Seyfülslam Kaddafi’nin siyasi çalışma ekibinden bir heyet, Kaddafi’nin ülkesindeki krizin çözümüne yönelik bakış açısıyla ilgili bir mektup teslim etmek için Moskova’ya ziyarette bulundu. 
Libya Başsavcılığı Bürosu’ndan sızan bilgiler, Rus tutuklular arasındaki Şugaley’in, Yevgeny Prigozhin’in desteğiyle Madagaskar da dahil olmak üzere birçok Afrika ülkesinde benzer bir rol oynadığını ortaya koydu. Uluslararası raporlar ise Şugaley’in cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olması için ülkesine sadık birini bulmaya çalıştığı 2018 yılındaki Madagaskar seçimlerine Rus müdahalesinin boyutuna değindi.
ABD, 2018’in mart ayında, 2016 yılındaki ABD seçimlerine müdahale etmekle ve siber saldırıda bulunmakla suçladıkları 19 Rusya vatandaşına yaptırım kararı aldı. Yaptırımlar arasında Prigozhin ile St. Petersburg merkezli, internet üzerinden araştırmalar yürüten bir ajansın 12 çalışanı da bulunuyordu.
Mandela Libya Kuruluşu Başkanı da Libya’daki vatandaşların Seyfülislam Kaddafi hakkındaki görüşlerini araştıran Rus ekibin “sayısının fazla olduğunu ancak ikisinin Trablus’ta polis tarafından gözaltına alındığını” söyledi. Aleksandr Malkeviç, casusluk suçlamasının “Rusya’ya baskı yapmak için üretildiğini ya da bir tür provokasyon malzemesi olduğunu” belirtti.
Bu yıl Libya’da meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, Birleşmiş Milletler gözetimindeki bir yol haritası uyarınca yapılması planlanıyordu. Ancak Ulusal Ordu’nun Trablus’a yönelik başlattığı askeri operasyon seçimlerin düzenlenmesini engelledi.



Moskova'nın faaliyetleri artarken İngiliz Donanması Rus fırkateynini ve petrol tankerini durdurdu

İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)
İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)
TT

Moskova'nın faaliyetleri artarken İngiliz Donanması Rus fırkateynini ve petrol tankerini durdurdu

İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)
İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)

İngiltere Savunma Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, İngiliz devriye gemisinin Manş Denizi'nde takip ettiği bir Rus firkateyni ve petrol tankerini durdurduğunu, Rus donanmasının İngiliz suları etrafındaki faaliyetlerinin son iki yılda yüzde 30 arttığını belirtti.

Bakanlık, Kraliyet Donanması devriye gemisi HMS Severn'in son iki hafta içinde Manş Denizi'nden geçiş yapan Rus firkateyni RFN Stoyky ve tanker Yelnya'yı durdurduğunu açıkladı.

AP’ye göre Severn, sonunda izleme görevini Bretonya açıklarında kimliği belirsiz bir NATO müttefik gemisine devretti.

Bakanlık, İngiltere'nin, kıyılarında konuşlu gemilere ek olarak, NATO'nun Kuzey Atlantik ve Arktik bölgesindeki Rus gemileri ve denizaltılarını izleme misyonu kapsamında İzlanda'ya üç Poseidon keşif uçağı konuşlandırdığını bildirdi.

Bu haber, Savunma Bakanı John Healey'nin gazetecilere, Rus casus gemisi Yantar'ın İskoçya açıklarındaki faaliyetlerini izleyen keşif uçağı pilotlarına lazer ışınları tuttuğunu söylemesinden sadece birkaç gün sonra geldi.

İngiltere, Yantar'ın eylemlerini "pervasız ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, topraklarına yönelik herhangi bir ihlale yanıt vermeye hazır olduğunu belirtti.

Haley çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Rusya'ya ve Putin'e mesajım şu: Sizi görüyoruz ve ne yaptığınızı biliyoruz" dedi.

Londra'daki Rusya Büyükelçiliği, Haley'nin sözlerine, İngiliz hükümetini "askeri bir saplantıyı körüklemekle" suçlayarak yanıt verdi ve Moskova'nın Birleşik Krallık'ın güvenliğini baltalamaya çalışmadığını ifade etti.


Trump, Müslüman Kardeşler'i terör örgütü ilan etmeyi planlıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde gazetecilere konuşuyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde gazetecilere konuşuyor (Reuters)
TT

Trump, Müslüman Kardeşler'i terör örgütü ilan etmeyi planlıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde gazetecilere konuşuyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde gazetecilere konuşuyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Müslüman Kardeşler'i "yabancı terör örgütü" ilan etme planının son aşamasında olduğunu doğruladı.

Trump, ilan planıyla ilgili bir soruya yanıt olarak dün sağcı Amerikan haber sitesi Just the News'e, "Mümkün olan en güçlü şekilde yapılacak. Nihai belgeler hazırlanıyor" dedi.

Trump'ın açıklaması, Teksas Cumhuriyetçi Valisi Greg Abbott'un geçen hafta Müslüman Kardeşler ve Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'ni (CAIR) "yabancı terör örgütleri ve ulusötesi suç örgütleri" olarak tanımlamasının ardından geldi.

Abbott, kararında grubun "terör eylemleri gerçekleştiren gruplar da dahil olmak üzere dünya çapındaki yerel şubelere destek sağladığını" ve bu şubelerin faaliyetlerinin çeşitli hükümetler tarafından "terörizme bulaşmaları veya bu ülkeleri istikrarsızlaştırmaya çalışmaları" nedeniyle "kısıtlandığını veya yasaklandığını" söyledi.

CAIR, Abbott'u iftira atmakla suçlayarak, "Başka bir Amerikan Müslüman örgütünü uydurma komplo teorileri ve uydurma sözlerle itibarsızlaştırarak Abbott, bir kez daha ilk önceliğinin Müslümanlara karşı nefret yaymak olduğunu kanıtlıyor" ifadelerini kullandı.


Güney Afrika eski cumhurbaşkanının kızı Rusya'ya savaşçı gönderdiği gerekçesiyle soruşturuluyor

Jacob Zuma (Reuters)
Jacob Zuma (Reuters)
TT

Güney Afrika eski cumhurbaşkanının kızı Rusya'ya savaşçı gönderdiği gerekçesiyle soruşturuluyor

Jacob Zuma (Reuters)
Jacob Zuma (Reuters)

Güney Afrika polisi dün yaptığı açıklamada, eski Cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın kızı Dodozile Zuma-Sambudla ve iki kişinin Ukrayna'da Rusya adına savaşmak üzere 17 kişiyi göndermedeki rolleri nedeniyle soruşturma başlatacaklarını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre soruşturma, Zuma-Sambudla'nın üvey kız kardeşi Nkosazana Bonganiini Zuma-Mncube'nin yetkililerden konuyu incelemelerini istemesinin ardından geldi.

Güney Afrika Cumhurbaşkanlığı bu ayın başlarında, yaşları 20 ile 39 arasında değişen adamların, evlerine dönmek için yardım çağrısı yaptıktan sonra paralı asker güçlerine nasıl katıldıklarını araştıracağını açıklamıştı.

Polis yaptığı açıklamada, "Bayan Mankobi, söz konusu adamların sahte iddialarla Rusya'ya çekildiğini ve Ukrayna savaşında kendi bilgileri veya rızaları olmadan savaşmaları için bir Rus paralı asker grubuna teslim edildiğini söylüyor" dedi.

Polis, soruşturma dosyasının daha detaylı inceleme için uzman polis birimine (Şahinler) teslim edildiğini belirtti. Zuma-Sambodla'nın yasal temsilcisi yorum talebine henüz yanıt vermedi.