Trump’tan İran ile diyalog için Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul adımı

Senatör Rand Paul, savaş karşıtlığı ve 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya olan desteği ile biliniyor (AFP)
Senatör Rand Paul, savaş karşıtlığı ve 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya olan desteği ile biliniyor (AFP)
TT

Trump’tan İran ile diyalog için Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul adımı

Senatör Rand Paul, savaş karşıtlığı ve 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya olan desteği ile biliniyor (AFP)
Senatör Rand Paul, savaş karşıtlığı ve 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya olan desteği ile biliniyor (AFP)

ABD ve İran arasındaki mevcut gerilim, Tahran rejiminin, ülke ekonomisine yoğun bir şekilde zarar veren yaptırımların ağırlaştırılması ve Körfez’deki donanma gerginliğinin artması karşısındaki inatçı tutumu ortasında üçüncü ayına girerken, Cumhuriyetçi Parti içerisinde İran ile müzakere edilmesini isteyenlerin rolü belirginleşmeye başladı.
ABD Başkanı Donald Trump, başta Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton olmak üzere ABD yönetimindeki ‘şahinleri’ kızdırabilecek bir adım attı ve savaş karşıtlığı ve 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya desteğiyle tanınan üst düzey Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul’un yardımına başvurarak, onun İran elçisi olmasını onayladı.
Kararın detayları, ABD yönetiminde yer alan ancak isimleri belirtilmeyen dört yetkili tarafından Politico gazetesine açıklandı.
Bu dört yetkiliye göre Trump, Kentucky eyaletinden 56 yaşındaki tecrübeli Senatör Paul’un önerisini kabul etti. Paul, 2016 başkanlık seçim yarışına giren adaylardan biriydi, ancak Trump ve diğer adaylar karşısında şansının azalmasından ötürü geri çekilmişti.
Paul, geçtiğimiz hafta sonu Trump ile golf oynadığı sırada İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile diyalog önerisinde bulundu. Ortadoğu’da yeni bir savaşa girmeden İranlıları müzakere masasına yeniden döndürmenin bir yolunu arayan ABD Başkanı ise bu öneriyi kabul etti.
ABD ile İran arasındaki gerilim, Trump’ın Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan çekilip İran’a ağır ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamasından bu yana artış gösteriyor.
Kasıtlı olaylar, zaman zaman iki ülkeyi savaşın eşiğine sürüklüyor. Son iki ay içerisinde Hürmüz Boğazı’ndaki petrol tankerleri çeşitli saldırılara hedef oldu. Washington bu saldırılarda Tahran’ı suçlu bulurken, İran sorumluluk kabul etmedi. Tahran ayrıca, hava sahasını ihlal ettiğini öne sürerek, ABD’ye ait bir SİHA’yı düşürdü.
Independent Arabia’dan İnci Atvan’ın haberine göre bu gerginlikler, ABD’nin Körfez’deki askerî varlığını artırmasına sebep oldu. Bunun yanı sıra Birleşik Krallık da bu ay yeni bir askeri varlık gösterdi. İngiltere bu adımı, İran’a ait Grace 1 adlı dev petrol tankerinin Cebelitarık Boğazı’nda alıkonmasının Londra ve Tahran arasında bir gerginliğe sebep olmasından sonra attı. Tanker, Suriye’ye ham İran petrolü taşınmak suretiyle AB yaptırımlarının ihlal edilmesi gerekçesiyle alıkondu, ancak İran bunu reddederek İngiltere’ye karşı gerginliğin seviyesini yükseltti.
İran gemilerinin, İran ile Arap Yarımadası arasında yer alan boğazda BP petrol şirketinin işlettiği British Heritage adlı İngiliz gemisine yaklaşmakla itham edilmesinin ardından Londra, Hürmüz Boğazı’ndaki denizcilik serbestîsi konusundaki endişelerini dile getirdi. Bunun ardından İngiltere Savunma Bakanlığı, İngiltere’nin çıkarlarını korumak adına bir savaş gemisini Arap Körfezi’nde konuşlandırdı.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, BM toplantılarına katılmak ve gazeteciler ve araştırma merkezleri uzmanları ile özel görüşmeler gerçekleştirmek üzere şu an ABD’nin New York şehrinde bulunuyor.
Politico gazetesine göre Kentucky Senatörü’nün ABD yönetiminin diplomatik bir elçisi olarak faaliyet yürütme ihtimali, Paul’un müdahalesinin Trump’ın Tahran’a karşı yürüttüğü ‘azami baskı’ kampanyasını bozabileceğinden endişe eden birçok yetkiliyi kaygılandırdı.
Senatör Paul, nükleer anlaşmadan çekilme kararına en yoğun şekilde karşı çıkanlardan biri. Nitekim ABD İHA’sının düşürülmesinden sonra geçtiğimiz Haziran ayında Başkan Trump’ın bir misilleme yapma konusundaki isteksizliğini takdir eden Cumhuriyetçi liderler arasında yer almış ve “İş, savaş çağrısı yapan bir grup sesin ortasında kendini kontrol edebilen gerçek bir devlet adamını gerektiriyor” ifadelerini kullanmıştı. Paul, uzun süre ABD’nin dış müdahalesi konusunda uyardı ve İran’la askeri bir çatışma ihtimali konusunda Trump yönetimi yetkilileri ile karşı karşıya geldi.
Paul’un yaklaşımı, bir diyalog başlatma önünde engel olsalar da savaşı reddetmeleri bakımından hem Trump hem de İran’ın tavrı ile örtüşüyor. İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney, ABD ile görüşmeyi ‘zehir’ yutmaya benzetse de bazı İranlı yetkililer, ekonomik yaptırımların hafifletilmesi şartıyla müzakerelere açık olduklarını söylüyor.



İslamabad'da mahkeme binası önünde intihar bombası saldırısı: En az 12 kişi hayatını kaybetti

Pakistan'ın Multan kentinde bir tankerin patlamasının ardından yanmış bir arabayı inceleyen itfaiyeci (Arşiv – AFP)
Pakistan'ın Multan kentinde bir tankerin patlamasının ardından yanmış bir arabayı inceleyen itfaiyeci (Arşiv – AFP)
TT

İslamabad'da mahkeme binası önünde intihar bombası saldırısı: En az 12 kişi hayatını kaybetti

Pakistan'ın Multan kentinde bir tankerin patlamasının ardından yanmış bir arabayı inceleyen itfaiyeci (Arşiv – AFP)
Pakistan'ın Multan kentinde bir tankerin patlamasının ardından yanmış bir arabayı inceleyen itfaiyeci (Arşiv – AFP)

Pakistan İçişleri Bakanı bugün, başkent İslamabad'daki bir mahkeme binası yakınında meydana gelen intihar saldırısında en az 12 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Patlama, İslamabad'daki bir mahkeme binasının yakınında meydana geldi. Avukat Rüstem Malik, patlamadan sonra AFP'ye verdiği demeçte, “Arabamı park edip mahkeme binasına girerken kapıda bir patlama sesi duydum” dedi.

AFP’nin röportaj yaptığı tanıklardan biri olan Malik, “Tam bir kaos ortamıydı. Avukatlar ve insanlar sağa sola koşmaya başladı. Kapıda iki ceset vardı ve birkaç araba yanıyordu” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Pakistan güvenlik güçleri, Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) militanlarının Pakistan'ın Hayber Pahtunhva eyaletindeki bir askeri okulda öğrencileri kaçırma girişimini engelledi. Polis bugün yaptığı açıklamada, bir intihar bombacısının arabayla bombalı saldırı düzenlediğini ve beş militanın da okula yöneldiğini söyledi.

Saldırı dün akşam, intihar bombacısının Afganistan sınırına yakın Hayber Pahtunhva eyaletinin Vana kentindeki bir askeri okula saldırmaya çalışmasıyla başladı. Bu bölge, birkaç yıl öncesine kadar Pakistan Talibanı, El Kaide ve diğer yabancı militanların üssüydü.

Yerel polis şefi Alamgir Mahsud, Pakistan güçlerinin dün akşam iki silahlı saldırganı öldürdüğünü, diğer üçünün ise askeri okula girmeyi başardığını, ancak idari binada mahsur kaldıklarını bildirdi.

Mahsud, yaptığı açıklamada, “Tüm öğrenciler, öğretmenler ve personel güvende” dedi. Mahsud, askeri okulda konuşlu güvenlik güçlerinin saldırganların ana binaya ulaşmasını engellediğini belirtti. Mahsud’a göre, bomba yüklü araçla düzenlenen büyük çaplı intihar saldırısı, askeri okula yakın çok sayıda evde ağır hasara yol açtı ve en az 16 sivilin yaralanmasına neden oldu. Mahsud, çatışmada bazı askerlerin de yaralandığını ifade ederek, operasyonun tamamlanmasının ardından daha fazla bilginin paylaşılacağını söyledi.

Pakistan ordusu dün yaptığı açıklamada, saldırının ‘el-Havaric’ tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu. El-Havaric terimi, hükümet tarafından yasaklanmış Tehrik-i-Taliban Pakistan hareketinin üyeleri için kullanılıyor. Bu hareket, ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.


İran, Irak seçimlerinin sonuçlarına ‘her ne olursa olsun’ saygı duyacağını açıkladı

Iraklı bir seçmen, Irak'ın güneyindeki Zikar vilayetinin Nasıriye kentindeki bir sandıkta oy kullanıyor. (AFP)
Iraklı bir seçmen, Irak'ın güneyindeki Zikar vilayetinin Nasıriye kentindeki bir sandıkta oy kullanıyor. (AFP)
TT

İran, Irak seçimlerinin sonuçlarına ‘her ne olursa olsun’ saygı duyacağını açıkladı

Iraklı bir seçmen, Irak'ın güneyindeki Zikar vilayetinin Nasıriye kentindeki bir sandıkta oy kullanıyor. (AFP)
Iraklı bir seçmen, Irak'ın güneyindeki Zikar vilayetinin Nasıriye kentindeki bir sandıkta oy kullanıyor. (AFP)

İran’ın Irak Büyükelçisi Muhammed Kazım Al Sadık bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin ‘Irak’taki altıncı dönem parlamento seçimlerinden çıkacak her sonucu destekleyeceğini ve buna saygı göstereceğini’ belirtti. Al Sadık, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğine vurgu yaptı.

İran’ın ISNA haber ajansına konuşan Al Sadık, mevcut seçimlerin ‘ülkenin gelecekteki cumhurbaşkanını, meclis başkanını ve başbakanını belirleyeceği için son derece önemli’ olduğunu söyledi.

Seçim sürecinin ‘yasal süreler içinde tamamlanmasını’ temenni eden Al Sadık, “Biz Irak halkının iradesine saygı duyuyoruz. Seçimlerden çıkacak her türlü sonucu İran olarak destekleyeceğiz” dedi.

Al Sadık, Tahran ile Bağdat arasındaki ilişkilerin derin ve kapsamlı olduğunu belirterek, “Yeni Irak hükümetinin bu ikili iş birliği ivmesini sürdürmesini umuyoruz” ifadesini kullandı.


Netanyahu: Lübnan ve Gazze'de ateşkesi demir yumrukla uygulamaya kararlıyız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: Lübnan ve Gazze'de ateşkesi demir yumrukla uygulamaya kararlıyız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmalarını zorla uygulayacağını duyurdu. Netanyahu, ‘İsrail’e zarar vermek isteyen herkese karşı mücadele edeceğine’ söz verdi.

Netanyahu, Knesset'te yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bizi yok etmek isteyenlere karşı, var olan ateşkes anlaşmalarını demir yumrukla uygulamaya kararlıyız. Lübnan'da her gün neler olduğunu görebilirsiniz.”

“İran'ın kötücül nüfuzunun sona erdirilmesi”

ABD'nin Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Hazine Müsteşarı John Hurley dün, Beyrut'taki yetkililere ‘İran'ın Hizbullah aracılığıyla sağladığı kötücül nüfuzunu sona erdirmeleri’ çağrısında bulundu.

Görsel kaldırıldı.
İsrail Hava Kuvvetleri’nin dün Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye yakınlarında bulunan Cermak bölgesine düzenlediği bombardıman sonrası yükselen dumanlar (AFP)

Hurley, ülkesinin Hizbullah destekçisi Tahran'dan gelen finansman kaynaklarını kesme konusunda ‘çok ciddi’ olduğunu vurguladı.

Washington, Lübnan’a Hizbullah’ın finansman kaynaklarını ve Tahran'dan gelen fon transferlerini kesmesi için baskı yaparken, Lübnanlı yetkililere de partiyi silahsızlandırması için baskı yapmaya devam ediyor.

Lübnanlı yetkililerle görüştükten sonra ABD Büyükelçiliği’nde aralarında Fransız Haber Ajansı AFP’nin de olduğu ajanslara konuşan Hurley, şunları söyledi:

“Lübnan halkının ülkesini geri kazanmasının anahtarının, İran'ın Hizbullah aracılığıyla yaptığı kötü niyetli etkisini sona erdirmek olduğuna inanıyoruz.”

Hurley, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhurbaşkanı (Joseph Avn), Başbakan (Nevaf Selam) ve diğer üst düzey yetkililere, özellikle gelecek yıl yapılacak parlamento seçimlerine kadar olan süreçte, şu anda bir fırsat penceresi olduğunu çok açık bir şekilde ifade ettik.”

Hurley, Hizbullah'ın finansman kaynaklarını kurutmak için yetkililere baskı yapmak amacıyla, ABD Başkanı Donald Trump’ın Terörle Mücadele Yardımcısı Sebastian Gorka liderliğindeki ABD heyetin bir üyesi olarak pazar günü Beyrut'a geldi.

ABD’li heyet, Avn, Selam ve bazı yetkililerle bir araya geldi. Lübnanlı yetkililer, Lübnan'ın kara para aklama ve kaçakçılıkla mücadele için onaylanmış tüm prosedürleri uyguladığını garanti ettiler.

Hurley, mevcut ABD yönetiminin, İran'ın yaklaşık bir yıl kadar önce ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes anlaşmasına varılmasından öncesinde İsrail ile yaşadığı son savaşta zayıflayan Hizbullah’a sağladığı fonu kesme konusunda çok ciddi olduğunu vurguladı.

ABD Hazine Bakanlığı perşembe günü, 2025 yılında döviz büroları aracılığıyla İran’dan Hizbullah’a on milyonlarca dolar transferini kolaylaştırmakla suçlanan üç Hizbullah üyesine yaptırım uyguladı.

Bakanlık, yılın başından bu yana İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı kolu Kudüs Gücü'nün çoğunlukla döviz büroları aracılığıyla Hizbullah'a 1 milyar dolardan fazla para aktardığını açıkladı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail tarafından düzenlenen suikasta kurban giden Hizbullah’ın eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın birinci ölüm yıldönümünde Hizbullah bayrakları ve Nasrallah’ın fotoğraflarıyla Hizbullah destekçileri, Ekim 2025 (AFP)

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla AFP'ye konuşan Lübnanlı yetkiliye göre ABD heyeti, Beyrut’taki toplantılarında Lübnanlı yetkililere ‘yıl sonuna kadar somut adımlar atılması’ talebiyle ‘kararlı ve net’ bir mesaj gönderdi. Bu mesaj, ‘kara para aklama ve nakit temelli ekonomiyle mücadeleyi ve Karz-ı Hasen Vakfı’nın kapatılmasını’ da içeriyordu. Hizbullah'a bağlı bir finans kuruluşu olan Karz-ı Hasen Vakfı, altın teminat karşılığında kredi veriyor. ABD, Karz-ı Hasen Vakfı’na yaptırımlar uyguluyor.

Hurley bu konuda, Lübnanlı yetkililerin havaalanında nakit ve altın akışını durdurmada bir miktar başarı elde ettiklerini ve bunun limanlara ve tüm sınır geçişlerine yayılmasını umdukları açıklamasında bulundu.