İsrail'de koalisyon seçenekleri

Mavi-Beyaz İttifakı Lideri Benny Gantz ve Likud Partisi Lideri Binyamin Netanyahu ayrı karelerde (AFP)
Mavi-Beyaz İttifakı Lideri Benny Gantz ve Likud Partisi Lideri Binyamin Netanyahu ayrı karelerde (AFP)
TT

İsrail'de koalisyon seçenekleri

Mavi-Beyaz İttifakı Lideri Benny Gantz ve Likud Partisi Lideri Binyamin Netanyahu ayrı karelerde (AFP)
Mavi-Beyaz İttifakı Lideri Benny Gantz ve Likud Partisi Lideri Binyamin Netanyahu ayrı karelerde (AFP)

İsrail genel seçimlerinde oyların yüzde 95’i açıklandı. Sonuçlara göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail parlamentosu Knesset’teki 120 sandalyenin 61’ine liderlik eden sağ bloğu kazanma hedefini gerçekleştiremedi. Fakat yenilgiyi itiraf etmeyen Netanyahu, liderliği altında aşırı sağcı hükümet kurmakta ısrar ediyor.
Netanyahu’nun çarşamba günü destekçilerine yaptığı konuşmanın zafer konuşmasına benzemesi ve Avigdor Lieberman ile "havuç ve sopa politikasını" uygulamaya başlaması, dalga konusu oldu. Liberman’ı ‘Başbakan Vekili’ olmaya ikna etmeye çalışan Netanyahu, böylelikle Liberman'ı yanında tutmaya çalışıyor.
Öte yandan Netanyahu, Mavi-Beyaz İttifakı Lideri Benny Gantz’ı ve destekçilerini korkutmak için ‘İsrail düşmanı ve terör destekçisi Arap partileri’ne dayalı bir hükümet kurma niyetinde olduğu gerekçesiyle Gantz’a karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.
Otoritesinden kolay kolay vazgeçmeyi düşünmeyen Bibi lakaplı Netanyahu, Başbakanlık görevine devam etmek için elinden geleni ardına koymayacak. Bibi'yi engelleyen şey ise, İsrail partilerinin kendi partisi Likud’a benzemiyor oluşu. Yani söz konusu partiler onun siyasetini kabul etmiyor ve gözleri kapalı bir şekilde Bibi'yi takip etmiyor. Asıl kararı verecek olan kişi ise Netanyahu değil.
Oyların tamamı sayıldıktan sonra sonuçlar değişmeden kalırsa, Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Gantz’dan hükümeti kurmasını isteyecek. Arap Ortak Listesi'nden Ayman Odeh’in Gantz’ı desteklemesi durumunda Gantz'ın 56, Netanyahu’nun ise 55 milletvekili olacak.
Kanuna göre, Cumhurbaşkanı’nın diğer parti liderlerine danışması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Rivlin Knesset ile yapacağı görüşme sonrası ortak bir aday ismi alamazsa kendi kararıyla Başbakan adayını seçme yetkisine sahip.
Fakat bu durumda genellikle en çok milletvekili desteğini alan kişi seçiliyor. Milletvekillerinin sayısı yakın olduğu ve Netanyahu 5 ay önce hükümet kurmakta başarısız olduğu için Rivlin'in Gantz’ı seçmesi muhtemel.
Netanyahusuz Likud-Dinci-Sol koalisyon seçeneği
Gantz’ın önünde ise birkaç seçenek bulunuyor. Gantz’ın tercih ettiği seçenek, Netanyahu olmadan Likud partisini, Siyonist aşırı dinci ve sol partileri içeren bir koalisyon hükümeti kurmak. Fakat bu seçenek birkaç problemle karşılaşıyor. Likud henüz Netanyahu’yu terk etmiş değil. Henüz diyoruz çünkü böyle bir ihtimal mevcut. Partide Netanyahu’ya dair ‘Kampanyayı sadece kendisine yakın olanlarla birlikte yürütüp başarısız oldu’, ‘Arap karşıtlığı bize zarar verdi ve daha çok ölüme sebep oldu’, ‘Halk Netanyahu’nun yolsuzluk yapmadığına artık inanmıyor’ gibi değerlendirmeler yapılıyor. Fakat bu 'gizli şikayetler' henüz pratiğe dökülecek raddeye gelmedi. Kendisine sırt çevirip Gantz’a gitmelerini engellemek için aşırı dinci partilerden sözünü alan Netanyahu da, Amir Peretz liderliğindeki İşçi Partisi’nin ya da bir kısmının desteğini almaya çalışıyor.
Sol-Arap-Liberman koalisyonu seçeneği
Gantz’ın önündeki seçeneklerden bir diğeri ise sol kesimi, Arapları ve Liberman’ı içeren bir hükümet koalisyonu kurmak. Arap partilerin düşmanı Liberman, Araplara dayalı olan ya da onların bulunduğu bir hükümette bulunmayacağını ifade etmiş olsa da, Netanyahu’nun koalisyon hükümeti kurma planını bozduğuna ikna olduğu takdirde Araplarla birlikte oturma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacaktır. Fakat bu çok da gerçekçi bir olasılık değil, çünkü Liberman, Arapların olmadığı bir hükümet taahhüdünde bulunmuştu.
Liberman-Aşırı dinci seçeneği
Söz konusu seçeneklerin arasında, Liberman ve aşırı dincilerle ya da onlardan bir kısımla hükümet kurma olasılığı da var. Fakat Doğu Yahudi Partisi ‘Şas’ın haham liderinin ya da ‘Birleşik Tevrat Yahudiliği’nin Aşkenaz dincilerinin açıklamalarına göre bugün bu olasılık zor olsa da Gantz, seçim kampanyaları sırasında bu iki parti lideriyle de birkaç kez yan yana gelmiş ve irtibatı kesmemişti. Kendisine yakın haber kaynaklarına göre Gantz, Netanyahu’yu etkisiz kılmak için Liberman’ı dinci kesimle ittifak yapmaya ikna etmeye çalışıyor.
Son seçenek, içlerinden en zor ama mümkün olanı. Fakat önce seçim sonuçlarını kesinleştirmek gerekiyor.
Sonuçlar değişip Netanyahu Gantz’dan bir koltuk bile fazla alacak olursa hesaplar tam tersine döner.



ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times