Husilere bağlı keskin nişancı Hudeyde'de iki küçük çocuğu yaraladı

Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi toplantılarına ev sahipliği yapan BM gemisi (EPA)
Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi toplantılarına ev sahipliği yapan BM gemisi (EPA)
TT

Husilere bağlı keskin nişancı Hudeyde'de iki küçük çocuğu yaraladı

Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi toplantılarına ev sahipliği yapan BM gemisi (EPA)
Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi toplantılarına ev sahipliği yapan BM gemisi (EPA)

Yemen'in batısında yer alan Hudeyde’nin güneyinde bulunan Hays bölgesindeki iki çocuk, babalarıyla birlikte motosiklet üzerinde yolculuk yaparken, Husi üyesi bir keskin nişancının kendilerini hedef alması sonucu yaralandı.
Bu olay, İran destekli Husi milisleri tarafından, bombardımanın yanı sıra keskin nişancı kurşunları ile Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde imzalanan Ateşkes Anlaşması’nın ihlale devam edildiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Amalika Tugayı (Devler Tugayı) Medya Merkezi'nden aktarılan bilgilere göre geçtiğimiz Salı günü, İdris Hamid Kahtan (4) ve Ayşe Hamid Kahtan (4 aylık) babalarıyla birlikte motosiklet ile el-Şuayne köyüne giderken, Husilere bağlı bir keskin nişancı tarafından vurularak yaralandı.
Yaralı çocukların, Hays kentindeki sahra hastanesinde tedavi altına alındığı belirtilirken, Husi milislerin neredeyse her gün bombardıman ve keskin nişancı kurşunlarıyla asker sivil ayrımı gözetmeksizin Hays'taki vatandaşları hedef aldığı ifade edildi.
Öte yandan, Husiler, Çarşamba sabahı Durahmi ilçesindeki ortak kuvvetlere ait mevzileri ağır ve orta silahlarla bombaladı. Yemen Ulusal Ordu Güçleri ve Halk Direnişi'nden oluşan ortak kuvvetler ise, son 48 saat içerisinde, Husilerin Hays’ta çeşitli silah ve füzeler kullanarak başlattığı saldırıyı püskürtmeyi başardı.
Husi milisleri bu saldırıdan birkaç gün önce de, Hays'ta sivillerin evlerini bombalayarak, 2 çocuğu öldürdü ve aynı aileden 4 kişiyi yaraladı.
Husilerden bir hafta içinde bin 39 ihlal
Yemen İnsan Hakları ve Özgürlükleri Örgütü (SAM), 13 uluslararası kuruluşla birlikte Arapça, Almanca, Fransızca ve İngilizce dillerinde hazırladığı raporunda, İran destekli Husi milislerin, 6-13 Eylül tarihleri arasında kontrol ettiği illerde sivillere karşı bin 39 ihlal gerçekleştirdiğini açıkladı.
Husilerin, Hudeyde’deki 7 okulu askeri kampa dönüştürdüğü ifade edilen raporda, bir hafta içinde 12’si çocuk, 6’sı kadın olmak üzere 43 sivili öldürdüğü, aralarında çocuk ve yaşlıların da olduğu 189 kişiyi kaçırdığı, 77 eve basın düzenlediği ve 5 araca el koydukları aktarıldı.
Rapora göre milisler, İb ilinde sağlık sektörüne yönelik 25 ihlale karıştı. Husiler 18 özel eczaneye baskın düzenlerken, İb merkezinde 7 doktoru kaçırdı.
Milisler, Sana'daki Cuma namazı esnasında cami imamı da dâhil olmak üzere 12 kişiye fiziksel saldırıda bulundu.
Husiler, İb, Hudeyde ve Zamar’da bir haftada 150'den fazla çocuğu silah altına aldı. Darbeciler ayrıca 7 binden fazla okulda sabah okunan Milli Marşı da değiştirdi.
“BM katliamlara aldırış etmedi”
Şarku’l Avsat’a konuşan, Batı Sahilini Özgürleştirme Operasyonu Sözcüsü Vaddah el-Dabiş, 9 Eylül’de yapılan gemi toplantısının sadece uluslararası gözlemciler tarafından ihlallerin tescili ve kaydedilmesiyle sonuçlandığını söyleyerek, Yemen ortak kuvvetlerinin milis katliamlarının sesli ve görüntülü belgelerini göndermesine rağmen, BM’nin bu belgelere aldırış etmediğini belirtti.
Sözcü, Husi milislerin de, BM ile yapılan anlaşmaları umursamayarak, hendek kazmaya, barikatlar kurmaya, Yemenli sivilleri öldürmeye, mallarını yağmalamaya ve evlerini hedef almaya devam ettiğini sözlerine ekledi.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.