​Avrupa’da okyanus altına gömülü kayıp bir kıta keşfedildi

Hollandalı araştırmacılar tarafından keşfedilen Büyük Adria kıtasını gösteren harita (Twitter)
Hollandalı araştırmacılar tarafından keşfedilen Büyük Adria kıtasını gösteren harita (Twitter)
TT

​Avrupa’da okyanus altına gömülü kayıp bir kıta keşfedildi

Hollandalı araştırmacılar tarafından keşfedilen Büyük Adria kıtasını gösteren harita (Twitter)
Hollandalı araştırmacılar tarafından keşfedilen Büyük Adria kıtasını gösteren harita (Twitter)

Hollandalı araştırmacılar, Avrupa ve Pasifik Okyanusu altına gömülü kayıp bir kıtayı keşfettiklerini açıkladı.
Araştırmacılar, Grönland adası büyüklüğündeki adaya 'Büyük Adria' ismini verirken, Kuzey Afrika’nın bir parçası olan adanın 140 milyon yıl önce buradan ayrılarak, Güney Avrupa’nın suları altında kaldığı bildirildi.
CNN’in aktardığına göre Hollanda Utrecht Üniversitesi'ndeki araştırmacı olan Douwe van Hinsbergen, Gondwana Araştırma Dergisi'nde yayımlanan bir makalede, “Farkında olmadan, çok sayıda turist tatillerini her yıl Büyük Adria'nın kaybolan kıtasında geçiriyor. Bu kıtanın kalan tek kısmı, Torino’dan Adriyatik Denizi’ne uzanan bir şerit” ifadelerini kullandı.
Van Hinsbergen, Büyük Adria'da bulunan kayaların aşınarak Alplere katıldığını ve bütün parçaların Güney İtalya ve Hırvatistan altına gömüldüğünü de belirtti.
Bu bir ada veya kıta parçası bulunduğuna ilişkin ilk açıklama değil.
Araştırmacılar, Ocak 2017'de, Hint Okyanusu’ndaki popüler tatil adası Mauritius’un altında 200 milyon yıllık kayıp kıta bulunduğunu bildirmişti. Mauritia mini kıtasının, 200 milyon yıl önce Gondwana anakarası parçalandığı zaman suya battığı bilgisi verilmişti.
Başka bir araştırma ekibi ise Eylül 2017’de, Pasifik Okyanusu yakınında kayıp bir ada bulduğunu açıklamıştı.
CNN’de yer alan habere göre Büyük Adria'nın keşfi de son olmayacak.



Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
TT

Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)

Cebelitarık'taki bir mağarada Neandertallerin yapıştırıcı yapmak için kullandığı düşünülen bir ocak bulundu. 

Arkeologlar Neandertallerin katran, reçine ve aşıboyası gibi maddelerden yapıştırıcı yaptığını biliyordu. Modern insanların soyu tükenen akrabaları, bu yapışkan maddeleri taş bıçak uçlarını ahşap saplarla birleştirmek için kullanıyordu.

Fakat bu maddelerin üretim süreci hakkında pek bir şey bilinmiyordu.

Britanya Denizaşırı Toprakları'ndan Cebelitarık'taki Vanguard Mağarası'nda yaklaşık 65 bin yıllık bir ocak keşfeden arkeologlar, Neandertallerin mühendislik becerilerine ışık tuttu. 

22 santimetre çapa ve 9 santimetre derinliğe sahip ocak, yere kazılmıştı. Çukurun güney ve kuzeyinde de yaklaşık 2,3 santimetrelik iki kanal vardı. 

Araştırmacılar bu dönemde Homo sapiens'in henüz bölgeye gelmediğini ve ocağın insan elinden çıktığını ifade ediyor.

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergide 12 Kasım'da yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, daha yakından inceledikleri ocakta kömür, Cistaceae familyasından bitkiler, soğumuş bitki reçinesi topakları ve ince dal kalıntıları saptadı.

Ocağın kararmış yüzeyinden alınan örneklerin analizi, kuş ve yarasaların dışkısı olan guanoyu ortaya çıkardı.

Araştırmacılara göre Neandertaller işe çukuru Cistaceae bitkileriyle doldurarak başlamış olabilir. Bu bitkilerin yaprakları ısıtıldığı zaman koyu renkli, yapış yapış bir reçine üretiyor.

Daha sonra çukurun içini kapatıp oksijeni dışarıda tutmak için muhtemelen guanoyla karıştırılmış ıslak kum ve toprakla ocağın üstünü kaplıyorlardı. Böylece alevin çukurun içindekileri yakması önlenmiş olabilir.

Son olarak içerideki yaprakların ısınması için ocağın üstünde muhtemelen ince dallarla ateş yakıyorlardı.

Bilim insanları bütün sürecin dikkat ve özenle planlandığını düşünüyor. Yaprakların yaklaşık 150 derece sıcaklığa getirilmesi ve içeriye çok fazla oksijen girmemesi gerekiyordu.

Yöntemi test etmek için benzer bir ocak kuran araştırmacılar, bitkileri toplamaktan yapışkanı kullandıkları zamana kadar toplam 4 saat harcadı.

Ekip, bu süreçte yapıştırıcı üretiminin muhtemelen iki kişilik bir iş olduğunu gözlemledi. Makalenin ortak yazarı Francisco Jiménez-Espejo, Live Science'a yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Meslektaşlarımız deneysel arkeoloji çalışması sırasında, bitkiyi örten ateşi yönetirken aynı zamanda ocağın üzerindeki kaplamayı açmaları gerektiğini fark etti. 

Jiménez-Espejo çukurun iki tarafındaki kanalların, ısınan yaprakları soğumadan önce çıkarma amacıyla kazılmış olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacı, soğumuş yapraklardan katranı ayırmanın zorluğundan dolayı böyle düşünüyor.

Yeni çalışma, Neandertallerin çevrelerindeki kaynaklardan yararlanmada ne kadar becerikli olduğunu gösteren bulgulara bir yenisini ekliyor.

Independent Türkçe, Live Science, IFL Science, Quaternary Science Reviews