Suudi Arabistan öncülüğünde Kızıldeniz'de düzenlenen tatbikat sona erdi

Suudi Kraliyet Donanması Komutanı Korgeneral Fahd bin Abdullah el-Gafili
Suudi Kraliyet Donanması Komutanı Korgeneral Fahd bin Abdullah el-Gafili
TT

Suudi Arabistan öncülüğünde Kızıldeniz'de düzenlenen tatbikat sona erdi

Suudi Kraliyet Donanması Komutanı Korgeneral Fahd bin Abdullah el-Gafili
Suudi Kraliyet Donanması Komutanı Korgeneral Fahd bin Abdullah el-Gafili

Suudi Arabistan başkanlığında Suudi Kraliyet Donanması Batı Filosu tarafından Kızıldeniz’de bulunan ülkelerin de katılımıyla yürütülen ortak deniz tatbikatı ‘Kızıl Dalga 2’ dün sona erdi.Tatbikata Ürdün, Mısır, Sudan, Cibuti, Yemen ve Somali ülkeleriyle beraber Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Sınır Muhafızları da katıldı.
Söz konusu tatbikata katılan Suudi Kraliyet Donanması Komutanı Korgeneral Fahd bin Abdullah el-Ghafili, katılımcı ülkelerin askeri liderlerinin de bulunduğu tatbikatın kapanışında bir konuşma yaptı.  Ghafili, Suudi Arabistan’daki petrol tesisleri saldırılarının bazı ülkelerin terörist gruplara destek verdiğini açıkça gösterdiğini belirtti. Saldırının Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliğini ve enerji kaynaklarının dünyaya akışını etkilediğini ifade eden Ghafili, Körfez güvenliğinin Kızıldeniz’in güvenliği için stratejik olduğunu vurguladı.
Yaptığı kapanış konuşmasında Ghafili, Kızıldeniz ülkeleri arasındaki işbirliği, bölgedeki güvenlik, istikrar, ticaret ve yatırımın artırılmasını hedefleyen tatbikatın Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in yönlendirmesi ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın doğrudan desteği ile gerçekleştirildiğini açıkladı.
Korgeneral Ghafili, şüpheli ticari gemilerin Kızıldeniz’de ve ülkelerin ekonomik sularında geçerli sebepleri olmadan durup bozulmasının sadece askeri değil, olası bir felaket durumunda çevresel sonuçlarının da olabileceğini belirtti. Bu hususta Ghafili “Siyasi, ekonomik ve coğrafi özellikleri nedeniyle stratejik öneme sahip olan Kızıldeniz’in bölgesel ve uluslararası çatışmalara karşı bağışıklığı kuvvetli değildi. Düşmanca niyetlere karşı koyacak uluslararası bir koalisyon var olmadıkça Kızıldeniz; deniz güvenliğini, altyapısını ve uluslararası seyrüseferi tehdit eden çatışmaların merkezinde olmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Ghafili, tatbikatların ortak güvenlik anlayışını geliştirmeyi, denizcilik yeteneklerini güçlendirmeyi, askeri uyumu yakalamayı ve olası deniz çatışmalarıyla başa çıkmada mücadele ve koordinasyon seviyesini yükseltmeyi sağladığını da vurguladı.
Ghafili’nin de konuşmasında belirttiği gibi Suudi Arabistan, enerji kaynaklarının akışı, ticaret yolları ve uluslararası güvenliğe yönelik bölgeye karşı tehditlerin farkında olarak terörle mücadelede ve onu destekleyen herhangi bir devleti tanımlamada temkinli davranıp söz konusu koalisyona katılmakta vakit kaybetmedi. Bir sonraki Kızıl Dalga tatbikatı, gemi ve uçakların katılımıyla genişletilecek. Kızıl Dalga 2 tatbikatının kapanışında çeşitli gösteriler yapıldı. Ekipler görevleri yerine getirdikten sonra denizci kolordusu hızlı sahil botlarının da desteğiyle tatbikatın yapıldığı adanın güvenliği için çıkartma yapmaya başladı. ‘Super Puma’ helikopteri kullanılarak serbest paraşüt atlayışı yapıldı ve tatbikat, askeri geçit töreni ile sona erdi.



Suudi Arabistan, BM'nin Filistin işgaline son verme kararını memnuniyetle karşıladı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi çağrısında bulunan bir kararı kabul etti (AFP)
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi çağrısında bulunan bir kararı kabul etti (AFP)
TT

Suudi Arabistan, BM'nin Filistin işgaline son verme kararını memnuniyetle karşıladı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi çağrısında bulunan bir kararı kabul etti (AFP)
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi çağrısında bulunan bir kararı kabul etti (AFP)

Suudi Arabistan dün (Çarşamba), BM Genel Kurulu'nun acil özel oturumunda oylanan “işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yasadışı varlığa son verilmesine” ilişkin kararı kabul etmesini memnuniyetle karşıladı.

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Filistin halkının doğuştan gelen kendi kaderini tayin hakkını ve 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurmasını güvence altına almak amacıyla, Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları doğrultusunda Filistin meselesine adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması için pratik ve inandırıcı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.