Depremi bekleyen İstanbul’un gökdelen dosyası: Kaç gökdelen var, kaçı yolda, en yükseği kaç metre?

İHA
İHA
TT

Depremi bekleyen İstanbul’un gökdelen dosyası: Kaç gökdelen var, kaçı yolda, en yükseği kaç metre?

İHA
İHA

Uzmanlar, 24 Eylül’deki 4.6’lık, 26 Eylül’deki 5.8’lik depremler, beklenen büyük İstanbul depreminin işaretçisi olduğunu söylüyor. Yaşanan orta büyüklükteki iki deprem, nüfusu 20 milyona yaklaşan şehri sokaklara dökmeye yetti.
Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre, son 72 saatte irili ufaklı 100’den fazla depremin yaşandığı kentte en çok konuşulan konulardan biri de, kentin siluetini bozan yüksek binalar oldu.
İlk gökdelen “Gökkafes” yıkılmasın diye belediye sınırı değiştirildi
Yüksekliği 100 metreyi aşan, İstanbul’un ve Türkiye’nin ilk gökdeleni Süzer Plaza (Gökkafes), inşa sürecinde hukuki/siyasi yönüyle en çok tartışılan bina oldu. Gökkafes'in bulunduğu araziye Padişah II. Abdülhamid 1908’de, “Dolmabahçe vadisinde Taşkışla, Gümüşsuyu ve Independent Türkçe'den Ali Dağlar'ın haberine göre, Maçka askeri kışlalarıyla İstanbul'a havagazı dağıtan Gazhane tarafından çevrili araziye güvenlik gerekçesiyle inşaat yapılamaz” kaydı koydurmuştu. Araziyi 8 ayrı kişiden, 159 milyon liraya alan Mustafa Süzer, 1984'de Abdülhamid'in şerhini Tapu Bölge Müdürlüğü'ne başvurarak kaldırttı fakat tapuya “her türlü tapu kaydı, mahkeme tarafından değiştirilir” şerhi konuldu. Süzer Grubu, 1983'te İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan, bölgedeki tarihi Taşkışla binasının boyunu aşmamak kaydıyla, 24.5 metre veya 8 kat yüksekliğinde bina inşası için onay aldı.
Sözen mühürledi, bir gecede sınırları değişti
1989’da İBB Başkanı seçilen Nurettin Sözen, yan parsellere tecavüz var diyerek inşaatı mühürledi ve “tarihi kentin siluetini bozduğu gerekçesiyle” yargıya gitti. Dava Yargıtay aşamasındayken, Başbakan Mesut Yılmaz'ın desteğiyle Valilik, Beyoğlu Belediyesi sınırları içindeki Gökkafes arazisini bir gecede, ANAP'lı Cüneyt Akgün'ün başkanı olduğu Şişli Belediyesi’ne geçirdi. Beyoğlu Belediyesi taraf olmaktan çıktı. Sonraki İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şişli Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Arazi sahipleri, İTÜ, Hazine, İBB davayı takip etti, Yargıtay “bu araziye bina yapılamaz” tapu şerhini onadı ama inşaat durdurulamadı. 153 metrelik binanın 1998 yılında açılışı yapıldı.
Gökdelen tartışmasını Erdoğan, 16/9 ile başlattı
Milenyuma dek yatay gerçekleşen kentleşme süreci, son 15 yılda dikey büyümeye yöneldi ve aksi yöndeki pek çok mahkeme kararına, şehrin tarihi siluetini ve güzelliğini koruma amacıyla çıkarılmış Boğaziçi Kanunu’na rağmen gökdelen sayısı hızla arttı. Bir binanın gökdelen statüsüne girmesi için gereken asgari yükseklik 100 metre olmasına rağmen, gökdelen tartışması, yüksekliği 85 metreyle bu standardın altında kalan, Zeytinburnu’ndaki 16/9 kuleleriyle patlak verdi. Binanın imar planları mahkemelik olurken, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, binayı şehrin siluetini bozduğu gerekçesi ile eleştirdi, binayı tıraşlamayan sahibine küstüğünü söyledi.
Yoğunlaşma, Levent-Mecidiyeköy-Maslak üçgeninde
İstanbul’un gökdelenleri Avrupa yakasında Levent, Mecidiyeköy ve Maslak semtlerinde, giderek Şişli Bomonti bölgesinde; Anadolu yakasında ise, Kadıköy Kozyatağı Mahallesi’nde toplanıyor. 2000'li yıllardan sonra hız kazanan gökdelen inşatları, şehrin siluetini değiştirmeye başladı. Anadolu yakasında ise Kozyatağı’nın yanı sıra Ataşehir’de de gökdelenler yükselmeye başladı. Şehrin siluetini bozduğu gerekçesiyle yargıya taşınan birçok gökdelen projesi için iptal kararı verilse de bu kararlar uygulanmadı, inşaatlar yükselmeye devam etti.
Dünya sıralamasında 21. İstanbul, Avrupa’nın en uzun şehri
İstanbul, dünyada en fazla gökdelene sahip şehirler sıralamasında, 161 gökdelenle 21. sırada yer aldı. Uluslararası gökdelen veri bankası Emporis’e göre, İstanbul'da inşaatı bitmiş (mevcut) 161, yapım aşamasında 2, planlı 17, inşa edilmemiş 28 gökdelen var. Gökdelen tespitinde alınan ölçü, bina yüksekliğinin 100 metre ve üstü olması. İstanbul’da açılışı yapılan ilk gökdelen 1992 yılında, Şişli’de inşa edilen 30 katlı, 110 metre yüksekliğindeki, Maya Kulesi-1 oldu.  Aynı yıl ilk Akbank Kulesi, Maya’nın altında kaldı ve 28 katlı, 100 metre yükseklikle gökdelen sıfatını kazanan 2. bina oldu. Bir yıl sonra (1993) inşa edilen 2. Akbank Kulesi 39 kat, 158 metre yükseklikle rekoru egale etti. Sabancı Center-2, 34 kat, 140 metre ile 3. Gökdelen oldu.
Milenyumda gökdelen patlaması
Milenyuma (2000) girildiğinde, İstanbul’da gökdelen patlaması yaşandı. O güne dek yapılan gökdelen sayısı bir yılda aşıldı; bina sayısı 11 oldu. 31 katlı, 143 metre yüksekliğindeki Metro Milennium-1, aynı yükseklikteki fakat her biri 35 katlı Metro Millenum-2 ve Metro Millenium üçüz gökdelenleri o yıl tamamlandı. Aynı yıl 35 katlı, 140 metre yüksekliğindeki Şişli Elit Residence, her biri 34 katlı, 143 metrelik TAT Kule-1, TAT Kule-2, yine her biri 36 katlı, 168 metrelik Tekstilkent Plaza 1, Tekstilkent Plaza-2 inşa edildi. İş Bankası da o yıl 52 katlı, 181 metre yüksekliğindeki İş Bankası-1 ve her biri 36 katlı, 118 metre uzunluğundaki İş Bankası-2 ve İş Bankası-3’ü tamamladı. 2001’de 40 katlı, 152 metre yüksekliğindeki Polat Kule, İstanbul’un 23. gökdeleniydi. 2002’de 3 gökdelen inşa edildi; 22 katlı, 122 metre yüksekliğindeki Garanti Bankası GM, 24 katlı, 105 metre yüksekliğindeki Mövenpick Hotel ve 32 katlı, 130 metre yüksekliğindeki Kaya Ramada Plaza Otel.
AK Parti dönemi gökdelen sayısı 5 katta fazla arttı; 136 bina
2002 yılı sonu, Türkiye’de iktidarın bir öncekilere göre daha uzun süreli olacak bir iktidar döneminin de başlangıcı oldu. AK Parti’nin 17 yıla giren iktidarı sırasında İstanbul gökdelen tarlasına dönüştü; sayı 5 kattan fazla arttı, tam 136 gökdelen inşa edildi, planlandı ya da yapımı devam ediyor. 2003’te 28 katlı, 118 metre yüksekliğindeki Tekfen Kulesi ile 30 katlı, 119 metre yüksekliğindeki Kozyatağı İş Merkezi binası tamamlandı. Bunları takiben 2004’te 30 kat, 120 metre yüksekliğindeki Selenyum Rezidansı, 2005’te 38 kat, 147 metrelik Sun Plaza binası inşa edildi. 2006’da 30 katlı, 118 metre yüksekliğindeki İstanbul Kanyonu. 2007’de 6 gökdelen inşaatı tamamlandı. Bunlar 22 kat, 109 metrelik Şişli TAT Otel, 23 katlı, 120 metre yüksekliğindeki Al Kulesi, her biri 26 katlı, 130 metrelik Şişli TAT Merkezi-1 ve Şişli TAT Merkezi-2 binaları ile yine her biri 28 katlı, 127 metre yüksekliğindeki Kempinski Residences Astoria-1 ve Kempinski Residences Astoria-2 binaları.
2008’de 10 Mashattan Kulesi geldi
2008, İstanbul’a bir düzine gökdelenin geldiği yıl oldu. Bunlardan aynı bölgedeki onlu blok, her biri 33 katlı, 119 metre yüksekliğindeki Mashattan Kuleleri 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 idi. Aynı yıl inşa edilen diğer iki gökdelen, 30 katlı, 105 metre yüksekliğindeki Ücem Plaza ile 33 katlı, 125 metre yüksekliğindeki Palladium Residence binaları oldu. 2009’da 52 katlı, 204 metre yüksekliğindeki Çiftçiler Kule-1 ve 45 katlı, 176 metre yüksekliğindeki Çiftçiler Kule-2 inşa edildi. Aynı yıl Selenyum grubu üç gökdelen inşa etti, biri ikizdi. Selenyum Panoraması 26 katlı, 101 metre yüksekliğindeydi. İkiz gökdelenler, her biri 35 katlı, 164 metre yüksekliğindeki Selenyum İkizleri 1-2 idi.
Safir Kule, 7 yıl boyunca en yüksek gökdelendi
2010’da her biri 55 katlı, 210 metre yüksekliğindeki Anthill Residence 1-2 ikizleri tamamlandı. O yılın diğer gökdelenleri, Flora Residence; 34 katlı, 120 metre yüksekliğinde, Skyport Residence; 32 katlı, 120 metre yüksekliğindeydi. Yapımı aynı yıl biten Safir Kule ise 54 kat, 261 metre yüksekliğiyle, 7 yıl süreyle İstanbul’un ve Türkiye’nin en yüksek gökdeleni olarak kayıtlara geçti. 2011’de, İstanbul’da iki gökdelen tamamlanmış gözüküyor. 40 katlı, 157 metre yüksekliğindeki Ak-Asya Göl Kulesi, 33 katlı, 105 metre yüksekliğindeki Dumankaya Vizyon-1, 39 katlı, 156 metre yüksekliğindeki Trump Kuleleri-1, 37 katlı, 147 metre yüksekliğindeki Trump Kuleleri-2, 42 katlı, 154 metre yüksekliğindeki Uprise Elite.
2012’de 17 gökdelen
2012’de Varyap grubu 5 gökdelen inşa etti. Bunlar, ikiz gökdelenler, her biri 24 katlı, 100 metre yüksekliğindeki Varyap Meridian Blok B ve Blok D, 41 katlı, 164 metre yüksekliğindeki Varyap Meridian Blok E, 52 katlı, 188 metrelik Varyap Meridian Blok A, 45 katlı, 180 metrelik Varyap Meridian Blok C idi. Buyaka grubu da aynı yıl 4 gökdelen inşaatını bitirdi. Üçüz gökdelenler, her biri 23 katlı, 103 metrelik Buyaka Residence Kuleleri 1-2-3 ve 22 katlı, 100 metre yüksekliğindeki Buyaka Ofis Kulesi. Aynı yıl inşaatı biten diğer gökdelenler şunlar:  42 katlı, 160 metre yüksekliğindeki Gökyüzü Kule A, 32 katlı, 130 metrelik Gökyüzü Kule B, 43 katlı, 159 metre yüksekliğindeki Rixos Residence Bomonty, 41 katlı, 149 metrelik Dumankaya İKON, 33 katlı, 140 metre yüksekliğindeki Nidakule Göztepe, 32 katlı, 135 metre yüksekliğindeki Key Plaza, 24 katlı, 119 metre yüksekliğindeki Finans Kulesi, 30 katlı, 110 metre yüksekliğindeki Le Meridian İstanbul Etiler.
2013’te Zorlu Dördüzleri
2013’te, gökdelen inşasında Zorlu Grubu öne çıktı. Zorlu dördüzleri, her biri 32 katlı, 107 metrelik Zorlu Center Rezidans Kulesi 1-2-3 ve Zorlu Center Otel Kulesi. O yıl inşaatı biten gökdelenler şöyle sıralandı: 24 katlı, 102 metrelik Arista Bomonti Kulesi, 32 katlı, 116 metrelik Ottomare Suites A, 34 katlı, 112 metrelik Crowne Plaza Kulesi-1, 30 katlı, 110 metrelik iTower, 30 katlı, 140 metrelik DAP Kraliyet Merkezi Kulesi-1, 27 katlı, 120 metrelik DAP Kraliyet Merkezi Kulesi-2, 30 katlı, 131 metrelik NEF 163, 31 katlı, 130 metrelik Kule Kulübüm 3377 B1, 48 katlı, 143 metrelik Hilton İstanbul Bomonti Otel ve Konferans Merkezi, 52 katlı, 181 metre yüksekliğindeki Kule Kulem A.
2017’de 17 gökdelen inşa edildi
2014’te 17 gökdelen inşa edildi. 51 katlı, 201 metrelik Omurga Kulesi, 42 katlı, 186 metrelik Allianz Kulesi, 43 katlı, 180 metrelik Paladyum Kulesi, 55 katlı, 173 metrelik Ak-AVM ve Kule, 42 katlı, 170 metrelik Zorlu Levent 199, 32 katlı, 170 metrelik River Plaza Kule A, 37 katlı, 148 metrelik River Plaza Kule B, 35 katlı, 169 metrelik Soyak Kristalkule Finansbank GM, 44 katlı, 160 metrelik Exen Plaza Kulesi, 35 katlı, 153 metrelik Torun Kulesi, 46 katlı, 150 metrelik Istanbloom, dördüz kuleler, her biri 45 katlı, 145 metrelik Four Winds Residence Kule A-B-C-D, 37 katlı, 134 metrelik Nissa 02 Residence, 28 katlı, 112 metrelik Maslak No: 1 Ticaret Merkezi, 33 katlı, 110 metrelik Kartal Mesa, 29 katlı, 110 metrelik Promesa Seba Kulesi, 32 katlı, 104 metre yüksekliğindeki Newada-1.
Safir Kule’nin rekoru 2017’de kırıldı
2015’te 6 gökdelenin inşası tamamlandı. Kapital Tower Residence; 25 kat 105 m, Teras Tema-1; 40 kat, 135 m, ikiz kuleler, her biri 42 katlı, 148 metrelik 42 Maslak Kule 1-2, Leopardus; 48 kat, 178 metre, Ak-Asya Koru Kulesi; 43 kat, 173 metre. 2016’da inşa edilen gökdelen sayısı 15 oldu. Seyrantepe Çintemani Kulesi; 57 kat, 212 metre, Maslak 1453 A2 Blok: 44 kat, 176 metre, ikiz kuleler, 43 katlı, 160 metre yüksekliğindeki Torun Merkez Blok 1-2, Torun Merkez Bloğu 3; 39 kat, 144 metre, Nurol Kulesi; 32 kat, 142 metre, Denge Güneşli; 25 kat, 120 metre, Pega Kartal A Blok; 32 kat, 118 metre, VE Kule; 26 kat, 116 metre,  Ziraat Bankası Kule A; 46 kat, 180 m, Symbol İstanbul A; 45 kat, 176 m, Antasya Residence; 43 kat, 169 m, Nurol Çağlayan Kulesi; 41 kat, 161 m,  Ziraat Bankası Kule B; 40 kat, 157 m. 2017, o güne dek şehrin ve Türkiye’nin en yüksek gökdeleni rekorunu elinde bulunduran Safir Kule’nin geçildiği yıl oldu, hem de üç gökdelen ile. Skyland Residence Kulesi; 65 kat, 284 m,  Skyland Ofis Kulesi; 64 kat, 284 m, Metropol Kulesi; 58 kat, 280 m,  Emaar Meydanı 2; 30 kat, 142 m, Emaar Meydanı 3; 34 kat, 157 m, Nidakule Levent Kulesi; 27 kat, 140 m, ikiz kuleler, 41 katlı, 156 metre yüksekliğindeki Quasar Kule 1-2,
Sırada 47 gökdelen var
2018 yılında bir düzine gökdelen inşaatı daha tamamlandı. Nurol Hayat; 55 kat, 261 m, 44 katlı, 158 metre yüksekliğindeki ikiz kuleler, Moment A ve Moment B, Aris Büyük Kulesi; 41 kat, 140 m, FERKO İmzası; 31 kat, 120 m, Marmara Kule; 28 kat, 111 m, her biri 41 katlı, 161 metre yüksekliğindeki üçüz gökdelenler, Koza Parrk Residence 1-2-3, altız kuleler, her biri 4 katlı, 157 metre yüksekliğindeki Konut İnşaatı. Yapım halinde olanlar var bir de; Manzara Adalar 1; 40 kat, 157 m, Teras Lotus Kulesi; 30 kat, 150 m, her biri 45 katlı, 180 metre yüksekliğindeki ikiz gökdelenler Çiftçi Kule A-B, katı belirsiz, 180 metre yükseklik öngörülen Skyland Otel Kulesi, İstanbul’un elması; 53 kat, 270 m, Adres Otel ve Rezidanslar; 50 kat, 229 m, FACO Kulesi; 55 kat, 220 m, Bomonti Time Residence; 52 kat, 195 m. İnşa edilmemiş 28, planlı 17 gökdelen var.
Pek çoğu mahkemelik oldu
*Yapımı biten gökdelenlerin imar planlarıyla ilgili pek çok dava açılmış durumda. Bunlardan biri ilk gökdelen Gökkafes. Davacı İstanbul Mimarlar Odası ve yapı ruhsatının iptali davası İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nde devam ediyor.
*İstanbul Mimarlar Odası’nın dava ettiği bir başka grup, Varyap. Emlak Konut aleyhine İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde açılan Doğu Ataşehir ihale iptali davası devam ediyor.
*Birden fazla gökdelen sahibi Zorlu grubu da şehircilik ilkelerine ve imar planlarına aykırı imar planları nedeniyle İstanbul Şehir Plancıları Odası tarafından Mimarlar Odası tarafından defalarca dava edildi fakat inşaat durdurulamadı.
*Maslak’ta Ağaoğlu İnşaat’a ait pek çok gökdelenin bulunduğu 1453 de hakkında bir dizi dava açılan projeler arasında.
*Dumankaya İkon gökdelenini inşa eden Dumankaya İnşaat’ın sahipleri FETÖ operasyonunda tutuklandılar.
*Danıştay, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin, Mecidiyeköy’de yıkılan Likör Fabrikası yerine yapılan Quasar gökdelenleri projesi hakkında verdiği iptal kararını onadı. İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde İstanbul Mimarlar Odası’nın TOKİ ve İBB Başkanlığı aleyhine açtığı imar planının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açtığı dava devam ediyor.
*Taşyapı İnşaat’a ait Four Winds Residence Kuleleri de mahkemelik oldu. Grup Kadıköy Belediyesi ile karşı karşıya geldi.
*İstanbul’da 3 gökdelen inşa eden Torunlar Grubu da pek çok defa mahkemelik oldu. İnşaat sırasında, düşen asansörde 10 işçinin ölümü nedeniyle sahipleri yargılanan gruba, Mimarlar Odası’nın açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.
*Gökdelen inşa eden gruplardan Dap Yapı da Mimarlar Odası ile imar planları yüzünden mahkemelik oldu.
Patronu Soma Davası’nda da yargılanan Spine Tower
*Çiftçiler Towers imar barışıyla kurtuldu, imar planlarında ticaret merkezi ve turizm alanı olan 23 bin metrekarelik arazide yükselen proje için Beşiktaş Belediyesi'nden apart otel ruhsatı alınmasına rağmen, yasalar ve imar mevzuatı yok sayılarak 308 lüks konut inşa edildi. Kuleler imar barışı ile kurtuldu. Şahenk, 6 yıllık gecikme nedeniyle 4 dava açtı
*Omurga Kule (Spine Tower); Soma Holding’in plan tadilatlarıyla inşaat hakkını 3 kat artırarak 900 milyon dolarlık rant sağladığı Spine Tower projesine, Sarıyer Belediyesi 1 milyon 83 bin lira para cezası kesti. Manisa’nın Soma İlçesi’nde Mayıs 2014’te yaşanan maden faciasında 301 işçiye mezar olan madenin işletmecisi Soma Holding’e ait İstanbul Maslak’taki  Spine Tower’ın patronu hakkında suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı.
*Mashattan konutlarıyla ilgili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma devam ediyor.
*TAT kuleleri inşaatı sürerken, Tatlıcı ailesi arasında miras davasına konu oldu, inşaat pek çok kez durduruldu.
İstanbul’un en yüksek 20 gökdeleni
Skyland Residence Kulesi, 65 kat, yükseklik 284 metre (2017)
Skyland Ofis Kulesi, 64 kat, 284 metre (2017) 
Metropol Kulesi, 58 kat, 280 metre, (2017)
Nurol Hayat, 55 kat, 261 metre (2018)
Safir Kule, 54 kat, 261 metre (2010)
Faco Kulesi, 55 kat, 220 metre (2018)
Anthill Residence 2, 55 kat, 210 metre (2010)
Anthill Residence 1, 55 kat, 210 metre (2010)
Omurga Kulesi, 51 kat, 201 metre (2014)
Bomonti Time Residence, 52 kat, 195 metre, (2018)
Varyap Meridian Blok A, 52 kat, 188 metre (2012)
Allianz Kulesi, 42 kat, 186 metre (2014)
İş Bankası Kulesi 1, 52 kat, 181 metre (2000)
Kule Kulem A, 52 kat, 181 metre (2013)
Varyap Meridian Blok C, 45 kat, 180 metre (2012)
Çiftçi Kule B, 45 kat, 180 metre (2018)
Çiftçi Kule A, 45 kat, 180 metre (2018) 
Paladyum Kulesi, 43 kat, 180 metre (2014)
Skyland Otel Kulesi, -180 metre (2018)
Leopardus, 48 kat, 178 metre (2015)



Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
TT

Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)

Kasım 2023'te başlayan dava nihayet sonuçlandı ve Estonya yargısı, aynı yılın mart ayında tutuklanan politikacılar hakkındaki kararını verdi. 

Harju Bölge Mahkemesi'nde geçen perşembe görülen davada muhafazakar Koos partisinin kurucularından Aivo Peterson vatana ihanetten 14 yıl, Dmitri Rootsi ve Andrei Andronov ise 11'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Ekim 2022 - Mart 2023'te Estonya devleti ve toplumunun hilafına Rusya'nın politikalarını desteklemekle suçlanan üç siyasetçi bu iddiaları reddediyor. 

Moskova'dan aldıkları emirlerle hareket etme iddialarının hedefindeki üçlü, temyize başvuracaklarını açıkladı. 

Partiden yapılan açıklamada da savcıların Estonya'nın anayasal düzeni ve güvenliğine nasıl zarar verildiğine dair somut kanıt gösteremediği savunuldu.

Estonya'nın Ukrayna'ya yardımına karşı çıkan Koos partisi, bu yıl düzenlenen belediye seçimlerinde ülke genelindeki oyların yalnızca binde 8'ini alabilmişti. 

2022'de kurulan parti, Baltık ülkesinin NATO'dan çıkıp tarafsızlığını ilan etmesini ve yabancı askerlerin ülke topraklarından çekilmesini isterken, diğer ülkeler arasındaki askeri çatışmalara doğrudan ya da dolaylı olarak karışılmasına karşı çıkıyor. 

Öte yandan Aivo Peterson, Ukrayna'dan 2014'te tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Eylül 2022'de Rusya'ya katılma kararı alan Donetsk Halk Cumhuriyeti'ni 2023'te ziyaret etmişti. 

55 yaşındaki siyasetçi, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşına dair bilgi almak için bölgeye gittiğini şu ifadelerle savunmuştu:

Estonya medyasından aldığımız bilgiler tek taraflı. Tüm gazetecilerimiz Kiev'i destekliyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova haziranda yaptığı açıklamada Estonya için "düşmanca davranan ülkeler arasında ilk sıralarda" ifadesini kullanmış, Tallin yönetiminin kendilerini yalanlarla bir tehdit gibi gösterdiğini öne sürmüştü. 

Independent Türkçe, ERR, RT


Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
TT

Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)

İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile pazartesi günü Kudüs’te yaptığı görüşmede, Trump yönetiminden “sert ve özel mesajlar” aldığı belirtildi. Görüşmenin, ay sonunda Florida’da yapılması planlanan ABD-İsrail zirvesi öncesinde gerçekleştiği aktarıldı. Barrack-Netanyahu görüşmesinin ana gündem maddelerinin Gazze, Suriye ve Trump’la yapılacak buluşma olduğu kaydedildi.

Gazze’de “kabul edilemez” açıklamalar

Gazze dosyasında, Ekim ayında başlayan kırılgan ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesi ele alınırken, Yedioth Ahronoth gazetesi Barrack’ın, Netanyahu’nun Türkiye’nin rolüne ilişkin kaygılarını gidermeye çalıştığını ve Türkiye’nin Gazze’de kurulması öngörülen uluslararası güce katılmasına ikna etmeye çalıştığını yazdı. Haberde, Barrack’ın Türkiye’nin Hamas üzerinde en fazla etkiye sahip ülke olduğunu ve silahsızlanma konusunda Hamas’ı ikna edebilecek en güçlü aktör konumunda bulunduğunu vurguladığı belirtildi.

frt
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm el-Şeyh Ortadoğu Barış Bildirgesi'ni imzalarken (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığı habere göre Barrack, Türkiye’nin Trump planını imzaladığını ve Hamas adına silahların teslimini içeren maddeye taahhüt verdiğini Netanyahu’ya hatırlattı. Türkiye’nin katılımının, şu aşamada çekimser olan birçok ülkeyi de uluslararası güce katılmaya teşvik edeceğini savundu.

Haberde, Barrack’ın “Türkiye’nin dışlanmasının diğer ülkelerin de geri adım atmasına yol açtığını, Başkan Trump’ın bu planın başarısız olmasına izin vermeyeceğini” söylediği aktarıldı. Ayrıca Netanyahu’nun “Hamas’ın silah bırakacağına güvenmediği” yönündeki açıklamalarının ve İsrail’in bunu zorla sağlayabileceğine dair ifadelerinin “kabul edilemez” olduğu ve planı tehdit ettiği uyarısında bulunduğu kaydedildi.

Bu bilgiler, İsrail Kanal 12 televizyonunun aktardıklarıyla da örtüştü. Kanal 12, Beyaz Saray’ın Netanyahu’ya “özel ve sert” bir mesaj gönderdiğini ve Hamas’ın üst düzey askeri isimlerinden Raid Saad’ın öldürülmesinin, Trump arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının ihlali olarak görüldüğünü bildirdi.

Kanal ayrıca, Gazze savaşını sona erdirmeyi amaçlayan anlaşmanın ikinci aşamasına geçiş konusundaki görüş ayrılıkları ve İsrail’in bölgedeki genel politikaları nedeniyle Trump yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasında artan bir gerilim yaşandığını aktardı.

ABD’li iki yetkili, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Başkan Trump’ın damadı Jared Kushner’in Netanyahu’nun tutumundan “son derece rahatsız” olduğunu söyledi. Üst düzey bir ABD’li yetkiliye göre Netanyahu’ya verilen net mesajda şu ifadelere yer verildi: “Eğer itibarını zedelemek ve anlaşmalara uymayan bir lider olarak görünmek istiyorsan bu senin tercihin. Ancak Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan Gazze anlaşmasının itibarını zedelemene izin vermeyiz.”

Batı Şeria ve bölgesel gerilim

Batı Şeria konusunda da Beyaz Saray’ın, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddetinden ve “Arap dünyasında provokasyon olarak algılanan” İsrail adımlarından giderek daha fazla endişe duyduğu belirtildi. ABD’li bir yetkili, Washington’un Netanyahu’dan İsrail’in güvenliğini tehlikeye atmasını değil, İbrahim (Abraham) Anlaşmaları’nın genişletilmesine zarar verecek adımlardan kaçınmasını istediğini söyledi.

Aynı yetkili, Netanyahu’nun son iki yılda uluslararası alanda giderek yalnızlaştığını savunarak, “Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin neden onunla görüşmeyi reddettiğini ve Abraham Anlaşmaları’nın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen neden BAE’ye davet edilmediğini kendisine sorması gerekir” dedi. Yetkili, Netanyahu’nun tansiyonu düşürmeye hazır olmaması halinde Washington’un Abraham Anlaşmaları’nı genişletme çabalarına zaman ayırmayacağını da ifade etti.

Beyaz Saray’da Netanyahu’ya öfke

Trump’ın, son dönemde Netanyahu’nun sert eleştirilerine maruz kalan Barrack’ı Kudüs’e göndermesi dikkat çekti. Netanyahu, Barrack için “Amerika’daki Türk büyükelçisi gibi davranıyor” ifadesini kullanmıştı. Barrack’ın İsrail demokrasisine ilişkin sözleri de Netanyahu’nun tepkisini çekmiş, Barrack bu açıklamalar için özür dilemişti.

Yedioth Ahronoth yazarı Nahum Barnea, ABD’li kaynaklara dayandırdığı yazısında, Washington’un Netanyahu’nun Trump’ın barış planını hayata geçirme konusunda samimi olmadığı ve İsrail’in sürekli savaş halinde kalması için çaba gösterdiği kanaatine vardığını yazdı. Barnea, Beyaz Saray’da Netanyahu’ya yönelik sert ve ağır ifadeler kullanıldığını, bunların bir kısmının doğrudan Netanyahu’ya da iletilmiş olabileceğini belirtti.

Suriye’de “kırmızı çizgiler”

İsrail basınına göre Barrack, Netanyahu’ya Suriye konusunda da “kırmızı çizgiler” iletti. Trump yönetiminin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’yı Washington’un bir müttefiki olarak gördüğü ve ülkenin istikrarı için desteklenmesi gerektiği görüşünde olduğu aktarıldı. ABD’nin, İsrail’in yoğun askeri operasyonlarının Suriye’de yönetimin çökmesine yol açmasından endişe duyduğu ve güvenlik anlaşmasına varılmasını istediği belirtildi.

Lübnan konusunda ise Trump’ın, İsrail’in Hizbullah’a karşı sınırlı baskıyı sürdürmesini desteklediği, ancak geniş çaplı bir savaşa onay vermediği ifade edildi.

İsrailli analistler, Netanyahu’nun Barrack’ın tüm taleplerini reddetmeyeceğini, ancak kesin taahhütlerden kaçınarak Trump’la 29 Aralık’ta Florida’da yapacağı görüşmenin önünü açmaya çalıştığını öne sürdü. Buna karşın Netanyahu’nun, Barrack’ın ofisine ulaşmasından hemen önce Suriye’ye hava saldırısı düzenlenmesi talimatı vererek bağımsız hareket ettiği mesajını da vermekten geri durmadığı kaydedildi.

vgt
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Pazartesi günü bir araya geldi (İsrail hükümeti)

Türkiye’ye mesaj olarak yorumlanan bir adımda ise Netanyahu’nun, Yunanistan Başbakanı ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideriyle üçlü bir zirve düzenleme kararı aldığı belirtildi. İsrail’de bu toplantı, Türkiye’ye yönelik doğrudan siyasi mesaj olarak değerlendirildi. Barrack ise görüşme sonrasında, temasların “bölgesel barış ve istikrarı hedefleyen yapıcı bir diyalog” olduğunu söyledi.


Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

TT

Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

Bondi Plajı’ndaki saldırganlardan birini etkisiz hâle getirerek silahını alan manav Ahmed el-Ahmed’in, saldırı sırasında yaralanmasının ardından ameliyata alındığı bildirildi. El-Ahmed’in ailesi, oğullarını “kahraman” olarak nitelendirirken, hastanedeki tedavisi sürerken kendisi için başlatılan bağış kampanyasına yoğun destek geldi.

El-Ahmed’in, Avustralya yayın kuruluşu ABC’ye konuşan anne ve babası, oğullarının omzundan dört ila beş kurşunla vurulduğunu, vücudunda hâlâ çıkarılmamış mermiler bulunduğunu söyledi. Ailesi, Ahmed el-Ahmed’in 2006 yılında Avustralya’ya geldiğini, kendilerinin ise Suriye’den Sidney’e yalnızca birkaç ay önce ulaştıklarını ve uzun süredir oğullarından ayrı olduklarını belirtti.

Kuzeni Hozay el-Kenc, pazartesi günü basına yaptığı açıklamada, Ahmed el-Ahmed’in ilk ameliyatının başarıyla tamamlandığını söyledi. El-Kenc, “İlk ameliyatını geçirdi. Durumuna bağlı olarak iki ya da üç ameliyat daha gerekebilir” dedi.

Aileden hükümete çağrı

El-Ahmed’in anne ve babası, yaşlarının ilerlemesi nedeniyle oğullarının iyileşme sürecinde yeterli destek verememekten endişe duyduklarını ifade ederek, Başbakan Anthony Albanese hükümetinden yardım talep etti. Aile, Almanya’da ve Rusya’da yaşayan iki kardeşin Avustralya’ya gelerek destek olabilmesi için vize kolaylığı istediklerini belirtti.

sdfg
Ahmed Al-Ahmed'in babası Muhammed Fateh Al-Ahmed (Videodan alınan ekran görüntüsü).

Anne, “Şu anda yardıma ihtiyacı var çünkü engelli kaldı. Diğer çocuklarımızın buraya gelmesini istiyoruz” dedi. Ahmed el-Ahmed’in, saldırganın mermileri bittiğinde silahını elinden aldığı sırada vurulduğunu da aktardı.

Başbakan Albanese, Ahmed el-Ahmed’in cesaretinin hayatlar kurtardığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump da el-Ahmed’i “çok, çok cesur bir kişi” olarak nitelendirdi.

Bağışlar 750 bin dolara yaklaştı

Reuters’ın aktardığına göre, 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed için başlatılan bağış kampanyasında toplanan miktar yaklaşık 750 bin ABD dolarına ulaştı. GoFundMe üzerinden başlatılan kampanya, bir gün içinde 1,1 milyon Avustralya dolarını (yaklaşık 744 bin ABD doları) aştı.

Ailesinin anlattığına göre el-Ahmed, Bondi’de bir arkadaşıyla kahve içerken silah seslerini duydu. Ağaç arkasına saklanan silahlı kişiyi fark eden el-Ahmed, saldırganın cephanesi tükendiğinde arkadan yaklaşarak silahını almayı başardı.

Hanuka Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte gerçekleşen silahlı saldırıda en az 15 kişi hayatını kaybederken, 42 kişi yaralandı. Saldırının Navid Akram (24) ile babası Sajid Akram (50) tarafından gerçekleştirildiği açıklandı.

Başbakan Chris Minns, hastane ziyaretinin ardından yaptığı paylaşımda, “Ahmed’in gösterdiği cesaret olağanüstüydü. Hayatını büyük bir riske atarak saldırganı etkisiz hâle getirdi” dedi.

El-Ahmed’in, silahlı saldırgana arkadan koşarak uzun namlulu tüfeğini aldığı anlara ait görüntüler dünya genelinde medya kuruluşları tarafından yayımlandı ve sosyal medyada 22 milyondan fazla kez izlendi.