Arap Birliği, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik operasyonuna karşı çıktı

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt (Reuters)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt (Reuters)
TT

Arap Birliği, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik operasyonuna karşı çıktı

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt (Reuters)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt (Reuters)

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri operasyonu için yaptığı plan ve hazırlıklar konusundaki endişelerini dile getirdi.
Mısır resmi haber ajansı MENA’nın haberine göre Arap Birliği Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamada, Ankara tarafından planlanan bu operasyonun Suriye egemenliğinin açık bir ihlali olduğunu, Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini ve güvenlik ile insani anlamda daha fazla sıkıntı yaşanmasının kapısını açtığını öne sürdü.
Türkiye'nin Suriye topraklarına girmesinin, Suriye'nin doğu ve kuzeyindeki çatışmaları alevlendirmekle tehdit ettiğini ve DEAŞ'ın bazı güçlerini geri kazanmasına izin verebileceğini söyleyen kaynak, kim tarafından olursa olsun Suriye’ye yönelik dış müdahalelerin kınandığını ifade etti.
Kaynak, Suriye’de şu anda ihtiyaç duyulan şeyin, Anayasa Komisyonu’nun kurulmasından sonra siyasi sürece ivme kazandırmak ve daha fazla askeri tırmanışa girmemek olduğunu dile getirdi.
Arap Birliği Bakanlar Konseyi’nin geçtiğimiz ay yapılan toplantıda, Suriye genelinde dış müdahaleyi kınadığını ve Türkiye’ye kuvvetlerini tüm Suriye topraklarından çekme çağrısında bulunulduğunu aktaran kaynak, Konsey’in özellikle komşu ülkelerle ilişkilerle ilgili olarak, Suriye topraklarında yeni bir gerçeklik kazandıracak düzenlemelerin reddedildiğini vurguladığını da söyledi.
AFP’de yer alan habere göre Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki askeri operasyona yakında başlayacağını açıkladı.
Aynı haberde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Suriye sınırına daha fazla zırhlı araç gönderdiği ve Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde onlarca aracın görüldüğü bilgisi de yer aldı.
Ankara, Suriye’nin kuzeyi ile olan sınırda, YPG tarafından kontrol edilen alanlar ile Türkiye sınırını birbirinden ayıracak bir güvenli bölge kurulmasını talep ederek, 8 yıldır devam eden iç savaştan kaçan 3.6 milyon sığınmacının ülkesine geri dönmesini hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Pazartesi günü konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Suriye’ye yönelik askeri operasyonun ‘bir gece ansızın’ başlayabileceğini dile getirdi.
Türkiye’nin planladığı askeri operasyon, SDG unsurlarının Türk ordusuyla yüzleşmek zorunda kalması durumunda, SDG tarafından tutulan 2 bini yabancı yaklaşık 10 bin DAEŞ unsurunun kaçabileceğine ilişkin endişeler doğuruyor.
Trump, konuya ilişkin yorumunda, Türkiye ve diğer ülkelerin DEAŞ’lı tutuklularla ilgilenme sorumluluğu taşıdığının altını çizdi.



Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
TT

Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)

Sudan Doktorlar Ağı bugün yaptığı açıklamada, Batı Sudan'ın Kuzey Darfur Eyaleti'ndeki Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından etnik kökenleri nedeniyle aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Ağ’ın yayınladığı basın açıklamasında, "Çad'ın El-Tina bölgesindeki mülteci kamplarına ulaşan hayatta kalanların ifadeleri, HDK'nin saldırıları sonucunda Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde aralarında çocuk, kadın ve erkeklerin de bulunduğu 200'den fazla kişinin etnik kökenleri nedeniyle öldürüldüğünü ortaya koymuştur; bu, tüm insani ve uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlalidir" denildi.

Ağ, "bu suçların, silahlı saldırılardan kaçan ve Çad devletine doğru yaygın göç dalgalarına neden olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin son derece karmaşık insani koşullar altında yaşadığını, bu koşulların ciddi gıda ve içme suyu kıtlığı, kötüleşen sağlık hizmetleri ve güvenli barınak eksikliği ile karakterize olduğunu, özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini" vurguladı.

"Bu ihlallerin devam etmesi, binlerce sivili Çad'a doğru itecek ve bu, bu bölgelerin tanık olacağı en büyük mülteci operasyonu olacak" denilen açıklamada, "uluslararası sessizliğin ve caydırıcı önlemler alma konusundaki eylemsizliğin, bu insani trajedilere dolaylı olarak ortak olmak anlamına geldiği" belirtildi.

Sudanlı Doktorlar Ağı, bu bölgelerde kitlesel katliamlar sonucu başlayan yerinden edilmeyi sonlandırmak için saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu ve yerinden edilmiş kişiler ile mültecilere acil destek sağlanarak, tıbbi ve insani yardım için güvenli ve kısıtlamasız insani erişimin sağlanmasını istedi.


Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
TT

Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)

Suriye'nin Hama şehrinin el-Beyad mahallesinde, dün akşam bir ailenin beş üyesi evlerinde gizemli koşullar altında öldürüldü.

İçişleri Bakanlığı'na göre, ilk incelemeler kocanın önce karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar ettiğini ortaya koydu.

Suriye'nin "Al Ekhbariya " kanalında bugün yer alan habere göre, suçun nedenleri ve tüm ayrıntılarını belirlemek için soruşturmalar devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Yerel medyadan aktardığına göre cinayette kullanılan silah Kalaşnikov tipi bir saldırı tüfeği.


İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
TT

İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)

İsrail güçleri, bu sabah Batı Şeria'daki Ramallah'ın kuzeyinde bulunan Atara askeri kontrol noktasını kapattı. Filistin Haber Ajansı (WAFA) haberinde, "işgal güçleri kontrol noktasını sabahın erken saatlerinde kapatarak, özellikle Ramallah'ın kuzeybatı ve batısındaki köylerden ve kasabalardan ve kuzeydeki vilayetlerden gelen ve giden vatandaşların hareketini aksattı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Duvar ve Yerleşim Direnişi Komisyonu’nun ekim ayında yayınladığı rapordan aktardığına göre, Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici engellerin toplam sayısı, askeri kontrol noktaları ve kapılar da dahil olmak üzere 916'ya ulaştı.