Suriye’nin kuzeyinde çatışmalar sürüyor: 200 bin kişi bölgeyi terk etti

Suriye sınırında Resulayn kentindeki operasyona bağlı bir patlama (Reuters)
Suriye sınırında Resulayn kentindeki operasyona bağlı bir patlama (Reuters)
TT

Suriye’nin kuzeyinde çatışmalar sürüyor: 200 bin kişi bölgeyi terk etti

Suriye sınırında Resulayn kentindeki operasyona bağlı bir patlama (Reuters)
Suriye sınırında Resulayn kentindeki operasyona bağlı bir patlama (Reuters)

Suriye’nin kuzeyindeki Kürt yetkililer tarafından bugün yapılan açıklamada, Türkiye’nin, başlattığı askeri operasyon nedeniyle şimdiye dek 200 bin kişinin bölgeyi terk ettiği aktarıldı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise bugün, operasyonda Kürt unsurlarından 74 kişinin öldüğünü, ölenlerin çoğunun ise Tel Abyad’dan olduğunu duyurdu.
Reuters haber ajansına göre, SOHR Direktörü Rami Abdurrahman konu ile ilgili yaptığı açıklamada, harekât başladığından bu yana Türkiye’nin desteklediği Suriyeli muhalif gruplardan 49 kişinin öldüğünü söyledi.
Abdurrahman açıklamasında, Kamışlı kentinde çatışmaların yoğunlaştığını ifade ederek 30 kişinin öldüğünü belirtti.
Suriye’nin kuzey ve doğusunda kontrolü elinde bulunduran Kürt yönetimine göre, Türkiye’nin başlattığı operasyonda 191 bin 69 kişinin bölgeyi terk ettiği ifade edildi.
ABD, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda Washington destekli Kürt güçlerine karşı başlattığı harekâtı durdurma çabalarını sürdürürken, yaşanan bu gelişmelerin Ankara ile olan ilişkilere zarar verdiğini ve yaptırımlara maruz kalabilecekleri konusunda uyarıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye sınırındaki askeri birliklerini geri çekme kararı eleştirilere neden olurken, uzmanlar Türkiye’nin olası saldırısı için yeşil ışık yakan bu adımın insani felakete yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
ABD Başkanı, ABD güçlerinin geri çekilmesi ile başlayan Türkiye harekâtının ardından, Senatör Lindsey Graham dâhil çok sayıda Cumhuriyetçinin ağır eleştirilerine maruz kaldı.
Graham dün Türkiye’yi “Suriye’de ciddi suçlar” işlemekle itham ederken, Trump’ın bu konuda bir şey yapmadığını öne sürdü. ABD’li Senatör açıklamasında, “Açıklanan şartlı yaptırımlar Türkiye tarafından ılık bir cevap olarak görülür. Bu Erdoğan’ı cesaretlendirir” diyerek, Kongre’nin Cumhuriyetçiler ve Demokratların desteğiyle sert yaptırımlar uygulayacağını söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ise DEAŞ ile mücadele Suriye’deki en güçlü ortakları olan Kürt müttefikleri terk etme suçlamasını reddediyor.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper dün yaptığı basın açıklamasında, kimseye operasyon yapılması için yeşil ışık yakmadıklarını belirterek, operasyonun başlamaması için her türlü baskıyı yaptıklarını ifade etti.
Esper ve ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, operasyona son verilmesi için Türk mevkidaşları ile görüşme gerçekleştirdi. Açıklamada, Türkiye tarafından operasyonun durdurulmasına yönelik bir işaretin olmadığı aktarıldı.
Milley açıklamasında, askeri faaliyetlerin durdurulmasına yönelik bir belirti görmediğini söyledi.
ABD Genelkurmay Başkanı’nın açıklamasının ardında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt militanlara yönelik yapılan saldırılarının durdurulmayacağını söyledi.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada “Fırat'ın doğusunda icra edilen Barış Pınarı Harekâtı gece boyunca başarıyla sürdürüldüğü“ belirtilerek, etkisiz hale getirilen toplam terörist sayısının 415'e ulaştığı aktarıldı.
Erdoğan geçtiğimiz Çarşamba günü yapığı açıklamada, güvenli bölgenin oluşturulması ve Suriyeli mültecilerin eve dönmelerinin sağlanması için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Barış Pınarı Harekâtı kapsamında Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Fırat’ın doğusundaki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı operasyona başladıklarını duyurmuştu.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.