Kadın olmak için en iyi ve en kötü ülkeler açıklandı: Türkiye 114. sırada

National Geographic dergisinin kasım sayısı, "Kadınlar: Değişim Yüzyılı" başlığıyla çıktı (National Geographic)
National Geographic dergisinin kasım sayısı, "Kadınlar: Değişim Yüzyılı" başlığıyla çıktı (National Geographic)
TT

Kadın olmak için en iyi ve en kötü ülkeler açıklandı: Türkiye 114. sırada

National Geographic dergisinin kasım sayısı, "Kadınlar: Değişim Yüzyılı" başlığıyla çıktı (National Geographic)
National Geographic dergisinin kasım sayısı, "Kadınlar: Değişim Yüzyılı" başlığıyla çıktı (National Geographic)

Kadın, Barış ve Güvenlik Endeksi; kadınların topluma katılımı, güvenlik duygusu ve adalete erişimi gibi ölçütleri baz alarak, 167 ülkeyi iyiden kötüye doğru sıraladı.
Konuyla ilgili veriler, National Geographic dergisinin “Kadınlar: Değişim Yüzyılı” başlığıyla çıkan kasım sayısında yer aldı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Georgetown Kadın, Barış ve Güvenlik Enstitüsü ve Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü’yle işbirliği yapan National Geographic, sıralamayı dün internet sitesinde de yayımladı.
Listenin ilk sırasındaki Norveç'i; Finlandiya ve Danimarka gibi kuzey ülkeleri izlerken, Türkiye ise 114. sırada yer aldı.
Kadın olmak için en uygun 10 ülke şöyle sıralandı:
Norveç
İsviçre ve Finlandiya
Danimarka
İzlanda
Avusturya
Birleşik Krallık
Lüksemburg
İsveç ve Hollanda
Öte yandan veriler, dünya ülkelerinin yüzde 90’ının kadınlara negatif ayrımcılık yapan en az bir yasaya sahip olduğunu gösterdi.
Veriler ayrıca, 2018’de 379 milyon kadın aile içi şiddet gördüğünü ortaya koydu. Bu oranların da çatışmalardan etkilenen ülkelerde üç kat fazla olduğu ortaya çıktı.
Güney Sudan'da kadınların en az yüzde 47'sinin geçen yıl eşinden şiddet gördüğü belirtilirken, Yemen de 167. olarak listenin son sırasında yer aldı.
Kadınlar için yaşamın en zor olduğu ülkeler şöyle sıralandı:
Yemen
Afganistan
Suriye
Pakistan
Güney Sudan
Irak
Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Orta Afrika Cumhuriyeti
Mali
Libya
Araştırmada ayrıca, başka ilgi çekici veriler de ortaya çıktı. Buna göre Ruanda, Moldova, Türkmenistan, Ermenistan ve Benin gibi ülkeler son zamanlarda kadınların eğitiminde, finansal erişiminde ve yönetim organlarındaki temsiliyetinde kayda değer artışlar gösterdi.
İstihdam alanındaki küresel cinsiyet farkı yüzde 30’a dayanırken, Ruandalı kadınların yüzde 93’ünün çalışma hayatında yer aldığı bildirildi. Türkmenistanlı kadınların finansal erişim oranları da 2017’den bu yana yüzde 1'den yüzde 36’ya yükseldi.
Benzer şekilde İran’daki finansal katılımın da yüksek seviyede olduğu anlaşıldı. Buna göre İranlı kadınların yüzde 90’ından fazlası bankacılık işlemleri yaptı veya hesap açtırdı.
Senegal, Benin ve Papua Yeni Gine’nin izlediği Türkiye’deyse kadınların yönetimdeki temsiliyetinin ve çalışma hayatına katılımının kritik seviyelerde olduğu görüldü.
Öte yandan Türkiyeli kadınların, birçok ülkeye kıyasla eşlerinden daha az şiddet gördüğü ve cep telefonu kullanan kadın sayısının hayli yüksek olduğu ortaya çıktı.



Ünlü aktör yaşamını yitirdi: Ender görülecek bir ruhtu

2015'te Doğu Ortodoks Kilisesi'ne bağlılığını açıklayan aktör, bir yıl sonra da Rusya vatandaşı olmuştu (AP)
2015'te Doğu Ortodoks Kilisesi'ne bağlılığını açıklayan aktör, bir yıl sonra da Rusya vatandaşı olmuştu (AP)
TT

Ünlü aktör yaşamını yitirdi: Ender görülecek bir ruhtu

2015'te Doğu Ortodoks Kilisesi'ne bağlılığını açıklayan aktör, bir yıl sonra da Rusya vatandaşı olmuştu (AP)
2015'te Doğu Ortodoks Kilisesi'ne bağlılığını açıklayan aktör, bir yıl sonra da Rusya vatandaşı olmuştu (AP)

Japonya'da doğan, ABD ve Rusya pasaportlarına sahip Cary-Hiroyuki Tagawa perşembe günü hayatını kaybetti. 

Menajeri Margie Weiner, 1995'te vizyona giren Ölümcül Savaş'ta (Mortal Kombat) canlandırdığı Shang Tsung karakteriyle tanınan aktörün felç sonrasında yaşadığı sağlık sorunları yüzünden öldüğünü duyurdu.

75 yaşındaki oyuncu, Kaliforniya'nın Santa Barbara kentinde yaşamını yitirirken etrafında ailesinin olduğu da yazılı açıklamada bildirildi: 

Cary ender görülecek bir ruhtu: Cömert ve düşünceli biriydi ve zanaatına bağlılığı sonsuz düzeydeydi.

1987'de Bernardo Bertolucci'nin Oscarlı filmi Son İmparator'la (L'ultimo imperatore) dikkat çeken oyuncu sonrasında Pearl Harbor ve Tim Burton'ın çektiği Maymunlar Cehennemi (Planet of the Apes) gibi filmlerin yanı sıra 2015-2019'da ekrana gelen Yüksek Şatodaki Adam'da (The Man in the High Castle) rol almıştı. 

Japon bir anne ve ABD ordusunda görev yapan bir babanın oğlu olarak Tokyo'da doğan Tagawa'nın adı, Hollywood yıldızı Cary Grant'ten geliyor. 

Tagawa, bir tiyatro oyuncusu olan annesinin, Asyalılara düzgün roller verilmediği için aktörlük yapmasına karşı çıktığını bir röportajında anlatmıştı.

Cary-Hiroyuki Tagawa, 36 yaşından itibaren oyunculuk kariyerine ağırlık verene kadar kereviz yetiştirdiğini, limuzin şoförlüğü yaptığını ve fotomuhabiri olarak çalıştığını bildirmişti. 

Farklı dövüş sanatlarıyla ilgilenen aktör, rekabeti ya da kavgayı sevmediği için Ninjah Sportz adını verdiği bir sistem geliştirdiğini de söylemişti. Bu sistemle dövüş sanatlarını eğitim ve iyileşme aracı olarak kullanmaya çalıştığını savunuyordu. 

2008'de Honolulu'da yargılanan Tagawa, bacaklarında morluklar görülen bir kadına şiddet uyguladığını itiraf etmişti.

Independent Türkçe, CNN, Deadline


Richard Gere, Oscar'dan 20 yıl menedilmesi hakkında konuştu

Richard Gere, 20 yıl boyunca Oscar'dan yasaklanmasıyla ilgili nadir bir yorum yaptı (AFP)
Richard Gere, 20 yıl boyunca Oscar'dan yasaklanmasıyla ilgili nadir bir yorum yaptı (AFP)
TT

Richard Gere, Oscar'dan 20 yıl menedilmesi hakkında konuştu

Richard Gere, 20 yıl boyunca Oscar'dan yasaklanmasıyla ilgili nadir bir yorum yaptı (AFP)
Richard Gere, 20 yıl boyunca Oscar'dan yasaklanmasıyla ilgili nadir bir yorum yaptı (AFP)

Richard Gere, canlı programda konuşma metninin dışına çıkmasından sonra 20 yıl boyunca Oscar'dan menedilmesiyle ilgili nadir bir açıklama yaptı.

Sözünü sakınmayan bir insan hakları aktivisti olarak bilinen 76 yaşındaki aktör, 1993 Akademi Ödülleri'nde sunuculuk yaparken Çin'in Tibet'teki "korkunç, korkunç insan hakları sorununu" kınayarak başlattığı tartışmadan etkilenmediğini önceki günlerde söyledi.

Çarşamba günü Variety'de yayımlanan röportajında Gere, "Bunu pek de kişisel algılamadım" dedi.

Bu olayda kimsenin kötü adam olduğunu düşünmedim. Ben ne yapıyorsam onu yapıyorum ve kesinlikle kimseye zarar vermek istemiyorum. Öfkeye zarar vermek istiyorum. Dışlanmaya zarar vermek istiyorum.

Aktivizmine, uzun zamandır arkadaşlık ettiği ve yönetici yapımcılığını üstlendiği 2025 yapımı belgeselinin konu aldığı Dalay Lama'nın ilham verdiğini ancak Nobel Barış Ödülü sahibiyle, tartışmalı Oscar konuşmasından hiç söz etmediklerini belirtti.

Gere "İnsan hakları ihlallerine zarar vermek istiyorum ancak Hazretleri'nin yaklaşımına olabildiğince yakın kalmaya çalışıyorum... Herkesin kurtarılabilir olduğu ve sonunda herkesin kurtarılması gerektiği, aksi takdirde hiçbirimizin kurtarılamayacağı inancına. Bu anlamda bunu kişisel algılamıyorum" dedi.

1993'teki törende En İyi Sanat Yönetmeni adaylarını açıklamak için sahneye çıkan Gere, bu fırsatı Çin hükümetinin o dönemde Tibet'e uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle Asya ülkesini eleştirmek için kullanarak şöyle konuşmuştu:

Eğer burada gerçekten filmlerdeki gibi mucizevi bir şey olsa ve hepimiz şu anda Pekin'deki Deng Şiaoping'e sevgi, hakikat ve bir tür akıl sağlığı gönderebilsek, askerlerini alıp Çinlileri Tibet'ten uzaklaştırır ve halkın tekrar özgür ve bağımsız insanlar olarak yaşamasına izin verir.

İlk Korku'nun (Primal Fear) yıldızının konudan saptığı bu sözleri gösteride alkışlarla karşılansa da Akademi, konuşma metninde yer almayan bu sözlerden memnun kalmamıştı. Los Angeles Times'ın o dönemdeki haberine göre ödül töreninin ardından yapımcı Gil Cates, konuşmasını "küstahça" diye nitelendirerek yerden yere vurduğu Gere'ı tekrar çağırmayacağına yemin etmişti.

Cates yayın kuruluşuna yaptığı açıklamada hem Gere'ın bu hamlesini hem de sahnede konuşurken benzer şekilde toplumsal sorunlara dikkat çeken diğer sunucular Susan Sarandon ve Tim Robbins'i onaylamadığını söylemişti.

Cates, o dönemde gazeteye "Ödül sunması için davet ettiğim birinin bu zamanı kişisel siyasi görüşlerini dile getirmek için kullanması bence sadece çirkin değil, aynı zamanda tatsız ve dürüst olmayan bir davranış" demiş ve "Onları evime davet etmem ve gelecekteki programlara da davet etmeyeceğim" diye eklemişti.

Çin'e girişi yasaklanan Gere, 2013'e kadar Akademi Ödülleri'nde tekrar sunuculuk yapmadı.

Independent Türkçe


Oscarlı yıldız, Marvel'dan "kafası karışan" rol arkadaşını tiye aldı

Pepper Potts rolündeki Gwyneth Paltrow ve Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr., Demir Adam 2'de (IMDb)
Pepper Potts rolündeki Gwyneth Paltrow ve Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr., Demir Adam 2'de (IMDb)
TT

Oscarlı yıldız, Marvel'dan "kafası karışan" rol arkadaşını tiye aldı

Pepper Potts rolündeki Gwyneth Paltrow ve Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr., Demir Adam 2'de (IMDb)
Pepper Potts rolündeki Gwyneth Paltrow ve Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr., Demir Adam 2'de (IMDb)

Robert Downey Jr., Demir Adam'daki (Iron Man) eski rol arkadaşı Gwyneth Paltrow'un "Marvel Sinematik Evreni'nin (MSE) temel ilkeleri"yle ilgili sürekli kafa karışıklığı yaşaması nedeniyle ona tatlı tatlı sataştı.

MSE'nin 7 filminde Downey Jr.'ın ekrandaki sevgilisi Pepper Potts'u canlandıran 53 yaşındaki Paltrow, çarşamba günü The Hollywood Reporter'ın Women In Entertainment (Eğlence Dünyasındaki Kadınlar) kahvaltı galasında 20. kez verilen yıllık Sherry Lansing Liderlik Ödülü'yle onurlandırıldı.

Oppenheimer'la Oscar alan 60 yaşındaki oyuncu, Goop kurucusuna ödülü takdim etmek üzere oradaydı. The Hollywood Reporter'a göre Downey Jr. duygusal bir konuşma yapmadan önce, "inanılmaz derecede zeki olmasına rağmen Marvel Sinematik Evreni'nin temel ilkeleri ve sakinleriyle ilgili bitmeyen bir kafa karışıklığı" yaşayan Paltrow'u esprili bir şekilde alaya aldı.

Yetenekli Bay Ripley'yle (The Talented Mr. Ripley) bilinen aktris, hangi Marvel filmlerinde rol aldığını unuttuğu veya Tom Holland ve Sebastian Stan gibi Marvel'daki rol arkadaşlarından bazılarını tanımadığı çeşitli olaylara karışarak sosyal medyada viral olmuştu.

Downey Jr., Paltrow'un bir keresinde "'O kim?'" diye sorduğunu ve kendisinin de esprili bir şekilde, "'O, Örümcek Adam. Adının Peter olduğunu söyledi. Karakterinin adı Peter. Tom Holland. Onunla 4 filmde oynadın'" diye yanıtladığını söyledi.

Downey Jr. etkileyici kariyerine dönüp baktığı Paltrow'un iş ahlakını takdir ederek "Demir Adam setindeki çekimler arasında Goop'u kurmasını" anlattı.

Ayrıca Josh Safdie'nin spor temalı yeni komedi-drama filmi Marty Supreme'de Timothée Chalamet'yle rol alan Paltrow'un, eleştirmenlerce beğenilen performansını övdü ve aktrisin, "kamuoyuna duyurmadan oyunculuktan emekli" olmasına ikinci kez ara verdiğini belirtti.

Paltrow'un "kutuplaştırıcı kamusal kişiliğine" değinen aktör, "kutuplaştırıcı" kelimesinin, "onlarca yıldır tartışılmaz bir önem ve yenilenme sergileyen güçlü kadınları yanlış bir şekilde tanımlamak için ahmaklar tarafından kullanıldığını" savundu.

Downey Jr. "İşte bu yüzden buradayız" diye devam etti. 

Liderliğe, örnek davranışa, dürüstlüğe, kararlılığa bu kadar özlem duyduğumuz ve insanların çoğu zaman bunu başaramadığı bir çağda, Deer Valley Kayak Merkezi'ndeki bir yamaçta yaşandığı iddia edilen yaralanmayla ilgili kendisini suçlayan emekli optometristle yüzleşmek için mahkemeye çıkmaya istekli bir kadın var karşımızda. Ve o kadar onurlu davranıyor ki ahlaki gücünü, metanetini ve son derece zevkli, şık ama pratik mahkeme kıyafetlerini anmak için bir müzikal tiyatro yapımı doğuyor.

Downey Jr. konuşmasını "Artık Gwyneth Paltrow'u takdir etme zamanı geldi" diyerek sonlandırdı.

Eğlence ve medya alanındaki öncülere ve hayırseverlere verilen ödülü almak üzere sahneye çıkan Paltrow, duygusal bir konuşma yaptı.

Gözyaşlarını zor tutan oyuncu "Bu güzel Hollywood Reporter etkinliğinde siz kadınlar ve bizi seven erkeklerle birlikte olmak... Bugün takdir edilen 100 kadının hepsiyle birlikte olmak; aranızda olmak gerçek bir armağan" dedi.

Bunu gerçekten hissediyorum. Bu sabah gerçek bir topluluk hissi yaşadım; tüm çalışmalarımı kabul etmiş görünen ve beni tekrar arasında alan bir topluluk.

Independent Türkçe