Yahudi yerleşimcilerden, Mescid-i Aksa'nın Yahudiler ve Müslümanlar arasında bölünmesi çağrısı

İsrail dün İbrahim Tapınağı’nın ana kapılarını kapattı (WAFA)
İsrail dün İbrahim Tapınağı’nın ana kapılarını kapattı (WAFA)
TT

Yahudi yerleşimcilerden, Mescid-i Aksa'nın Yahudiler ve Müslümanlar arasında bölünmesi çağrısı

İsrail dün İbrahim Tapınağı’nın ana kapılarını kapattı (WAFA)
İsrail dün İbrahim Tapınağı’nın ana kapılarını kapattı (WAFA)

Bir grup Yahudi yerleşimci, dün sabah Burak Duvarı’nın avlusuna gelerek ibadet eden Yahudilere, “Mescid-i Aksa’yı çevreleyen Kudüs duvarları içerisinde” ibadetlerini gerçekleştirmeleri çağrısında bulundu.
Bu açıklamalar aynı zamanda, ibadet için Kudüs’e girmeye çalışanlar tarafından kağıda aktarılarak Babu's Silsile’ye (Silsile Kapısı) yapıştırıldı. Yerleşimci gruplar geçtiğimiz Cumartesi günü de Mescid-i Aksa avlusuna gelerek, Müslüman ve Yahudiler arasında ibadet vakitlerinin ayrılması açıklamasında bulunmuştu. Yapılan çağrı, “Yahudilere karşı eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması” sloganı ile duyuruldu. 170’i aşkın yerleşimci dün sabah İsrail Tarım Bakanı Uri Ariel eşliğinde Mescid-i Aksa’ya girdi. Mescid-i Aksa’da dolaştıktan sonra dua etmek için alandan ayrılan yerleşimciler, buradan da her gün Yahudilerin dua ettiği alana geçti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nden yapılan açıklamada, dün Mescid-i Aksa’ya giren toplam Yahudi yerleşimcilerin sayısının 906 olduğu, bunlarda 295’inin sabah saatlerinde geriye kalan 611’inin ise öğleden sonra Aksa’ya giriş yaptığı belirtildi.
Öte yandan İsrail işgal makamları dün Mescid-i Aksa Hatibi Dr. İsmail Nevahaza’yı gözaltına alırken, incelemelerin ardından “11 gün boyunca Mescid-i Aksa’dan uzak durması” şartıyla serbest bıraktı. Üç Filistinli kadının daha gözaltına alındığı olay, İsrail tarafından “ihtiyati gözaltı” olarak isimlendirildi. Dr. İsmail Nevahaza’nın gözaltına alınması, Kudüs Valisi Adnan Gays’ın gözaltına alınmasından iki gün sonra yaşandı. Gays’ın gözaltına alındığı akşam Fetih Hareketi Kudüs Genel Sekreter Vekili Şadi Mutur ise serbest bırakıldı.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.