Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan uluslararası topluma çağrı

Filistinli çiftçiler, Batı Şeria’daki Raba köyünde zeytin hasadına başladı (EPA)
Filistinli çiftçiler, Batı Şeria’daki Raba köyünde zeytin hasadına başladı (EPA)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan uluslararası topluma çağrı

Filistinli çiftçiler, Batı Şeria’daki Raba köyünde zeytin hasadına başladı (EPA)
Filistinli çiftçiler, Batı Şeria’daki Raba köyünde zeytin hasadına başladı (EPA)

Filistin Dışişleri Bakanlığı; polis, güvenlik birimleri ve silahlı yerleşimciler dâhil olmak üzere İsrailli işgalci güçlerin Doğu Kudüs, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki silahsız Filistin vatandaşlarına karşı saldırılarını kınadı. Bakanlık, Filistinlileri İsrail işgali ve yerleşimciliğinden korumak için uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi çağrısında bulundu.
Bakanlığın açıklamasında, İsrailli işgalcilerin, Filistin halkına karşı son dönemlerde artan saldırılarından endişe duyulduğu, bu tırmanışın terör eylemlerine, büyük çapta suçlara ve sürgüne ön hazırlık yapıldığı belirtildi.
İsrail’in saldırı ve tacizleri; Filistinli vatandaşlarını, onların toprak ve mülklerini, geçim kaynaklarını, kutsallarını ve direnişlerini hedef alıyor. Filistin Dışişleri Bakanlığı ise bu saldırı ve tacizleri açığa çıkarmak için elinden geleni yapıyor.
Bakanlık söz konusu açıklamada, insan haklarının ve uluslararası adaletin bekçisi olduğunu iddia eden devletlerin İsrail’i daha fazla işgal ve saldırıya teşvik ettiğini ifade ederek, uluslararası toplum, ihlal ve işgallere karşı sessiz kalarak İsrail’in suçlarına ortak olduğunu belirtti.
Yerleşimcilerin Filistinli çiftçilere yönelik saldırıları da zeytin hasadı mevsiminde artmış durumda. Filistin Kızılay Derneği tarafından dün yapılan açıklamaya göre Nablus’un Burin köyündeki üç vatandaş, yerleşimciler tarafından darp edilip yaralandı.
Yerel kaynakların bildirdiğine göre, Nablus’un güneyindeki Filistin topraklarına yerleşen düzinelerce yerleşimci, çok sayıda Filistinli çiftçiye saldırıp onları darp ediyor, araç gereçlerini ve zeytinlerini çalıyor. Yerleşimci çeteler, daha önce de Beytüllahim ve Nablus’un köylerindeki zeytin toplayıcılarına ve onların yabancı ortaklarına saldırmıştı.
Söz konusu saldırılar elbette bu yılın ilk saldırıları değil ancak Filistinli ailelerin ve çiftçilerin zeytin toplama mevsimine katılmasıyla bu olaylarda artış yaşanıyor. Çünkü genellikle Batı Şeria’daki yerleşimciler, Filistinlilere saldırmadan bir gün bile geçiremiyor. İsrailliler, Filistinliler için oldukça önemli olan hasat mevsimine darbe vurup ve bu mevsimin mahsullerini çalarak onlarla alay ediyor.
Batı Şeria’daki 86 bin hektarlık bir alanda 10 milyondan fazla zeytin ağacı bulunuyor. Toplam ekili alanın yüzde 47’sini oluşturan bu ağaçlar, 100 binden fazla hane için gelir kaynağı oluşturuyor. Filistinlilerin zeytin hasadı, Ekim ayının ortalarında başlayıp tam bir ay sürüyor.
Öte yandan, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Nablus Toprakları Ulusal Savunma Bürosu, İsrail Sivil İdaresi’ni yerleşimcilik projelerine sponsorluk ederek Yahudi dini bayramları vesilesiyle yerleşimcileri kargaşa çıkarmaya ve provokasyon eylemleri yapmaya teşvik etmekle suçladı.
Büro’nun ifadesine göre İsrail Doğa ve Parklar Otoritesi ile birlikte Sivil İdaresi, İsraillileri Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı devralmaya, Ölü Deniz çevresindeki zengin pınarların ve ekinlerin tadını çıkarmaya çağırıyor. Aynı zamanda Filistinlilere yönelik çeşitli ihlal ve saldırıları haklı çıkarmak için efsanelere başvurarak yerleşimcilerin dizginlerinin serbest bırakıyor.
Filistin Yönetimi ise İsrail’in, vatandaşlarını yerleşimcilik projelerine ve saldırganlığa teşvik etmek ve işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudiliği derinleştirmek için Yahudi bayramlarını kullandığını ifade etti. İsrailli yerleşimciler son günlerde Yahudi bayramı vesilesiyle Mescid-i Aksa, El-Halil kentindeki Hazreti İbrahim Camii ve Batı Şeria’daki diğer bölgelerde saldırıları yoğunlaştırdı.



Beyrut'un güney banliyölerinde yaşayanlar evlerini satışa çıkardı

Lübnanlılar, Haziran 2025'te Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların önünde duruyor (Arşiv-AFP)
Lübnanlılar, Haziran 2025'te Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların önünde duruyor (Arşiv-AFP)
TT

Beyrut'un güney banliyölerinde yaşayanlar evlerini satışa çıkardı

Lübnanlılar, Haziran 2025'te Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların önünde duruyor (Arşiv-AFP)
Lübnanlılar, Haziran 2025'te Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan İsrail hava saldırılarında yıkılan binaların önünde duruyor (Arşiv-AFP)

Hizbullah'ın kalesi olan Beyrut'un güney banliyösünde yaşayanlar, İsrail saldırıları veya Lübnan'a karşı yeniden başlayan savaş nedeniyle evlerinin zarar görebileceği endişesiyle evlerini satışa çıkarıyor.

Bölgede bina satışı yaygınlaştı ve sakinler Şarku'l Avsat'a daire fiyatlarının yüzde 20 ila 40 arasında önemli ölçüde düştüğünü söyledi. Ancak dairelere olan talep ve satın almalar sınırlı ve nadir.

Bu durum, Hizbullah'ın askeri kapasitesini hızla yeniden inşa ettiği yönündeki İsrail raporlarıyla örtüşüyor. Ynet web sitesi, hareketin daha az maliyetli ve kalabalık bir kadro gerektirmeyen yeni bir yapıyla örgütlendiğini bildirdi. Haberde, yeni yapının İsrail için özellikle üç alanda yeni zorluklar yarattığı belirtildi: füzeler ve roketler, insansız hava araçları (İHA) ve bunları destekleyen altyapı.


Kudüs Tugayları, Batı Şeria'nın Tubas kentinde İsrail askerlerini hedef aldığını duyurdu

Filistin İslami Cihat Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Tugayları üyeleri (Reuters - Arşiv)
Filistin İslami Cihat Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Tugayları üyeleri (Reuters - Arşiv)
TT

Kudüs Tugayları, Batı Şeria'nın Tubas kentinde İsrail askerlerini hedef aldığını duyurdu

Filistin İslami Cihat Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Tugayları üyeleri (Reuters - Arşiv)
Filistin İslami Cihat Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Tugayları üyeleri (Reuters - Arşiv)

Filistin İslami Cihat Hareketi’nin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları (Saraya el-Kudus) tarafından dün yapılan açıklamada, Batı Şeria'nın Tubas kentinin orta kesimlerinde İsrail askerlerini hedef alan bir bombalı saldırı düzenlendiği belirtildi. Açıklamaya göre patlamada ölen ve yaralananlar oldu.

Kudüs Tugayları tarafından yapılan açıklamada, üyelerinin patlamadan sonra İsrail askerlerinin Tubas kent merkezindeki Tayasir kavşağında bulunan bölgede tahliye işlemleri gerçekleştirdiğini gözlemlediklerini ekledi.

İsrail ordusu tarafından bu sabah yapılan kısa açıklamada, İsrail askerlerinin yaya olarak gerçekleştirdiği devriye sırasında bir bombanın infilak etmesinin ardından iki askerin orta derecede yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Öte yandan Hamas Hareketi bugün yaptığı bir açıklamayla İsrail güçlerini hedef alan saldırıyı överek, İsrail'in baskı, tutuklamalar, kısıtlamalar ve yol kesme eylemleriyle direnişi kırma girişimlerine rağmen ‘direnişin kırılmayacağını’ teyit ettiğini vurguladı.

Hamas’ın açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:

“Halkımızın iradesi tüm baskı araçlarından daha güçlüdür. Zulüm ve terör politikaları bu iradeyi kıramaz. Halkımız işgalin tırmanan suçlarına ve Batı Şeria, Gazze ve Kudüs'te sistematik olarak uyguladığı öldürme, yok etme, yerinden etme, Yahudileştirme ve yerleşim politikasına karşı meşru bir şekilde tepki gösterme hakkına sahiptir.”


Husiler Aden Körfezi'ndeki tanker yangınında parmağı olduğu iddialarını reddetti

Husiler geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Aden Körfezi'nde Hollanda bandralı bir gemiye saldırdı (AP)
Husiler geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Aden Körfezi'nde Hollanda bandralı bir gemiye saldırdı (AP)
TT

Husiler Aden Körfezi'ndeki tanker yangınında parmağı olduğu iddialarını reddetti

Husiler geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Aden Körfezi'nde Hollanda bandralı bir gemiye saldırdı (AP)
Husiler geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Aden Körfezi'nde Hollanda bandralı bir gemiye saldırdı (AP)

İngiliz denizcilik güvenliği firması Ambrey ve Kızıldeniz'deki gemi taşımacılığını korumakla görevli Avrupa Birliği (AB) misyonu Aspides tarafından yapılan açıklamada, dün Aden Körfezi'nde MV Falcon adlı tanker gemisinde bir patlamanın meydana geldiği bildirildi. Açıklamaya göre patlama, gemide yangına neden olurken 26 kişilik mürettebattan 24 kişinin kurtarılarak Cibuti’ye tahliye edildi, 2 kişiden halen haber alınamıyor.

Husilere ait Al Masirah televizyon kanalı, Savunma Bakanlığı'ndaki bir kaynaktan bazı medya kuruluşlarının Aden Körfezi'nde bir geminin hedef alındığına dair haberlerini yalanladığını aktardı. Al Masirah televizyonuna göre kaynak, Husilerin bu olayla hiçbir ilgisi olmadığını da ekledi.

Uluslararası gemi takip sistemi Tanker Trackers, İran’dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) yüklü Kamerun bandralı tanker gemisinin, Husilere tedarik sağlamak için Yemen'in batısındaki Hudeyde'deki Ras İsa Limanı’na doğru yol aldığını bildirdi. İngiliz denizcilik güvenliği firması Ambrey ise tanker gemisinin Ahvar'ın (Abyan eyaletinde bir bölge) yaklaşık 60 deniz mili güneyinde meydana gelen bir patlamanın ardından acil yardım çağrısı yaptığını bildirdi.

Husiler liderleri Abdulmelik el-Husi'nin bir konuşmasında ‘siz geri dönerseniz, biz de geri döneriz’ ifadesini tekrarlayarak Gazze'deki durumun sakinleşmesinden sonra saldırıların durdurulacağına dair dolaylı bir gönderme yapmasından iki gün sonra, Husilerin deniz saldırılarını durduracaklarına dair ikinci bir mesaj olarak haklarındaki iddiaları reddettiler.