Fitch, Türkiye'nin görünümünü 'Negatif'ten 'Durağan'a revize etti

Fitch, Türkiye'nin görünümünü 'Negatif'ten 'Durağan'a revize etti
TT

Fitch, Türkiye'nin görünümünü 'Negatif'ten 'Durağan'a revize etti

Fitch, Türkiye'nin görünümünü 'Negatif'ten 'Durağan'a revize etti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu 'BB-' olarak teyit ederek görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a revize etti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu 'BB-' olarak teyit ederek görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a revize etti. Yapılan açıklamada; Türkiye ekonomisinin dengelenme konusunda ilerleme kaydettiği belirtilirken Temmuz ayından beri aşağı yönlü risklerde bir rahatlama olduğu kaydedildi. Bu rahatlamalara gerekçe olarak, cari işlemler dengesinin iyileşmesi, döviz rezervlerinin artması, ekonomik büyümenin devam etmesi, enflasyonun düşmesi, faiz oranlarının aşağı çekilmesine rağmen Türk lirasının değer kazanması, daha destekleyici küresel finansman koşullarının oluşması ve ABD'nin Suriye ile ilgili Türkiye'ye yönelik aldığı yaptırım kararının kaldırılması gösterildi.
Ayrıca; Türk lirasının, Merkez Bankası'nın 1000 baz puan faiz indirim yapmasına rağmen Temmuz ayından beri ABD dolarına karşı 5,48-5,92 arasında işlem görerek istikrarlı kaldığına vurgu yapılan açıklamada, ülkenin dış finansman ihtiyacının hala yüksek ve bir kırılganlık kaynağı olmaya devam ettiği savunuldu. Jeopolitik risklere de değinen kuruluş, Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonunun, daha geniş kapsamlı bir çatışma olmazsa, ülkenin kredi notu üzerinde önemli bir etkisinin olmasının beklenmediği bildirildi
Büyüme beklentisi yükseldi
Türkiye'nin 2019 yılı büyüme beklentisini yukarı yönlü revize ederek, yüzde 0,3'den yüzde 0,8'e yükseltti. Fitch, ülkenin gelecek yıl için büyüme tahmini ise yüzde 3,1 ve 2021 için de yüzde 3,6 olarak açıkladı. Fitch, Türkiye'de enflasyonun gelecek yılın sonunda yüzde 12, 2021 sonunda ise yüzde 10 olacağını tahmininde bulunurken, yıllıklandırılmış bütçe açığının GSYİH'ye oranının bu yıl yüzde 2,4'den yüzde 3,3 yükselmesini beklediğini bildirdi.
Ekonomik görünümünün 'negatif'ten 'durağan'a revize edilmesi, Fitch'in 7 yıl aradan sonra Türkiye ekonomisi değerlendirmesinde attığı ilk olumlu yönde adım olarak dikkati çekti.

 


Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal