İsrail olası bir depremden korkuyor

İsrail’deki Dimona Nükleer Reaktörü (AFP)
İsrail’deki Dimona Nükleer Reaktörü (AFP)
TT

İsrail olası bir depremden korkuyor

İsrail’deki Dimona Nükleer Reaktörü (AFP)
İsrail’deki Dimona Nükleer Reaktörü (AFP)

Amal Şehade
İsrail’in olası bir yıkıcı deprem ile nasıl yüzleşileceği konusunda uluslararası deniz gemilerinin katılımıyla yapılan tatbikatların üzerinden henüz bir ay geçmemişken İsrailli uzmanlar, Ölü Deniz'in büyük bir depremden etkilenebileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu durumun İsrail’i başa çıkılması zor bir felaketle karşı karşıya bırakabileceği uyarısında bulunuldu.
Uzmanların en büyük endişe kaynağı Dimona Nükleer Reaktörü’nün depremden etkilenmesi beklenen bölgeye yakın olması. Depremden etkilenmesi beklenen bölgeye sadece 40 kilometre mesafede olan reaktörün depremden etkilenmesinin toplu bir yıkıma yol açabileceği belirtiliyor. Uzmanlar reaktörün deprem olmadan, sadece zarar görmesi halinde bile büyük bir risk oluşturacağını belirtti. Zira reaktör oldukça eski ve gerek roket saldırısına gerekse küçük çapta bir depreme karşı bile güçlendirilmesi için özel bir çalışma yapılmadığı kaydediliyor.
Bu uyarılar, İsrail hükümetinin eski konut binalarını olası bir depreme veya füze saldırısına karşı güçlendirmek için plan hazırladığı bir zamanda geldi. Ancak plan 2022 yılından önce uygulanmayacak.
Uzmanlar, İsrail hükümetini 80 bin korunaksız konutu güçlendirmek için acil bir plan uygulanmadığı takdirde meydana gelecekler hakkında uyardı. Olası bir depremin on binlerce kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olabileceğini belirttiler.
Dev Dalgalar
Uzmanlar tarafından yapılan uyarılarda İsrail’deki çeşitli siyasi, güvenlik ve askeri kurumlar da gündeme getirildi. Hükümetin hazırladığı planın yanı sıra ordu da deprem tehdidini önlemeye yönelik çeşitli tatbikatlar gerçekleştirdi. Son olarak gerçekleştirilen tatbikata "Dev Dalgalar" ismi verildi. Tatbikata çoğu ABD, Fransa ve Yunanistan’dan olmak üzere yabancı filolar ve uluslararası askeri kuvvetler de katıldı. Tatbikata Güney Kıbrıs, Şili, İtalya, Almanya, Kanada, İngiltere ve NATO da delegeler gönderdi.
İsrail’de yayınlanan bir rapora göre İsrail’deki güvenlik kuruluşu ve acil durum yetkilileri, İsrail’de meydana gelebilecek olası bir depremde en az bir milyon ölü ve yaralı meydana gelebileceği görüşünde Uzmanlara göre klinikler, okullar ve karakolları içeren geçici konutların inşasının tüm nüfusu barındıracak özel bir sistemde kurulması gerekli. Vatandaşların tahrip olan alanlar restore edilinceye kadar en az üç yıl bu komplekslerde kalması bekleniyor.
Güvenlik Bakanlığı'nın önlemleri
Güvenlik Bakanlığı söz konusu felaket senaryosuna hazırlanıyor. İsrail kurumlarının yanı sıra uzmanların da önerilerini uygulamak için çalışıyor. Bakanlık, hangi olası senaryoların meydana gelebileceğini önceden haber verecek geniş çaplı bir deprem müdahale sisteminin çalıştırılması için bilgi istedi. Bakanlık aynı şekilde bir ila üç ay içinde inşa edilecek konut kompleksleri hakkında da bilgi talep etti.
Bakanlığın talebine göre konut komplekslerinde beş kişilik bir aile için uygun konutların yanı sıra altyapıyı da içerecek ve içerisinde yollar, elektrik, su, kanalizasyon, yangın algılama ve söndürme cihazları da yer alacak. Ayrıca 230 bin aileyi barındıracak çözüm planı için bir dizi müdahale ağı yapılandırılması için de araştırmalar sürüyor.
İsrail, sismik hareketliliğin olduğu bir bölgede yer alıyor. Bu bölge, Suriye-Afrika kısmı, Lübnan, Suriye, Ürdün Vadisi ve Ölü Deniz'e 6 bin kilometre uzaklıkta. Bu bölgede son büyük deprem 1927'de gerçekleşti. Richter ölçeğine göre 6,2 büyüklüğündeki depremde 500 kişi öldü, 700 kişi de yaralandı. Suriye-Afrika bölgesinde yer alan Ölü Deniz’in yaklaşık 25 milyon yıl önce oluşmaya başladığı biliniyor.
*Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.