Sia: Köpeğimin ölümünü ayık atlatmakta zorlanıyorum

Avustralyalı şarkıcı "This Is Acting" albümüyle Grammy'ye aday olmuştu (AFP)
Avustralyalı şarkıcı "This Is Acting" albümüyle Grammy'ye aday olmuştu (AFP)
TT

Sia: Köpeğimin ölümünü ayık atlatmakta zorlanıyorum

Avustralyalı şarkıcı "This Is Acting" albümüyle Grammy'ye aday olmuştu (AFP)
Avustralyalı şarkıcı "This Is Acting" albümüyle Grammy'ye aday olmuştu (AFP)

Sia, köpeğinin ölümünden sonra tekrar kötüleşeceğinden korktuğunu söyledi.
Şarkıcı 31 Ekim'de Twitter'da, 16 yıl önce sokaktan sahiplendiği köpeği Pantera Marvellous'un hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Birçok hayranı müzisyene başsağlığı dilerken, birçoğu da vefat eden köpeklerinin fotoğraflarını paylaştı.
Ölüm haberini paylaştıktan birkaç gün sonra Sia, destek mesajları için hayranlarına teşekkür ettiği bir tweet attı ve Pantera'nın ölümüyle “tekrar kötüleşmeden ya da ona katılmadan” başa çıkabileceğini "asla hayal etmediğini" açıkladı.
This Is Acting albümüne imza atan şarkıcı, “Size söylemek isterim ki, en büyük korkum Pantera'nın ölmesiydi. Öldüğü gece, sabahın köründe, sizlerin attığı mesajlar ve eski fotoğraflar bunu atlatmamda, ayık ve canlı kalmamda bana yardımcı oldu. Bunu bilmelisiniz. Teşekkürler” diye yazdı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Sia, geçmişte madde bağımlılığıyla mücadele etmişti.
2014'te The New York Times'ta yayımlanan kısa özgeçmişinde, şarkıcının 4 yıl önce bir intihar notu yazdığı belirtiliyordu.
Köpeğinin ölümünün zihinsel sağlığı üzerindeki etkisini itiraf ettikten sonra, Twitter'daki birçok takipçisi Sia için yürekleri ısıtan destek mesajları paylaştı.​
Bir kişi, “Biz her zaman senin yanında olacağız @sia, sen birçoğumuzu yaşamdaki tüm zorluklara karşı destekledin, bu yüzden seni daima anlayıp arkanda olacağız! Seni seviyoruz, yola devam” diye yazdı.
Bir başkası ise, “Seninle çok gurur duyuyorum ve ayık olman çok çok önemli Sia! Hepimiz sana tapıyoruz ve seni hayal edebileceğinden çok daha fazla önemsiyoruz” dedi.
Sia ekimde, vücudun bağ dokusunu etkileyen bir grup genetik rahatsızlık olan Ehlers-Danlos Sendromu'ndan (EDS) muzdarip olduğunu açıklamıştı.
Eklemlerde ağrıya ve aşırı yorgunluğa sebep olabilen bu rahatsızlıkla yaşayan herkesi “hayata devam etmeye” çağıran şarkıcı, “Hayat fena halde zor. Acı, moral bozuyor ama yalnız değilsiniz” demişti.



Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
TT

Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)

Televizyon tarihinin en etkileyici karakterlerinden biri olan Don Draper'ın gizemli havası, karakteri bu kadar unutulmaz kılan unsurlardan biriydi. Ancak bu atmosferin oluşması, Mad Men'in yaratıcısı Matthew Weiner'ın, o dönemde pek tanınmayan bir ismi başrole yerleştirme konusundaki ısrarı sayesinde mümkün oldu. 

Şu sıralar Apple TV+ dizisi Your Friends and Neighbors'da rol alan Jon Hamm, Weiner'ın Don Draper rolünü kendisine vermek için yapımcıları ikna etmeye çalışırken nasıl zorlu bir süreç yaşadığını konuk olduğu Awards Chatter podcast'ine anlattı. 

Hamm'e göre, Weiner dizinin ruhunu anlatırken, oyuncunun tanınmıyor olmasının bir eksiklik değil, aksine bir avantaj olduğunu vurgulamış.

54 yaşındaki Hamm, "Matthew, yöneticilere 'Bu dizinin olayı, kimsenin bu adamın kim olduğunu bilmemesi' dedi" ifadelerini kullandı: 

Düşünsenize, Rob Lowe gibi biri bu rolde olsaydı. O zaman 'Aa, Rob Lowe dizisiymiş bu' derdiniz. Bu yüzden benim bilinmiyor olmam işime yaradı.

Yine de AMC yöneticilerini, Hamm'i 16 Emmy ödüllü dizinin başrolüne koymaya ikna etmek kolay olmamış. Hamm, rolü almadan önce 6 ya da 7 kez seçmelere katıldığını ve nihayetinde New York'a, AMC yöneticileriyle son görüşme için çağrıldığını söyledi.

O süreci anlatan Hamm, "Yönetim kademesinde, 'Gerçekten kimsenin tanımadığı bu çocuğu mu dizimizin başrolüne koyacağız? Bu, kanal tarihimizin ilk orijinal dizisi' gibi hararetli tartışmalar olmuş" dedi: 

O dönemin genel yaklaşımı, bilinen, kredisi olan bir ismi başrole koymaktı.

Neyse ki New York'taki son toplantıda rol resmen Hamm'e teklif edildi. Hamm, karakterin ruhunu anlamasını sağlayan kişisel bir deneyimi de paylaştı. Özellikle kendi babasının, Don Draper'la benzer yanları olduğunu fark ettiğini anlattı.

Hamm, "Babamda da Don'da olduğu gibi sürekli bir melankoli hali vardı" dedi:

Bir sürü şeye sahip oluyorsun, ayrıcalığın, erişimin, her şeyin var. Ama neden mutlu değilsin? Bence bu da diziyi ayakta tutan duygulardan biriydi.

Jon Hamm şu sıralar Amanda Peet ve Olivia Munn'la başrolü paylaştığı Your Friends and Neighbors'ta oynuyor. Dizinin yeni bölümleri her cuma Apple TV+’ta izleyiciyle buluşuyor.

Independent Türkçe, IndieWire, Fox2Now, Awards Chatter