Pompeo: ABD askerleri hala Suriye’de

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (EPA)
TT

Pompeo: ABD askerleri hala Suriye’de

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD birliklerinin hala Suriye’de olduğunu söyleyerek, Rusya’nın Ortadoğu’da güvenilir bir ortak olarak görülmesinin akıllıca olmayacağını dile getirdi.
Pompeo, Berlin Duvarı’nın yıkılışının 30’uncu yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere geldiği Almanya’da gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
Suriye’deki son gelişmelere değinen Pompeo, “ABD askerleri hala Suriye'de ve geri çekilmedik. Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) birçok kaynak sağladık. Avrupa'nın Kürtlere yardım etmek için bize katılmasını da istiyoruz” dedi.
ABD’nin radikalizmle mücadeleye olan bağlılığını vurgulayan Dışişleri Bakanı, Suriye'deki çözümün politik olduğunun altını çizerek, ülkesinin terör örgütü DEAŞ ile savaşmak için stratejik bir karar verdiğini söyledi.
Pompeo ayrıca, “6 milyon Suriyelinin evlerine geri dönmesi için elimizden geleni yapacağız ve bu konuda bir karar vererek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) aracılığıyla çalışacağız” şeklinde konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Ekim’de Suriye’nin kuzeydoğusundaki birliklerin geri çekileceğini açıklamıştı.
Pompeo bu konu hakkında ise Suriye'de petrol bulunan bölgelerde bazı ABD askerlerinin kalacağı bilgisini tekrarladı.
Rusya'yı Ortadoğu'da güvenilir bir ortak olarak görmenin akıllıca olmadığını söyleyen Pompeo, Çin, Rusya ve İran'a da sert bir uyarılarıda bulundu.
Dışişleri Bakanı Pompeo, Çin, Rusya ve İran gibi ülkelerin oluşturdukları tehditleri tespit etmenin Batı’daki özgür ulusların sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Çin’den Pompeo’ya tepki
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, Pompeo’nun bir süre önce yaptığı Çin Komünist Partisi’nin yönetim şeklini eleştiren ve Pekin yönetiminin uluslararası hegomanya peşinde olduğu yönündeki ifadelerini ‘kötü niyetli bir saldırı’ olarak nitelendirdi.
Pompeo, Çin'in ‘Kuşak ve Yol’ girişimi ile Sincan'da Uygur Türklerinin haklarının ihlal edilmesini de eleştirmişti.
Sözcü, “Mike Pompeo, Çin halkı ve Çin Komünist Partisi arasında bir ayrım ve düşmanlık tohumu ekmeye çalışıyor. Çin Komünist Partisi her zaman Çin halkının çıkarlarını temsil etti ve korudu. Bu sayede halkın güvenini ve içten desteğini kazandı. Çin halkı ve partiyi ayırma girişimleri bir provokasyon çabasıdır ve kaybetmeye mahkumdur” diye konuştu.
Sözcü Geng Shuang ayrıca, “Mike Pompeo'nun yorumlarının oldukça tehlikeli olduğunu ve ABD Dışişleri Bakanlığı pozisyonuna hiç yakışmadığını da söylemeliyiz” ifadelerini kullandı.



Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Muhafazakâr çoğunluktaki ABD Yüksek Mahkemesi, dün Başkan Donald Trump'ın belgesiz göçmenlerin çocukları için doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sona erdirecek olan başkanlık kararnamesinin anayasaya uygunluğunu incelemeyi kabul etti.

Mahkeme yaptığı kısa bir açıklamada, Trump yönetiminin, alt mahkemelerin kararı anayasaya aykırı bulan kararlarına yaptığı itirazı değerlendireceğini duyurdu.

Yürütme emri, federal hükümetin, anneleri Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı veya geçici olarak ikamet eden çocuklara pasaport veya vatandaşlık belgesi vermesini yasaklıyor.

Emir ayrıca, ebeveynleri Amerika Birleşik Devletleri'nde öğrenim, çalışma veya turist vizeleriyle geçici olarak ikamet eden çocukları da kapsıyor.

Birçok alt mahkeme ve istinaf mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamelerini ve hükümet kararlarını askıya almasının ardından Yüksek Mahkeme, 27 Haziran'da alt mahkeme hakimlerinin ülke çapında idari kararları askıya alma yetkisini kısıtlayan bir karar yayınladı.

Trump, 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a döndükten hemen sonra doğumla vatandaşlık hakkı kararnamesini imzaladı ve bunu yasadışı göçle mücadele çabaları bağlamında değerlendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri, 150 yıldır Anayasa'nın On Dördüncü Ek Maddesi'nde yer alan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan herkesin otomatik olarak ABD vatandaşı olduğunu belirten doğumla vatandaşlık ilkesini uygulamaktadır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre On Dördüncü Ek Madde, İç Savaş ve köleliğin kaldırılmasının ardından 1868'de, özgürleştirilmiş kölelerin ve onların soyundan gelenlerin haklarını güvence altına almak için kabul edildi.


ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
TT

ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)

Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.

ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.


Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
TT

Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.

Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.

Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.