Suriye’deki mülteci kamplarından kaçan Belçika vatandaşı 9 kadın Türkiye topraklarında

(Getty Images-Arşiv)
(Getty Images-Arşiv)
TT

Suriye’deki mülteci kamplarından kaçan Belçika vatandaşı 9 kadın Türkiye topraklarında

(Getty Images-Arşiv)
(Getty Images-Arşiv)

Belçika Başbakanı Sophie Wilmes, Türkiye'nin Suriye’nin kuzeydoğusunda askeri operasyon başlatmasından bu yana DEAŞ üyelerinin dul eşlerinden Belçika vatandaşı 9 kadının, yanlarında 12 çocukla birlikte operasyon bölgesindeki Kürtlerin kontrolü altında bulunan mülteci kamplarından kaçıp Türkiye topraklarına girmeyi başardıklarını açıkladı.
Belçika’nın geçici hükümetinin Başbakanı Wilmes’in açıklamaları, Brüksel’deki Federal Savcılık Ofisi’nin Tatiana (27) ve Bouchra (26) adlı Belçika vatandaşı iki kadının yanlarında 6 çocukla birlikle Türkiye’deki yetkili makamlara kendi istekleriyle teslim olduklarını duyurmasıyla aynı zamana denk geldi. Belçika’nın ‘Standart’ adlı günlük gazetesinin dün internet sitesinden yayınladığı habere göre Tatiana ve Bouchra, Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında bulunan Ayn İsa Mülteci Kampı’ndan kaçmayı başardılar.
Belçika’nın kuzeyindeki Anvers (Antwerp) Temyiz Mahkemesi, Tatiana ve Bouchra’yı daha önce ‘bir terör örgütünün faaliyetlerine katılmak’ suçlamasıyla 5’er yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Standart gazetesinin kaynakları, Belçika Federal Savcılık Ofisi’nin Türkiye’deki yetkili makamlardan iki kadının haklarındaki hapis cezasının uygulanması için Brüksel’e iadesini isteyeceğini söyledi. Standart gazetesine göre Belçika’nın iki kadının iadesini istemesi ve Türkiye’nin de hızlı bir şekilde onları sınır dışı etmesi olası görünüyor. Çünkü Türkiye, ‘DEAŞ’lı dul kadınları’ cezaevlerinde tutmak istemiyor.
2013 yılında Suriye’ye giden Tatiana ve Bouchra, bir süre sonra doğum yapmak üzere Belçika’ya döndüler. İki kadın da ilk eşlerini Suriye’deki çatışmalarda kaybetti. Doğumdan sonra Suriye’deki çatışma bölgelerine geri dönen kadınlar, burada diğer DEAŞ’lılarla evlendi. Belçika basınında yer alan haberlere göre Bouchra ve Tatiana’nın toplamda 6 çocukları var. Çocuklardan 4’ü Belçika’da doğdu. Suriye’de doğan iki çocuğa ise Tatiana ve Bouchra’nın çocukları olup olmadıklarının anlaşılması için DNA testi yapılması bekleniyor. Bu gelişme Anvers Temyiz Mahkemesi’nin Cuma günü bir kadının ‘DEAŞ terör örgütünün faaliyetlerine katılmaktan’ suçlu bulunarak 5 yıl hapis ve 8 bin euroluk para cezasına çarptırılması kararından birkaç saat sonra yaşandı.
Bununla birlikte savcılık, mahkemeden, 5 yıl ceza hapis cezası alan kadının Belçika vatandaşlığından çıkarılmasını istemişti. Ancak mahkeme, savcının talebini onaylamadı. DEAŞ’lı kadının avukatı, gazetecilere yaptığı açıklamada, müvekkilinin şu anda Suriye'nin kuzeydoğusundaki Hol Mülteci Kampı’nda bulunduğunu ve mahkemenin tutuklama emri çıkardığını söyledi. Tüm bunlar, Belçika hükümetinin DEAŞ üyelerinin dul eşleri ve yetim çocuklarının ülkeye iadesi konusundaki tutumunun tersine döndüğüne işaret etti. Bakanlar Kurulu, Aralık 2018’in son haftasında Belçika'ya dönmek isteyen DEAŞ üyelerinin çocuklarının geri dönüşlerini onayladı. Ancak aynı hoşgörü ebeveynleri için geçerli değildi.
İlgili makamlara göre Suriye ve Irak'ta DEAŞ saflarında savaşmaya giden babalardan doğan çocuk sayısının 70 ila 80 civarında olduğu tahmin ediliyor. Soylarının tespit edilmesi için DNA testi yapılması planlanan çocuklar, Belçika’ya döndüklerinde ülkenin vatandaşlığını almak için başvuru yapabilecekler. Mahkeme kararının ardından çocuklar kimliklerine kavuşabilecekler. Yaşları 10 ile 18 arasında değişen çocuklar için ise haklarında araştırma yapılıp, cinayet ve terör eylemlerinde yer almadıklarının ya da DEAŞ saflarına katılmadıklarının doğrulanması gerekiyor. Bu durumda yaklaşık 20 çocuğun olduğu ve küçük yaşlarda aile üyeleri veya akrabaları ile çatışma bölgelerine gittikleri tahmin ediliyor.



Tetteh: Libyalı liderler "yol haritasını" uygulamakta başarısız oluyorlar

Tetteh'in Libya kriziyle ilgili Güvenlik Konseyine verdiği brifingden, (Konsey)
Tetteh'in Libya kriziyle ilgili Güvenlik Konseyine verdiği brifingden, (Konsey)
TT

Tetteh: Libyalı liderler "yol haritasını" uygulamakta başarısız oluyorlar

Tetteh'in Libya kriziyle ilgili Güvenlik Konseyine verdiği brifingden, (Konsey)
Tetteh'in Libya kriziyle ilgili Güvenlik Konseyine verdiği brifingden, (Konsey)

Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı ve Genel Sekreter Antonio Guterres Özel Temsilcisi Hanna Tetteh, ülkedeki başlıca siyasi paydaşları, uluslararası örgüt tarafından belirlenen siyasi sürecin gereklerini yerine getirmede "başarısız olmakla" suçladı.

Tetteh, dün Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde, yol haritasının uygulanması için ilgili Libyalı paydaşlarla yapılan çabaların, özellikle Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu'nun yeniden yapılandırılması ve seçimlere ilişkin anayasal ve yasal çerçevede önerilen değişikliklerin değerlendirilmesi konusunda önemli bir zorluk teşkil ettiğini belirtti. Ayrıca, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi'ndeki egemenlik pozisyonları komiteleriyle devam eden çabaların henüz Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu'nun yeniden yapılandırılmasıyla sonuçlanmadığını vurguladı. Tetteh, bu gecikmelerin iki kurum arasındaki güven eksikliğini gösterdiğini savundu.


"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
TT

"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme haritasında işaretlenen "sarı hat’ı", yaklaşan herkesi öldüren, ancak "ölüm tuzağı" olarak tanımlanabilecek bir yere dönüştürdü. Son 24 saat içinde, 10 Ekim'de imzalanan barış planına göre Gazze Şeridi'ni ikiye bölen "sarı hata" yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında dört Filistinli öldürüldü.

Filistin kaynakları Şarku’l Avsat’a, İsrail'in "sarı hattı" fiilen "ölüm tuzağına" çevirdiğini ve orada Gazzelileri soğukkanlılıkla öldürdüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler Gazze'deki kıtlığın sona erdiğini ilan etti, ancak Şeritteki nüfusun büyük çoğunluğu hala yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.


Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.