Sudan Dostları Konferansı ile geçici hükümete ekonomik ve siyasi destek verilecek

Sudan Dostları Konferansı, Başbakan Abdullah Hamduk’un açılış konuşması ve 24 ülkenin katılımıyla başlıyor (Reuters)
Sudan Dostları Konferansı, Başbakan Abdullah Hamduk’un açılış konuşması ve 24 ülkenin katılımıyla başlıyor (Reuters)
TT

Sudan Dostları Konferansı ile geçici hükümete ekonomik ve siyasi destek verilecek

Sudan Dostları Konferansı, Başbakan Abdullah Hamduk’un açılış konuşması ve 24 ülkenin katılımıyla başlıyor (Reuters)
Sudan Dostları Konferansı, Başbakan Abdullah Hamduk’un açılış konuşması ve 24 ülkenin katılımıyla başlıyor (Reuters)

Mustafa İsmail Ali
Sudan'ın başkenti Hartum, bugün Sudan Dostları Konferansı’na ev sahipliği yapıyor. Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk’un açılış konuşmasını yapacağı konferansa, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Norveç başta olmak üzere 24 ülkenin üst düzey temsilcileri katılacak.
Konferans, Sudan’daki geçici hükümete ekonomik ve siyasi destek sağlamayı amaçlıyor. Bu kapsamda 15 milyar dolarlık 2020 bütçesinin finanse edilmesi ve Merkez Bankası'ndaki döviz rezervlerinin artırılmasının yanı sıra hayati tesisler ve hizmet alanlarında 20 projenin hayata geçirilmesi planlanıyor.
Başbakan Hamduk, Washington'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ardından yaptığı basın açıklamasında, konferansın Sudan’a destek olunmasını amaçlayan bir ortaklık toplantısı olduğuna işaret ederek, ülkenin konferansa ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu vurguladı. Ayrıca geçiş dönemi için planlanan stratejik ve hayati projelerin grup tarafından finanse edileceğini ifade eden Hamduk, bağışçıların bu projelere verdikleri destek konusundaki iyimserliğini dile getirdi.
Reform programı
Sudan Dostları Grubu, geçtiğimiz haziran ayında 100'den fazla protestocunun hayatını kaybettiği ve binlercesinin yaralandığı oturma eylemi sırasında yaşanan şiddet olaylarının ardından kuruldu. Berlin’de 21 Haziran’da ilk toplantısını gerçekleştiren grup, Beşir rejiminin devrilmesinden sonra iktidara gelen askeri konseye sivillerle bir anlaşma yapması yönünde baskı yaptı.
Grupta ABD, Almanya, Norveç, İngiltere, Fransa, Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB), Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve Katar yer alıyor. Grubun ikinci toplantısı geçtiğimiz ekim ayında Washington'da yapıldı. Toplantı sırasında ekonomik reform programının desteklenmesi için bir fon kurulması kararlaştırıldı. Ayrıca Washington, toplantıda Sudan hükümeti ile ülkenin terörü finanse eden devletler listesinden çıkarılması için görüşmelere başladığını açıkladı.
Dahili kaynakların seferber edilmesi
Toplantıda Sudan’a ekonomik olarak destek olunması meselesine odaklanıldı. Maliye Bakanı İbrahim el-Bedevi, hükümetin, hizmetlerde ve işsizliğin üstesinden gelinmesinde hızlı bir değişim sağlamak için iç ve dış kaynakların seferber edilmesine odaklanan ekonomik planını açıkladı. Bedevi, ayrıca uzun vadeli bir kalkınma için yapılacak ekonomik reformlara dair çalışmalardan bahsetti.
Grup, Sudan halkının hükümetin gerçekleştirmeye çalıştığı hedeflerden haberdar olması için şeffaflığın gerekliliğini vurguladı. Toplantı sırasında Sudan hükümetiyle koordineli bir şekilde hareket edilmesi ve Hartum’un önümüzdeki yıl için talep ettiği yardımlar hakkında bilgi alışverişinde bulunulması istendi. Bir dizi katılımcı, Sudan’ın terörü finanse eden ülkeler listesinde bulunmasının ve bunun yatırım, borç ve finansman konularındaki etkilerine dikkat çekti. Bunun üzerine Washington, Sudan'ın terörü finanse eden ülkeler listesinden çıkarılması için müzakerelere başladığını belirtti.
Sudan Maliye Bakanı, Sudan'ın terörü finanse eden ülkeler listesinden çıkarılması konusunda iyimser olduğunu dile getirerek, bunun şu an için sadece bir zaman meselesi olduğunu belirtti. Atlantik Konseyi Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen bir toplantıya katılan bakan, Sudan’ın bu listede yer almasının geçiş hükümetinin Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası fonuna erişim kabiliyetini felç ettiği değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca Sudan hükümetinin güvenlik kaygılarını gidermek üzere çalıştığını ve iç gelirleri artırmak için adımlar attığını vurguladı.
Barış ve kalkınma
Nisan ayında gerçekleştirilen halk devrimiyle eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin yıkılmasının ardından kararlaştırılan 2020 Sudan bütçesinin en önemli dayanaklarını, çatışmadan etkilenen bölgelerin pozitif bir ayrımcılıkla gözetilmesi, vatandaşların yararına olacak şekilde sosyal koruma programlarının sıkılaştırılması, barış, kalkınma ve ekonomide istikrar oluşturuyor.
Sudan Maliye Bakanı İbrahim el-Bedevi’nin açıklamasına göre bu bütçe, eğitim, sağlık ve altyapının yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle ilgili tüm alanlara dair öncelikleri yansıtıyor. Ayrıca el-Bedevi, bakanlık tarafından oluşturulan çalışma grubunun muafiyetler verme hususundaki başarısızlığın üstesinden gelmek ve devlet gelirlerini halihazırdaki yüzde 6 seviyesinin üstüne çıkarmak adına 38 öneriden oluşan bir paket hazırladığını açıkladı.
Vatandaşlara destek
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre Sudan Maliye Bakanı, IMF ve Dünya Bankası’nın Washington’da gerçekleştirdiği yıllık toplantılarda, ülkesinin 2030’a kadar devam edecek olan ekonomik programının üç aşamasının sunumunu yaptı. Eylül 2019’da başlayan ve Haziran 2020'ye kadar devam edecek ilk aşamada, ekonomik durum, bütçe açığı ve bankacılık sektörünün yapısı ele alınıyor. Gelecek yılın temmuz ayında başlayacak ve yıl sonuna kadar devam edecek olan ikinci aşama ise GSYİH'nın yüzde 10 artırmak için kaynakların ve gelirlerin artırılması yönündeki finansal çabaları içeriyor. 2021 yılının başında devreye girecek üçüncü ve son aşamada, bütçe kalemlerinin gözden geçirilmesi, harcamaların düzenlenmesi ve bankalardan borçlanmanın azaltılması hedefleniyor.
Sudan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisat Profesörü Süleyman el-Menhel, Sudan Dostları tarafından 2020 bütçesinin finanse edilmesinin herhangi bir zorluk olmaksızın gerçekleşeceğini ifade etti. Ayrıca bunun kredi şeklinde değil, geri ödemesiz hibeler olarak gerçekleşeceğini ifade eden el-Menhel, bunlarla doğrudan bir dizi projenin hedeflendiği belirtti. Bununla birlikte Sudan Dostları’nın bu hususta önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çeken el-Menhel IMF, Dünya Bankası ve bağışçılar grubunun şartları açısından Sudan ekonomisinin karşı karşıya kalabileceği birtakım zorluklara değindi. Bu bağlamda el-Menhel, yeniden yapılandırma, özelleştirme ve sübvansiyonların kaldırılması gibi hususların Sudan'ın ekonomisini karmaşıklaştıracağını ve sosyal, ekonomik, politik ve güvenlik sorunlarına neden olacağını belirtti.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.