Kuzey Kore: ABD'nin nükleer anlaşma konusunda sunacak hiç bir şeyi yok

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Kuzey Kore: ABD'nin nükleer anlaşma konusunda sunacak hiç bir şeyi yok

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD’nin Kuzey Kore ile anlaşmaya varmak için somut adımlar atmaya hazır olduğunu açıklamasının ardından, Pyongyang tarafından dün yapılan açıklamada, Washington’un, Kuzey Kore‘nin nükleer balistik füze programlarını terk etmesini amaçlayan görüşmelere yönelik ‘sunacak hiçbir şeyinin’ olmadığı aktarıldı.
Kuzey Kore, ABD'nin Pyongyang'ın balistik füze denemelerini görüşmek üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısı düzenlenmesi çağrısına eleştiride bulunarak, bunun “Kuzey Kore’nin hangi yolu seçeceğine dair net bir karar vermesine yardımcı olacağı” anlamı taşıdığı ifade edildi.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA'da yer alan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü açıklamasında, ABD'nin sürekli diyalogdan bahsettiği ancak sunacak hiçbir şeyi bulunmadığının açık olduğu kaydedildi.
15 ülkeyi içeren BMGK’da, Kuzey Kore’nin nükleer denemelerinin yanı sıra uzun menzilli füze testlerinin devam edeceği konusunda endişeler dile getirildi. Kuzey Kore ve ABD, 2017 yılında nükleer silah denemelerini askıya almıştı.
ABD’den Kuzey Kore açıklaması
BM Güvenlik Konseyi'nin Aralık ayı dönem başkanı ve ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft, “Bu kapsamlı süreci devam ettirmeye, sürece paralel olarak harekete geçmeye, eş zamanlı olarak somut adımlar atmaya ve esneklik göstermeye hazırız. Ama bunu yalnız yapamayız. Kuzey Kore'nin bizimle çalışması için bu zorlu ama cesur kararı alması gerek” ifadelerini kullandı.
Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü açıklamasında, “ABD, toplantıda karşılıklı adımlar hakkında konuştu. Açıkladığımız gibi, kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. ABD’nin seçtiği herhangi bir şeye karşılık olarak önlem almaya hazırız” dedi.
Kuzey Kore, ABD’nin tüm itirazlarına rağmen füze ve nükleer silah test etme hakkına sahip olduklarını açıkladı.
ABD'nin Kuzey Kore Özel Temsilcisi Stephen Biegun’un Güney Koreli yetkililerle görüşme gerçekleştirmesi için önümüzdeki hafta Seul’e gitmesi bekleniyor.
Çin’den BMGK’ya Kuzey Kore çağrısı
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, dün yaptığı açıklamada, BMGK’nın Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarını hafifletmesi gerektiğini söyledi.
Kuzey Kore, “ABD’nin düşmanca politikasını” terk etmesi ve tek taraflı silahsızlanma taleplerinden başka bir şey sunması için yılsonuna kadar Washington’a süre verdiklerini açıklamıştı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ABD’nin yeni bir anlaşma teklif edip etmemesi halinde yeni bir yol seçmeye karar vereceğini söyledi.



Trump ticaret ve güvenlik görüşmeleri için Tokyo'ya gidiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)
TT

Trump ticaret ve güvenlik görüşmeleri için Tokyo'ya gidiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Asya turu kapsamında ticaret ve yatırım anlaşmaları sağlama ve savunma harcamalarını artırma amacıyla bugün Malezya'dan Tokyo'ya hareket etti. Trump, Japonya İmparatoru ve yeni seçilen başbakanla görüşmek üzere Tokyo'ya gitti.

Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana en uzun yurtdışı seyahatini gerçekleştiren Trump, Güneydoğu Asya ülkeleriyle bir dizi anlaşma duyurdu ve Malezya'daki ilk durağında Tayland ile Kamboçya arasında ateşkes anlaşmasının imzalanmasına nezaret etti. Dünyanın en büyük iki ekonomisinden müzakereciler yıkıcı bir ticaret savaşını önlemeye çalışırken, Trump'ın perşembe günü Güney Kore'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı zirveyle seyahatini tamamlaması bekleniyor.

Trump, ithalata yönelik misilleme tarifelerinin hafifletilmesi karşılığında Japonya'dan 550 milyar dolarlık yatırım sözü alırken, yeni Japonya Başbakanı Sanae Takaichi, Amerikan kamyonları, soya fasulyesi ve benzin satın alma vaatleriyle Trump'ı daha da ikna etmeyi umuyor.

Trump ayrılmadan önce Truth Social'da paylaştığı gönderide, "Büyük ve canlı bir ülke olan Malezya'dan ayrılıyorum. Önemli ticaret anlaşmaları, nadir toprak mineralleri anlaşmaları ve en önemlisi dün Tayland-Kamboçya Barış Anlaşması'nı imzaladık. Savaş yok! Milyonlarca hayat kurtardık. Bunu başarmak ne büyük bir onur. Şimdi Japonya'ya gidiyoruz" ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Japonya'nın ilk kadın başbakanı olan Takaichi, cumartesi günü yaptıkları ilk telefon görüşmesinde Trump'a ülkeleri arasındaki ittifakı güçlendirmenin "en önemli önceliği" olduğunu söyledi. Trump'ın gelişi için Japonya'nın başkentine binlerce güvenlik görevlisi konuşlandırılırken, cuma günü ABD büyükelçiliği önünde bıçaklı bir adamın tutuklanması ve Shinjuku şehir merkezinde planlanan Trump karşıtı protesto gerginliği artırdı.

Trump'ın Japonya'daki ilk durağı, Tokyo'nun kalbindeki İmparatorluk Sarayı'nda İmparator Naruhito ile yapacağı görüşme olacak. Trump, 2019'da tahta çıktıktan sonra Naruhito ile görüşen ilk yabancı liderdi. Trump ve Takaichi'nin salı günü Akasaka Sarayı'nda bir araya gelmesi planlanıyor.

Yatırım taahhütlerinin yanı sıra Takaichi'nin, cuma günü milletvekillerine yaptığı açıklamada, Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük savunma takviyesini yapacağını söylemesinin ardından, Trump'a Tokyo'nun güvenlik konusunda daha fazla çaba göstermeye hazır olduğuna dair güvence vermesi bekleniyor.

Takaichi, savunma harcamalarını GSYİH'nın %2'sine çıkarma planını hızlandıracağını söylese de zayıf siyasi konumu nedeniyle Japonya'yı Trump'ın talep ettiği herhangi bir ek artışı kabul etmeye ikna etmekte zorlanacağını Reuters'a daha önce bildirmişti. Bunun için parlamento onayına ihtiyacı olacak. Koalisyon hükümetinin, kararı veren alt mecliste çoğunluk için iki sandalyeye daha ihtiyacı var.


ABD Donanması, "Nimitz" uçak gemisinden bir helikopter ve uçağını 30 dakika içinde kaybetti

Bir F/A-18F Super Hornet savaş uçağı, bir ABD uçak gemisinin üzerinden kalkışa hazırlanıyor (Arşiv)
Bir F/A-18F Super Hornet savaş uçağı, bir ABD uçak gemisinin üzerinden kalkışa hazırlanıyor (Arşiv)
TT

ABD Donanması, "Nimitz" uçak gemisinden bir helikopter ve uçağını 30 dakika içinde kaybetti

Bir F/A-18F Super Hornet savaş uçağı, bir ABD uçak gemisinin üzerinden kalkışa hazırlanıyor (Arşiv)
Bir F/A-18F Super Hornet savaş uçağı, bir ABD uçak gemisinin üzerinden kalkışa hazırlanıyor (Arşiv)

ABD Donanması Pasifik Filosu, dün öğleden sonra USS Nimitz uçak gemisinden bir savaş uçağı ve bir helikopterin Güney Çin Denizi'nde 30 dakika arayla düştüğünü bildirdi.

Filo yaptığı açıklamada, MH-60RC Seahawk helikopterinin üç mürettebatının kurtarıldığını, F/A-18F Super Hornet savaş uçağının iki pilotunun ise fırlatma işlemini gerçekleştirerek güvenli bir şekilde kurtulduğunu belirtti. Beş personelin de "güvenli ve stabil" olduğu belirtilen açıklamada, iki olayın nedenlerinin araştırıldığı da ifade edildi.

USS Nimitz uçak gemisi, Yemen'deki ticari gemilere yönelik Husi saldırılarına ABD'nin verdiği yanıt kapsamında yaz boyunca Ortadoğu'da konuşlandırıldıktan sonra, Washington'daki Kitsap Deniz Üssü'ne geri dönüyor. Uçak gemisi, hizmet dışı bırakılmadan önceki son görevini yerine getiriyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir diğer uçak gemisi olan USS Harry S. Truman, Ortadoğu'da görev yaptığı süre boyunca son aylarda bir dizi olay yaşadı.


ABD, İsrail'i eleştiren İngiliz siyasi yorumcuyu gözaltına aldı

İngiliz vatandaşı Sami Hamdi (Arşiv)
İngiliz vatandaşı Sami Hamdi (Arşiv)
TT

ABD, İsrail'i eleştiren İngiliz siyasi yorumcuyu gözaltına aldı

İngiliz vatandaşı Sami Hamdi (Arşiv)
İngiliz vatandaşı Sami Hamdi (Arşiv)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı'ndan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, ABD göçmenlik yetkililerinin İngiliz yorumcu Sami Hamdi'yi gözaltına aldığını, vizesini iptal ettiğini ve ABD gezisini tamamlamasına izin verilmeden sınır dışı edileceğini söylediklerini belirtti.

İç Güvenlik Bakanlığı Sözcüsü Tricia McLaughlin, web sitesinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'nin Hamdi'yi gözaltına aldığını yazdı. McLaughlin, "Başkan Trump döneminde, terörizmi destekleyen ve ABD ulusal güvenliğini baltalayanların bu ülkede çalışmasına veya ülkeyi ziyaret etmesine izin verilmeyecek" diye yazdı.

Hamdi, cumartesi günü Kaliforniya, Sacramento'da düzenlenen Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi etkinliğinde konuştu. Konsey, yaptığı açıklamada, Hamdi'nin dün Florida'da düzenlenecek bir konsey etkinliğinde konuşmasının planlandığını belirtti. Konsey, yetkililerin Hamdi'yi San Francisco Uluslararası Havalimanı'nda gözaltına aldığını belirtti. Muhafazakâr kesim, Trump yönetimini Hamdi'yi Amerika Birleşik Devletleri'nden sınır dışı etmeye çağırdı.

Hamdi, İngiliz televizyon kanallarında analist ve yorumcu olarak yer alıyor. Dün, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (ACİK), Trump yönetimini onu İsrail hükümetini eleştirdiği için gözaltına almakla suçlayarak, Hamdi'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Reuters, Hamdi'ye ulaşamadı. CAIR Direktör Yardımcısı Edward Ahmed Mitchell, Hamdi'nin daha önce militanları desteklediğini reddettiğini ve konsey avukatlarının dün akşam itibarıyla kendisine ulaşamadığını belirtti.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi yaptığı açıklamada, "İsrail hükümeti tarafından işlenen soykırımı eleştirmeye cesaret ettiği için Amerika Birleşik Devletleri'ni gezen tanınmış bir İngiliz Müslüman gazeteci ve siyasi yorumcunun gözaltına alınması, ifade özgürlüğüne açık bir hakarettir" ifadelerini kullandı. Muhafazakâr aktivist Laura Loomer, dün Hamdi'nin gözaltına alınmasının sorumluluğunu üstlendi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump yönetimi, ocak ayından beri sosyal medyaya yönelik denetimleri artırarak, muhafazakar aktivist Charlie Kirk'ün öldürülmesini övdüğünü iddia ettiği kişilerin vizelerini iptal ederek ve Filistinlilere destek veren ve İsrail'in Gazze savaşındaki davranışlarını eleştiren vizeli ve yeşil kartlı öğrencileri sınır dışı ederek kapsamlı bir göçmenlik operasyonu başlattı.

İsrail'in, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlediği saldırıya yanıt olarak başlattığı Gazze saldırısı, on binlerce Filistinlinin ölümüne ve Gazze yıkımına yol açtı.  

İsrail, saldırılarının Hamas'ı hedef aldığını ve sivilleri öldürmekten kaçınmaya çalıştığını söylüyor; ancak geçen ay BM soruşturma komisyonu, İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığı sonucuna vardı. İsrail ise bu iddiayı reddediyor.