Obezler için mide botoksu

Obezler için mide botoksu
TT

Obezler için mide botoksu

Obezler için mide botoksu

Özellikle yüzlerindeki kırışıklıklarından kurtulmak isteyenlerin başvurduğu botoks işlemi artık obezlerin emrine girdi. Uygulama için 30 dakikanın yeterli olduğu mide botoksuna kilolarından şikayetçi olanların güvenle başvurabildiğini belirten Gastroenterolog Mustafa Yalçın, “Mide botoksu kilo vermede özellikle açlık hissini azaltarak diyet ve egzersize yardımcı olan ve motivasyon sağlayan bir yöntem” dedi.
Obezitenin dünyanın en önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini ve adeta salgın gibi görülme sıklığının arttığını belirten Kent Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroentoroloji Uzmanı Dr. Yalçın, kilo vermede sıkıntı çekenler için mide botoksunun önemli bir alternatif haline geldiğini söyledi.
Obezitedeki artışın metabolik, kardiyovasküler ve kanser gibi hastalıklarla bağlantılı olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Yalçın, “Obezite artarken bir yandan da bu hastalıktan kurtulmak isteyenlerin sayısı artıyor. Bu kişilerin fazla kilolarından kurtulabilmeleri için sunulan diyet, ilaç ve davranış değişikliklerinin etkileri maalesef sınırlı kalıyor. Bariatrik cerrahi (sleeve gastrektomi, bypass, gastrik bant vb) ile iyi sonuçlar alınıyor ancak ciddi riskleri yüzünden herkes tarafından tercih edilmiyor. İnsanlar hem risksiz hem de daha az zahmetle normal kilolarına dönmek istiyor. Mide botoksu böyle bir alternatif, uygun kişilerde mide boşalmasını geciktirme ve erken tokluk hissi sağlayarak kilo vermede yardımcı olabilen bir yöntem” diye konuştu.
Öte yandan Uzm. Dr. Yalçın, mide botoksu hakkında bilinmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:
“Mideye Botilinum toksin (botoks) uygulanması; endoskopik yöntem ile midenin belirli bölgelerine Botilinum toksin A enjekte edilmesi esasına dayanan bir kilo verdirme yöntemidir. Bu yöntemde mide kaslarının kasılması sınırlandırılarak mide boşalma süresi gecikir ve hastada iştah kaybı elde edilir. Botoksun diğer bir etkisini de mideden salgılanan, açlığı uyaran gyrelin hormonunu azaltarak göstermektedir. Botoks esas olarak ciltte kırışık azaltmak amacıyla çok yaygın kullanılmaktadır ve tehlikeli bir yan etkisi bilinmemektedir. Mide botoks uygulaması ise standart bir endoskopik işlem olduğundan literatürde bildirilmiş önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Kas hastalığı olanlar ve botoksa karşı alerjisi olan kişilerde işlemin uygulanması uygun değildir. Bir de injeksiyon sırasında kanama ve mide dışına nadirde olsa kaçış olabilir, kanama için endoskopik tedavi, mide dışına kaçmalarda yatarak antibiyotik tedavisi gerekebilir. Mide botoksu bir ameliyat değildir. Tamamen endoskopik olarak ağızdan girilerek yapılan bir işlemdir. Kesi yoktur. İşlem ortalama 30 dakika sürer. Hastalar, işlem esnasında anestezi hekimi eşliğinde uyutulur. Hastanede yatmak gerekli değildir. İşlem sonrası genellikle 1-2 saatlik müşahede yeterlidir. Mide botoksunda kullanılan ilacın tüm etkisinin 4-6 ay içinde vücuttan tamamen silindiği bilinmektedir. Bu nedenle kalıcı bir hasar oluşturma ihtimali yoktur. Altı ay süreyle kişinin olması gereken kilo kadar ya da buna yakın kilo vermesi hedeflenir, bu diyet uyumu ve egzersiz ile desteklenir. Botoks uygulaması sonrası, başlangıçta sıvı gıdalar alınmalıdır. Sonrası özellikle karbonhidratlı, şekerli gıdalardan uzak durulması gerekir. Bu bir diyetisyen takibinde yapılmalıdır. İşlem gerekli görülürse etkisi bittiğinde tekrarlanabilir. Sonuç olarak mide botoksu kilo vermede özellikle açlık hissini azaltarak diyet ve egzersize yardımcı olan ve motivasyon sağlayan bir yöntemdir.”



Gençlerdeki sindirim sistemi kanserlerinde çarpıcı artış

Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)
Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)
TT

Gençlerdeki sindirim sistemi kanserlerinde çarpıcı artış

Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)
Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)

Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal (GI) kanserlerde çarpıcı bir artış yaşanıyor.

Araştırmacılar perşembe günü The Journal of the American Medical Association'da (JAMA) yayımlanan incelemede, kalınbağırsak veya pankreas kanseri gibi gastrointestinal kanserlerin "ABD'de erken yaşta ortaya çıkan kanserler arasında en hızlı artış gösterenler" olduğunu belirtiyor.

Erken yaşta ortaya çıkan gastrointestinal kanserler arasında ABD birinciliğini, kolon veya rektumda gelişen kalınbağırsak kanseri 2022'de aldı ve 20 bin 800'ü aşkın kişiye teşhis kondu.

Mide zarında gelişen mide kanseri o yıl 2 bin 689 kişide teşhis edilirken, onu 2 bin 657'yle pankreas kanseri ve 875'le yemek borusu kanseri izledi.

Erken yaşta görülen gastrointestinal kanserlerin çoğu obezite, kötü beslenme ve orta derecede hareketsiz bir yaşam tarzı gibi, değiştirilebilecek risk faktörleriyle bağlantılı. Sigara ve içki içmek de diğer risk faktörleri arasında.

Dana-Farber Kanser Enstitüsü Genç Yaşta Ortaya Çıkan Kalınbağırsak Kanseri Merkezi Direktörü Dr. Kimmie Ng, ortak yazarlarından olduğu inceleme hakkında NBC News'a yaptığı açıklamada, "İnsanların bebekken, çocukken ve ergenlik çağındayken yaptıkları ya da maruz kaldıkları şeyler, muhtemelen genç yetişkinlikte kansere yakalanma risklerine katkı sağlıyor" diyor.

Aile geçmişi ve kalıtsal sendromlar gibi, hastaların üzerinde kontrol sahibi olmadığı risk faktörleri de var. Erken yaşta görülen kalınbağırsak kanserinden muzdarip kişilerde bağırsak iltihabı olabilir.

Araştırmacılar incelemede şöyle yazıyor:

Erken yaşta ortaya çıkan GI kanser hastalarının durumu, daha geç yaşta ortaya çıkan GI kanser hastalarına benzer veya daha kötü seyrediyor. Bu da gelişmiş önleme ve erken teşhis yöntemlerine duyulan ihtiyacı vurguluyor.

Amerikan Kanser Derneği (American Cancer Society/ACS), kalınbağısak kanseri riski ortalama düzeyde olan kişilerin 45 yaşında düzenli taramaya başlamasını öneriyor. ACS, 2018'den önce taramaların 50 yaşında başlamasını tavsiye ediyordu.

Kâr amacı gütmeyen Kalınbağırsak Kanseri Birliği'nin baş tıbbi danışmanı Dr. John Marshall, yer almadığı inceleme hakkında NBC News'a "Eskiden bu yaş grubunda hiç görülmezdi ama şimdi 20, 30 ve 40'lı yaşlarında kolon kanserine yakalananların sayısında kayda değer bir artış var" diyor.

Gastrointestinal kanseri olan genç hastaların hayatta kalma oranlarının, neden yaşlılardan daha kötü olduğu belirsizliğini koruyor.

New Jersey'deki Rutgers Kanser Enstitüsü ve RWJBarnabas Health'ten gastrointestinal onkoloji direktörü Dr. Howard Hochster, NBC News'a, dahil olmadığı inceleme hakkında şu ifadeleri kullanıyor: 

Bana göre bu, hastalığı daha ileri bir aşamada saptamamızdan kaynaklanıyor çünkü spesifik olmayan bu şikayetlerde bulunan genç bir kişiyi görünce, gerçekten kolon veya diğer GI kanserler akla gelmiyor.

Ancak Ng, kanserin evresi hesaba katıldığında bile genç hastaların hayatta kalma oranlarının daha kötü göründüğünü söyleyerek bunun biyolojik bir nedeni olup olmadığını sorguluyor.

Independent Türkçe