Umman, Sultan Kabus’a veda etti

TT

Umman, Sultan Kabus’a veda etti

Umman Sultanlığı, 3 asırdır ülkeyi yöneten ve Umman reformunun kurucusu Busaid Hanedanının sekizinci sultanı Kâbus bin Said’e veda etti.
Kraliyet Mahkemesi Divanı, üç günlük yas ilan edildiğini ve kamu ve özel sektördeki resmi çalışmaların askıya alındığını duyurdu. Bayraklar 40 gün süreyle yarıya indirildi. İktidardaki Aile Konseyi, Kâbus bin Said’in bu sabah açılan vasiyeti üzerine yeni sultanın Bin Said’in amcasının oğlu Heysem bin Tarık bin Teymur Al Said olduğunu açıkladı.
Yeni Sultan, 1954 yılında doğdu ve daha önce Umman’da farklı makamlarda görev yaptı.
23 Temmuz 1970 tarihinde tahta geçmesinin ardından başlayan Umman reformunda, ülkesini rekor sürede gelişmiş devletler düzeyine taşıyan merhum Sultan Kabus bin Said’in parmak izleri bulunuyor. Sultan Kabus’tan önce ülke ilkel bir sultanlıktı. Yalnızca üç okulun bulunduğu ülke, modern devletlerin en asgari düzeydeki temellerinden dahi yoksundu.
Sultan Kabus, uluslararası düzeyde ise ülkesi için bölgenin iniş ve çıkışlarından farklı bir yol çizdi. Ülkesini, İran ve İsrail gibi Ortadoğu’nun en hassas ülkeleriyle bağlarını koparmayan bir iletişim köprüsü haline getirdi.
Sultanlıktaki yetkililere göre Umman’ın dış politikası; farklı bölgesel ve uluslararası eğilimler arasında krizleri çözme ve denge ilişkileri kurmada hala aktif. Ülke, bölgedeki anlaşmazlıkları barışçıl bir şekilde çözmek, güvenlik ve istikrar sağlamak için çalışmaya devam ediyor.
1970 yılından bu yana ülkenin başında olan Sultan Kabus bin Said en son 18 Kasım 2019’da gerçekleştirilen 49. Ulusal Gün kutlamaları askeri geçit töreninde görülmüştü. Törende ayrıca, ordu, Ordu, Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Kraliyet Muhafızları, Sultan Özel Kuvvetleri, Umman Polisi ve Kraliyet Mahkemesi İşlerini yürütün birimler katılmıştı.
Umman Ulusal Günü, 18 Kasım 1940’ta doğmuş Kabus bin Said’in doğum gününe denk gelen 18 Kasım olarak sayılıyor.
Sultan Kabus, mevcut Arap yöneticiler arasında en uzun döneme sahip. Sultan Said bin Teymur bin Faysal Al Said’in tek oğluydu ve soyu, İmam Ahmed bin Said bin Ahmed Al Busaidi’ye dayanıyor. 1741 yılında İmam Ahmed bin Said tarafından kurulan Al Busaid ailesinin doğrudan hiyerarşisinde Sultan Kabus, 8. Sultan olarak sayılıyor.
18 Kasım 1940 tarihinde Umman Sultanlığı’nın güneyindeki (başkent Maskat’a 1000 km uzaklıkta) Zufar Valiliği’nin Salale şehrinde doğdu. Aynı şehirde ilk ve orta öğretimini tamamladı. Daha sona eğitimine İngiltere’de devam etti. İngiltere’deki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde askeri bilimler okudu. Ardından 6 ay boyunca Almanya Federal Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren bir tabura dahil oldu ve bu dönemde de askeri bir eylem gerçekleştirdi.
Sultan’ın halefi
2014 yılında hastalanan Sultan Kabus’un sağlığının kötüleşmesinden ve uzun bir tedavi süreci için Almanya’ya gitmesinden bu yana ülkede, Sultan’ın yerine geçecek isim ve Umman’da yönetim mekanizması hususunda tartışmalar başladı. Sultan Kabus’un oğlu ve erkek kardeşi bulunmuyordu. Ekim 2011’de Kraliyet Kararnamesi ile, halef seçme kararında Danıştay’ın (atanmış 86 üyeden oluşan bir tür senato) iki başkanını, 86 seçilmiş temsilciden oluşan Şura Konseyi’ni ve Yüksek Mahkeme Başkanını görevlendirerek halef mekanizmasını değiştirmişti.
1996’da yayınlanan anayasa uyarınca, Aile Konseyi tarafından açılacak bir mektupta sultan, Al Busaidi ailesinden olması gereken halefini tayin ediyor.
Sultan Kabus’un, seçtiği muhtemel ismin yer aldığı vasiyetini Maskat’taki sarayında bir çekmeceye koyduğuna ve ikinci bir kopyasını da Zufar Valiliği’nin Salale şehrinde bulunan sarayına koyduğuna inanılıyordu. Sultan’ın isim belirtmemesi halinde de Aile Konseyi, en fazla üç gün içerisinde halef üzerinde bir anlaşmaya varacaktı. Nihayetinde üst düzey askeri liderler ve savunma yetkililerinden oluşan Savunma Konseyi; Danıştay, Şura Konseyi ve Yüksek Mahkeme’nin de katılımıyla Sultan’ın dün sabaha kadar ilan edilmeyen vasiyetindeki seçimini açıkladı.
Siyasi arabulucu
Hürmüz Boğazı’na ve Umman Denizi’ne uzanan Basra Körfezi’nin en başında bulunan Sultanlık, Kabus bin Said döneminde 1979 yılından bu yana Körfez bölgesinde aktif olan siyasi anlaşmazlık dalgalarına karşı bir koruma alanı oldu.
Ummanlı bir yetkilinin aktardığına göre merhum Sultan Kabus, ülkesinin, Körfez ve Arap siyasi sahnesinde pozitif tarafsızlık çizgisini koruyarak kalması ve başta ABD ve İran olmak üzere çatışma tarafları arasında diyalog ve iletişim köprüleri inşa edecek bir diplomasi oluşturması için yoğun çabalar sarf etti.
İran hususunda Umman Sultanlığı, Tahran ile yakından ilgiliydi. 9 Kasım 2014 tarihinde ABD ve İran arasındaki aleni görüşmelere ev sahipliği yaptı. Daha sonra ABD ve İran arasındaki gizli diyalogların düzenlendiği görüşmeler yürüttü. Aynı şekilde Umman, İran’daki ABD’li tutukluların serbest bırakılmasına katkı sağlayan arabuluculuk faaliyetini üstlendi.
Sultan Kabus, Cumhurbaşkanlığını devralması sonrasında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşen ilk Arap ve dünya lideriydi.
İsrail hususunda ise Ekim 2018’in son haftalarında Sultan Kabus, 22 Ekim 2018 tarihinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Maskat’a gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde Umman Sultanlığı’nı ziyaret eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. Ayrıca Umman’ın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Yusuf bin Abdullah bin Alavi, Ramallah’a ziyarette bulunarak, Filistin Devlet Başkanı ile bir araya geldi.
Umman Sultanlığı, İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmadı, ancak aktif bir diplomatik temas sürdürdü. 1994 yılında İsrail Başbakanı İzak Rabin, Sultanlığı ziyaret etti. 1995 yılında geçici Başbakan Şimon Peres, Rabin suikastından birkaç gün sonra Kudüs’te Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alavi’yi ağırladı. 1996 yılında iki taraf, ticari temsilcilik ofisleri açmak için bir anlaşma imzaladı. Bu ofisler, Filistin İntifadası’nın başlamasından haftalar sonra Ekim 2000’de kapatıldı.
Umman reformu
23 Temmuz 1970 tarihinde babasının yerine geçerek tahtını devraldığından bu yana Sultan Kabus, ülkesini geçmişin değerleri ve geleceğe yönelik arzularla aydınlanan modern devlet saflarına taşıdı. Aynı şekilde Umman’ın yüzünü değiştiren ve onu en gelişmiş ve modern ülkelerden biri haline getiren son kapsamlı reformu gerçekleştirdi. Umman vatandaşlarının yaşam standardını yükselten kalkınma projeleri uygulamaya başladı. 1970’lerin başlarında ülkede okul sayısı sadece 3 olduğu için reforma eğitimden başladı. O dönemde ülkenin Maskat ve Selale’de de iki hastanesi bulunuyordu.
Sultan Kabus ayrıca, tüm alanlarda sürdürülebilir kalkınma çabaları aracılığıyla ve adalet, vatandaşlık ve eşitlik değerlerini, herkesin güvence ve haklarını koruyarak, kurumların temel direklerini güçlendiren sağlam ulusal birliğin temellerinin inşa edileceği sağlam bir sütun olarak koydu.
Umman’daki pozisyonların çoğunluğunu Sultan Kabus üstlendi. Ülkenin Sultanı, Bakanlar Kurulu Başkanı, Savunma Bakanı, Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanı, Maliye Bakanı, Dışişleri Bakanı, Planlama Yüksek Konseyi Başkanı, Merkez Bankası Başkanı görevlerini yürüttü. Ülkenin 2019 yılında tanık olduğu en önemli şey, 27 Ekim 2019 tarihinde yapılan Şura Konseyi seçimleriydi. Geniş bir katılıma tanık olan seçimler, yeni yüzler ve kadın temsilcilerle sonuçlandı.
 



Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
TT

Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)

Suudi Arabistan, çöl coğrafyasının zorlukları ve su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle ülkenin kuruluşundan bu yana benimsediği stratejik bir hedef olan gıda güvenliğini sağlama yönündeki adımlarını sürdürüyor. Sürdürülebilir kalkınmanın ivme kazanmasıyla birlikte Vizyon 2030, yerel üretimi teşvik etmeyi ve uzun vadeli tarımsal sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan kapsamlı bir ulusal strateji aracılığıyla gıda güvenliğini önceliklerinin en üstüne yerleştirerek bu eğilimi pekiştirdi.

Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, Suudi Arabistan’ın tarım sektörü son yıllarda belirgin bir canlanma yaşadı. Tarımın gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısı 2023'teki 109 milyar riyale (29 milyar dolar) kıyasla 2024'te yaklaşık 114 milyar riyale (30,4 milyar dolar) yükseldi.

Bu büyüme, devletin özellikle Tarımsal Kalkınma Fonu tarafından verilen ve 2018'den 2024'e kadar yüzde 54'lük bir büyüme oranıyla 5 milyar riyale (1,33 milyar dolar) ulaşan banka kredileri başta olmak üzere sektöre yönelik devam eden desteğini yansıtıyor.

dfgrthy
Suudi Arabistan'daki balık çiftlikleri (Vizyon 2030’un 2024 yılı raporu)

Kendi kendine yeterlilik

Söz konusu eğilim, bir dizi temel tarım ve hayvancılık ürününde kendi kendine yeterliliğin artırılmasına katkıda bulundu. Öyle ki yerel üretim şu seviyelere yükseldi:

* Meyveler: 2,95 milyon ton

* Sebzeler: 3,38 milyon ton

* Tahıllar: 1,83 milyon ton

* Yumurta: 399 bin ton

* Süt: 2,7 milyon ton

* Kırmızı et: 274 bin ton

* Kümes hayvanları: 1,15 milyon ton

* Balık: 217 bin ton

* Bal: 8,5 bin ton

Balık üretiminde artış

Su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe Suudi Arabistan, sürdürülebilir teknolojilere ve açık deniz projelerine yapılan yatırımların artmasıyla 2016 yılında 40 bin ton olan üretimi 2024 yılında 246 bin tonun üzerine çıkararak kayda değer bir büyüme yakaladı. Bu da Suudi Arabistan'ın sektör için gelişmekte olan bir bölgesel merkez olma konumunu güçlendirdi.

Yükselen ivme

Bu ilerleme, Suudi Arabistan’ın tedarik zincirlerini desteklemeyi, özel sektörü teşvik etmeyi ve modern tarım tekniklerinde araştırma ve yeniliği desteklemeyi içeren uzun vadeli stratejilerle sürdürülebilir ulusal gıda güvenliğine ulaşma taahhüdünün bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Şu ana kadar elde edilenler, Suudi Arabistan'ın daha dirençli ve sürdürülebilir bir ortamda kendi kendine yeterliliğe ulaşma ve gıda güvenliğini artırma yönündeki bu yükseliş trendini devam ettirebileceğinin güçlü bir göstergesidir.