Irak'ta Sistani'den siyasi gruplara hükümet eleştirisi

Bağdat’ta Mukteda es-Sadr’ın çağrısıyla ABD varlığına karşı düzenlenen ‘milyonluk gösteri’ (AP)
Bağdat’ta Mukteda es-Sadr’ın çağrısıyla ABD varlığına karşı düzenlenen ‘milyonluk gösteri’ (AP)
TT

Irak'ta Sistani'den siyasi gruplara hükümet eleştirisi

Bağdat’ta Mukteda es-Sadr’ın çağrısıyla ABD varlığına karşı düzenlenen ‘milyonluk gösteri’ (AP)
Bağdat’ta Mukteda es-Sadr’ın çağrısıyla ABD varlığına karşı düzenlenen ‘milyonluk gösteri’ (AP)

Irak’ta halk protestoları devam ederken, Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani, hükümet kurulmasında yaşanan gecikme sebebiyle ‘siyasi grupları’ eleştirdi.
Sistani'nin Kerbela'daki Temsilcisi şeyh Ahmet es-Safi, dün cuma hutbesi sonrası dini mercinin mesajını okudu.
Safi, “Dini mercii (Sistani), Irak’ın egemenliği, siyasi kararlarının bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve halkın birliğine karşı saygı duyulması gerektiği hususundaki ilkeli tutumunu vurgulamaktadır. Dini mercii hangi taraf olursa olsun hiçbir bahane altında bu ulusal ilkelere zarar vermesini kesin bir şekilde reddetmektedir” dedi.
Safi, vatandaşların barışçıl yolları izlemek şartıyla ifade özgürlüğüne sahip olduğunu belirterek, Sistani’nin halk istediği sürece ciddi reformların yapılması gerektiğine vurgu yaptığını söyledi.
Safi, konuşmasının devamında, “Sistani bir kez daha tüm Iraklı gruplara, bu zor süreçte ülkelerini çevreleyen tehlikenin boyutunun farkına varma ve Irak halkının şimdi ve gelecekteki çıkarlarını göz önünde bulundurarak, önemli meseleler ve karşılaştıkları kritik sorunlar konusunda bir araya gelmeleri çağrısında bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, dünkü ‘milyonluk gösteriler’ sırasında yabancı güçlerin varlığına karşı nasıl hareket edileceği konusunda bir yol haritası sunarken, Haşdi Şabi’nin savunma ve içişleri bakanlıklarıyla birleştirilmesi önerisinde bulundu. Sadr, aksi durumda ise Haşdi Şabi’nin güvenlik güçlerinin bir parçası olması nedeniyle Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı’nın (Başbakan) kararlarına uymak zorunda olduğunu belirtti.
Bağdat’ta düzenlenen gösteriler sırasında kalabalıklara hitaben mesajı okunan Sadr, Irak topraklarındaki bütün Amerikan üslerinin kapatılması, bütün yabancı güçlerin çıkarılması, ABD güvenlik şirketlerine ait merkezlerin kapatılması, Irak hava sahasının ABD uçaklarına kapatılması ve ABD ile imzalanan tüm güvenlik anlaşmalarının iptalini istedi.
Sadr ayrıca hükümetten ülkede bulunan yabancı misyon temsilciliklerini korumasını ve buralara saldıranların cezalandırılmasını talep etti.
Ulusal güvenlik uzmanı ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin Allavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Sayın Mukteda es-Sadr’ın vizyonu, devlet yönetiminin ciddi bir mesele olduğu siyasi yaklaşıma geri dönüş olarak değerlendirilmelidir. ABD, ülkedeki askeri danışmanların varlığını azaltmaya hazır ancak yeni bir hükümetle anlaşma yapmak istiyor” dedi.
Allavi, Haşdi Şabi’nin savunma ve içişleri bakanlıklarıyla birleştirilmesi önerisiyle ilgili olarak, “Bu mesele 237 numaralı kararnamede yer alan çalışmaların tamamlanmasına bağlı. Çünkü ortada bir parlamento kararı var. Ancak yine de silahların devlet elinde toplanması, silahlı grupların lağvedilmesi veya orduya entegre edilmesi konusunda kapsamlı bir siyasi uzlaşma gerekiyor” dedi.
Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı Hasan Turan, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Sistani’nin hükümetin kurulmasının gecikmesinden dolayı eleştirilerde bulunması ve siyasi gruplara birlikte çalışma çağrısını değerlendirdi.
Eski Kerkük Milletvekili Turan, “Karşı karşıya olduğumuz sorun, önümüzde Irak’ı krizden çıkaracak ortak bir vizyondan yoksun, kendi arasında bölünmüş ve olayları iyi okuyamayan bir siyasi elitin olmasıdır. Halihazırda talep edilen şudur: Bir an önce başbakanın belirlemek ve erken seçimlere gitmek. Bu ikisi acil ve duygusal kararlardan uzak bir şekilde ülkenin sorunları için gerçek bir çözümdür” diye konuştu.
 



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.