Erdoğan ve Tebbun, Libya'da siyasi çözümün gerekliliği konusunda anlaştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Havalimanı’nda (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Havalimanı’nda (AFP)
TT

Erdoğan ve Tebbun, Libya'da siyasi çözümün gerekliliği konusunda anlaştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Havalimanı’nda (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Havalimanı’nda (AFP)

Ankara ve Cezayir tarafından yapılan açıklamalarda kırılgan bir ateşkese sahne olan Libya'daki krizle ilgili ‘tam anlaşma’ sağlanmasının gerekliliği vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün gerçekleştirdiği ziyarette Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile bir araya geldi. İki lider arasındaki görüşmenin başlıca gündem maddesi Libya'ydı. Bunun yanısıra ülkeler arasında ekonomik iş birliğini geliştirmenin yolları da ele alındı.
Libya ile kilometrelerce uzunlukta bir sınıra sahip olan Cezayir’in yeni Cumhurbaşkanı, Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Berlin'de alınan kararların yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de günlük ve doğru bir şekilde takip ettğimiz, barış için çabaladığımız bir anlaşmamız var.”
Erdoğan da açıklamasında şu ifadelri kullandı:
“Bölgemizin içinden geçtiği bu zorlu dönemde Cezayir istikrar ve barış unsuru olmaya devam ediyor. Ancak Libya'daki gelişmeler komşu Cezayir'i de doğrudan etkiliyor. 9 yıldır Suriye kaynaklı sorunlara mazur kalan bir ülke olarak, Libya'nın terör örgütlerinin ve savaş baronlarının oyun sahası haline gelmesine izin verilmemelidir. Libya'da ateşkesin kalıcı olarak tesisi ve siyasi diyalog sürecine geri dönülebilmesi için hem bölge ülkeleriyle hem de uluslararası aktörlerle yoğun temaslarda bulunuyoruz. Bu çerçevede müşterek atabileceğimiz adımlar ve yürütebileceğimiz iş birliği imkanları üzerinde duruyoruz.”
Türkiye ve Cezayir de dahil olmak üzere 19 Ocak’ta gerçekleştirilen Berlin Konferansı'na katılan ülkeler, Libya’da çatışan taraflara uygulanan ‘silah ambargosuna saygı duyma’ sözü vermişti. Söz konusu ülkeler ayrıca Libya’nın iç işlerine müdahale etmeme ve çeşitli tarafların yararına ‘askeri gücü veya paralı asker alımını’ finanse etmeme taahhüdü vermişti.
Libya Ulusal Ordusu Komutanı Halife Hafter, 4 Nisan 2019 tarihinden bu yana Fayiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) egemenliği altındaki Trablus’u ele geçirmek için saldırılar gerçekleştiriyor. Birleşmiş Milletler (BM) Libya Misyonu'nun 12 Ocak’ta ilan edilen ateşkes hakkında yaptığı açıklamada kırılgan ateşkesin aralarında Berlin Konferansı’na katılan devletlerin de bulunduğu bir grup ülkenin yabancı savaşçılar, gelişmiş silahlar ve mühimmat sağlaması nedeniyle tehdit altında olduğu belirtildi.
Libya’daki çatışmalarda 280’den fazla sivilin öldüğübelirtilirken ölen savaşçı sayısının 2 binin üstünde olduğu kaydedildi.   Ayrıca çatışmalar nedeniyle 146 bin kişinin ülkeyi terk ettiği bilgisi verildi.
Libya’ya komşu ülkelerin geçen perşembe günü Cezayir’de gerçekleştirdiği toplantıda tüm yabancı müdahalelerin reddedildiği doğrulandı. Toplantıya katılan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Berlin Zirvesi sonuçları hakkında bilgi verdi.
Tebbun, Cezayir - Türkiye ilişkileri bağlamında yaptığı açıklamada iki ülke arasında 2019 yılının 11 ayında 4 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin 5 milyar dolara yükseltildiğini söyledi. Cezayir'deki resmi istatistiklere göre Türkiye; Çin, Fransa, İtalya ve İspanya'dan sonra Cezayir ile ticaret yapan beşinci ülke oldu.
Türkiye ayrıca Cezayir'deki yabancı yatırım konusunda uzun yıllardır lider konumda olan Fransa'yı geçerek 2017'den bu yana binden fazla şirketle Cezayir'e yatırım yapan ülkeler sıralamasında ilk sıraya yerleşti.
Erdoğan’a ziyaretinde eşlik eden Emine Erdoğan da Osmanlı padişahlarının ikamet merkezi olan Kasbah'taki Şehit Arezki Adjoud İlkokulu Bilgisayar Laboratuvarı'nın açılışına katıldı.
Cezayir, Erdoğan'ın Afrika turnesindeki ilk durak oldu.
Erdoğan, dün uçağa binmeden önce yaptığı basın açıklamasında 26-28 Ocak tarihlerinde Cezayir, Gambiya ve Senegal'i ziyaret edeceğini söylemişti.



Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
TT

Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)

Hindistan'ın kuzeyindeki Akalia Kalan köyü sakinleri 7 Mayıs günü erken saatlerde art arda gelen patlama sesleri üzerine yataklarından fırladılar. Dışarı çıktıklarında bir alev topunun başlarının üzerinden geçerek yakındaki bir tarlaya düştüğünü gördüler. Enkazın bir savaş uçağı olduğu açıkça görülebiliyordu. İki Hintli pilot daha önce uçaktan fırlatılmış ve yakındaki tarlalarda yaralı olarak bulunmuşlardı.

Şarku’l Avsat’ın The Economist'ten aktardığına göre Hindistan henüz resmi olarak doğrulamadı ama bu uçak mayıs ayında Pakistan'la dört gün süren çatışmalar sırasında kaybolan savaş uçaklarından biriydi.

Hindistan hükümeti Pakistan'ın, üçü yeni Fransız Rafale jetleri olmak üzere altı savaş uçağını düşürdüğü iddiasına şüpheyle yaklaşıyor. Ancak yabancı askeri yetkililer, en az biri Rafale olmak üzere beş Hint uçağının imha edildiğine inanıyor. Hintli askeri yetkililer rakamları doğrulamayı reddederken, bazı uçakların kaybolduğunu kabul ediyorlar.

Söz konusu itiraflar, Çin'in Pakistan'ın en büyük silah tedarikçisi olması nedeniyle önemli. Bu, gelişmiş Çin savaş uçakları ve füzelerinin Batılı ve Rus muadillerine karşı kullanıldığı ilk çatışmaydı. ABD ve müttefikleri, Çin'in Tayvan'a karşı olası bir savaşta aynı silahların birçoğunu kullanabileceği için bu konuyla yakından ilgileniyor.

İlk raporlar belirleyici faktörün Pakistan-Çin yapımı J-10 savaş uçakları ve PL-15 havadan havaya füzelerinin üstünlüğü olduğunu gösteriyordu. Hindistan onları hafife almış gibi görünüyor.

Ayrıca Çin, Pakistan'a gerçek zamanlı erken uyarı ve hedefleme verileri sağlayarak dengeyi değiştirmiş olabilir.

Ancak savaşın ilerleyen safhalarında Hindistan'ın elde ettiği başarı göz önüne alındığında, belki de en büyük sorun Hindistan'ın o ilk gece savaş uçaklarını nasıl kullandığıdır. En son ve en tartışmalı değişimlerden biri haziran ayında, Hindistan medyasının Hindistan'ın Cakarta'daki Savunma Ataşesi Yüzbaşı Shiv Kumar'ın ay başında bir seminerde yaptığı konuşmanın kaydını yayınlamasıyla yaşandı.

Kumar, Hindistan'ın bazı uçaklarını kaybettiğini, çünkü siyasi liderliğinin hava kuvvetlerine Pakistan'ın hava savunma sistemlerini vurmamalarını emrettiğini söyledi. Bunun yerine ilk gün sadece militan mevzilerini hedef aldılar. Kumar, “Kayıptan sonra taktiklerimizi değiştirdik ve askeri tesislerine yöneldik” dedi.

Bu gelişme, Hindistan Genelkurmay Başkanı Anil Chauhan'ın mayıs ayı sonunda bir televizyon röportajında Hindistan'ın çatışmanın ilk gecesinde ‘taktiksel hatalar’ nedeniyle bazı uçaklarını kaybettiğini itiraf etmesinin ardından geldi.

Chauhan, Hindistan'ın iki gün sonra hatalarını düzelttiğini ve tüm savaş uçaklarının yeniden uçmasına izin vererek Pakistan'daki hedefleri uzaktan vurduğunu kaydetti. Hindistan çatışmanın ilerleyen safhalarında füzelerinin Pakistan'ın hava savunmasını aşması ve bazı askeri üslerini vurmasıyla daha büyük başarılar elde etti.

Yabancı yetkililer arasındaki bir teoriye göre Hindistan ilk gün Rafale savaş uçaklarını uzun menzilli Meteor havadan havaya füzelerle donatmadı. Muhtemelen Pakistan savaş uçaklarının ulaşamayacağını ya da Pakistan'ın ilk tepkisinin daha az şiddetli olacağını düşündü.

Bir başka neden de Hindistan'ın savaş uçaklarının Pakistan'ın yeni silahlarından korunmak için uygun elektronik karıştırma ekipmanına, güncellenmiş yazılıma ya da ilgili verilere sahip olmamasıdır.

Üçüncü ve daha geniş bir açıklama ise Hindistan'ın, Pakistan'ın Hint planlarını nasıl tespit edebileceğini, verileri savaş uçaklarına nasıl aktarabileceğini ve füzeleri hedeflerine nasıl yönlendirebileceğini anlamak için gereken ‘görev verilerinden’ yoksun olmasıdır.

Ancak Yüzbaşı Kumar'ın öne sürdüğü gibi savaş uçakları siyasi liderlerin sadece militanları vurma emri nedeniyle tehlikeye girdiyse, sorumluluk daha çok Narendra Modi hükümetine aittir.

Rafale'nin Fransız üreticisi Dassault, İsveçli Saab, Boeing ve Lockheed Martin ile birlikte Hindistan'ın silah anlaşmalarındaki başlıca rakibi. Ancak bazı Hintli askeri figürler Rafale'nin son çatışmada iyi performans göstermediğine dikkat çekti. Diğerleri ise Dassault'nun Rafale'nin kaynak kodunu paylaşmakta isteksiz davranarak Hindistan'ın uçağı kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmesini engellediğinden şikayetçi.

Anlaşmazlıktan bu yana Çinli diplomatların Rafale'yi diğer potansiyel alıcılara küçümsediği ve onları bunun yerine Çinli savaş uçakları almaya çağırdığı bildiriliyor.

Dassault yöneticileri, Mısır, Endonezya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Rafale uçağı satın alan ülkelerin yanı sıra gelecekteki potansiyel müşterilere güven vermek istiyor.

Dassault Aviation Yönetim Kurulu Başkanı Eric Trappier, Pakistan'ın üç Rafale jetini düşürdüğü iddialarını “Kesinlikle doğru değil” diyerek reddetti.

Trappier, bir Fransız dergisine verdiği ve 11 Haziran'da yayınlanan röportajda, “Tüm ayrıntılar bilindiğinde, gerçek birçok kişiyi şaşırtabilir” ifadesini kullandı. Trappier ayrıca, Rafale'in ‘Çin'in şu anda sunduğu her şeyden çok daha iyi’ olduğunu söyledi.

Fransız hükümeti de bir Rafale'in savaşta ilk kez kaybedilmesi konusunda açıklama yapması için baskı altında. Fransız parlamentosunun bir üyesi olan Marc Chavanne, mayıs ayı sonunda hükümete yazılı bir soru önergesi sunarak Hint Rafale jetlerindeki Spectra elektronik harp sisteminin Pakistan yapımı PL-15 havadan havaya füzeleri tespit edemediği ya da karıştıramadığı yönündeki endişelerini dile getirmişti.