Lübnan'da güvenoyuna karşı 'Güven Yok' eylemleri sürüyor

Eylemcilerin fırlattığı taşlar dolayısıyla başından yaralanan Milletvekili Selim Saade, parlamentoya ulaştı (AFP)
Eylemcilerin fırlattığı taşlar dolayısıyla başından yaralanan Milletvekili Selim Saade, parlamentoya ulaştı (AFP)
TT

Lübnan'da güvenoyuna karşı 'Güven Yok' eylemleri sürüyor

Eylemcilerin fırlattığı taşlar dolayısıyla başından yaralanan Milletvekili Selim Saade, parlamentoya ulaştı (AFP)
Eylemcilerin fırlattığı taşlar dolayısıyla başından yaralanan Milletvekili Selim Saade, parlamentoya ulaştı (AFP)

Lübnan güvenlik güçleri ve milletvekillerinin parlamentoya ulaşımını engellemeye çalışan eylemciler arasında patlak veren çatışmalarda, iki taraf arasından da onlarca kişi yaralandı.
Beyrut’un merkezi, 11 Şubat sabah saatlerinden bu yana yoğun çatışmaların yaşandığı bir savaş alanına dönüştü. Yüzlerce eylemci, ‘Güven yok’ sloganı altında Temsilciler Meclisi binasına giden kavşakta bir araya gelirken, “öfke salısı’ gösterileri düzenledi. Eylemciler, milletvekillerinin meclise girmesi için açık bırakılan koridorları da kapatmaya çalıştı. Meclisin tecrit faaliyetleri kapsamında meclis binası çevrelerine çimento bariyerler yerleştirildi. Eylemcilerin, binaya ulaşmasını engellemek üzere dikenli teller kullanıldı. Bu durum ise eylemcileri, milletvekillerine ve bakanlara yönelik sert eylemler ortaya koymaya itti.
Benzeri görülmemiş güvenlik takviyeleri ve ağır güvenlik önlemleri ortasında eylemciler, ‘En-Nahar’ gazetesinin binası yakınlarında bariyerlerin üzerinden atlamaya çalıştı. Güvenlik güçleri, eylemcilerin Biel alanına girişlerini engellerken, eylemciler de ‘Le Gray’ oteli ve “En-Nahar’ gazetesi binası arasında geçiş noktası bulmayı ve bariyerleri geçmeyi başardı. Çatışmalar sırasında güvenlik güçleri, göz yaşartıcı gaz bombası ve tomalara başvururken, eylemciler de taşlarla yanıt verdi. Kızılhaç ise eylemcilere acil yardım sağlamaya çalışarak, daha sonra da 45 yaralının hastaneye nakledildiğini ve 324 kişinin de olay yerinde tedavi edildiğini açıkladı. Bir başka sokakta ise eylemciler, milletvekillerinin parlamentoya erişimini engellemek amacıyla yollara otururken, ordu da eylemcileri engellemeye çalıştı.
El-Maarad caddesindeki bir bankada eylemciler dolayısıyla yangın çıkarken, güvenlik güçleri de barışçıl eylemcilere olay yerinden uzak durma çağrıları yaptı. Bölgeye daha sonra güç takviyesi yapıldı. Güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gaz bombası kullanması dolayısıyla eylemcilerin bazıları boğulma tehlikesi yaşadı. Eylemcilerin bazıları da el-Emin Camii’ne sığındı. Lübnan ordusu ise özel ve kamu mülkiyetine yönelik ayaklanmaların ve ihlallerin, ifade özgürlüğünü yansıtmadığını vurgulayarak, eylemcilere de ‘hareketin barışçıllığını koruma’ çağrısında bulundu.
Başkent Beyrut’u izole eden güvenlik planı sayesinde parlamentoya uzanan yolların bazıları kapatılsa da eylemciler, aralarından geçen araçlara, milletvekillerin ve bakanların konvoylarına saldırarak, parlamentoya erişimlerini engellemeye çalıştı. Eylemcilerin gösterileri dolayısıyla güvenlik güçleri ve ordu unsurları da konvoyların geçişlerini kolaylaştırmak ve güvence altına almak için eylemcilere müdahalede bulundu.
Eylemciler, Venezia oteli önünde bir milletvekilinin aracına saldırarak, onu geri dönmeye zorladı. Bir milletvekilinin aracı da parlamentoya girişini engellemeye çalışan eylemciler arasında sıkıştı. Ancak güvenlik güçleri, eylemcilerin önlerindeki dikenli teli kaldırdıktan sonra araç da parlamentoya ulaşabildi.
Eylemciler, bazı milletvekillerinin ve bakanların araçlarına da yumurta ve domates fırlattı. Milletvekili Selim Saade, aracına yapılan saldırı sırasında yüzünden ve başından yaralandı. Güvenlik güçleri, eylemcilerin parlamentoya erişimlerini engellemek üzere göz yaşartıcı gaz bombası kullandı. Eylemciler, iki gündür seferberlik kampanyaları düzenlerken yüzlerce eylemci de Beyrut şehir merkezinde toplandı.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.