İran yanlısı milisler, ABD üssüne yönelik saldırıda kullanılan garajın sahibinin serbest bırakılmasını istiyor

Irak’taki Taci Askeri Üssü’nü hedef alan füzelerin fırlatıldığı garaj ve İmad el-Kabi / Fotoğraf: Twitter
Irak’taki Taci Askeri Üssü’nü hedef alan füzelerin fırlatıldığı garaj ve İmad el-Kabi / Fotoğraf: Twitter
TT

İran yanlısı milisler, ABD üssüne yönelik saldırıda kullanılan garajın sahibinin serbest bırakılmasını istiyor

Irak’taki Taci Askeri Üssü’nü hedef alan füzelerin fırlatıldığı garaj ve İmad el-Kabi / Fotoğraf: Twitter
Irak’taki Taci Askeri Üssü’nü hedef alan füzelerin fırlatıldığı garaj ve İmad el-Kabi / Fotoğraf: Twitter

Iraklı bir siyasi kaynak, İran'a yakın Irak silahlı milis grupların liderlerinin iki gündür, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon askerleri tarafından kullanılan Irak’taki Taci Askeri Üssü’nü hedef alan füzelerin fırlatıldığı ‘garajın’ sahibinin serbest bırakılması için baskı yaptıklarını söyledi.
Serbest bırakılması istenen ‘Ummu’l-Azam’ adlı garajın sahibi İmad Erhima el-Kabi, Haşdi Şabi çatısı atında yer alan silahlı gruplardan biri olan Nuceba Hareketi’nin lideri Ekrem el-Kabi’nin kuzeni ve şuan başkent Bağdat'ın Karh bölgesinde hakim kararı ile tutuklu bulunuyor.
Davayı yakından takip eden, ancak kimliğinin gizli kalmasını isteyen Iraklı kaynağa göre İmad el-Kabiİ'nin 24 Mart'ta serbest bırakılması ve dava dosyasının kapatılması planlanıyor.
Kaynak, Irak’ın önde gelen bazı isimlerinin, silahlı milis grupların liderlerinin ve Haşdi Şabi’nin yanı sıra İran yanlısı bir takım kişilerin, İmad el-Kabi’nin Nuceba Hareketi lideri ile olan yakınlığından ötürü serbest bırakılması için baskı yaptıklarını belirtti.
Irak güvenlik güçleri, geçtiğimiz hafta Çarşamba ve Cumartesi günleri olmak üzere et-Taci bölgesinde bulunan uluslararası koalisyonun askeri üssünü hedef alan füzelerin fırlatıldığı çok sayıda füze platformunun yer aldığı garajı bulduktan sonra garajın sahibi İmad el-Kabi'yi tutukladı.
Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeyindeki et-Taci bölgesinde ABD ve İngiliz askerlerinin bulunduğu Taci Askeri Üssü'ne, 12 Mart'ta katyuşa füzelerle düzenlenen saldırıda 2 ABD ve 1 İngiliz askeri hayatını kaybetmiş, 12 asker de yaralanmıştı.
Uluslararası koalisyon tarafından 14 Mart Cumartesi günü yapılan resmi açıklamada, Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeyinde konuşlu birliklerin ve Irak hava savunma birimlerinin bulunduğu Taci Askeri Üssü’nü hedef alan bir başka füze saldırısında 3 askeri personelin yaralandığı duyuruldu.
İkinci saldırının ardından Bağdat’taki Ortak Operasyonlar Komutanlığı, Taci Askeri Üssü’nün 33 adet katyuşa füzesiyle hedef alındığını ve Irak hava savunma biriminden çok sayıda personelin yaraladığını açıkladı.
Ortak Operasyonlar Komutanlığı açıklamasında saldırıyı, ‘ahlaksızca’ olarak nitelendirilirken, saldırının faillerinin bulunması ve adalete teslim edilmeleri için her türlü tedbirin alınacağını vurguladı.
Cumartesi günü yapılan saldırının ardından Irak polisi, Bağdat'ın kuzeyindeki Ummu'l-Azam bölgesinde Taci Askeri Üssü’nü hedef alana füzelerin fırlatıldığı platformları bulduğunu açıkladı. Irak polisinden bazı kaynaklar yerel basına yaptıkları açıklamalarda, platformların içinde fırlatılmayı bekleyen 23 adet füze bulunduğunu kaydettiler.



Hizbullah silahlarını korumak için "Ulusal Tüzük" ile manevra yapıyor

Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)
Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)
TT

Hizbullah silahlarını korumak için "Ulusal Tüzük" ile manevra yapıyor

Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)
Lübnanlılar dün gece İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Deyr Seryan köyüne düzenlediği hava saldırısında meydana gelen yıkımı inceliyor (AFP)

Lübnan hükümeti dün, ABD'nin özel temsilcisi Thomas Barrack'ın hazırladığı “hedefler” belgesini onayladı ve Şii bakanların oturumu terk etmesine rağmen, “Hizbullah” da dahil olmak üzere Lübnan topraklarındaki tüm silahlı varlığın sona erdirilmesini kabul etti. Ancak bakanlar hükümetten istifa etmedi.

Hizbullah, oturumda alınan kararların “anayasal” olup olmadığı konusunda müzakereler yürüttü ve milletvekili grubu, “Lübnan hükümeti ve başbakanının ABD'nin taleplerini kabul etmekte gösterdiği şüpheli ve mantıksız aceleci tavrı, açık bir anayasal ihlaldir” ifadelerini kullandı.. Ancak Enformasyon Bakanı Paul Morcos, çekilmelerinin “anayasal bir sorun teşkil etmediğini” söyledi.

“Anlaşma” ile Lübnan'da geçerli olan, temel mezhepsel bileşenlerin yürütme kararlarına katılmasının gerekliliği anlamına gelen siyasi gelenek kastedilmekte.

Barrack, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'ı “bu hafta ateşkes anlaşması, 1701 sayılı karar ve Taif Anlaşması'nın uygulanmasına başlanması konusunda tarihi, cesur ve doğru bir karar aldıkları” için tebrik etti ve hükümetin kararlarının “Lübnan için tek millet, tek ordu çözümünü başlattığını” ifade etti.

Lübnan Enformasyon Bakanı Bakanlar Kurulu kararlarını okurken, Kurul'un “Lübnan'ın değişiklikleri ışığında, düşmanlıkların durdurulması anlaşmasının teyit edilmesine ilişkin ABD belgesinin önsözünde yer alan hedefleri kabul ettiğini” söyledi.

Şöyle devam etti: “Şii bakanları çeşitli yollarla oturumu terk etmemeleri için ikna etmeye çalıştık ve Cumhurbaşkanı da onların katılımının devam etmesini istedi, ancak onlar kararın kendilerinin huzurunda alınmaması için oturumu terk etmeyi tercih ettiler.” Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Lübnan ordusunun yoğun bir şekilde konuşlanmasının ardından, hükümetin kararını reddeden Hizbullah yanlısı gösteriler, gece boyunca Beyrut'un güney banliyölerinde ve bazı mahallelerinde düzenlendi.