Koronavirüs aşısından önce ‘ünlüler virüsü’ aşısına ihtiyacımız var!

Kimse palyaçoluk yaparak şöhret olmayı ayıplamaz, aksine kendisinin olmayan bir rolü üstlenirse ayıplanır (Getty Images)
Kimse palyaçoluk yaparak şöhret olmayı ayıplamaz, aksine kendisinin olmayan bir rolü üstlenirse ayıplanır (Getty Images)
TT

Koronavirüs aşısından önce ‘ünlüler virüsü’ aşısına ihtiyacımız var!

Kimse palyaçoluk yaparak şöhret olmayı ayıplamaz, aksine kendisinin olmayan bir rolü üstlenirse ayıplanır (Getty Images)
Kimse palyaçoluk yaparak şöhret olmayı ayıplamaz, aksine kendisinin olmayan bir rolü üstlenirse ayıplanır (Getty Images)

Advan el-Ahmeri
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19), Suudi Arabistan’a sosyal medya tartışmalarıyla beraber geldi.. Bir yanda tecrübeli gazeteciler ve deneyimli haberciler, diğer yanda ise alaycı, yüzeysel ve boş içeriklerle çok sayıda takipçi ve geniş bir hayran kitlesi edinen ‘sosyal medya yıldızları’ arasında tartışmalar yaşandı.
Bu ifadeler, sert bir görüş değil aksine milyonerlerin dahi inkar edemedikleri gerçeklere işaret ediyor. Bir kişi palyaçoluk yaparak şöhret kazanmakla ayıplanamaz. Aksine kendisinin olmayan bir rolü üstlenirse ayıplanır. Belli bir ücret karşılığında konferansların ve resmi etkinliklerin ön saflarına ilerlemek için palyaço elbisesi giyenlerin bir felaketle karşılaşıldığında en ön safa geçmiş olduğunu görüyoruz.
Tartışma, Suudi Arabistan Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı açıklamanın ardından alevlendi. Ulusal Kriz ve Sağlık Afet Yönetimi Merkezi’nde koronavirüs vakalarıyla temas kuran bir sosyal medya fenomeninin merkezdeki koronavirüsle mücadele çalışmalarına dair görüntüleri sosyal medya sitelerinden birinde yayınlanmasına ilişkin yapılan açıklamada ‘sosyal medya yıldızlarından’ yardım alan merkez yetkililerinin sorumsuzca davranışlarına ilişkin soruşturma başlatıldığı bildirildi.
Resmi yetkililerin sosyal medya ünlülerinin statüsünü kullanması, öncelikle söz konusu insanların idari yeterliliği olup olmadığı (ki bu usulleri ve ilkeleri olan bir şeydir) açısından değil, daha ziyade sadece ruh hallerine yönelik propagandalardan ne ölçüde etkilendiklerinin anlaşılması açısından dikkate alınmayı hak ediyor.
İkinci olarak ise mesele, Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu öncülüğündeki yetkililer tarafından denetlenen bir soruşturma başlatılmasını hak ediyor. Çünkü eğer bir devlet kurumunun projeleri ve yetkililerinin çabalarını tanıtmak için söz konusu ünlülere vatandaşları kandırarak ödeme yaptığı kanıtlanırsa, bu açıkça ‘övgü almak için ödeme yapmak’ başlıklı bir yolsuzluğun habercisi olur. Bu ‘ücretli övgü’ durumu bazı yetkililerin parayla övgü satın almak için ünlüleri kullanmasının, bazı devlet kurumlarının verdiği nakit muafiyetine duyulan güvenin bir sonucu gibi görünüyor. Söz konusu yetkililer bu şekilde Suudi basınındaki gazetecilerin ve kıdemli yazarların ‘sivri dilleriyle’ baş edebileceklerine inanıyorlar ve yüz binlerce riyali bulan meblağlarla en çok kim ödeme yaparsa onu ‘parlatan’ bu sosyal medya ünlülerine yöneliyorlar. Her iki durumda da vatandaşı yanlış yönlendiriyor ve yaşanan aksaklıkların görülmemesini sağlıyorlar.
Suudi Arabistan Şura Meclisi Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu iki ayı aşkın bir süre önce bir raporu tartıştı. Tartışma, kayda değer bir iddia olan ‘ünlüler’ kaosunun ortasında yapıldı. Şura Meclisi üyesi Abdullah es-Sufyani, Komisyon’dan hükümet dairelerinin, bakanlıkların, devlet kurum ve kuruluşlarının sosyal medya kullanımlarının araştırılmasını talep etti. Bu kullanımın, ona eşlik eden medya akışıyla birlikte gerçek başarının tanıtımı ile abartıyı bir birine karıştırdığını ve böyle bir durumun devlet kurumlarının çabalarının üstünü örttüğü vurgulayan Sufyani, devlet kurumları ve bakanlıkların önceliğinin vatandaşlara hizmet ve yükümlülüklerini yerine getirmek olduğuna dair önemli bir noktaya işaret etti. Zira vatandaş, devlet kurumlarının hizmetlerindeki verimliliği görürse ancak o zaman imajını geliştirebilir. Sufyani, sosyal medya tanıtımları gibi yöntemlerin vatandaşların devlet kurumları tarafından sunulan çeşitli hizmetlere olan güvenini kaybettirdiğinin de altını çizdi.
Sufyani’nin ifadeleri beni Suudi Arabistan’ın yeni ‘Vizyon 2030 ve devletin geleceğe yönelik projelerinin, yüzeysel ve boş içeriklerle ünlü olan insanların sömürmesinden daha büyük olduğunu söylemeye itiyor. Çünkü bu kişiler, her şeyi kendi ürettikleri yüzeysel ve boş içerikler gibi sunuyorlar.
Örneğin Çalışma Bakanlığı’nın çalışan kadınlarla ilgili bir tanıtım için ‘içgüdüleri uyandırılmadan 6 saat boyunca kadınlarla çalışan kim olursa olsun tıbbi muayeneye gitmelidir’ diyen bir sosyal medya ünlüsünün yardımına başvurması affedilemez. İş ve işçilerin korunmasıyla ilgili bakanlık, dijital ortamdaki tanıtımını, kadınların ve erkeklerin aynı yerde çalışmasına karşı olan, erkeklere karşı küçümseyici ve nefret dolu bakış açısına sahip birine yaptırdı.
Bundan birkaç gün önce yeni ‘ünlülerden’ biri, birkaç ay önce Suudi Arabistan’daki bir havaalanında Londra Heathrow Havalimanı’ndan canlı kuş kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle hakkında işlem başlatılmasına atıfta bulunarak, kuşları kaçırabilme yeteneğiyle övündüğü bir yazı yazdı. Bu kişi, Suudi Arabistan medyasını, ‘Snapchat’teki tüm kullanıcılara ulaşamayan ‘yerel’ bir topluluk olduğunu söyleyerek aşağıladı. Suudi basının sadece Körfez bölgesindeki insanlara hitap edebileceğini savunan bu şahıs, resmi kanalların meydanı terk edeceğini öne sürdü.
Bu aşağılık söylem, e-ticaret ve reklamcılık mevzuatında eksiklikler olmasaydı ve bu insanları kamusal alanla sınırlamada ciddi önemler alınsaydı gerçekleşmezdi.
Bir sosyal medya fenomeni, kendi alanını palyaçoluk yapmak için kullanma hakkına sahiptir. Ancak devlet kurumlarını ve devlet projelerini temsil etmeye veya onu tanıtmaya hakkı yoktur. Çünkü ertesi gün çantaları başka bir ülkenin havaalanından kaçırdığı canlı kuşlarla dolu olacaktır. Tabii ki renkli, şişirilebilir bir balon gibi olan bu tür insanlar çocukları etkileyebilir. Ancak kısa sürede patlar ve geriye ciddi bir hayal kırıklığı bırakırlar.
Devlet kurumları büyük bir idari hata ile bir grup palyaçoya kamu mallarından boşa harcama yapmak yerine, modern kurumsal standartlar çerçevesinde sosyal medyadaki platformlarıyla ilgilenen halkla ilişkiler veya bilgi ve iletişim departmanları kurabilir. Böylece bu kurumların yetkilileri, ‘fenomen’ olarak adlandırılanların merhametine ihtiyaç duymaz.
Mesele yeni ve eski medya arasındaki bir çatışma değildir. Kaldı ki bu kişiler medya mensubu da sayılmazlar. Bunun yerine ‘ünlüler’ veya ‘sosyal medya yıldızları’ ya da ‘fenomenler’ olarak adlandırılan bir kategoride yer alırlar. Mobil reklam panoları olmayı seçen bu kişiler, değerlerini de kendilerine ödenen miktarla belirler.
Suudi Arabistan basını birçok nedenden dolayı geri çekiliyor ve sesi palyaçoların arasında kayboluyor. Ancak devlet kurumlarının gazetelere merkezlerine giriş izni vermeyip palyaço kullanmalarını mazur görüyorum. Çünkü bu kurumların yetkilileri Tolstoy’un, “Aptalların düşüncelerini takdir etmeliyiz, çünkü çoğunluğu onlar oluşturur” sözüne inanıyor olabilirler.
*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Indepdnent Arabia'dan çevrilmiştir.



Benin hükümeti, pazar günkü darbe girişimi sonucunda can kayıpları olduğunu doğruladı

Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
TT

Benin hükümeti, pazar günkü darbe girişimi sonucunda can kayıpları olduğunu doğruladı

Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)

Benin hükümeti, dün yapılan acil kabine toplantısının ardından, pazar günü gerçekleşen başarısız darbe girişimi sırasında ülkede çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Yetkililer darbe planlayıcılarından bazılarını tutuklarken, diğerleri hala firarda. Bölge ülkeleri, özellikle askeri açıdan Benin'e destek olmak için harekete geçiyor.

Hükümet Genel Sekreteri Edward Owen-Oro, Kabine toplantısının tutanaklarında, "İsyanı düzenleyen küçük bir grup asker, Cumhurbaşkanı'nı devirmeyi, Cumhuriyet kurumlarının kontrolünü ele geçirmeyi ve mevcut düzene meydan okumayı planlıyordu" ifadelerini kullandı.

Owen-Oro, "Başlangıçta bazı generalleri ve üst düzey ordu subaylarını etkisiz hale getirmeye veya kaçırmaya çalıştılar" diye belirtti.

Hükümete göre pazar sabahı, Cumhurbaşkanı Patrice Talon'un konutu önünde Cumhuriyet Muhafızları ile darbeciler arasında "şiddetli çatışmalar" çıktı ve "her iki tarafta da kayıplar" yaşandı.

frg
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin ulusal televizyon istasyonunun merkezinin yakınında bir askeri araç (AFP)

Hükümet ayrıca, darbecilerin bir başka saldırısında "ölümcül şekilde yaralanan" cumhurbaşkanının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Bertin Bada'nın eşinin de hayatını kaybettiğini bildirdi.

Benin hükümeti, Nijerya'nın darbe girişimini engellemek amacıyla pazar günü Benin'de hava saldırıları düzenlediğini açıkladı.

Kabine toplantısının ardından, darbecilerin iki Beninli subayı, bir generali ve bir albayı kaçırdığı, ancak dün sabah kaçırılanların serbest bırakıldığı belirtildi.


Trump, Meksika'yı su sınırı anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 5 gümrük vergisi artışıyla tehdit etti

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
TT

Trump, Meksika'yı su sınırı anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 5 gümrük vergisi artışıyla tehdit etti

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Meksika'yı su paylaşım anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, Meksika'ya ilave %5 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.

Trump, Truth Social'da paylaştığı bir gönderide, "ABD, Meksika'nın 31 Aralık'a kadar 200.000 dönümlük suyu serbest bırakmasını talep ediyor, geri kalanı da kısa süre sonra bırakılacak," ifadelerini kullandı. Trump, "Meksika henüz bir yanıt vermedi, bu da bu çok ihtiyaç duyulan suyu hak eden Amerikalı çiftçilerimize karşı büyük bir haksızlık" diye ekledi.

Trump ayrıca, ticaret politikaları ve gümrük vergilerinden zarar gören önemli bir destek tabanını hedef alan Amerikalı çiftçiler için 12 milyar dolarlık bir yardım paketi açıkladı. Beyaz Saray'da tarım üreticileriyle yaptığı toplantıda, "Amerikalı çiftçileri korumak ve savunmak için hayati adımlar attığını" ifade etti.

Trump, başkanlık seçimlerinde ikinci dönemini güvence altına alan, ancak uyguladığı kapsamlı gümrük vergilerinden ciddi şekilde etkilenen çiftçilere yardım etme konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya. Trump'ın ocak ayında iktidara dönmesinden bu yana, birçok Amerikalı çiftçi, Trump'ın ithal tarım ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerine yanıt olarak ticaret ortaklarının aldığı misilleme önlemlerinden olumsuz etkilendi.

Trump, toplantı sırasında "Çiftçilerimizi seviyoruz ve bildiğiniz gibi çiftçilerimiz de beni seviyor" dedi. Çiftçilere yönelik 12 milyar dolarlık yardım paketinin, gümrük vergilerinden elde edilen gelirin "nispeten küçük bir kısmından" finanse edileceğini açıkladı.


Trump, X platformuna verilen para cezasına ilişkin: Avrupa çok dikkatli olmalı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, X platformuna verilen para cezasına ilişkin: Avrupa çok dikkatli olmalı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği'nin X platformuna kestiği para cezasına ilişkin yaptığı açıklamada, 100 milyon doları aşan para cezasının "doğru bir karar" olduğuna inanmadığını söyledi.

Trump, X platformuna verilen cezayı daha sonra ele alacağını belirterek, "Avrupa'nın çok dikkatli olması gerektiğini" vurguladı.

Beyaz Saray'da gazetecilere, "Bunu nasıl yapabildiklerini anlamıyorum" dedi. Reuters'a göre Musk'ın bu konuda kendisinden yardım istemediğini de vurguladı.

Avrupa Birliği dün, Brüksel'in Elon Musk'ın X platformuna 120 milyon avro (140 milyon dolar) para cezası vermesinin ardından Musk'ın bloğa yönelik çevrimiçi saldırısını kınadı.

AB sözcüsü Paola Pinho, "Bu, savunduğumuz ve tamamen çirkin ifadelere izin veren ifade özgürlüğü kapsamına giriyor" dedi.

Musk, para cezası hakkında X hesabından şu yorumu yaptı: "AB lağvedilmeli ve egemenlik ülkelere geri verilmeli ki, hükümetler halklarını daha iyi temsil edebilsin."

Başka bir gönderide şöyle devam etti: "Avrupa'yı seviyorum ama AB denen bürokratik canavarı sevmiyorum."

AB'nin büyük teknoloji şirketlerinin ihlallerini takip etme kararlılığının sınaması olarak görülen yüksek profilli bir soruşturmanın ardından, dünyanın en zengin adamına ait sosyal medya platformu, cuma günü AB'nin dijital düzenlemelerini ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı.

Trump yönetimi cezayı hemen eleştirdi.

Trump, Musk'a federal iş gücünün azaltılması ve harcamaların kısılması yönündeki çabalara liderlik etme görevini vermişti, ancak daha sonra aralarında anlaşmazlıklar çıktı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, cezayı "tüm Amerikan teknoloji platformlarına ve Amerikan halkına yönelik bir saldırı" olarak nitelendirdi.