Koronavirüs nasıl ortaya çıktı? Uzmanlardan virüsün kökeniyle ilgili çeşitli teoriler

Virüsün koroner formunu gösteren bir örnek (ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi)
Virüsün koroner formunu gösteren bir örnek (ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi)
TT

Koronavirüs nasıl ortaya çıktı? Uzmanlardan virüsün kökeniyle ilgili çeşitli teoriler

Virüsün koroner formunu gösteren bir örnek (ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi)
Virüsün koroner formunu gösteren bir örnek (ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi)

Araştırmacılar tarafından yeni tip koronavirüsün kökenleri ve nasıl ortaya çıktığı hakkında çok sayıda teori ortaya atıldı. Bazıları virüsün Çin laboratuvarından yayıldığını, bazıları ABD ordusunun virüsü Çin'e getirdiğini ortaya koyarken, bazı araştırmacılar ise koronavirüsün Çin'in Wuhan kentinde yabani hayvanların satıldığı yerel pazardan ortaya çıktığını söyledi.
ABD merkezli CNN medya ağı, bazı uzmanlarla koronavirüs salgınının kökeni hakkıda konuşurken, uzmanlar virüsle ilgili tüm teorilerin sadece spekülasyon olduğunu vurgulayarak, virüsün Çin veya ABD hükümeti tarafından geliştirildiğine dair doğrulanmış bir kanıt olmadığını belirtti. Bilim insanları, Wuhan'daki bir yabani hayvan pazarında başladığını iddia eden teorinin şimdiye kadarki en makul teori olduğunu açıkladı ve bu pazarlarda vahşi hayvanların kafeslerde tutulduğunu ya da yiyecek olarak satıldığını söyledi.

Yarasa ve Pangolin
Virüsün yarasadan veya bu vahşi hayvanlardan birinden geçtiğine inanılmaktadır. Uzmanlar, virüsün büyük olasılıkla pangolinden geçtiğini, çünkü virüsün doğrudan yarasadan insanlara bulaşmadığını bildirdi.
Bu teorinin savunucuları, insanlarla ve katledilen vahşi hayvanlarla dolu bu kalabalık pazarların kanlı doğasının virüsün yayılmasına sebep olduğunu öne sürerken, bazı şüpheci yaklaşan kesim ise ilk virüs hastalarının çoğunun bu pazarlara gitmediğini iddia ediyor.
Lancet bilimsel dergisinde yayınlanan bir araştırmada, 41 hastadan en az 14'ünün bahsi geçen bu pazarlara hiç gitmedikleri doğrulandı. 14 kişi arasında geçtiğimiz Aralık ayında hastalığın ilk semptomlarını gösteren hastalar da bulunuyor.
 
Laboratuvarda mı gelişti?
İki Çinli araştırmacı, virüsün Wuhan pazarından 300 metre uzakta bir araştırma laboratuvarında ortaya çıktığını belirterek, Şubat ayının başlarında başka bir teori ortaya attı. 605 yarasanın bulunduğu laboratuvarda, hastalık yüklü bir yarasanın araştırmacıya saldırdığı ve virüsü ona bulaştırdığı aktarıldı.
Çoğu uzman ise bilimsel kanıtlarla desteklenmediğini söyleyerek bu teoriyi reddetti. Çin hükümeti de bu teoriyi şiddetle reddetti.
Rutgers Üniversitesi'nde kimyasal biyoloji profesörü olan Richard Ebright, Kovid-19 salgınının kasten ortaya çıkarılmış olduğuna dair hiçbir kanıt olmamakla birlikte, bir laboratuvar kazası olması olasılığının göz ardı edilemeyeceğini söyledi.
Teoriler, virüsün hayvandan insana bulaştığı konusunda ise birleşiyor.
Geçtiğimiz Şubat ayında, Çinli araştırmacılar, 'Nature' dergisinde, 7 hastadan alınan toplam genetik dizilim sırasının yarasalardaki dizilimin yüzde 96'sıyla aynı olduğunu doğruladıkları bir makale yayınladı.
Yaklaşık 10 yıldır Çin'de çalışan viroloji uzmanı Peter Daszak, "Koranavirüsün kökeninin yarasada olduğundan eminiz. Sadece onu yayan yarasa türlerini bilmiyoruz ya da yarasaların gelecekte ortaya çıkacak kaç tane virüs taşıdığını da bilmiyoruz" dedi.
 
Biyolojik silah
Bazı bilim insanları ise koronavirüsün hayvanlarla ilgili olmadığını, ancak bir laboratuvarda biyolojik bir silah olarak geliştirildiğini söyleyen bir komplo teorisini benimsedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, ABD ordusunu yeni tip koronavirüsü salgınının patlak verdiği Wuhan kentine getirmekle suçladı.
Bu bağlamda, dünyanın her yerinden 27 bilim insanı, koronavirüsle ilgili bu ve buna benzer komplo teorilerini kınayan bir açıklama yaptı.
Bilim insanları açıklamalarında, komplo teorilerinin virüsle mücadelede küresel işbirliğini riske atan korku, söylentiler ve önyargılardan başka bir işe yaramadığını bildirdi.
Öte yandan Columbia Üniversitesi mikrobiyoloji profesörü olan bilim adamı Vincent Raccinello, salgının bir çiftçiden geçtiğini iddia etti.
CNN'e açklamalarda bulunan Raccinello, koronavirüsün yarasa dışkısına atılan bir enterovirüs olduğunu ve bazı ülkelerdeki çiftçilerin bu dışkıyı tarlalarında mahsullerinin verimli olması için kullandıklarını söyledi.
Uzman, bir çiftçide virüs olduğunu ve bu şekilde Wuhan'a yaydığını düşünüyor. Columbia Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'ndan Simone Anthony de Raccinello'nun teorisini onayladı. Anthony, CNN'e yaptığı açıklamada, "Açıktır ki, vahşi hayvan pazarlarının virüs salgını ile hiçbir ilgisi yok. Ancak bu pazarlardan birini ziyaret eden bir çiftçi tarafından enfekte edildikten sonra bulaşmış olabilir" ifadelerini kullandı.
Dünya üzerinde 70 binin üzerinde insanın ölümüne sebep olan virüs yaklaşık 1.28 milyon insana bulaştı.



Bilim insanları şaşkın: 20 bin yıl önce arılar, kemiklerin içine yumurtalarını bırakmış

Araştırmacılar, mağarada yer alan kemiklerdeki küçük, sert oyuklar muhtemelen yumurtalara mükemmel bir koruma sağladığını düşünüyor (Unsplash/Temsili)
Araştırmacılar, mağarada yer alan kemiklerdeki küçük, sert oyuklar muhtemelen yumurtalara mükemmel bir koruma sağladığını düşünüyor (Unsplash/Temsili)
TT

Bilim insanları şaşkın: 20 bin yıl önce arılar, kemiklerin içine yumurtalarını bırakmış

Araştırmacılar, mağarada yer alan kemiklerdeki küçük, sert oyuklar muhtemelen yumurtalara mükemmel bir koruma sağladığını düşünüyor (Unsplash/Temsili)
Araştırmacılar, mağarada yer alan kemiklerdeki küçük, sert oyuklar muhtemelen yumurtalara mükemmel bir koruma sağladığını düşünüyor (Unsplash/Temsili)

Arıların 20 bin yıl önce kemiklere yuva yaptığı ortaya çıktı. Bilim insanları bu davranışı bugüne kadar hiçbir arıda görmediklerini söylüyor.

Genellikle arılar, yüzlerce ve belki binlerce üyesi olan büyük kolonilerle ilişkilendiriliyor. Ancak uzmanlar, bunun her zaman geçerli olmadığını vurguluyor.

Şikago'daki Field Müzesi'nden paleontolog Lazaro Viñola López, "Çoğu arı yalnız yaşar. Yumurtalarını küçük oyuklara bırakıp larvaların beslenmesi için polen de koyarlar" diye açıklıyor. 

Viñola López, Avrupa ve Afrika'daki bazı türlerin boş salyangoz kabuklarının içine bile yumurtalarını bıraktığını belirtiyor.

Ancak araştırmacı ve ekibi, Karayipler'deki Hispanyola adasındaki bir mağarada daha önce hiç görmedikleri bir şeyle karşılaştı.. 

Bilim insanları adadaki derin bir kireçtaşı çukurunu inceliyordu. Popular Science'a göre Hispanyola'da epey yaygın olan bu tür çukurlar, dış etkenlerden çok iyi korundukları için yeraltındaki "zaman kapsülleri" görevi görüyorlar.

Mağaralar, büyük ölçüde adadaki baykuşlar sayesinde böyle bir işleve sahip.

Bulguları hakemli dergi Royal Society Open Science'ta bugün (17 Aralık) yayımlanan çalışmada incelenen mağara, binlerce yıl boyunca baykuşlara ev sahipliği yapmıştı.

Bu gececil hayvanlar; kemirgenler ve kuşlar gibi avlarını yutuyor, ardından sindiremedikleri kemikleri yoğun topaklar halinde kusuyordu.

Binlerce yıl boyunca fosilleşen bu topaklar mağarayı kaplamıştı. 

Araştırmacılar, memelilere ait çene kemiklerini temizlerken, eskiden dişlerin bulunduğu deliklerde bir tuhaflık fark etti. Buradaki tortu, pürüzsüz ve adeta içbükeydi.

Çamur normalde fosillerde bu şekilde birikmediği için daha derin bir inceleme yapmaya karar verdiler. 

Gördükleri şeyi fosilleşmiş yaban arısı yumurtalarına benzeten ekip bilgisayarlı tomografi taramalarıyla kemik boşluklarının içindeki mikroskobik yapıların üç boyutlu bir modelini oluşturdu.

Bu görüntüler, kemiklerde arıların yavruları için yaptığı yuvaları ortaya çıkardı. Bilim insanları bazılarında larvanın beslenmesi için bırakılmış polenler de tespit etti.

Arıların kemiklerin içine bu şekilde yuva yapması, günümüzde bilinen türlerde bile daha önce kaydedilmemiş bir davranış.

Viñola López, "Bu keşif, arıların ne kadar tuhaf olabileceğini, insanı nasıl şaşırtabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Ama aynı zamanda fosilleri çok dikkatli incelemek gerektiğini de hatırlatıyor.

Arıların bedeni mağara koşullarında korunmadığı için 20 bin yıl önce yapıldığı tahmin edilen bu yuvanın hangi türe ait olduğu bilinmiyor.

Viñola López, "Arıların cesetlerini bulamadığımız için, bunların bugün hâlâ yaşayan bir türe ait olması muhtemel. Bu adalardaki arıların ekolojisi hakkında çok az şey biliniyor" ifadelerini kullanıyor: 

Ancak mağarada kemikleri korunan hayvanların çoğunun artık soyunun tükendiğini biliyoruz. Bu yüzden bu yuvaları yapan arılar da soyu tükenmiş bir türe ait olabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, Interesting Engineering, Royal Society Open Science


Dünyada ilk kez drone'larla gökyüzünde Tetris oynandı: Kazanan Türkiye'den

Bilgisayar mühendisliği öğrencisi olan 19 yaşındaki Fehmi Atalar, galibiyetini "benim ve ülkem için muazzam bir başarı" diye tanımlıyor (Red Bull)
Bilgisayar mühendisliği öğrencisi olan 19 yaşındaki Fehmi Atalar, galibiyetini "benim ve ülkem için muazzam bir başarı" diye tanımlıyor (Red Bull)
TT

Dünyada ilk kez drone'larla gökyüzünde Tetris oynandı: Kazanan Türkiye'den

Bilgisayar mühendisliği öğrencisi olan 19 yaşındaki Fehmi Atalar, galibiyetini "benim ve ülkem için muazzam bir başarı" diye tanımlıyor (Red Bull)
Bilgisayar mühendisliği öğrencisi olan 19 yaşındaki Fehmi Atalar, galibiyetini "benim ve ülkem için muazzam bir başarı" diye tanımlıyor (Red Bull)

Dünyada ilk kez gökyüzünde drone'larla oynanan Tetris turnuvası düzenlendi.

Red Bull Gaming'in düzenlediği etkinlikte yarışmacılar, Dubai semalarında kozlarını paylaştı. 150 metre uzunluğundaki Dubai Frame adlı yapı, oyun alanı olarak kullanıldı.

Final karşılaşması öncesinde, 60 ülkeden yarışmacılar aylar süren bir eleme sürecinden geçti.

İlk etapta milyonlarca katılımcı, ikonik oyunu cep telefonlarından oynadıkları eleme turuna katıldı. Bu turu geçenler bilgisayar üzerinden yarışarak ülkelerini temsil etme hakkı kazanmaya çalıştı. 

13 Aralık'taki finalden bir gün önce 60 ülkenin yarışmacısı Terra Solis'te, yine bilgisayar üzerinden bire bir maçlar yaptı. 

Nihayet final maçında 2 bin 800 drone'la ilk kez Tetris oynandı.

Klasik oyunun yaratıcısı Aleksey Pajitnov "1984'te Tetris'i yarattığımda, şimdiki gibi küresel bir kültürel simge haline geleceğini, yeni ve heyecan verici şekillerde gelişmeye devam edeceğini asla düşünmemiştim" diyor: 

En büyük hayallerimden biri de drone'larla oynandığını görmekti, bu yüzden bu hayalin gerçekleştiğini görmekten heyecan duyuyorum.

Kazanan Türkiye'den

Türkiye adına yarışan Fehmi Atalar, Güney Kore yarışmacısını; Peru'dan Leo Solórzano da Fransız rakibini yenerek finale yükseldi. 

İkili asıl karşılaşmadan önce üç dakikalık bir oyun oynadı ve kazanan, Büyük Final'in tek oyunculu formatındaki oyun sırasını belirleme hakkını elde etti. Bu maçı kazanan Atalar, rakibinden sonra oynamayı seçti.

Görkemli final maçında drone'lar nihayet sahneye çıktı. Her bir yarışmacıya 5 dakika verilen oyunda, Tetriminolar (oyundaki bloklar) gerçek zamanlı olarak oluşturuldu. Bir oyuncu için 1400 olmak üzere toplam 2 bin 800 drone kullanıldı.
 

Red Bull yarışmayla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Tarihi bir andı. Daha önce kimse Tetris'in böyle oynandığını görmemişti. Ancak çöl havasında yükselen müzik ve nefesini tutan kalabalık eşliğinde drone'lar, Tetriminoların her hareketini, dönüşünü ve inişini gerçek zamanlı olarak hassas biçimde görüntüledi.

Solórzano 57 bin 164 puan kazanırken, ondan sonra yarışan Atalar 168 bin 566 puanla yarışmanın galibi oldu. 

Atalar yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

5 yıllık Tetris deneyimimde yaşadığım en iyi andı; gerçekten eşsiz bir etkinlikti. Kelimelerle tarif edilemeyecek bir şey.

Independent Türkçe, Red Bull, Tom's Hardware, London Daily News 


Yan Yana fırtınası: Variety, 2025'in gişe rekortmenini yazdı

Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana'nın senaryosu Aziz Kedi, Feyyaz Yiğit ve Mert Baykal tarafından kaleme alındı (Universal Pictures International)
Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana'nın senaryosu Aziz Kedi, Feyyaz Yiğit ve Mert Baykal tarafından kaleme alındı (Universal Pictures International)
TT

Yan Yana fırtınası: Variety, 2025'in gişe rekortmenini yazdı

Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana'nın senaryosu Aziz Kedi, Feyyaz Yiğit ve Mert Baykal tarafından kaleme alındı (Universal Pictures International)
Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana'nın senaryosu Aziz Kedi, Feyyaz Yiğit ve Mert Baykal tarafından kaleme alındı (Universal Pictures International)

Fransız yapımı Can Dostum'un (Intouchables) dünya çapında bir gişe fenomenine dönüşmesinin üzerinden neredeyse 15 yıl geçti. Bu süreçte Omar Sy'nin uluslararası kariyerini başlatan filmin Türkçe uyarlaması Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana ise bugün kendi başına büyük bir gişe başarısına imza atıyor. Fransız komedisinin yerli versiyonu, 2025'in Türkiye'deki gişe lideri oldu.

Eğlence ve medya sektörünü yakından izleyen Amerikan yayın kuruluşu Variety, Universal Pictures International dağıtımıyla 14 Kasım'da Türkiye'de vizyona giren Yan Yana'nın halihazırda 2 milyonu aşkın seyirciye ulaştığını yazıyor. 

Yönetmen koltuğunda Pardon ve Fi gibi yapımlarla tanınan Mert Baykal'ın oturduğu film, an itibarıyla 12,4 milyon doların üzerinde hasılat elde ederken gişedeki yükselişini de sürdürüyor. Box Office Türkiye, Yan Yana'nın 5 haftalık toplam hasılatının yaklaşık 526 milyon TL olduğunu bildiriyor.

Variety'ye göre bu rakam, Türkiye gişesinde 5,2 milyon dolar kazanan Bir Minecraft Filmi'nin (A Minecraft Movie) iki katından fazla, 4,1 milyon dolarda kalan Zootropolis 2'nin (Zootopia 2) ise yaklaşık üç katı. Veriler Box Office Mojo'ya dayanıyor.

Yapımcılığı, Nuri Bilge Ceylan ve Emin Alper gibi yönetmenlerin filmlerini de hayata geçiren NuLook Production tarafından üstlenilen Yan Yana, aynı zamanda Türkiye'de IMAX formatında gösterime giren ilk yerli yapım olma özelliğini taşıyor.

Uyarlama, 2011 yapımı Can Dostum'un temel hikayesini koruyor. Yamaç paraşütü kazası sonrası felç kalan varlıklı iş insanı Refik, tamamen farklı bir dünyadan gelen neşeli bakıcı Ferruh'u işe alıyor. Refik rolünde usta oyuncu Haluk Bilginer yer alırken, Ferruh'u ise Feyyaz Yiğit canlandırıyor.

Filmde ayrıca Hatice Aslan, Bige Önal ve Şevval Sam da rol alıyor.

Yan Yana, Avrupa dağıtımcısı Cinedex aracılığıyla Fransa, Almanya, Avusturya, İsveç, Belçika, İsviçre ve Hollanda'da da gösterime giriyor.

Filmin gişedeki başarısı, dünya basınında da yankı uyandırmış durumda. 

Yan Yana, dünya genelinde yapılan Can Dostum uyarlamalarının en güncel halkası olarak dikkat çekiyor. Bunlar arasında, Neil Burger'ın yönettiği ve Bryan Cranston'la Kevin Hart'ın başrollerini paylaştığı 2019 yapımı Amerikan uyarlaması Olacak İş Değil (The Upside) de yer alıyor. 

Harvey Weinstein skandalı nedeniyle dağıtımı geciken film, buna rağmen sürpriz bir gişe başarısı yakalamıştı.

Independent Türkçe, Variety, Box Office Türkiye