İsrail Yahudilerinin büyük kısmı Arapların İsrail vatandaşlığını kabul etmiyor.
İsrail’de yapılan yeni bir kamuoyu araştırması Yahudilerin yüzde 58’inin İsrail vatandaşı olan Filistinlilerin vatandaşlıklarına karşı olduğunu ortaya koydu.
Kamuoyu araştırmasına göre Yahudilerin yüzde 58’i “İsrail vatandaşı olabilmenin şartlarından biri Yahudi olmaktır” derken, ankete katılanların yüzde 70’inin “İsrail vatandaşı olabilmek için Siyonist olmak gerekir” fikrini savunduğu ifade edildi.
İsrail’in kuruluşunun 72’inci yıldönümü kutlamaları vesilesiyle Yahudi Halk Politikaları Enstitüsü’nün girişimiyle gerçekleştirilen anket, “İbrani Ulus Devleti’ne mensubiyet” meselelerine odaklandı. Anketin sonuçlarından, Yahudiler arasında insani anlayışı gelişmiş birçok çevrenin bulunduğu ortaya çıktı. Ancak İsrail Yahudilerinin büyük kısmı halen Filistin topraklarının asıl sakinlerinin Araplar olduğunu bildikleri halde Araplara karşı ırkçı ve kibirli bir tavırla yaklaşıyorlar.
Liberaller de Arap karşıtı
İsrailli liberallerin içinde Arap varlığını reddedenlerin oranı yüzde 59’e ulaşırken, radikal Siyonistlerde bu oran yüzde 91’lere, genel olarak radikaller arasında ise yüzde 92’lere varıyor.
Arapların çoğunluğu kendilerini İsrail vatandaşı hissetmiyor
İsrail’in Arap vatandaşlarına gelince, bunların sadece üçte biri kendilerini gerçek bir İsrail vatandaşı olarak görüyor ve yüzde 47’si İsrail yönetimi altında yaşamaktan memnun. Ancak bunların yüzde 36’sı, Yahudi toplumun kendilerine karşı son derece düşmanca davrandığını düşünüyor.
İsrail Merkezi İstatistik Bürosu, nüfusla ilgili bazı veriler yayınladı. Bunlar arasında, nüfusun 9,19 milyon kişiye ulaştığı, bunların yüzde 74’ünü (6,8 milyon) Yahudilerin oluşturduğu, Arap nüfusunun ise 2 milyon olduğu bilgisi yer alıyordu. İstatistikler, İsrail’de yaşayan ve 1,6 milyondan meydana gelen Arap vatandaşları kapsadığı, bunlar arasında sayıları 331 bine ulaşan işgal altındaki Doğu Kudüs sakinleri ve yine sayıları 24 bine ulaşan işgal atlındaki Golan’da bulunan Suriyelilerin bulunduğu kaydediliyor.
İstatistiklere göre, İsrail’de ne Yahudi ne de Arap olan 454 bin vatandaş yaşıyor. Bunlar daha ziyade eski Sovyetler Birliği ülkelerinde Yahudi oldukları gerekçesiyle reddedilen göçmenlerden meydana geliyor.
Bu istatistiklere göre İsrail nüfusu son bir yıl içinde, 180 bin yeni doğan, 32 bin göçmen ve 44 bin ölümle birlikte 171 bin artış gösterdi.
İsrail’de 90 yaşının üzerindeki kişi sayısının 51 binden fazla, 80-90 yaşları arasındaki nüfusun ise 220 binin üzerinde olması dikkat çekici. Bununla birlikte, nüfusunun sadece yüzde 18’i 15 yaş altı çocuklardan oluşan İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ülkeleriyle kıyaslandığında, İsrail “genç bir ülke” olarak kabul edilmekte.
Resmi istatistik kurumlarına göre, İsrail’in kurulduğu 1948 yılındaki nüfusu sadece 806 binden ibaretti. 2030 yılında İsrail nüfusunun 11.1 milyona, 2040 yılında ise 13.2 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Kuruluşunun yüzüncü yıl dönümünde yani 2048 yılında ise İsrail nüfusunun 15.2 milyon olacağı tahmin ediliyor. Diğer taraftan bu istatistikler, bölgedeki siyasi durumun değişmeyeceği ve İsrail’in Kudüs ve Golan’ı işgalinin devam edeceği varsayımına dayanıyor.
Ülke nüfusunun 9 milyona ulaştığı İsrail’de nüfusun yaklaşık 2 milyonunun "İsrailli Araplar" olarak tanımlanan İsrail vatandaşı Filistinlilerden oluştuğu belirtiliyor.
İsrail vatandaşı Filistinliler ülke nüfusunun yüzde 20'sine tekabül ediyor. Tel Aviv rejiminin "İsrailli Araplar" olarak tanımladığı vatandaşlar, 1948'deki savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Bu nüfusun dışında kalan ve İsrail vatandaşı olmayan Filistinliler ise Gazze ve Batı Şeria’da yaşıyor.