Konut satışlarında salgın etkisi: Satışlar Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 oranında azaldı

Konut satışlarında salgın etkisi: Satışlar Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 oranında azaldı
TT

Konut satışlarında salgın etkisi: Satışlar Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 oranında azaldı

Konut satışlarında salgın etkisi: Satışlar Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 oranında azaldı

Türkiye genelinde konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 oranında azalarak 42 bin 783 oldu.
Türkiye genelinde konut satışları 2020 Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 oranında azalarak 42 bin 783 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 6 bin 113 konut satışı ve yüzde 14,3 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 4 bin_500 konut satışı ve yüzde 10,5 pay ile Ankara, 2 bin 533 konut satışı ve yüzde 5,9 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 6 konut ile Hakkari, 7 konut ile Ardahan ve 20 konut ile Bayburt oldu.

İpotekli konut satışları Nisan ayında 17 bin 88 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde Nisan ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,9 oranında azalış göstererek 17 bin 88 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 39,9 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 2 bin 451 konut satışı ve yüzde 14,3 pay ile ilk sırayı aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu il 2 konut ile Hakkari oldu.

Diğer satış türleri sonucunda 25 bin 695 konut el değiştirdi
Diğer konut satışları Nisan ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,1 oranında azalarak 25 bin 695 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 3 bin 662 konut satışı ve yüzde 14,3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 59,9 oldu. Ankara 2 bin 286 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı bin 372 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 4 konut ile Hakkari oldu.

14 bin 848 konut ilk defa satıldı
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,7 azalarak 14 bin 848 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 34,7 oldu. İlk satışlarda İstanbul 2 bin 22 konut satışı ve yüzde 13,6 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u bin 166 konut satışı ile Ankara ve 854 konut satışı ile İzmir izledi.

İkinci el konut satışlarında 27 bin 935 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,1 azalış göstererek 27 bin 935 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 4 bin 91 konut satışı ve yüzde 14,6 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 66,9 oldu. Ankara 3 bin 334 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı bin 679 konut satışı ile İzmir izledi.

Konut satışları Ocak-Nisan döneminde yüzde 8,9 arttı
Ocak-Nisan döneminde 383 bin 821 konut satışı gerçekleşerek, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 oranında artış gösterdi. Ocak-Nisan döneminde ipotekli konut satışı yüzde 141,4 oranında artarak 146 bin 387, diğer satış türlerinde ise yüzde 18,6 oranında azalarak 237 bin 434 oldu. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 16 oranında azalarak 122 bin 280 oldu. İkinci el konut satışları da yüzde 26,4 oranında artarak 261 bin 541 olarak gerçekleşti.

Yabancılara 2020 yılı Nisan ayında 790 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 78,8 azalarak 790 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Nisan 2020'de ilk sırayı 374 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 150 konut satışı ile Antalya, 47 konut satışı ile Ankara, 30 konut satışı ile İzmir ve 25 konut satışı ile Yalova izledi.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı İran vatandaşlarına yapıldı
Nisan ayında İran vatandaşları Türkiye'den 157 konut satın aldı. İran'ı sırasıyla, 103 konut ile Irak, 61 konut ile Rusya Federasyonu, 54 konut ile Afganistan ve 40 konut ile Çin izledi.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”