Başkent Cezayir’deki Temyiz Mahkemesi, 17 Mayıs’ta Yüksek Mahkeme tarafından 1 yıl hapis cezasına çarptırılan Abdulvahab Farsavi ve 6 ay hapis cezasına çarptırılan Süleyman Davaci’yi savunmak üzere ‘halk hareketi avukatlarından’ yoğun bir katılıma tanık oldu. Gözlemcilere göre insan hakları örgütleri ve dernekleri, yargı tarafından ‘ulusal birliğe zarar verme ve şiddete teşvik’ ile suçlanan onlarca eylemcinin serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Söz konusu iki aktivist, akşam saatlerinde başkent Cezayir’in doğu bölgesindeki hapishanede ‘Skype’ uygulaması üzerinden yargılandı. Karantina sırasında adli makamlar ‘sosyal mesafe kuralı, sanıkların uzaktan yargılanması ve savunma amacıyla duruşmada yalnızca avukatların bulunması’ gibi önlemler uyguladı. Mahkeme, akşama kadar devam etti.
Duruşma öncesinde savunma ekibi başkanı Abdulgani Badi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Farsavi ve Davaci’nin uzaktan yargılanmayı kabul ettiklerini söylerken, ‘dosyanın boş olduğunu, kendilerine yöneltilen suçlamaları kanıtlayan veriler içermediğini’ ifade etti.
Badi, “Anayasa tarafından güvence altına alınan bir hak olarak gösterilerde yer almaları veya makamları rahatsız edici şekilde sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımları nedeniyle hepsi tutuklandı” açıklamasında bulundu.
Farsavi ve Davaci, hükümet karşıtı gösterilere katılmaları dolayısıyla gözaltına alındı. Söz konusu aktivistler, geçen yıl sonunda gerçekleşen ve Abdulmecid Tebbun’un zaferiyle sonuçlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine karşı geçen yaz mevsiminde muhaliflerin başlattığı kampanyaların iki önemli yüzü olarak sayılıyor.
Muhalefetteki Genç Hareket için Birlik (RAJ), yayınladığı bir bildiride “Birliğin başkanı Farsavi, Ceza Yasası’nın 74’üncü ve 79’uncu maddelerinde öngörülen ‘şiddete teşvik ve ulusal birliği ihlal etmekle suçlanıyor. Ama esasen ‘meşruiyetten yoksun despotik bir rejimi kökten değiştirmek, halk iradesine saygı duyan yeni bir siyasi sistem kurmak, demokratik kontrole tabi güçlü kurumlar inşa etmek için’ bir yıldan uzun bir süre önce patlak veren barışçıl harekete dahil olmakla suçlanıyor” ifadelerine yer verildi.
Birlik, gazeteciler de dahil birçok aktiviste yönelik baskıları, çok sayıda haber sitesine erişim engeli getirilmesini ve medyaya sansür uygulanmasını kınadı.
Ülkede, Samir Belarbi de dahil olmak üzere çok sayıda aktivist hala yargılanmayı bekliyor. Ayrıca aynı suçlamalar altında bir buçuk yıldır soruşturulan Sınır Tanımayan Gazeteciler mensubu gazeteci Halid Dararni de aynı durumdan mustarip. Dararni, başkent Cezayir’de bir gösteri sırasında tutuklanmış ve soruşturma hakimi tarafından adli gözetim altına alınmıştı. Ancak Temyiz Mahkemesi, hakkında hapis cezası talep etti.
Tebbun: “Dış güçlere hizmet ediyorlar”
Dararni, iki hafta önce Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Genel Sekreteri ve kuruluşu ‘ırkçılıkla’ suçlayan Cumhurbaşkanı Tebbun arasındaki sert bir tartışmanın arasında kalmıştı. Cezayir makamları, harekette hapsedilen kişilerin çoğunluğunun ‘dış güçlere hizmet ettiğini, ülkeyi sabote etmek ve kaos yaymakla suçlandıklarını’ ifade etti. İnsan hakları kuruluşları, suçlamaların ‘kurumsal olmadığını, otoritenin özgürlükleri maskelemek için bu suçlamaları bahane gösterdiğini’ savunuyor.
Cezayirli aktivistler yargılanmaya devam ediyor
Cezayirli aktivistler yargılanmaya devam ediyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة