Kürt liderler, Suriye’yi, İran ve Rusya’ya ‘bağımlılık’ konusunda uyardı

DSM heyet, Fırat’ın doğusundaki kabile liderleriyle bir araya geldi /Şarku’l Avsat)
DSM heyet, Fırat’ın doğusundaki kabile liderleriyle bir araya geldi /Şarku’l Avsat)
TT

Kürt liderler, Suriye’yi, İran ve Rusya’ya ‘bağımlılık’ konusunda uyardı

DSM heyet, Fırat’ın doğusundaki kabile liderleriyle bir araya geldi /Şarku’l Avsat)
DSM heyet, Fırat’ın doğusundaki kabile liderleriyle bir araya geldi /Şarku’l Avsat)

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Yürütme Kurulu Eş Başkanı İlham Ahmed, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e, Sezar Yasası’nın yürürlüğe girmesinden günler önce, rejime tutumlarını değiştirme ve politik çözümler benimseme çağrısında bulundu.
Bu çağrı Suriyeli Arap kabile şeyhleri tarafından gerçekleştirilen toplantı sırasında gelirken, Ahmed, “İktidar rejimi inatçıdır, davranışını değiştirmez. Karar alma ve kriz yönetimindeki merkeziyetine bağlılık kararları, Rusya ve İran gibi Suriye savaşında aktif olan devletlerin ellerine bağlıdır” uyarısında bulundu.
Arap ve Kürtlerden oluşan ABD destekli Suriye Demokrat Güçleri’nin (SDG) siyasi kolu olan DSM, Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışı şehrindeki Tel Hamis kasabasında Arap şeyhleri ve kabilelerle son günlerde toplantılar düzenliyor. İlham Ahmed, kabile büyüklerine çağrıda bulunarak, SDG ve YPG unsurlarını tehdit eden Türk politikalarını engellemek adına büyük rol oynama çağrısı yaptı. İlham Ahmed açıklamasında, “Türkiye, muhalif alalardaki gençleri Libya’ya götürüyor. Bu insanların çektikleri acılar yetmedi mi? Dikkatli ve uyanık olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Bu bağlamda, Arap kabilelerin önde gelen isimleri DSM’den ve rejimden, “mahkûmları affetmek, terör eylemlerine katılmayanları serbest bırakmak, bölge halkına hizmet etmek için bir sağlık merkezi inşa etmek, elektrik şebekesini iyileştirmek ve temiz su sağlamak” talebinde bulundu. Kürt yetkili taleplerin yerine getirileceğine dair söz verirken, ABD’nin Suriye hükümetine özellikle de Sezar Yasası’na karşı yaptırımlardan söz etti. Ahmed, “Yasa, Suriye rejimini tamamen etkileyecek çünkü iktidar rejimi değişimi kabul etmiyor ve haksız olmaya devam ediyor.  Bu nedenle ABD, Sezar Yasası’nı uygulamalı” dedi.
Ahmed, Suriye rejiminin değişmemekteki ısrarının Rusya ve İran gibi diğer ülkelere olan bağlığı olduğuna dikkati çekerek, rejime baskı yapılması adına bahsi geçen yasanın uygulanmasına vurgu yaptı. Sezar Yasası’nın sürekli olmayacağını aktaran Ahmed, Esed’in  son zamanlarda büyük baskı altında olduğunu bildirdi. DSM’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki siyasi çözümden sorumlu olduğunu aktaran Kürt yetkili, Suriye savaşının devam etmesiyle bölgeye yönelik tehditlerin devam ettiğini kaydetti. Ahmed, “Savaş onuncu yılına girdi ve tehditler devam ediyor. Ancak Suriye'nin geri kalanına kıyasla, bölgelerimiz daha istikrarlı ve daha güvenli, çünkü insanlar SDG güçleriyle işbirliği yaptı” diyerek, rejime sadık tarafların bölge halkı arasında anlaşmazlık ve söylentiler yaymaya çalıştıklarını vurguladı. Ekonomik durumu kötü olanlara gıda yardımı yapan insanların olduğunu söyleyen yetkili, bu kişilerin yardımlar karşılığında imza topladıklarını söyledi. Konuşmasının sonunda bu girişimlerin amacına da değinen Ahmed, halka insanların rejime geri dönüşün zamanının geldiğini göstermek istediklerini, ancak insanların bölgenin rejim kontrolünde olması halinde bölge nüfusunun yarısının göç edeceğini bildiklerini aktardı.



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.