Körfez ülkelerinde korona: Suudi Arabistan’da 6 şehirde yeni koronaivrüs vaka oranı yüzde 68

Körfez ülkelerinde değişen iyileşme oranları kaydedilmeye devam edildi

Cidde’de bir vatandaş güvenlik güçlerine geçici dışarı çıkma yasağı iznini gösteriyor (SPA)
Cidde’de bir vatandaş güvenlik güçlerine geçici dışarı çıkma yasağı iznini gösteriyor (SPA)
TT

Körfez ülkelerinde korona: Suudi Arabistan’da 6 şehirde yeni koronaivrüs vaka oranı yüzde 68

Cidde’de bir vatandaş güvenlik güçlerine geçici dışarı çıkma yasağı iznini gösteriyor (SPA)
Cidde’de bir vatandaş güvenlik güçlerine geçici dışarı çıkma yasağı iznini gösteriyor (SPA)

Suudi Arabistan’da son 24 saat içinde bin 921 yeni koronavirüs (Kovid-19) vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayı 119 bin 942’ye yükseldi. Aktif vaka sayısı ise 38 bin 20’ye yükseldi. Bu kişilerden bin 820’sinin durumunun ise kritik olduğu belirtildi.
Suudi Arabistan’da gözlemlenen yeni vaka sayılarının yüzde 68’inden fazlası 6 şehirde kaydedildi. Başkent Riyad en fazla vaka sayısını kaydetmeye devam ederek dün bin 584 vaka kaydedildi. Ayrıca Cidde’de 391 vaka, Mekke’de 197 vaka, Hufuf’ta 192 vaka, el-Huber’de 176 vaka ve Medine’de 144 vaka tespit edildi.
Sağlık Bakanlığı ülkede bin 10 vakanın iyileştiğini böylece iyileşen toplam vaka sayısının 81 bin 29’a yükseldiğini ve 36 kişinin hayatını kaybetmesi ile toplam ölü sayısının 893’e yükseldiğini duyurdu.

Birleşik Arap Emirlikleri
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) dün 513 yeni vakanın kaydedilmesinin ardından toplam vaka sayısının 41 bin 499’a yükseldiği duyuruldu.
BAE haber ajansının (WAM) BAE Sağlık Bakanlığı’ndan aktardığına göre, vaka sayıları yükselirken 712 kişinin daha iyileşmesiyle toplam iyileşen vaka sayısının 25 bin 946 kişiye yükseldiği aktarıldı.
Sağlık Bakanlığı açıklamasında bir kişinin virüs sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam ölü sayısının 287’ye yükseldiği bildirildi.
Bakanlık, vatandaş ve sakinlerden farklı gruplara 44 binden fazla test yapıldığını, tüm vakaların gerekli tedaviyi almakta olduklarını ve hepsinin durumunun stabil olduğunu belirtti.

Kuveyt
Kuveyt’te dün 520 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısı 31 bin 952’ye yükselirken 6 kişi virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölü sayısı 285’e yükseldi.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Abdullah es-Sened, 179 vakanın yoğun bakımda tedavi gördüğünü böylece tedavi gören toplam vaka sayının 9 bin 619 olduğunu açıkladı.
Es-Sened son 24 saatte yapılan tarama sayısının 2 bin 985 olduğunu ve toplam test sayısının 330 bin 129’a ulaştığını belirtti.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün erken saatlerde son 24 saat içinde 911 hastanın iyileşmesinin ardından toplam iyileşen vaka sayısının 25 bin 48’e ulaştığını duyurdu.

Bahreyn
Bahreyn’de 600 yeni vakanın daha kaydedilmesi ile toplam vaka sayısı 16 bini geçti. Ülkede 414 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısı 11 bin 903’e yükseldi.
Sağlık Bakanlığı, iki kişinin koronavirüs sebebiyle vefat ettiğini duyurdu. Bu kişilerden birisinin 48 yaşındaki bir Bahreyn vatandaşı, diğerinin ise 60 yaşında bir göçmen olduğunu belirten bakanlık, “Bu iki kişinin kronik hastalıkları vardı ve duyurulan koronavirüs vakaları arasında yer alıyorlardı” ifadelerini kullandı.

Umman
Umman Sultanlığı’nda son 24 saatte bin 117 vaka kaydedildi. Sağlık Bakanlığı toplam vaka sayısının 21 bin 71’e, ölü sayısının 96’ya ve iyileşen vaka sayının ise 7 bin 489’a yükseldiğini duyurdu.

Katar
Katar’da bin 517 yeni vakanın kaydedilmesi ile ülkedeki toplam kaydedilen vaka sayı 76 bin 588’e yükselirken, bir kişinin virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından ölü sayısının 70’e yükseldiği duyuruldu.
Bakanlık bin 965 vakasının iyileştiğini böylece Katar’da iyileşen vaka sayısının 53 bin 296’a yükseldiğini, Kovid-19 testi yapılan toplam kişi sayısının 280 bin 665 kişiye ulaştığını ve tedavi gören aktif vaka sayısının 23 bin 222’ye yükseldiğini açıkladı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.