Ramallah yönetimi İsrail’in toprak satışı oyunuyla mücadele ediyor

Son zamanlarda İsrailli güvenlik güçleri tarafından öldürülen otizmli İyad Hallak’ın Beytullahim’deki bir duvar resmi (AFP)
Son zamanlarda İsrailli güvenlik güçleri tarafından öldürülen otizmli İyad Hallak’ın Beytullahim’deki bir duvar resmi (AFP)
TT

Ramallah yönetimi İsrail’in toprak satışı oyunuyla mücadele ediyor

Son zamanlarda İsrailli güvenlik güçleri tarafından öldürülen otizmli İyad Hallak’ın Beytullahim’deki bir duvar resmi (AFP)
Son zamanlarda İsrailli güvenlik güçleri tarafından öldürülen otizmli İyad Hallak’ın Beytullahim’deki bir duvar resmi (AFP)

İsrail’in ilhak planını meşrulaştırmak için ürettiği “hayali toprak satışı” propagandası Ramallah yönetimi tarafından etkisizleştirilmeye çalışılıyor.
Batı Şeria’da İsrail’e toprak satan isimlerin bulunduğu yeni hayali listeler, Filistin Otoritesi’nin Tel Aviv hükümetinin önümüzdeki ayın başından itibaren uygulanması planlanan ilhak projesinden önce Filistin topraklarında kaos ve şiddet tohumları ekme niyeti konusunda daha önce yaptığı uyarıları güçlendirdi.  
Aktivistler ve Twitter kullanıcıları geçtiğimiz hafta boyunca İsrail’in Filistinlilerden kendilerine toprak satanların listelerini yayınlama niyeti bulunduğuna dair paylaşımlarda bulundu. Filistinli yetkililer ise bu haberin uydurma olduğu konusunda uyardı. Bu haberle kaos yayma ve sivil barışı tehdit etmeyi amaçladıkları ifade edildi.
Aktivistler sosyal medya platformlarında hızlı bir şekilde hayali listeler yayınlamaya başladı. Yayınlanan video kesitlerinde tanınmış isimler İsrail’e toprak satmakla ve ya satıma yardım etmekle suçlandı.  Bu durum tartışmalar ve karşılıklı suçlamalara neden oldu. Kudüs ve Batı Şeria'da İsraillilere gayrimenkul ve toprak sızıntısının devam ettiği bir sır değil. Bu nedenle İsrailliler, Arap bölgelerin merkezinde yer alan binaların birçoğunu kontrol altına almayı başardı. Bu satışları yasaklayan bir dini fetva bulunuyor.
Genellikle savunmasız bazı Filistinliler, Yahudiler tarafından sunulan mali teşviklerin baskısı altında mallarını satmak zorunda kalıyor. Ancak diğerleri bunu tamamen reddediyor. Bazıları ise büyük bir tuzağın içine sürüklenerek mallarını Yahudilere sattıklarından haberdar olmuyor. Filistin Otoritesi Batı Şeria’daki satışların önüne geçmek için özellikle de C bölgesindeki gayrimenkul satışlarını hiç olmadığı kadar sıkı bir denetime tabi tutuyor. Bu bölgeler İsrail’in egemenliği altında bulunuyor.
Yönetim’deki yetkililer, gizli toprak satışlarını takip etmekte zorlandıklarını söylüyor. Bunun birçok nedeni olduğunu ifade eden yetkililer, birincisinin işlemlerin çok büyük bir gizlilik içinde yürütülmesi olduğunu İsraillilerin satıcının ölümünden ya da yurt dışına kaçışından yıllar sonra arazi veya evi satın aldıklarını açıklaması olduğuna dikkat çekti. İkincisi, bu anlaşmaların bir kısmı Kudüs veya İsrail’de gerçekleşiyor. Orada da otoritenin herhangi bir yetkisi bulunmuyor. Yetkililer, üçüncü neden olarak ise bazı satıcıların yurt dışında yaşadıklarını ve satış işlemlerini yurt dışından yaptıklarını söyledi. Bu olguya rağmen bölge yetkilileri, satıcıların isimlerinin sızdırılması ile ilgili uyarılarda bulundu. Bunların doğru olmadığı ifade edildi. Öte yandan Fetih Hareketi de Filistinlilerden söylentilerden kaçınmalarını talep etti. El- Halil Valisi Cibril el-Bekri, şüpheli bilgilerle ilgilenmeme çağrısında bulundu. Ayrıca Kalkilya Valisi Rafi’ Revacbe listelerin doğru olmadığının altını çizdi.
Fetih Hareketi, bu iddia ve söylentilerin İsrail’in bir planı ve askeri güçleriyle elde edemediği bilgileri almayı amaçlayan bir istihbarat operasyonu olduğunu söyledi.
Hareket tarafından yapılan açıklamada, işgalcilerin ulusal siyasi haklar ve kutsal topraklarda patlak vermesi planlanan kaosa karşı uyanık olma çağrısında bulunuldu.
Filistin Otoritesi odağın ilhak konusundan kaymasını istemiyor. Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, dün yaptığı açıklamada, varoluşsal bir tehdit olarak İsrail ilhak projesiyle kapsamlı bir mücadele çağrısında bulundu. Dün kabine toplantısının başında "Bu proje Filistin ulusal projesi için varoluşsal bir tehdittir ve hepimiz bununla yüzleşmek zorundayız" dedi. Iştiyye, Filistin Otoritesi’nin planı tüm ayrıntılarıyla reddettiklerini vurguladı. Başbakan ayrıca daha geniş projenin bir parçası olarak yerleşim yerlerine egemenlik dayatılmasının reddedildiğini de vurguladı.
İştiyye, “Topraklarımız eksilmeyecek. Filistin Devleti için 1967 sınırları geçerlidir ve başkenti Kudüs’tür. Sunulacak herhangi bir çözüm ve proje mülteci sorununa da adil bir çözüm sunmalıdır” dedi.
Arap dünyası ve dünyanın geri kalanını, konumlarını yaptırımlara dönüştürmeye ve İsrail tehditleri karşısında Filistin devletini tanımaya çağırdı. Devletlerin Filistin'i tanıma talebi, İsrail'in henüz belirsiz bir planı olan Batı Şeria ilhakının tarihinin yaklaşmasıyla giderek artıyor.



Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.


Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.