Sudan, Ortaklıklar Konferansı’nda 4 milyar dolar topladı

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas. (Reuters arşivi)
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas. (Reuters arşivi)
TT

Sudan, Ortaklıklar Konferansı’nda 4 milyar dolar topladı

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas. (Reuters arşivi)
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas. (Reuters arşivi)

Berlin yönetiminin düzenlediği Ortaklıklar Konferansı’nda uluslararası arena Sudan için en az 4 milyar tutarında taahhütte bulunuldu. Aupa ülkeleri de Sudan’ın ABD’nin ‘Terörizmin Devlet Sponsorları’ listesinden çıkarılması çağrısı yaparken Alman hükümeti, söz konusu konferansın Sudan ile uluslararası toplum arasında yeni bir iş birliğine kapı açtığını vurguladı.
Sudan’a, bu yıl teslim edilecek 1,8 milyar dolar değerinde doğrudan yardım, aynı zamanda 2 milyarın üzerinde vaat, borçların hafifletilmesi ve Dünya Bankası’ndan iyileştirmeler alma taahhütlerinde bulunulan konferansın sonuç bildirisinde şu ifadeler kullanıldı:
“Sudan ile uluslararası toplum arasında, karşılıklı hesap verebilirlik ve şeffaflığı temel alacak yeni bir iş birliğine kapı açıldı. Geçici Sudan hükümeti ve uluslararası toplum, siyasi ve mali desteğin demokratik süreç ve siyasi geçişteki ilerleme ile bağlantılı olduğunu doğruladı. Sudan hükümeti, geçiş aşamasında ekonomik ve politik reformlarla ilgili bir dizi hedef belirledi. Anahtar ise kapsamlı bir barış sürecinin yürütülmesi ile kadınların, gençlerin ve toplumda marjinal olarak nitelenen kesimlerin de içerisinde bulunacağı geçici bir yasama meclisinin kurulması olacak. Konferansta, içinde bulunduğu yoğun ekonomik krizde Sudan'a acil olarak destek olma ihtiyacı teyit edildi.”
Katılımcılar, hükümet tarafından açıklanan, toplumsal koruma, kalkınma, koronavirüs salgını ile ilgili insani ve sağlık yardımları için 1,8 milyar dolar değerindeki mali taahhütle sonuçlanan reformları memnuniyetle karşıladı.
Açıklamada katılımcıların Sudan'ın daha fazla fon kazanmak amacıyla şeffaflık ve hesap verebilirlik de dahil olmak üzere ekonomik ve sosyal reformlar uygulaması gerektiğine karar verdiği vurgulandı.
En yüklü finansal katkıda bulunan ülkelerden biri, yıl içerisinde 365 milyon dolar değerindeki ekonomik ve insani yardım sözü veren ABD oldu. Konferanstaki Washington Temsilcisi ve ABD Uluslararası Kalkınma Kuruluşu (USAID) Direktörü John Barsa, Sudan'ın ‘barışa doğru güvenli bir geçiş’ yapabilmesi için yardımda bulunma sözü verdi. Barsa, “ABD, geçmişteki terörist faaliyetlerle ilgili talepleri çözmede Sudan'a yardım etmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
Fransa ve İspanya da Sudan’ın ABD’nin ‘Terörizmin Devlet Sponsorları’ listesinden çıkarılması çağrısında bulundu. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, “Sudan, bu listede olmamalı” diyerek ülkenin borç yükünü azaltacak önlemler almaya verdiği desteği dile getirdi. Le Drian, Sudan'a Fransa’dan 60 milyon euro yardım sözü verdi. Aynı zamanda Hartum'a daha fazla ekonomik ve siyasi yardım yapılması için Paris'te Sudan ile ilgili bir uluslararası konferansa daha ev sahipliği yapma isteğinde olduğunu dile getirdi.
Avrupa Birliği (AB) bu yıl için 312 milyon euro değerinde, Almanya ise tek başına 150 milyon euro değerinde yardım taahhüdünde bulundu. Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Gerd Müller, Almanya'nın Hartum ile olan ekonomik iş birliğini ‘artıracağını ve kapsamını genişleteceğini’ söyledi.
Avrupa Komisyonunun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic, Sudan'da desteklenmesi gereken birçok program olduğun dikkat çektiği açıklamasında “Sudan'da insani yardım ve koronavirüs ile mücadele başlıklarındaki programlara sürekli destek verilmelidir” dedi.
Dünya Bankası, yoksulluğun azaltılması yönündeki çalışmalara destek olmak için Sudan’daki geçiş hükümetine 400 milyon dolar, aynı zamanda Sudan projeleri için de 2023 yılına kadar 1,75 milyar dolar tahsis edileceğini duyurdu. Afrika Kalkınma Bankası da Sudan’a üç yıl içerisinde 500 milyon dolar ödeneceğini bildirdi. ‘Arap Kalkınma Fonu’ndan yapılan açıklamada da Sudan’a beş yıllık bir sürede 1 milyar dolar tahsis edileceği duyuruldu.
Sudan’ı kendisine olan 74 milyon euro değerindeki borcundan muaf ettiğini bildiren İspanya ayrıca en az 3 milyon euro tutarında bağışta bulundu. Polonya da Sudan’ın 122 milyon dolar değerindeki borcunu sildiğini açıkladı. Konferansta Belçika 22 milyon euro, İtalya da19 milyon euro bağışta bulundu. Norveç, Sudan'a Dünya Bankası aracılığıyla 30 milyon dolar değerinde yardım sağlayacağını bildirdi.
Konferansın açılışını yapan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas konuşmasında şunları söyledi:
“Uluslararası toplumun Sudan’ın ve barışçıl devriminin yanında olması gerekiyor. Bu konferans sayesinde vaatlerimizi yerine getirmek ve omuzlarındaki borç yükünü Sudan ile birlikte azaltmak için uluslararası kurumlarla ortaklaşa çalıştığımızı göstermek istiyoruz.  Konferans Sudan’a geçiş döneminde siyasi veya finansal olarak eşlik edecek kalıcı bir ortaklığın başlangıcıdır.”
Sudan ordusuna geçiş dönemini destekleme ve koruma çağrısında bulunan AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçici bir kurucu meclis kurmak ve eyaletlerde bir yönetici konseyi atamak amacıyla seçimlerde birliğin ve bütünlüğün sağlanması için Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'ne seslendi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, konferansın açılışında yaptığı konuşmada “uluslararası topluluğun Sudan’a siyasi destek sunması” çağrısında bulunarak “Mesele cömertlikle sınırlı değil. Sudan’ın güvenliği herkesin yararına olacaktır” dedi.
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk da açıklamasında ülkesinin uluslararası toplumla karşılıklı hesap verebilirlik temelinde ortaklık kurma arzusunu dile getirdi. Hamduk, şu an Sudan'ın savaş, çatışma ve ekonomik çöküşten kalkınmaya, diktatörlükten demokratik hükümete, tecrit ve ötekileştirilmeden dünya ile olan bağlantısını kurmaya geçiş aşamasında” olduğuna dikkat çekti.
Önlerinde birçok sorun ve zorluk  olduğunu vurgulayan Hamduk “Ekonomi ve siyaset birbirine uyuşturulmalıdır. Bu kolay olmayacaktır. Aynı zamanda borç krizi ele alınmalı ve barış süreci ilerletilmelidir” dedi. Koronavirüs salgınının da Sudan’ın omuzlarında ekstra bir yük olduğunu belirten Hmduk söz konusu ortaklığın Sudan’ın yeniden yapılanmasına yardımcı olmasını umut ettiğini söyledi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da Sudan’ın borçlarının düzene sokulmasına yardımcı olunması talebini desteklediğini bildirerek “Ülkenin dış borcu, ekonomisine büyük ölçüde yük oluyor” dedi.
Yönetimin reform planını sunan Sudan Maliye ve Ekonomi Bakanı İbrahim el-Bedevi, hükümetin göreve başlamasından bu yana reformlar konusunda elde ettiği başarılara dikkat çekti.
Avrupalı ​​yetkililer, toplantıdan önce kendisine sunulan fırsattan yararlanması için Sudan'a birçok kez çağrıda bulunmuştu. Maas ve Borrell, Avrupa Komisyonu’nun Hartum’da yayınladığı ortak makalede şu ifadeleri kullanmıştı:
“Sudan; barış, demokrasi ve ekonomik iyileşmeyi gerçekleştirme fırsatına sahip. Bu eşi benzeri görülmemiş küresel krizde, umut dolu anlara tutunulmalıdır. Sudan, demokratik olarak ülkede ve bölgede uzun süreli güvenliğin sağlanması için en iyi garantidir.”
Söz konusu iki yetkili, konferans öncesinde de “katılımcı ülkelerin ve kuruluşların, Sudan'da 2022'de düzenlenmesi planlanan seçimlere kadar ülkeyi desteklemesi için ortaklık sağlayacağını belirtmişti. Ayrıca Uluslararası Para Fonu'ndan borç affı almasına yardım edileceği, ihtiyaç sahibi ailelere destek olmak için Dünya Bankası ve Sudan hükümeti tarafından finanse edilen toplumsal programın başlatılmasına yardımcı olacak fonlar toplanacağı sözü” vermişti.
Tüm bu yardımlar karşılığında Sudan hükümetinin ulusal uzlaşı sürecini ilerletmesinin yanı sıra ‘cesur’ ekonomik ve siyasi reformlar uygulamayı taahhüt etmesi şart koşuldu. Reformların Darfur, Mavi Nil ve Güney Kordofan gibi çatışma alanlarındakiler da dahil olmak üzere tüm Sudanlıları kapsaması gerektiği vurgulandı.



Türkiye: Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağı düşmeden önce elektrik arızası bildirdi

Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)
Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)
TT

Türkiye: Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağı düşmeden önce elektrik arızası bildirdi

Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)
Dibeybe hükümetine bağlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad, Ankara'da Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, (Türk Savunma Bakanlığı)

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Başkanı Burhanettin Duran, bugün yaptığı açıklamada, Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan özel uçağın Ankara yakınlarında düşmeden önce elektrik arızası bildirdiğini ve acil iniş talebinde bulunduğunu söyledi.

Açıklamada ayrıca, Dassault Falcon 50 tipi uçağın dün TSİ 17:17'de Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Trablus'a doğru havalandığı ve TSİ 17:33'te elektrik arızası nedeniyle hava trafik kontrolüne acil durum bildirdiği belirtildi.

Libya ve Türk yetkililer, kazada üç mürettebat da dahil olmak üzere 8 kişinin öldüğünü açıkladı.

Duran, hava trafik kontrolünün uçağı Esenboğa Havalimanı'na yönlendirdiğini ve acil durum prosedürlerinin uygulandığını, ancak uçağın iniş sırasında 17:36'da radar ekranlarından kaybolduğunu ve iletişimin kesildiğini söyledi.

gthyu
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, dün Ankara'da Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali el-Haddad ile görüşmesi sırasında (Türkiye Savunma Bakanlığı- X)

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya daha önce yaptığı açıklamada, uçağın Ankara'nın Haymana ilçesi üzerinde uçarken acil iniş talebinde bulunduğunu ve enkazın daha sonra aynı ilçenin Kesik Kavak köyü yakınlarında bulunduğunu belirtmişti.

Duran, İçişleri Bakanlığı'nın operasyonu başlatmasının ardından arama kurtarma ekiplerinin kaza yerine ulaştığını ve kazanın nedenine ilişkin soruşturmanın tüm ilgili makamların katılımıyla devam ettiğini kaydetti.

Uluslararası alanda tanınan Libya hükümeti, ölenler arasında Ordu Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali Ahmed el-Haddad, Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, Askeri Üretim Otoritesi Direktörü, Libya Ordusu Genelkurmay Başkanının danışmanı ve Genelkurmay Başkanının medya ofisinden bir fotoğrafçının bulunduğunu açıkladı.

Libyalı yetkililer, uçağın Malta'dan kiralandığını ve orada kayıtlı olduğunu belirterek, olayla ilgili soruşturma kapsamında uçağın sahipliği, önceki sorun kayıtları ve teknik özellikleri gibi bilgilerin inceleneceğini ifade etti.


Sudan hükümeti ‘bin günlük savaşı’ sona erdirmek için girişimde bulundu

TT

Sudan hükümeti ‘bin günlük savaşı’ sona erdirmek için girişimde bulundu

Sudan hükümeti ‘bin günlük savaşı’ sona erdirmek için girişimde bulundu

Birleşmiş Milletler’in (BM) ‘tarif edilemez ölçüde büyük insani acı’ uyarıları yaptığı bir dönemde, Sudan’da geçiş hükümetinin başbakanı Kâmil İdris, ülkesinde bin gündür süren savaşı sona erdirmeyi amaçlayan kapsamlı bir barış girişimini BM Güvenlik Konseyi üyelerine sundu. Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’yu (Hamideti) derhal insani ateşkesi kabul etmeye çağırdı.

Burhan ile Hamideti’nin bu önerileri kabul edip etmeyeceği henüz netlik kazanmazken, HDK’nin geçtiğimiz kasım ayı başında bir insani ateşkesi kabul ettiği hatırlatıldı.

İdris, pazartesi akşamı New York’ta düzenlenen BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada, “Sudan, savaş nedeniyle varoluşsal bir krizle karşı karşıya” dedi. Söz konusu girişimin ‘bir yanılsamadan değil, bir zorunluluktan; bir zaferden değil, bir sorumluluktan’ doğduğunu ifade eden İdris, planın BM, Afrika Birliği (AfB) ve Arap Birliği gözetiminde ateşkes ilan edilmesini, HDK’nin kontrol ettiği tüm bölgelerden çekilmesini, kamplara taşınmasını ve silahsızlandırılmasını öngördüğünü belirtti.

Zorunlu değil

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’dan oluşan Uluslararası Dörtlü’nün desteklediği ateşkese dolaylı bir gönderme yapan Kâmil İdris, hükümetin önerisinin ‘yerel olarak hazırlandığını ve dışarıdan dayatılmadığını’ vurguladı. HDK’nin kamplarla sınırlandırılmaması halinde ateşkesin ‘başarı şansının olmadığını’ belirten İdris, BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesine girişimine destek çağrısında bulundu. İdris, “Bu girişim, Sudan’ın uçurumun kenarından geri döndüğü ve uluslararası toplumun tarihin doğru tarafında yer aldığı bir an olabilir” dedi. İdris, BM Güvenlik Konseyi’nin ‘çöküşün tanığı olarak değil, toparlanmanın ortağı olarak anılması gerektiğini’ ifade etti.

frgt
New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi oturumundan (BM)

Öte yandan, İdris’ten önce BM Güvenlik Konseyi üyelerine hitap eden ABD’nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı Jeffrey Bartos, Trump yönetiminin ilerlemenin yolu olarak insani ateşkes önerdiğini söyledi. Bartos, “Savaşan iki tarafı bu planı ön koşulsuz ve derhal kabul etmeye çağırıyoruz” dedi. Bartos, Trump yönetiminin Darfur ve Kordofan bölgelerindeki dehşet verici şiddeti ve Sudan ordusu ile HDK tarafından işlenen, hesap sorulması gereken vahşetleri şiddetle kınadığını belirtti.

Bu açıklamalar, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun geçtiğimiz cuma günü yaptığı değerlendirmeleri de hatırlattı. Rubio, yeni yılın Sudan’da insani ateşkes için bir fırsat sunduğunu belirterek, “Odaklanmamızın yüzde 99’u bu insani ateşkese ve ona mümkün olan en kısa sürede ulaşmaya yönelik” dedi. Yeni yılın iki taraf için de anlaşmaya varmak adına büyük bir fırsat oluşturduğunu ifade eden Rubio, bu yönde azami çaba gösterdiklerini söyledi. Rubio, “Orada yaşananlar dehşet verici, gerçekten korkunç” diye konuştu.

sxdcfg
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Silah tedariki konusunda Rubio, “Bu konuda bazı ilerlemeler kaydedebileceğimizi umuyoruz, ancak ilerleme kaydetmek için dış aktörlerin nüfuzlarını kullanmaları gerektiğini biliyoruz” dedi.

Silah tedariki

BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Halid Hıyari, gelişmiş silahların kesintisiz sevkiyatıyla körüklenen Sudan’daki savaşa ilişkin artan endişelerini dile getirdi. Hıyari, silah tedarikini durdurmayı reddeden ülkeleri eleştirirken, uzlaşmaya yanaşmayan ve gerilimi düşürme iradesi göstermeyen hükümet güçleri ile yarı askerî unsurları da hedef aldı.

Hıyari, “Bu ülkeler petrol gelirlerini korumak için çatışmaları durdurmayı başarabildi, ancak kendi halklarını korumak söz konusu olduğunda bunu yapmayı başaramadı” dedi. Her iki tarafın destekçilerine nüfuzlarını ‘katliamı durdurmaya yardımcı olmak için kullanmaları’ çağrısında bulundu.

Son gelişmelerin, ‘çatışmanın giderek daha karmaşık bir nitelik kazandığını ve bölgesel boyutlarının genişlediğini’ gösterdiği uyarısında bulunan Hıyari, bu eğilimlere müdahale edilmemesi halinde Sudan’ın komşularının ülke içinde ve çevresinde bölgesel bir çatışmaya sürüklenebileceğini söyledi. Çatışmanın özellikle kaygı verici yönlerinden birinin, her iki tarafın da insansız hava araçlarını (İHA) yoğun şekilde kullanarak rastgele saldırılar düzenlemesi olduğunu belirten Hıyari, bunun çok sayıda sivil can kaybına yol açtığını ifade etti. Silah akışının, daha gelişmiş ve daha ölümcül hâle gelerek sürmesinin çatışmanın temel itici gücü olmaya devam ettiğini vurgulayan Hıyari, “Bu akışın durdurulması yönündeki çağrılar görmezden gelindi ve kimse hesap vermedi” dedi.

Hıyari, durumun daha fazla kötüleşmesini önlemek, Sudan’ın birliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için ‘hızlı ve eşgüdümlü bir hareketin’ gerekli olduğunu kaydetti.

BM Genel Sekreteri’nin Sudan Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra’nın, şiddeti azaltmaya ve sivillerin korunmasını güçlendirmeye yönelik somut ve uygulanabilir tedbirler üzerinde görüşmeler yapılması için çatışmanın taraflarıyla temas hâlinde olduğunu bildiren Hıyari, odağın şu anda AfB öncülüğünde yürütülecek kapsamlı bir Sudan diyaloğuna destek vermek olduğunu söyledi. Bu sürecin, sivil liderliğinde güvenilir ve kapsayıcı bir siyasi geçişin önünü açmasının hedeflendiğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyonlar ve Savunuculuk Bölümü Direktörü Edem Wosornu ise “Bu çatışmanın vahşeti sınır tanımıyor” diyerek, Kordofan eyaletinin şiddet ve acının yeni merkezi hâline geldiğine dikkat çekti. Wosornu, BM’nin, HDK’nin el-Faşir’i ele geçirmesi sırasında ve sonrasında uluslararası insancıl hukukun ağır ihlallerine ilişkin yeni raporlar almaya devam ettiğini, bunlar arasında toplu katliamlar ve cinsel şiddet vakalarının da bulunduğunu söyledi.

BAE'nin pozisyonu

BAE'nin BM Daimî Temsilcisi Muhammed Ebu Şihab, insani ateşkesin derhal hayata geçirilmesi ve buna en acil şekilde ihtiyaç duyan Sudanlı sivillere yardımların ulaştırılması için acil bir fırsat bulunduğunu söyledi. Tarihten çıkarılan dersler ile mevcut gerçeklerin, savaşan taraflardan herhangi birinin tek başına yürüteceği çabaların sürdürülebilir olmadığını ve yalnızca savaşın uzamasına yol açacağını ortaya koyduğunu vurguladı. Ebu Şihab, insani ateşkesin ardından kalıcı bir ateşkes sağlanması ve ‘çatışan taraflardan bağımsız, sivil yönetime giden bir sürecin’ başlatılması gerektiğini ifade etti.


Ukrayna'da esir alınan iki Kuzey Koreli savaş esiri Güney Kore'de "yeni bir hayat" arıyor

İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)
İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)
TT

Ukrayna'da esir alınan iki Kuzey Koreli savaş esiri Güney Kore'de "yeni bir hayat" arıyor

İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)
İki askerin Seul'deki bir insan hakları örgütüne yazdığı mektup, (AFP)

AFP'nin bugün gördüğü bir mektuba göre, Ukrayna'da esir tutulan iki Kuzey Koreli savaş esiri, Güney Kore'de "yeni bir hayata" başlama arzusunu dile getirdi.

İki asker, ekim ayı sonlarında Seul merkezli bir insan hakları örgütüne yazdıkları mektupta, "Güney Kore halkının desteği sayesinde yeni hayaller ve özlemler yeşermeye başlıyor" ifadelerine yer verdi.

Güney Kore ve Batı istihbarat teşkilatları, Kuzey Kore'nin, Rusya'nın yaklaşık dört yıldır süren Ukrayna işgalini desteklemek için binlerce asker gönderdiğini bildiriyor. Daha önceki haberler, ocak ayında Kiev tarafından savaşta yaralandıktan sonra gözaltına alınan iki kişinin Güney Kore'den sığınma talebinde bulunduğunu belirtmişti.

Mektupta, iki adam kendileri adına çalışanlara "bizi cesaretlendirdikleri ve bu durumu bir trajedi olarak değil, yeni bir hayatın başlangıcı olarak gördükleri için" teşekkür ettiler. "Yalnız olmadığımıza inanıyoruz ve Güney Kore'dekileri babalarımız ve kardeşlerimiz olarak görüyoruz ve onlara yönelmeye karar verdik" ifadelerini kullandılar.

Mektup, güvenlikleri için isimleri açıklanmayan iki asker tarafından imzalanmıştı.