Afrikalı göçmenin Libya’da yaşadığı acılar

Libya çölünde yardım bekleyen Afrikalı göçmenler (AP)
Libya çölünde yardım bekleyen Afrikalı göçmenler (AP)
TT

Afrikalı göçmenin Libya’da yaşadığı acılar

Libya çölünde yardım bekleyen Afrikalı göçmenler (AP)
Libya çölünde yardım bekleyen Afrikalı göçmenler (AP)

Fildişi Sahili’nden 32 yaşındaki Abel, daha önce iki kez Libya’dan Avrupa’ya göç etmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Üçüncü kez ise Abel, Libya’yı deniz üzerinden terk etmek için en iyi arkadaşından 200 Libya dinarı borç aldı. Abel, 66 göçmenle birlikte tahta bir teknede amaçsız şekilde 2 gündür yelken açtıktan sonra tesadüfen ‘SOS Akdeniz’ insani gemisine denk gelerek Allah’a şükretti.
Bir berber olan Abel, 1,5 yıldır ya inşaat sektöründe çalışıyor ya da tarlaları sürüyor. Gemideki Fransız Haber Ajansı (AFP) muhabirine konuşan Abel, ilk kaçma girişiminin Ağustos 2019’un başlarında nasıl başarısızlıkla sonuçlandığını anlattı. Bir taraftan da sabah yemeğini yiyen Abel, “Beni Libya sahilinden alan kaçakçılar, yolda bir gemi bulacağımızı söyledi. Maalesef Libya sahil güvenlik görevlilerini gördük” ifadelerini kullandı.
Abel, “Karaya ulaştığımızda karşımıza cehennemin kapıları açıldı. Önce üzerimizdekileri tamamen çıkardılar. Daha sonra çıplak halimizle bizi silahlılar tarafından korunan 8 hücreli bir eve götürdüler. Sabahları küçük bir ekmek, akşamları da az bir tabak makarna verdiler. Bu durum, 1,5 ay böyle devam etti. Dayak yedik. Gardiyanlar zindanlara girdikleri gibi saygı duruşuna geçiyorduk, aksi taktirde istismara maruz kalıyorduk” ifadelerini kullandı.
Nihayetinde ailesinin serbest bırakılması için 350 bin frank (yaklaşık 530 Avro) ‘kefalet’ ödediğini söyleyen Abel, 5 ay önceki ikinci kaçma girişimi sırasında kaçakçının, 90 kişilik bir tekne taahhüdünde bulunduğunu, ancak 12 metrelik eski bir lastik botta, kadınlar ve çocuklar da dahil 158 kişi olduklarını belirtti. Abel, botun sabah yaklaşık 3 gibi yola koyulduğunu söylerken, “200 metre sonra botun altı yırtılmaya başladı. Kendimizi denizde bulduk. Çocukları kurtardık. Ama kaza 1 km daha uzakta olsaydı, hepimiz boğulurduk” dedi.
Yeni bir bota taşınmak için ek 1500 dinar (950 Avro) ödemeyi reddettiğini, çünkü 2500 dinar ödemiş olduğunu belirten Abel, bu durumun, Libya’daki göçmenlerin yaşamı olduğunu belirtti. Abel ayrıca, sol elinin parmaklarından birinin gördüğü işkence nedeniyle zarar gördüğünü ifade etti.
Abel, iş fırsatı bulma umuduyla Libya’ya ulaşmak için çölü geçtiğini, ‘onur’ bulmak için de denizi geçmeyi hayal ettiğini söyledi. Geçen aylarda ‘bu akşam Libya’dan gideceğini söyleyen’ Malili bir arkadaşı saçlarını kestirmek için yanına gelene kadar da umudunu kaybetmişti. Abel, gülümseyerek, “Kendime hayat ve ölüm arasındaki çizginin yakın olduğunu ve riske girmeden de hiçbir fayda elde edemeyeceğimi söyledim” dedi. Avrupa’da bir kuaförde iş bulma umuduyla küçük sırt çantasında tıraş makinesi taşıdığını söyleyen Abel, Avrupa’ya ulaştığında arkadaşından borç aldığı 120 Euro’yu ödeyeceğini ve Libya sayfasını kapatacağını vurguladı.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.