Suudi Arabistan, salgınla mücadelede izolasyon ve ev karantinasında ısrarcı

Tebük’de kamu alanlarında ihtiyati tedbirlerin uygulanması takip ediliyor (SPA)
Tebük’de kamu alanlarında ihtiyati tedbirlerin uygulanması takip ediliyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan, salgınla mücadelede izolasyon ve ev karantinasında ısrarcı

Tebük’de kamu alanlarında ihtiyati tedbirlerin uygulanması takip ediliyor (SPA)
Tebük’de kamu alanlarında ihtiyati tedbirlerin uygulanması takip ediliyor (SPA)

Suudi Arabistan’da, toplamda kaydedilen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları 210 bine yaklaşırken, rakamlar ise her 170 kişiden birinin salgına yakalandığını doğruluyor. Bu nedenle, aynı ailedekiler veya aynı konutu paylaşanlar arasındaki salgın oranlarını azaltmak için daha etkili ev izolasyonu veya karantina önlemleri almanın önemi vurgulanıyor.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, dün 3 bin 580 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini, bin 980 kişinin iyileştiğini, 58 kişinin ise hayatını kaybettiğini açıkladı. Beş ay içerisinde toplamda 209 bin 509 vaka kaydedildi. İyileşen kişi sayısının toplam vakaya oranı ise yüzde 70’leri aşıyor.
Şuanda hastanelerde yatan veya uzman doktorların doğrudan iletişim ile uzaktan takip ettiği, telefon veya akıllı saat uygulamalarından sağlık durumlarını bildirerek ev karantinasında bulunan 62 bin 357 koronavirüs aktif vakası mevcut. Kişiler evde karantina altına alınmadan önce, izolasyona uygun olup olmadığını öğrenmek için evler bölgedeki, valilikteki veya sağlık birimindeki ekip tarafından denetleniyor.
Tıbbi izolasyon, karantina uygulamasından farklılık gösteriyor. Zirâ izolasyon, koronavirüse yakalanmış veya belirti gösteren kişilerin tâbi tutulduğu bir uygulamadır. Karantina ise salgın kaynağı olduğundan şüphelenilen ancak semptomlara rastlanmayan kişilerin (vakalar ile temas içerisinde olanlar gibi) tâbi tutulduğu uygulamaya deniyor. Karantina veya izolasyon, sağlık durumu değerlendirmesine bağlı olarak, belirli bir tesiste, hastanede veya evde yapılıyor, bu minvalde gerekli ihtiyaçlar karşılanıyor.
Sağlık Bakanlığında Bulaşıcı Hastalıklar Danışmanı ve Koruyucu Sağlık Yardımcı Vekili Dr. Abdullah Asiri, koronavirüs gelişmeleriyle ilgili basın toplantısında, ev izolasyonu ile ev karantinası arasındaki farktan bahsetti. Bu minvalde örnekler veren Asiri, evde bir baba virüse yakalandığı taktirde izole edileceğini, izolasyon süresinin 10. gün sona ereceğini, ancak onunla temasa geçen aile üyelerinin 14 gün süreyle karantinada kalmak zorunda olduklarını hatırlattı. Söz konusu karantina süresinde herhangi bir kişide herhangi bir semptom baş gösterdiği taktirde izolasyon aşamasına gireceğini, bunun de semptomlar başladığından itibaren 10 gün süreceğini söyledi.
Diğer yandan, salgın hakkındaki gelişmelerden bahseden Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Abdulali, “2000 ila 2500 arasında gidip gelen kritik vakalar kaydediyoruz. Geçen haftaki yükseliş sınırlıydı. Vakaların çoğu stabil durumda. Narkoz verilen vakaların üçte ikisi, kronik hastalardan muzdarip ve 60 yaş üstü” ifadelerinde bulundu.
Koronavirüs teşhis merkezleri ve Tetamman kliniklerinde en az yarım milyon kişiye hizmet verildiğini söyleyen Abdulali, yalnızca yakınlardaki semt sakinlerine hizmet vermeyen bu merkezlerin gerektiği taktirde genişletileceğini bildirdi.
Aynı zamanda, “10 kişi bir araya geldiğinde, bunlardan biri sağlık şartlarına dikkat eder diğerleri ise temasta bulunursa, bu diğer kişilerin salgına yakalanma olasılığı daha yüksektir. Herkesin temas oranına göre farklılık gösterebilir” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs teşhis testi pozitif çıkan vakalar, şayet tıbbi nedenler dolayısıyla hastaneye yatmalarına gerek yoksa ve evde bakım yeterli olacaksa ev izolasyonuna tâbi tutuluyor. Bu kişilere ev izolasyonu hakkında gerekli talimatlar, broşürler ve yönergeler veriliyor; “Tetamman” ve “Tawakkalna” mobil uygulamalarını indirip kaydolmaları sağlanıyor. Aynı zamanda, semptom gösteren kişilere akıllı saatler veriliyor, bu kişilerin bu saatleri taktığından, güncellediğinden ve ilgili taahhüdü imzaladığından emin olunuyor.



ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nden Washington'da fırsatları gerçeğe dönüştürme toplantısı

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi, iki ülke arasındaki ticaret ortaklığının derinliğini vurguladı (Şarku’l Avsat)
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi, iki ülke arasındaki ticaret ortaklığının derinliğini vurguladı (Şarku’l Avsat)
TT

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nden Washington'da fırsatları gerçeğe dönüştürme toplantısı

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi, iki ülke arasındaki ticaret ortaklığının derinliğini vurguladı (Şarku’l Avsat)
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi, iki ülke arasındaki ticaret ortaklığının derinliğini vurguladı (Şarku’l Avsat)

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi dün Washington'da, her iki ülkede mevcut olan ekonomik ve yatırım fırsatlarını keşfetmek ve bunları gerçeğe dönüştürmek için bir grup seçkin yatırımcı ve üst düzey yöneticiyi ağırladı.

Bu etkinlik, ABD’nin başkenti Washington'da ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı ağırladığı olağanüstü toplantıyla eş zamanlı gerçekleşti.

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Charles Hallab, Başkan Trump ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın himayesinde gerçekleştirilen ticaret görüşmelerin yanı sıra kurulan ortaklıklara ve yapılan anlaşmalara verilen olumlu tepkileri övdü.

The Olayan Group CEO’su ve ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin Suudi tarafının başkanı Lubna Olayan, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkilerin derinliği ve mirası hakkında konuştu. Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ticaret ortaklığı ve ikili ilişkilerin daha derin bir örneği olmadığını vurguladı.

Dün Beyaz Saray'da gerçekleşen önemli görüşmeye ve Suudi Arabistan’ın daha fazla yatırım yapmaya hazır olduğuna değinen Olayan, “Veliaht Prens bu sabah, Suudi Arabistan’ın ABD'ye büyük kısmı yeni ve gelişmekte olan teknolojilere olmak üzere 1 trilyon dolara kadar yatırım yapacağını duyurdu. İki ülke arasındaki ilişkilerin neredeyse her sektörü, endüstriyi, tüketim mallarını, kültürü ve güvenliği kapsıyor ve gelecek yapay zeka (AI), ileri üretim ve sivil nükleer iş birliği gibi yeni ufuklara doğru ilerliyor” ifadelerini kullandı.

Aile mirası

Kendisini bu ortaklığa bağlayan aile mirasına ve şahsi bağlara dikkati çeken Olayan, “ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi eş başkanı olarak bu görevi üstlenmekten büyük onur duyuyorum. Şahsi olarak, babam Suleyman el-Olayan, George Shultz (eski ABD Dışişleri Bakanı) ile birlikte konseyin Suudi tarafının ilk eş başkanıydı. Onların çabaları, iki ülke arasındaki ticari yapının ve ikili ilişkilerin şekillenmesine yardımcı oldu” şeklinde konuştu.

rgthy
Dün ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi tarafından düzenlenen etkinlikten bir kare (Şarku’l Avsat)

Lubna Olayan, 1980'lerin ortalarından itibaren babasının asistanı olarak ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin faaliyetlerine bizzat katıldığını, araştırma ve çalışmalar yürüttüğünü, 1993 yılında kurulan konseyin ‘iki ülke arasında özel sektör yatırımlarını ve ortaklıkları teşvik etmek için özel olarak kurulmuş ilk ve tek kurum’ olduğunu belirtti.

Kral Abdulaziz bin Abdurrahman ile Başkan Franklin Roosevelt'in USS Quincy gemisinde yaptıkları görüşmenin 80. Yıldönümü olduğunu hatırlatan Olayan, “Bu görüşme, stratejik ortaklığın temellerini attı ve ABD’nin 90 yıldır savunma, petrol ve finans alanlarından tıbba ve hatta Saudi Aramco'nun kuruluşuna kadar Suudi Arabistan üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu vurguladı” diye ekledi.

Fraser: Umut vaat eden fırsatların keşfedilmesi

Konuşmasının sonunda konseyin bu özel ilişkiyi güçlendirmedeki rolünü vurgulayan Lubna Olayan, özellikle Citigroup CEO'su ve ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi ABD Eş Başkanı Jane Fraser ile çalışmayı sabırsızlıkla beklediğini belirtti. Riyad'da yönettiği grubun bölgesel ofisinin açılışını duyuran Jane Fraser, dinleyicilerden büyük alkış aldı.

Fraser, “Bu önemli bölge ofisi Afrika ve Ortadoğu'nun yanı sıra Asya'nın bazı bölgelerini de kapsıyor. Bunun, Suudi Arabistan’ın bölgedeki ve ABD’nin güçlü bir ortağı olarak artan rolünü ve önemini yansıttığına inanıyorum” dedi.

Lubna Olayan ile birlikte önlerindeki görevin özüne değinen Fraser, “Yeni atanan eş başkanlar olarak misyonumuzu net bir şekilde görebiliyoruz. Bunlar hırsı yetenekle birleştirmek, ABD’li ve Suudi liderleri ile iş dünyası arasında köprü olmak ve sermaye, fikirler ve altyapıyı gerçek bir etkiye dönüştürmektir” ifadelerini kullandı. İki ülke arasındaki yatırım koridorunun ‘her geçen gün daha da güçlendiğini’ vurgulayan Fraser, büyük sermaye akışının olduğu yeni sektörlere dikkati çekerken “Ama en öncelikli olan ileri teknolojili endüstriler” diye vurguladı.

Teoriden pratiğe geçişe değinen Fraser, “Şu an bizi en çok heyecanlandıran ‘ya olursa?’ sorusundan ‘sırada ne var?’ sorusuna geçmek. Ortam olgunlaşmış durumda. Suudi Arabistan bir vizyona sahip, kaynakları var ve fırsatlar artık ufukta değil masamızda duruyor. Bunları birlikte hayata geçirmek hepimizin ortak sorumluluğu” diye konuştu.


Muhammed bin Selman - Trump ve sınırsız ortaklık

Salı günü Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için düzenlediği karşılama töreninden (AFP)
Salı günü Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için düzenlediği karşılama töreninden (AFP)
TT

Muhammed bin Selman - Trump ve sınırsız ortaklık

Salı günü Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için düzenlediği karşılama töreninden (AFP)
Salı günü Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için düzenlediği karşılama töreninden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın dün Beyaz Saray’da düzenlenen olağanüstü resepsiyonda yaptıkları açıklamalar, iki ülke arasındaki ‘sınırsız ortaklığı’ güçlendirme konusundaki kararlılıklarını teyit etti. Başkan Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı, ikinci başkanlık dönemi sırasında Washington’ı ziyaret eden herhangi bir konuğa gösterilen en üst düzey resepsiyonla sıcak bir şekilde karşıladı.

Trump, F-16 ve F-35 savaş uçaklarının uçuş gösterisi ve ABD Deniz Piyadeleri’nin gösterisini içeren protokol törenlerinin ardından, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'e büyük saygı duyduğunu ve Veliaht Prens'in ‘uzun zamandır çok saygı duyulan ve çok değerli bir dost’ olduğunu söyledi.

Toplantıda her iki taraf da yatırım, savunma, yapay zeka (AI) ve elektronik çipler gibi alanlarda geniş ufukların açılmasına odaklanılırken Veliaht Prens Muhammed bin Selman, iki taraf arasındaki ilişkinin ‘yerine konulamaz’ olduğunu söyledi.

İlişkinin doksan yıl önce kurulduğunu hatırlatarak, bunun ‘siyasi ve ekonomik çabalarımız ve güvenliğimiz için çok önemli’ olduğunu ekledi.

Suudi Arabistan daha önce ABD’ye 600 milyar dolarlık yatırım yapma planını açıklamıştı. Bu rakamın 1 trilyon dolara ulaşabileceğini belirten Veliaht Prens, bu konuda ‘ilerlemeye devam etme’ niyetini vurgulayarak “Sınır yok. Bu yüzden elimizdeki tüm fırsatları değerlendirerek ilerliyoruz” dedi.

İki taraf geniş kapsamlı bir savunma anlaşması imzalamaya yaklaşırken ABD Başkanı Trump, Riyad'a F-35 savaş uçaklarının satışını onayladığını açıklarken Suudi Arabistan ile sivil nükleer anlaşma yapılabileceğinin sinyalini verdi.

Ortadoğu’daki meselelere dair ise ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan’ın ‘Suriye'nin muazzam ilerlemesindeki’ çabalarını övdü. Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise Trump’ın dünya barışını sağlama çabalarını takdir ettiğini belirtti.

Trump, Filistin-İsrail çatışmasıyla ilgili sorulan bir soruya verdiği yanıtta, barış anlaşmalarının kapsamını genişletmeyi istediğinin altını çizerken görüşmelerde iki devletli çözüm konusu ele alındı. Suudi Arabistan Veliaht prensi ise bölgede barışı sağlamak için iki devletli çözüme giden net bir yol izlenmesi gerektiğini vurguladı.

Veliaht Prens, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ortadoğu'daki tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmanın önemli olduğuna inanıyoruz, ancak iki devletli çözüme giden net bir yolun izlenmesini de sağlamak istiyoruz.”

Muhammed bin Selman, Trump’a hitaben şöyle devam etti:

“Sayın Başkan bugün sizinle sağlıklı bir görüşme gerçekleştiriyoruz ve bunu mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmek için doğru koşulları yaratmak üzere çalışacağız.”


Kral Selman Bahreyn Kralı'ndan bir mektup aldı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)
TT

Kral Selman Bahreyn Kralı'ndan bir mektup aldı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)

Kral Selman bin Abdülaziz, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el Halife'den iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili bir mektup aldı.

Mektup, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan adına, yardımcısı Mühendis Velid El-Hureyci tarafından dün Riyad'daki Bakanlık merkezinde, Bahreyn'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Şeyh Ali el Halife ile yapılan görüşme sırasında alındı.

Görüşmede, iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ele alınarak, ilişkilerin her alanda güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin yolları müzakere edildi.