NEOM dünyadaki en büyük hidrojen üretimi ve ihracatı projesi için anlaşma imzaladı

NEOM uluslararası taşımacılık sektörüne biyoyakıt tedarik eden en büyük hidrojen üretimi ve ihracatı projesini hayata geçirmek için üçlü bir anlaşma imzaladı. (Şarku’l Avsat)
NEOM uluslararası taşımacılık sektörüne biyoyakıt tedarik eden en büyük hidrojen üretimi ve ihracatı projesini hayata geçirmek için üçlü bir anlaşma imzaladı. (Şarku’l Avsat)
TT

NEOM dünyadaki en büyük hidrojen üretimi ve ihracatı projesi için anlaşma imzaladı

NEOM uluslararası taşımacılık sektörüne biyoyakıt tedarik eden en büyük hidrojen üretimi ve ihracatı projesini hayata geçirmek için üçlü bir anlaşma imzaladı. (Şarku’l Avsat)
NEOM uluslararası taşımacılık sektörüne biyoyakıt tedarik eden en büyük hidrojen üretimi ve ihracatı projesini hayata geçirmek için üçlü bir anlaşma imzaladı. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan, NEOM projesi kapsamında, küresel hidrojen pazarında önemli bir aktör olmak için dün ilk adımları attığını duyurdu. NEOM, uluslararası taşımacılık sektörü için sürdürülebilir çözümler üretmek ve karbon salınımını sınırlama doğrultusunda pratik çözümler bularak iklim değişikliği sorunları ile mücadele etmek için NEOM kentindeki en büyük küresel hidrojen üretim tesisini çevre dostu bir şekilde inşa etmek için adım attı. Air Products ve ACWA Power ile 5 milyar dolar değerinde bir anlaşma imzaladığını duyurdu.
Söz konusu ortaklık, NEOM’un küresel hidrojen pazarına öncülük etmek için başlıca odak noktalarından biri olan yenilenebilir enerji alanındaki ilk yatırımı sayılıyor. Bu yatırım aynı zamanda ABD merkezli Air Products temsilindeki uluslararası bir ortağın ve ACWA Power temsilindeki ulusal bir ortağın varlığı ile de ön plana çıkıyor. Hayata geçirilmesi beklenen projeye ilişkin detayların yer aldığı rapor şu şekilde:

Biyoyakıtlar
Üç ortağın eşit bir şekilde pay sahibi olduğu projenin merkezi NEOM şehrinde (Krallığın kuzeybatısında) olacak. Şehrin 2025 yılına kadar, ulaşım ve nakliye sistemlerinde biyoyakıt olarak kullanılmak üzere hidrojen üretmeye ve ardından küresel pazarlara ihraç etmeye hazır olması bekleniyor.
Dev proje kapsamında günlük yaklaşık 650 ton yeşil hidrojen ve yıllık 1,2 milyon yeşil amonyak üretilerek her sene 3 milyon ton değerinde karbondioksit emisyonunun azaltılmasına katkıda bulunulacak.
Dün yayınlanan bir açıklamaya göre ortak proje kanıtlanmış birinci sınıf teknolojiyi ve küresel standartları esas alacak. Proje kapsamında güneş, rüzgar ve depolama enerjisinden üretilmiş 4 GW’den fazla yenilenebilir enerji üretimi entegre edilecek. Bunun yanı sıra Thyssenkrupp teknolojisi kullanılarak elektroliz yoluyla hidrojen üretilecek. Bu alanda son derece gelişmiş Air Products teknolojisi kullanılarak hava ayrıştırma yöntemi ile azot üretilecek ve Haldor Topsoe teknolojisi kullanılarak yeşil amonyak üretimi yapılacak.

Yeşil Enerji
Alınan karar doğrultusunda ABD merkezli Air Products şirketi, ulaşım sektörüne çevre dostu biyoyakıtlar sağlayacak yeşil hidrojen elde etmek ve dünyanın dört bir yanına taşımacılığını yapmak için tek başına yeşil amonyak alıcısı rolünü üstlenecek. Hidrojen, amonyak yoluyla pazarlara taşınacak. Amonyak ithalatçılar tarafından kimyasal işleme tabi tutulacak ve böylece hidrojenin ayrıştırılması sağlanacak. Bu işlemin ardından hidrojen doğrudan kullanılabilecek.
Bu noktada Air Products CEO’su Seyfi Kasımi, ACWA Pover ve NEOM ortaklığı kapsamında dünyanın yüzde 100 oranında yeşil enerjiye ulaşma hayalini gerçeğe dönüştürmek için birinci sınıf teknolojiler kullanmaya odaklanacaklarına dikkat çekti. Kasımi, güneş ve rüzgar enerjisi açısından NEOM şehrinin sahip olduğu eşsiz coğrafi özelliklerinin suyun hidrojene dönüştürülmesine yardımcı olacağını da sözlerine ekledi.
Kasımi ayrıca söz konusu projenin geniş çapta uygulanan temiz bir enerji kaynağı olarak çalışacağını kaydetti. Böylece dünyada her yıl üç milyon tondan fazla karbondioksit salınımı azaltılacak ve 700 bin aracın ürettiği kadar kirli dumanlı sis emisyonu yok edilecek.

Türünün ilk örneği
Diğer taraftan ACWA Power CEO’su Muhammed Ebunayyan yaptığı açıklamada üçlü ortaklığın 2030 Vizyonu’na gönülden inanma ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın NEOM’u sürdürülebilir yaşam için küresel bir rota haline getirme hayallerini gerçeğe dönüştürmek için sürekli gösterdiği çabalardan hareketle ortaya çıktığını belirtti. Ebunayyan, ACWA Power’ın bugün dünya çapında türünün ilk örneği sayılan bu iddialı yatırım projesinde yer almaktan gurur duyduğunu vurguladı.
Ebunayyan’a göre ACWA Power, minimum maliyetle karbonsuz yenilenebilir enerji üretmek için öncü teknolojilerden istifade etme noktasında büyük tecrübelere sahip. Ebunayyan bu alanda Air Products gibi uluslararası bir şirketle iş birliği yapmanın yeşil hidrojen üretimi alanında ümit vaat eden birçok fırsata kapı aralayacağına ve temiz enerji üretimi alanındaki hedeflerine ulaşmak için dünya ülkeleriyle birlikte çalışma kapasitesini artıracağını vurgulayarak bunun tüm dünyaya sosyal ve ekonomik getirilerinin olacağını söyledi.
Ebunayyan NEOM şehrindeki sanayi sitesine yapılan bu yatırımın, dünyada herkesin erişebileceği sürdürülebilir bir yeşil enerji üretirken güneş ve rüzgar enerjisinden faydalanma konusunda en gelişmiş teknolojilerin ve bilgilerin kullanılmasına tanık olacağını da sözlerine ekledi.

Karbonsuz bir toplum
NEOM Projesi’nin şu anki CEO’su mühendis Nazmi en-Nasır da bu ortaklığın sürdürülebilir istisnai bir yaşamın sembolü olan karbondan arındırılmış bir toplum oluşturmaya yönelik derin bir bağlılığın yansıması olduğuna işaret etti. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın bu dev proje ile ulaşmak istediği vizyonun da bu olduğunu vurguladı.
Nasır söz konusu ortaklığın, gerek Krallığın içinden gerekse yurt dışından yatırımcıların NEOM projesinin vizyonuna ve toplumlar için sürdürülebilir yeni bir gelecek inşa etmek için NEOM Yönetim Kurulu’nun beklentilerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak stratejik hedeflerine olan inancının bir göstergesi olduğunu kaydetti. Yenilenebilir hidrojen projesinin dünya çapında türünün en büyük örneği sayıldığına dikkati çeken Nasır “Projenin önemi, küresel düzeyde yeşil hidrojen ve yeşil yakıt üretiminde liderliği elde etmek için NEOM’un gösterdiği çabalarla uyum içerisinde olmasında gizli” ifadelerini kullandı.

Başlıca noktalar
Nasır bu başarının NEOM’un insanlığın gelişimini hızlandırmak için dünyanın dört bir yanından yatırımcıları ve en zeki isimleri bir araya getirerek sürdürülebilir çözümler sunmak için uluslararası düzeyde en önemli rotalardan biri olma yolunda benimsediği başlıca hedeflerden biri olduğunu söyledi. Nasır bu ortaklığın, Vizyon 2030’un en önemli hedeflerinden biri sayılan Krallık’ın karbondan arındırılmış temiz bir enerji ekonomisi stratejisini destekleme noktasında kilit bir nokta olacağını belirtti.
Nasır sözlerini şöyle sürdürdü:
“Projeyi geliştirmek için Air Products ve ACWA Power gibi birçok ülkede ve kıtada uluslararası birimleri bulunan iki şirketin bir araya gelmesi, bölgedeki yenilenebilir enerjinin kullanımlarına ilişkin pek çok görüşü değiştirecek. Bunu NEOM’daki yeni geleceğin hatlarını şekillendirmeye yardımcı olacak benzer birçok büyük proje izleyecek.”



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.