Irak ordusu sınır kapılarında devlet kontrolünü sağlamak için harekete geçti

Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
TT

Irak ordusu sınır kapılarında devlet kontrolünü sağlamak için harekete geçti

Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, ülke sınır kapılarının ‘bugünden sonra yolsuzluğa batanların mağarası’ olmayacağını söyledi.
Kazimi, daha önce eşi görülmemiş bir karar alarak, güvenlik güçlerine ‘gümrüklerin kutsallığına’ el uzatanlara karşı ateş açma yetkisi verdi.
Kazimi, Sınır Kapıları Kurumu Başkanı ve yüksek rütbeli komutanların katılımıyla İran’a açılan Mendeli Sınır Kapısı’nı ziyaret etti. Kazimi’nin bu adımı, İran ile ortak sınır kapılarının yıllardır milis güçlerin ve etkin siyasi partilerin kontrolünde bulunması nedeniyle oluşan idari ve güvenlik kaosunun sona ermesi için başlatılan geniş kapsamlı askeri operasyonla eş zamanlı olarak geldi.
Kazimi, burada sınır kapısı çalışanlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün burada bu önemli sınır kapısıyla yolsuzluğa batan herkese, kanun ve düzeni yeniden hakim kılma mesajı veriyoruz. Bu yalnızca hükümetin talebi değil aynı zamanda halkın, siyasi grupların ve sivil kuruluşların talebidir. Çeşitli isimler altında (sınır kapılarında) heba edilen paraların dönemi bitti” dedi.
Kazimi, “Sınır kapısındaki tüm çalışanlara şunu söylüyorum: Ne yazık ki yolsuzluğa batanların sığınağı, geçidi ve meskenine dönüşen sınır kapıları ajandasıyla ilgili size söz verdiğimiz gibi yeni bir dönem başladı” ifadelerini kullandı.
Sınır kapılarını tamamen devlet kontrolüne girmesi amacıyla hükümetin üç maddelik bir eylem planı oluşturduğunu söyleyen Kazimi, bu maddeleri şu şekilde sıraladı:
1- Sınırların kutsallığı askeri güç tarafından korunacak. Askeri güç, bu kutsala el uzatanlara karşı ateş açma yetkisine sahip.
2- Kamu malının yolsuzluğa batanlardan korunması amacıyla gümrüklerin idari yönleriyle ilgili eksikliklerin tamamlanması.
3- İş insanlarını ve tüccarları, mallarını sınırdan geçirmeleri için daha fazla para ödemeye zorlamak adına şantaj uygulayan hayaletlerin (gizli bir şekilde kapıları kontrol eden etkili gruplar) takip edilmesi.
Ortak Operasyonlar Komutanlığı dünkü açıklamasında ortak bir gücün İran’a açılan iki sınır kapısına ‘yolsuzlukla mücadele’ kapsamında girdiğini bildirdi.
Komutanlığın açıklamasında, “Ani Müdahale Kuvveti ve Haşdi Şabi, Mendeli ve Munduriye sınır kapılarına girdi ve ikisi üzerinde kontrol ve denetimi tümüyle sağladı” denildi.
Açıklamada, yolsuzlukla mücadele amacıyla iki sınır kapısında sürekli koruma altında tutacak özel bir gücün tahsis edildiği bilgisi yer aldı.
Irak’ta sınır kapıları meselesi, önceki tüm hükümetlerin çözmekte yetersiz kaldığı ve Kazimi’nin köklü çözüm bulması gerektiği en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bu karmaşık sorunun çözümü, sınırların denetimini elinde tutan partilerin, silahlı grupların ve hatta bazı aşiretlerin kontrol altına alınmasından geçiyor. Iraklı ekonomi çevreleri, bu kapıların gelirlerinin yarısından fazlasının yolsuzluğa batanların, çetelerin ve o bölgede etkili olan milislerin ceplerine gittiğini belirtiyorlar. Yolsuzluk, kamu malının heba edilmesi, idari ve güvenlik kaosu gibi sorunların ülkenin çoğu sınır kapısında yaşandığı doğrudur fakat İran ile resmiyette olan yaklaşık 8 sınır kapısı, özellikle de Basra ile ülkenin doğu ve güney kentlerinde yer alan kapılar kontrolsüzlüğün ve kaosun en çok görüldüğü yerler olarak biliniyor.
Irak basınında geçtiğimiz haftalarda Başbakan Kazimi’nin sınır kapılarının denetimini sağlama görevini Abdulvahhab es-Saadi başkanlığındaki Terörle Mücadele Kurumu’na devredeceği yönünde çok sayıda haber çıktı. Dün sınır kapısı ziyareti sırasında Kazimi’ye eşlik eden askeri isimlerin arasında Saadi’nin yer alması dikkatleri çekti.
2020 içerisinde Basra’daki sınır kapıların birinde görev yapan bir kaynak, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kazimi’nin bugün (dün) attığı adım şüphesiz iyi bir adım. Ona, bütün sınır kapılarında hakim olan kaos ve pervasızlık halini ortadan kaldırma noktasında şans diliyoruz” dedi.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Güç tek başına sınır sorununu çözmeye yetmez. Durumlar birbiriyle iç içe ve tamamen karmaşık. Hükümetin tüm kapılarda yaklaşık 14’e ulaşan gümrük daireleriyle işbirliği yapmaya acil ihtiyacı var. Hükümet bu dairelere, kapılardaki tehlikeli çetelere karşı gerekli güvenliği sağlamalıdır” diye konuştu.
Kaynak, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Kapılarda yalnızca milisler veya silahlı gruplar değil, aynı zamanda başka gruplar da var. Kapılarda aktif olan ve durumları kontrol altına alan aşiretler ve partiler var. Bunun da ötesinde neredeyse birçok siyasi partinin, özellikle Basra Limanı ve İran ile hayati öneme sahip sınır kapılarındaki varlığından söz edilebilir. Bazı silahlı örgüt ve gruplar son dönemlerde resmi sınır kapılarına karşı paralel sınır kapıları açmaya başladı. Bu durum son olarak batıdaki Anbar ilindeki El-Kaim Sınır Kapısı’nda gerçekleşti. Merkezi hükümetin tamamen kontrolü dışında kalan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki sınırlarda da benzer bir kaos hali yaşanıyor. Kazimi’nin kapıları kontrol altına almada başarı sağlaması, şüphesiz başbakanlık makamında kaydettiği en önemli başarı olacak ve halk arasındaki imajını güçlendirecek.”
Öte yandan Vasıt Valisi Muhammed Cemil el-Miyahi, Mendeli Sınır Kapısı’na yakın Zurbatiyah Sınır Kapısı’nda kontrolü sağlamak için dün Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Mustafa el-Kazimi’den yardım istedi.
Miyahi, kapıyı kontrol etmek için Kazimi’de bir ordu alayı göndermesini talep etti.
“Ülkede genel durum istikrarlı olduğu süreçte de sınır kapısının güvenliği için ordu içinden özel bir alayın gönderilmesi talebinde bulunmuştuk” diyen Miyahi, genelde ülkenin özelde de Vasıt şehrinin içinde bulunduğu istikrarsız ortamda Zurbatiyah Sınır Kapısı’nda her türlü kontrolsüzlük ve yasa dışı durumların önüne geçmek için ordu alayı talebinde bulundu.



Mısır, Sudan'ın birliğini korumak için ‘ortak savunma’ anlaşmasını öne sürdü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır, Sudan'ın birliğini korumak için ‘ortak savunma’ anlaşmasını öne sürdü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, Sudan’daki krizle ilgili olarak ‘kırmızı çizgiler’ çizdiğini duyurdu ve bu çizgilerin aşılmasının ‘Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit edeceği’ uyarısında bulundu. Kahire yönetimi, iki ülke arasında imzalanan ortak savunma anlaşmasının kendisine tanıdığı tüm tedbirleri alma ihtimalini de gündeme getirdi. Uzmanlar, bu açıklamaları Sudan’da savaşın başlamasından bu yana Mısır’dan gelen ‘en sert söylem’ olarak değerlendirdi.

Mısır’ın bu tutumu, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin dün Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ı kabul etmesiyle eş zamanlı olarak açıklandı. Sisi, görüşmede ‘ülkesinin, Sudan halkının mevcut hassas süreci aşma çabalarına tam destek verdiğini’ ifade etti. Ayrıca ‘Sudan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarını destekleyen Mısır tutumunun değişmez ilkelerine’ vurgu yaparak, bu çerçevede mümkün olan her türlü çabanın gösterilmeye hazır olunduğunu belirtti. Açıklama, Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi tarafından yapıldı.

Mısır, Burhan’ın ziyareti sırasında ayrıca, ‘Sudan’da güvenlik, istikrar ve barışın sağlanmasına yönelik ABD Başkanı Donald Trump’ın vizyonuna tam destek verdiğini’ yineledi. Bu desteğin, ‘ABD yönetiminin dünyada barışı tesis etme, gerilimi artırmaktan kaçınma ve anlaşmazlıkları çözme yönündeki yaklaşımı’ kapsamında olduğu kaydedildi.

Ortak savunma anlaşmasının yürürlüğe girmesi

Kahire yönetimi, söz konusu ilkeleri teyit ederken Sudan krizinde ilk kez ‘kırmızı çizgiler’ belirlediğini açıkladı. Mısır, bu çizgilerin aşılmasına ‘Mısır’ın ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendirdiği ve Sudan’ın ulusal güvenliğiyle yakından bağlantılı olduğu’ gerekçesiyle izin verilemeyeceğini vurguladı. Mısır’ın uyarıları arasında ‘Sudan’ın birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, Sudan halkının imkân ve kaynaklarıyla oynanmaması ve Sudan topraklarının herhangi bir bölümünün ayrılmasına izin verilmemesi’ yer aldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı dün yaptığı açıklamada, ‘Sudan devlet kurumlarının korunmasının ve bu kurumlara zarar verilmesinin engellenmesinin de bir diğer kırmızı çizgi olduğunu’ bildirdi.

Açıklamada ayrıca, ‘uluslararası hukukun tanıdığı tüm tedbir ve önlemleri alma konusunda tam hakka sahip olunduğu’ ifade edilerek, bu kapsamda ‘iki ülke arasındaki ortak savunma anlaşmasının devreye sokulmasının da kırmızı çizgilerin ihlal edilmesini veya aşılmasını önlemeye yönelik seçenekler arasında bulunduğu’ kaydedildi.

a
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ile Sudan arasında Mart 2021’de, ‘eğitim, sınır güvenliğinin sağlanması ve ortak tehditlerle mücadele’ alanlarını kapsayan bir askeri iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşmadan önce ise iki ülke, ‘dış tehditlere karşı’ 1976 yılında bir ortak savunma anlaşmasına taraf olmuştu.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi Tümgeneral Yahya Kedvani, Mısır’ın ulusal güvenliğinin Sudan topraklarının birliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, “Sudan’ı bölmeyi hedefleyen komploların varlığı, aşılmaması gereken kırmızı çizgilerin belirlenmesini zorunlu kılmaktadır” dedi.

Kedvani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Sudan’ın birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik Mısır tutumunun sabit ve güçlü olduğunu, Kahire’nin Sudan devlet kurumlarını korumaya yönelik açıkladığı girişim ve söylemleri hayata geçirme kapasitesine sahip bulunduğunu’ ifade etti. Ortak savunma anlaşmasının gündeme getirilmesinin, ‘iki ülke arasında uluslararası meşruiyet ve daha önce imzalanmış anlaşmalar çerçevesinde ortak bir koordinasyonun bulunduğunu teyit etmeyi amaçladığını’ söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yayımlanan açıklamada ise ‘Kahire’nin Sudan’da süregelen gerilimden derin endişe duyduğu’ belirtildi. Açıklamada, bu durumun ‘Sudanlı sivillere yönelik korkunç katliamlara ve insan haklarının en temel kurallarının açık ihlallerine yol açtığı’ vurgulandı. Mısır’ın, ‘Sudan’ın birliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vereceği gerekçesiyle, herhangi bir paralel yapının kurulmasını veya tanınmasını kesin bir dille reddettiği’ kaydedildi.

Diğer yandan eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Salah Halime, ülkenin bölünmesine yönelik tehditlerle mücadelede Mısır-Sudan koordinasyonunun, Mısır, Sudan ve Arap dünyasının ulusal güvenliğini koruma çerçevesinde ele alındığını belirtti. Halime, iki ülkenin Kızıldeniz’e kıyısı olan devletleri bir araya getiren konseyin üyesi olduğuna işaret ederek, bu yapının temel rollerinin ‘savunma ve kalkınma’ olduğunu söyledi.

Halime, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Mısır’ın tutumunun Uluslararası Dörtlü girişimi ile Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti sırasında gündeme getirdiği inisiyatif kapsamında şekillendiğini ifade etti. Kahire’nin, ‘üç ay sürecek bir ateşkesle başlayacak, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Sudan ordusuna entegre edilmesini ve Sudan askeri kurumunun bütünlüğünün korunmasını öngören bir yol haritasının uygulanmasını desteklediğini’ kaydetti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre Kahire, ‘insani bir ateşkese ulaşılması, bunun kalıcı bir ateşkese dönüşmesi ve Sudanlı sivillerin güvenliği ile korunmasını sağlamak amacıyla güvenli insani sığınaklar ve geçiş koridorları oluşturulması’ hedefiyle Uluslararası Dörtlü çerçevesinde çalışmayı sürdürme konusundaki kararlılığını yineledi. Bu sürecin, Sudan devlet kurumlarıyla tam koordinasyon içinde yürütüleceği belirtildi.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD’den oluşan Uluslararası Dörtlü, ağustos ayında sunduğu yol haritasında, ‘üç aylık insani ateşkesin ardından kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını, siyasi sürecin başlatılmasını ve dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümetin kurulmasını’ öngörmüştü.

sfg
New York'ta düzenlenen Uluslararası Dörtlü toplantısından (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Burhan’ın Mısır ziyareti, geçtiğimiz pazartesi günü Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından geldi. Burhan, söz konusu ziyaretin sonunda, ‘Sudan’ın barışın sağlanması ve savaşın sona erdirilmesi yönündeki çabalarda ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Özel Temsilci Massad Boulos ile birlikte çalışmaya istekli olduğunu’ ifade etmişti.

El-Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Afrika Programı Direktörü Emani et-Tavil ise ‘Mısır’ın Sudan dosyasında ilk kez kırmızı çizgiler koyduğunu, son tutumunun savaşın başlamasından bu yana en sert duruşu yansıttığını’ belirtti. Et-Tavil, bu yaklaşımın ‘Sudan’ın birliğinin korunması, savaşın durdurulması, paralel yapıların reddedilmesi ve devlet kurumlarının muhafazası’ konularında Suudi Arabistan ve ABD’nin tutumlarıyla örtüştüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan et-Tavil, ‘Sudan’ın birliği konusunda güçlü tutumlar sergilenmesi noktasında Suudi Arabistan ile Mısır arasında bir uyum bulunduğunu, bunun da ateşkes ilanı ve insani ara verilmesine yönelik bir girişimin şekillendirilmekte olduğunu gösterdiğini’ ifade etti. Ancak et-Tavil, ‘birbirini kabul etmeyen Sudanlı taraflarla yürütülecek siyasi çözümlerin en karmaşık mesele olmaya devam ettiğini’ vurguladı.

Sumud İttifakı bünyesindeki siyasi ve sivil güçler, salı günü Kenya’nın başkenti Nairobi’de, Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile Sudan’daki savaşı durdurmaya yönelik ortak bir ilkeler bildirgesine imza attı. Bu adım, savaşa karşı olan Sudanlı tarafların büyük bölümünü bir araya getiren ilk yakınlaşma olarak değerlendirildi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Burhan arasındaki görüşmelerde, ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin, halkların bütünleşme ve karşılıklı kalkınma beklentilerini yansıtacak şekilde güçlendirilmesinin ele alındığını, ayrıca sahadaki gelişmelerin değerlendirildiğini’ bildirdi.


İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
TT

İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)

İsrail ordusunun yasağına rağmen, dün birkaç İsrailli Gazze Şeridi'ne girdi ve eski bir yerleşim yerinde İsrail bayrağını dalgalandırarak harap olmuş Filistin topraklarının yeniden işgalini istedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail sağ kanadıyla bağlantılı sosyal medya hesapları, açık bir alanda İsrail bayrağının etrafında toplanmış yaklaşık 20 erkek, kadın ve çocuğu gösteren bir fotoğraf paylaştı ve fotoğrafın Kfar Darom'da çekildiğini iddia etti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki bu eski kibbutz, diğer 20 yerleşim yeriyle birlikte, İsrail'in 2005'teki tek taraflı çekilmesi sırasında boşaltılmıştı.

O zamandan beri, İsrail sağının bir kesimi, Gazze'de İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını savunuyor. Bu çağrı, Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından sonra daha da yoğunlaştı.

Bunun ardından, bazı İsrailli yetkililer de Filistinlilerin Gazze'den tahliye edilmesini ve bölge üzerindeki İsrail kontrolünün yeniden kurulmasını savundu.

rty65u7
Gazze'ye yerleşmeyi destekleyen İsrailliler, ordunun kendilerine Gazze Şeridi içinde Hanuka bayramını kutlama izni vermesini talep eden bir yürüyüşe katıldı (Reuters)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne girenlerin "İsrail topraklarına geri gönderildiğini" duyurdu ve "onlarca" kişinin daha başka bir sınır kapısından sızmasının engellendiğini, ancak bazılarının güvenlik bariyerlerini aşmayı başardığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, "savaş bölgesine herhangi bir giriş yasaktır, sivilleri tehlikeye atar ve bölgedeki askeri operasyonları aksatır" denildi.

Sınır kasabası Sderot'ta düzenlenen bir mitingde, yerleşim hareketinin önde gelen isimlerinden Daniella Weis, yaklaşık 100 destekçisine şöyle seslendi: “Allah'ın izniyle, bu bayrağın yükseltilmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek; Gazze'ye geri döneceğimiz bir dönem.”

Şöyle devam etti: “Gazze, Endonezyalılar, Türkler, Mısırlılar veya başka herhangi bir ülke tarafından yönetilmeyecek. Gazze'yi yalnızca İsrail halkı yönetecek.” Bu sözleriyle, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılması muhtemel ülkeleri kastediyordu.

Geçtiğimiz hafta, Weis'in kurucu ortaklarından olduğu aşırı milliyetçi yerleşim hareketi "Nahala", bir mesajda, Gazze'de İsrail bayrağını dalgalandırmayı organize etme niyetini açıkladı. Bu girişim, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, on diğer bakan ve Knesset'in yirmiden fazla üyesi tarafından destekleniyor.


Hamas, Miami görüşmelerinin İsrail'in "ihlallerine" son vermesini bekliyor

Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
TT

Hamas, Miami görüşmelerinin İsrail'in "ihlallerine" son vermesini bekliyor

Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)

Hamas liderlerinden biri, Gazze ateşkesinin bir sonraki aşamasına geçmek için bugün Miami'de yapılması planlanan görüşmelerin, İsrail'in ateşkesi "ihlal etmesine" son vermesiyle sonuçlanması gerektiğini söyledi.

Hamas siyasi büro üyesi Basim Naim AFP'ye yaptığı açıklamada, "Halkımız, bu görüşmelerde bulunanların devam eden İsrail saldırganlığına son vermelerini, tüm ihlalleri ve aykırılıkları durdurmalarını ve işgalcileri Şarm el-Şeyh anlaşmasının gereklerine uymaya zorlamalarını bekliyor" ifadelerini kullandı.

Amerika Birleşik Devletleri, Florida'da bu görüşmelere ev sahipliği yapıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını ilerletmek amacıyla Katar, Mısır ve Türkiye'den üst düzey yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor.