Irak ordusu sınır kapılarında devlet kontrolünü sağlamak için harekete geçti

Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
TT

Irak ordusu sınır kapılarında devlet kontrolünü sağlamak için harekete geçti

Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, ülke sınır kapılarının ‘bugünden sonra yolsuzluğa batanların mağarası’ olmayacağını söyledi.
Kazimi, daha önce eşi görülmemiş bir karar alarak, güvenlik güçlerine ‘gümrüklerin kutsallığına’ el uzatanlara karşı ateş açma yetkisi verdi.
Kazimi, Sınır Kapıları Kurumu Başkanı ve yüksek rütbeli komutanların katılımıyla İran’a açılan Mendeli Sınır Kapısı’nı ziyaret etti. Kazimi’nin bu adımı, İran ile ortak sınır kapılarının yıllardır milis güçlerin ve etkin siyasi partilerin kontrolünde bulunması nedeniyle oluşan idari ve güvenlik kaosunun sona ermesi için başlatılan geniş kapsamlı askeri operasyonla eş zamanlı olarak geldi.
Kazimi, burada sınır kapısı çalışanlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün burada bu önemli sınır kapısıyla yolsuzluğa batan herkese, kanun ve düzeni yeniden hakim kılma mesajı veriyoruz. Bu yalnızca hükümetin talebi değil aynı zamanda halkın, siyasi grupların ve sivil kuruluşların talebidir. Çeşitli isimler altında (sınır kapılarında) heba edilen paraların dönemi bitti” dedi.
Kazimi, “Sınır kapısındaki tüm çalışanlara şunu söylüyorum: Ne yazık ki yolsuzluğa batanların sığınağı, geçidi ve meskenine dönüşen sınır kapıları ajandasıyla ilgili size söz verdiğimiz gibi yeni bir dönem başladı” ifadelerini kullandı.
Sınır kapılarını tamamen devlet kontrolüne girmesi amacıyla hükümetin üç maddelik bir eylem planı oluşturduğunu söyleyen Kazimi, bu maddeleri şu şekilde sıraladı:
1- Sınırların kutsallığı askeri güç tarafından korunacak. Askeri güç, bu kutsala el uzatanlara karşı ateş açma yetkisine sahip.
2- Kamu malının yolsuzluğa batanlardan korunması amacıyla gümrüklerin idari yönleriyle ilgili eksikliklerin tamamlanması.
3- İş insanlarını ve tüccarları, mallarını sınırdan geçirmeleri için daha fazla para ödemeye zorlamak adına şantaj uygulayan hayaletlerin (gizli bir şekilde kapıları kontrol eden etkili gruplar) takip edilmesi.
Ortak Operasyonlar Komutanlığı dünkü açıklamasında ortak bir gücün İran’a açılan iki sınır kapısına ‘yolsuzlukla mücadele’ kapsamında girdiğini bildirdi.
Komutanlığın açıklamasında, “Ani Müdahale Kuvveti ve Haşdi Şabi, Mendeli ve Munduriye sınır kapılarına girdi ve ikisi üzerinde kontrol ve denetimi tümüyle sağladı” denildi.
Açıklamada, yolsuzlukla mücadele amacıyla iki sınır kapısında sürekli koruma altında tutacak özel bir gücün tahsis edildiği bilgisi yer aldı.
Irak’ta sınır kapıları meselesi, önceki tüm hükümetlerin çözmekte yetersiz kaldığı ve Kazimi’nin köklü çözüm bulması gerektiği en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bu karmaşık sorunun çözümü, sınırların denetimini elinde tutan partilerin, silahlı grupların ve hatta bazı aşiretlerin kontrol altına alınmasından geçiyor. Iraklı ekonomi çevreleri, bu kapıların gelirlerinin yarısından fazlasının yolsuzluğa batanların, çetelerin ve o bölgede etkili olan milislerin ceplerine gittiğini belirtiyorlar. Yolsuzluk, kamu malının heba edilmesi, idari ve güvenlik kaosu gibi sorunların ülkenin çoğu sınır kapısında yaşandığı doğrudur fakat İran ile resmiyette olan yaklaşık 8 sınır kapısı, özellikle de Basra ile ülkenin doğu ve güney kentlerinde yer alan kapılar kontrolsüzlüğün ve kaosun en çok görüldüğü yerler olarak biliniyor.
Irak basınında geçtiğimiz haftalarda Başbakan Kazimi’nin sınır kapılarının denetimini sağlama görevini Abdulvahhab es-Saadi başkanlığındaki Terörle Mücadele Kurumu’na devredeceği yönünde çok sayıda haber çıktı. Dün sınır kapısı ziyareti sırasında Kazimi’ye eşlik eden askeri isimlerin arasında Saadi’nin yer alması dikkatleri çekti.
2020 içerisinde Basra’daki sınır kapıların birinde görev yapan bir kaynak, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kazimi’nin bugün (dün) attığı adım şüphesiz iyi bir adım. Ona, bütün sınır kapılarında hakim olan kaos ve pervasızlık halini ortadan kaldırma noktasında şans diliyoruz” dedi.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Güç tek başına sınır sorununu çözmeye yetmez. Durumlar birbiriyle iç içe ve tamamen karmaşık. Hükümetin tüm kapılarda yaklaşık 14’e ulaşan gümrük daireleriyle işbirliği yapmaya acil ihtiyacı var. Hükümet bu dairelere, kapılardaki tehlikeli çetelere karşı gerekli güvenliği sağlamalıdır” diye konuştu.
Kaynak, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Kapılarda yalnızca milisler veya silahlı gruplar değil, aynı zamanda başka gruplar da var. Kapılarda aktif olan ve durumları kontrol altına alan aşiretler ve partiler var. Bunun da ötesinde neredeyse birçok siyasi partinin, özellikle Basra Limanı ve İran ile hayati öneme sahip sınır kapılarındaki varlığından söz edilebilir. Bazı silahlı örgüt ve gruplar son dönemlerde resmi sınır kapılarına karşı paralel sınır kapıları açmaya başladı. Bu durum son olarak batıdaki Anbar ilindeki El-Kaim Sınır Kapısı’nda gerçekleşti. Merkezi hükümetin tamamen kontrolü dışında kalan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki sınırlarda da benzer bir kaos hali yaşanıyor. Kazimi’nin kapıları kontrol altına almada başarı sağlaması, şüphesiz başbakanlık makamında kaydettiği en önemli başarı olacak ve halk arasındaki imajını güçlendirecek.”
Öte yandan Vasıt Valisi Muhammed Cemil el-Miyahi, Mendeli Sınır Kapısı’na yakın Zurbatiyah Sınır Kapısı’nda kontrolü sağlamak için dün Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Mustafa el-Kazimi’den yardım istedi.
Miyahi, kapıyı kontrol etmek için Kazimi’de bir ordu alayı göndermesini talep etti.
“Ülkede genel durum istikrarlı olduğu süreçte de sınır kapısının güvenliği için ordu içinden özel bir alayın gönderilmesi talebinde bulunmuştuk” diyen Miyahi, genelde ülkenin özelde de Vasıt şehrinin içinde bulunduğu istikrarsız ortamda Zurbatiyah Sınır Kapısı’nda her türlü kontrolsüzlük ve yasa dışı durumların önüne geçmek için ordu alayı talebinde bulundu.



İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.


Mısır-Rusya görüşmelerinde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze'deki gelişmeler ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Rusya görüşmelerinde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze'deki gelişmeler ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ile Rusya arasında dün gerçekleşen görüşmelerde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze’deki son durum ele alındı. Görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında yapılan telefon konuşması kapsamında gerçekleşti. İki ülke arasındaki ikili ilişkiler ile ortak ilgi alanlarındaki bölgesel ve uluslararası konular üzerine süregelen koordinasyon ve istişarelerin bir parçası olarak yürütüldü.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre görüşmede, ‘Mısır ile Rusya arasındaki yakın ilişkiler ve özellikle ekonomik ve ticari alanlarda artan iş birliği’ ele alındı. Abdulati, iki ülkeyi birbirine bağlayan ‘stratejik ortaklıktan’ duyulan memnuniyeti dile getirerek bunun çeşitli sektörlerde ikili iş birliğinin temel çerçevesini oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, devam eden ortak projeleri ilerletmenin önemine dikkat çekti ve bunların başında gelen ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin, Rus yatırımlarının güçlendirilmesine ve iki ülke arasındaki iş birliğinin genişletilmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yöntemiyle ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin birinci ünitesine ait basınç kabının yerleştirilmesi törenini takip etmiş ve santral için gerekli nükleer yakıtın satın alınmasına ilişkin belgeyi imzalamıştı. Uzmanlar bu adımı ‘nükleer enerji üretimine giden yolda ilk aşama’ olarak değerlendirdi.

Ed-Dabaa Nükleer Santrali, Mısır’ın ilk nükleer enerji santrali olma özelliğini taşıyor. Santral, Akdeniz kıyısındaki Matruh vilayetine bağlı ed-Dabaa kentinde bulunuyor. Rusya ile Mısır, Kasım 2015’te santralin kurulmasına yönelik iş birliği anlaşması imzalamış, projeye ilişkin sözleşmeler ise Aralık 2017’de yürürlüğe girmişti.

Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin görünümü, Kasım 2025 (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin görünümü, Kasım 2025 (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)

Abdulati dün yapılan telefon görüşmesinde, ‘Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararının uygulanmasının ve ABD Başkanı’nın Gazze için hazırladığı barış planının ikinci aşamasına geçilmesinin önemine’ vurgu yaptı. Ayrıca ‘uluslararası istikrar gücünün ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için görevlerini yerine getirebilmesi gerektiğini’ belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’na göre Abdulati, görüşmede, ‘Mısır’ın Dörtlü Mekanizma çerçevesinde Sudan’daki çatışmayı durdurmak ve ülkenin birliğini ve bütünlüğünü korumak için yürüttüğü çabaları’ aktardı. Ayrıca Mısır’ın ‘Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği destek’ doğrultusunda benimsediği tutumları hatırlattı. Suriye konusunda ise Mısır’ın ‘ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiği’ yönündeki net tutumunu yineleyerek, ‘ülkenin istikrarını zayıflatacak her türlü adım ve müdahaleye karşı olduklarını’ ifade etti ve ‘Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsayıcı bir siyasi sürecin’ hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Mısır, geçtiğimiz kasım ayı sonunda yaptığı açıklamada, ‘Sudan’da dışlayıcı olmayan bir siyasi sürecin başlatılması’ yönündeki umutlarını dile getirmiş ve ‘Sudan’ın egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini’ vurgulamıştı.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD’den oluşan Dörtlü Mekanizma, Sudan’da ateşkes sağlanması için çalışıyor. Mekanizma, geçtiğimiz eylül ayında Washington’da bakanlar düzeyinde bir toplantı yapmış ve ‘Sudan’daki silahlı çatışmanın çözümü için tüm çabaların gösterilmesi gerektiğini’ vurgulamıştı. Ağustos ayında ise üç aylık bir ‘insani ateşkes’ sağlanmasını, bunu kalıcı bir ateşkesin izlemesini ve dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümet kurulmasına yönelik siyasi sürecin başlatılmasını içeren bir ‘yol haritası’ sunmuştu.

Kanlı çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte yaşadıkları yerden kaçmak zorunda kalan Sudanlı çocuklar, el-Faşir yakınlarındaki bir kampta oturuyor. (Reuters)Kanlı çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte yaşadıkları yerden kaçmak zorunda kalan Sudanlı çocuklar, el-Faşir yakınlarındaki bir kampta oturuyor. (Reuters)

Telefon görüşmesinde İran’ın nükleer programına ilişkin son gelişmeler de ele alındı. Abdulati, ‘gerilimin azaltılmasına, güven inşasına ve uygun koşulların oluşturulmasına yönelik çabaların sürdürülmesinin önemine’ dikkat çekti. Bu yaklaşımın, tüm tarafların çıkarlarını gözeten kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılması için gerçek bir diplomatik fırsat yaratabileceğini ve bunun bölgesel güvenlik ile istikrara katkı sağlayacağını ifade etti.

Öte yandan Abdulati ve Lavrov, Ukrayna krizindeki son durumu da değerlendirdi. Mısır Dışişleri Bakanı, Kahire’nin ‘diyalog ve diplomatik yollarla barışçıl çözümlere ulaşılması gerektiğini savunan tutumunu’ yineleyerek, bu yaklaşımın uluslararası güvenlik ve istikrarın korunması açısından gerekli olduğunu vurguladı.


Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı hakkında 5 önemli nokta

Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
TT

Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı hakkında 5 önemli nokta

Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)

Mısır, Katar ve altı ülke daha dün yaptıkları açıklamada, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nı yalnızca tek yönlü olarak açma ve Gazze sakinlerinin sadece Mısır’a geçişine izin verme niyetiyle ilgili endişelerini dile getirdi.

Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın ‘önümüzdeki günlerde’ yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır’a çıkışına izin verecek şekilde açılacağını duyurmuştu. Ancak Kahire, tek yönlü geçişi öngören bir anlaşmanın bulunduğunu yalanladı.

Aşağıda Refah Sınır Kapısı hakkında bilinmesi gereken beş temel nokta yer alıyor:

1 - Hayati bir geçiş noktası:

Refah Sınır Kapısı, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardım girişinin sağlandığı kritik bir hat konumunda. Özellikle gıda ve yakıt tedariki açısından, elektrikten yoksun bırakılan bölgeye enerji akışının sağlanmasında önemli rol oynuyor.

Uzun yıllar boyunca burası, Gazze’den çıkışına izin verilen Filistinlilerin bölgeden ayrılabildiği başlıca kapı oldu. İsrail’in 2007’den bu yana uyguladığı abluka nedeniyle küçük ve kapalı bölgeden çıkış için en önemli güzergâh niteliğini taşıdı.

2005 ile 2007 yılları arasında Refah, Filistin Yönetimi tarafından işletilen ilk sınır kapısıydı. Ancak 2006’daki Filistin yasama seçimlerinde Hamas’ın kazanmasının ardından (Fetih Hareketi ile yaşanan çatışmalar sonrasında yönetimi tamamen devralmasıyla birlikte) kapı Hamas’ın Gazze üzerindeki kontrolünün sembollerinden biri haline geldi.

2 - İsrail kontrolü:

7 Mayıs 2024’te İsrail ordusu, silah kaçakçılığı şüpheleri ve ‘terör amaçlı kullanıldığı’ iddiaları gerekçesiyle Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını ele geçirdi.

Bu tarihten sonra Birleşmiş Milletler’in (BM) kullandığı geçişler de dahil olmak üzere Gazze’ye açılan kapıların büyük bölümü kapatıldı.

19 Ocak’ta İsrail ile Hamas arasında kısa süreli bir ateşkes sırasında kapı geçici olarak yeniden açıldı. Bu süre zarfında bazı yetkili kişilerin ve yardım tırlarının geçişine izin verildi.

3 - Yeniden açılacak mı?

10 Ekim 2025’te, ABD, Mısır ve Katar arabuluculuğunda Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi.

 Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze Şeridi'nden Mısır'a geçen yabancı pasaport sahibi Filistinliler, 19 Kasım 2023 (DPA)Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze Şeridi'nden Mısır'a geçen yabancı pasaport sahibi Filistinliler, 19 Kasım 2023 (DPA)

O dönemde İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik planlardan söz etmişti. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi, kapının ‘ikinci bir duyuruya kadar’ kapalı kalacağını açıkladı.

Aralık ayının başında İsrail hükümeti, Refah Sınır Kapısı’nın ‘önümüzdeki günlerde’ yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır’a çıkışına izin vermek amacıyla açılacağını duyurdu. Mısır ise tek yönlü geçişe izin veren bir anlaşmanın bulunmadığını belirterek iddiayı reddetti.

COGAT, ‘ateşkes anlaşması ve siyasi direktif doğrultusunda Refah Sınır Kapısı’nın önümüzdeki günlerde sadece Gazze halkının Mısır’a çıkışı için açılacağını’ bildirdi.

Buna karşılık Mısır, ‘yetkili bir kaynak’ üzerinden yaptığı açıklamada, “Eğer kapının açılması konusunda mutabakat sağlanırsa, geçiş hem giriş hem çıkış yönünde olur; bu, ABD Başkanı Donald Trump’ın planında yer alan şekildir” ifadelerini kullandı.

COGAT, kapının Avrupa Birliği Sınır Yardım Misyonu gözetiminde çalışacağını, bunun da ‘Aralık 2025’te uygulanan mekanizmaya benzer’ olacağını açıkladı.

Trump’ın planı, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının temelini oluşturuyor ve Refah Sınır Kapısı’nın insani yardım girişini sağlamak üzere yeniden açılmasını öngörüyor.

Ancak ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail makamları, kapının açılmasını geciktiriyor. İsrail, bu gecikmeden Hamas’ı sorumlu tutarak, örgütün hâlâ bölgede bulunan rehinelerin tümünün cesetlerini teslim etmediğini iddia ediyor.

4 - Kerem Şalom Sınır Kapısı:

Uluslararası yardımlar genellikle Akdeniz kıyısındaki Port Said ve Ariş limanlarına ulaşıyor, buradan da Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafına gönderiliyor.

Yardım tırı şoförlerinin aktardıklarına göre, araçlar Refah kontrol noktasını geçtikten sonra birkaç kilometre uzaklıktaki Kerem Şalom Kapısı’na yönlendiriliyor.

Bu noktada sürücüler araçlardan iniyor ve tırlar kapsamlı bir aramadan geçiriliyor. İsrail tarafından onaylanan yükler boşaltılıyor, ardından Gazze’ye giriş izni bulunan başka araçlara yeniden yükleniyor.

5 - Diğer geçiş noktaları:

Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkes anlaşması, Gazze Şeridi’ne günlük 600 yardım tırının girişini öngörüyor.

Ancak BM’ye göre İsrail hâlâ anlaşmada belirtilenden daha az sayıda tırın girişine izin veriyor. Bu tırların çoğu Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan, kalan kısmı ise Kisufim Sınır Kapısı’ndan geçiş yapabiliyor.

Gazze ile İsrail’in güneyi arasında yer alan Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı sırasında tahrip olmuştu.

Kapı 2025 yılının başında kısa bir süre için yeniden açıldı, ancak daha sonra tekrar kapatıldı ve ne zaman faaliyete geçeceği belirsizliğini koruyor.

Savaş başlamadan önce faaliyet gösteren başka geçiş noktaları da vardı; ancak İsrail makamları bu kapıların yeniden açılıp açılmayacağı konusunda henüz bir açıklama yapmış değil.