Koronavirüs salgının yayıldığı Fas’ta kısıtlamalar artırıldı

Sahil kasabası Safi izolasyon altına alındı. (AFP)
Sahil kasabası Safi izolasyon altına alındı. (AFP)
TT

Koronavirüs salgının yayıldığı Fas’ta kısıtlamalar artırıldı

Sahil kasabası Safi izolasyon altına alındı. (AFP)
Sahil kasabası Safi izolasyon altına alındı. (AFP)

Fas makamları, ülkede koronavirüs salgınına dair yeni odak noktalarının tespit edilmesinin ardından ihtiyati kısıtlamaları ve önleyici tedbirleri Tanca’nın tüm bölgelerinde artırma kararı aldı.
Fas İçişleri Bakanlığı’nın pazar gecesi yayınladığı açıklamada, yeni odak noktalarının tespit edilmesinin ardından Tanca şehrindeki bazı bölgelerde ihtiyati kısıtlamaların ve önleyici tedbirlerin artırıldığı, bu bölgelere giriş çıkışların pazar günü gece yarısı itibariyle kapatıldığı belirtilmişti. İçişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan açıklamada da kamu otoritelerinin salgına dair gelişmeleri sürekli olarak izlemesi ve salgını kontrol altına almak için söz konusu bölgelerde tedbirlerin artırdığına karar verildiği kaydedildi. Bu nedenle söz konusu kısıtlamaların dün öğlen saat 12.00 itibariyle Tanca’nın tüm bölgelerini kapsayacak şekilde genişletildiği vurgulandı.
Söz konusu açıklamada, aynı zamanda karayolu ve demiryolu toplu taşıma hizmetlerinin askıya alınacağı, zaruri ihtiyaçlar haricinde dışarı çıkmamaya teşvik etmek amacıyla daha sıkı kontrollerin yapılacağı vurgulandı. Tanca şehrindeki dolaşım ve şehir dışına seyahat için istisnai hareketlilik gerekçesiyle yetkili otoritelerden güvenilir bir izin belgesi alınması gerektiği de eklendi.
Açıklamada, söz konusu tedbirlerin şehirdeki epidemiyolojik duruma, vaka sayısının azalması veya salgın odak noktalarında artış yaşanmaması gibi somut gerekçelere bağlı olarak değiştirilebileceği belirtildi.
Bakanlık tarafından yapılan önceki açıklamada, insanların zaruri ihtiyaçlar dışında evlerini terk etmemesi, sosyal mesafe ve genel hijyen kuralları, koruyucu maske zorunluluğu gibi önleyici ve ihtiyati tedbirlere uyulması için daha sıkı kontrollerin yapılacağı vurgulanmıştı.
Konuya yakın bir kaynak, ikametgahtan ayrılmak için yetkili otoritelerden güvenilir bir izin belgesi alınması gerektiği, aynı zamanda hamamların, salonların ve spor salonlarının kapatıldığını aktardı. Bununla birlikte çarşılar, merkezler, kompleksler, dükkanlar, kafeler, parklar ve bahçeler gibi kamu alanlarının akşam saat 20.00 itibariyle kapatılmasına karar verildiğini kaydetti.
Aynı zamanda herhangi bir gerekçeyle toplanmaların, toplantıların, düğünlerin ve cenazelerin yasaklanması gibi kısıtlamaların da sürdürüleceğini belirtti.
Fas Sağlık Bakanlığı, ölümlerin ve kritik vakalarda artışın kaydedilmesinin ardından enfeksiyon riskinden kaçınmak için yetkililer tarafından alınan önleyici tedbirlere ve kısıtlamalara katî bir şekilde uyulması gerektiğini vurguladı.
Bakanlık tarafından dün yapılan açıklamada, söz konusu artışın, ikinci aşamada karantina prosedürlerinin kademeli olarak kaldırıldığı sırada kaydedildiği, zira maske takma zorunluluğu, sosyal mesafeyi koruma ve el temizliği gibi yetkililer tarafından önerilen tedbirlere önem verilmediği belirtildi.
Söz konusu tedbirler gözetilmediği takdirde bilhassa en savunmasız grupların (diyabet, böbrek yetmezliği, kalp ve astım hastaları gibi) salgına yakalanma riskinin arttığını vurgulayan Bakanlık, tedbirlere uyan tüm vatandaşlara teşekkürlerini sundu.
Yüksek ateş, öksürük, koku duyusu kaybı, nefes darlığı gibi virüs semptomları gösteren kimselerin acilen ‘salgın ihbar hattını’ veya acil tıbbi yardım hattı ‘Alo 141’i ya da ‘Alo 300’ hattını araması gerektiğini vurgulayan Sağlık Bakanlığı; İçişleri Bakanlığı’nın salgın için geliştirdiği “Wiqaytna” mobil uygulamasının kullanılması çağrısında bulundu.
Aynı zamanda söz konusu semptomlardan muzdarip kimselerin güvenlik koşullarına riayet ederek kendilerine en yakındaki Kovid-19 teşhis merkezlerine gidebileceği bildirildi.
Fas Sağlık Bakanlığı’nın bildirdiğine göre ülkede bugüne kadar toplamda 15 bin 936 vaka ve 255 can kaybı kaydedildi. 12 bin 934 kişinin koronavirüsü atlattığı, şu ana kadar 869 bin 262 kişinin yaptırdığı testin de negatif çıktığı bildirildi.
Ekonomik Teyakkuz Komitesi tarafından dün yapılan açıklamada, kayıt dışı sektörde çalışan ve karantina nedeniyle gelirlerini kaybedilen ailelere sağlanan desteğin üçüncü taksitinin 18 Temmuz itibariyle verileceği duyuruldu. Ekonomi, Maliye ve İdare Reformu Bakanlığı da yardım sürecinin önceki aşamalardaki gibi yapılacağı bilgisini verdi.
Açıklamada, önceki iki taksitten yararlanan aile reisinin kimlik numarasını 1212 numaralı hatta SMS atması gerektiği, mesajın önceki mesajların atıldığı numaradan atılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.
Bakanlık,  yetkili makamların yardımlara dair izleme operasyonları gerçekleştireceğini, haksız beyanda bulunmanın adli takibe yol açacağını, yasa dışı bir şekilde elde edilen yardımların geri alınacağını belirtti.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.