Avrupa’da “zirvelerin annesi” güneyin beklentileri ile kuzeyin şartları arasında kaldı

Merkel dün Charles Michel'i sosyal mesafe kuralları çerçevesinde selamladı. (AFP)
Merkel dün Charles Michel'i sosyal mesafe kuralları çerçevesinde selamladı. (AFP)
TT

Avrupa’da “zirvelerin annesi” güneyin beklentileri ile kuzeyin şartları arasında kaldı

Merkel dün Charles Michel'i sosyal mesafe kuralları çerçevesinde selamladı. (AFP)
Merkel dün Charles Michel'i sosyal mesafe kuralları çerçevesinde selamladı. (AFP)

Avrupalı ​​liderler dün Brüksel'de başlayan Avrupa zirvesine yönelik birbirinden farklı nitelendirmelerine ve tanımlamalarına devam ediyorlar. AB  tarihindeki en önemli zirve tanımlamasından, tüm Avrupa projesinin geleceğinin bağlı olduğu çözüm zirvesi ve hatta Ekonomi Danışmanı’nın beş ay içinde ilk kez AB binasındaki toplantının ardından Angela Merkel’i “Zirvelerin annesi” olarak adlandırmasına kadar birçok tanımlama söz konusu.
Zirve, AB tarihindeki en büyük finansal paketin etrafındaki birçok cephede ve düzeyde açık bir savaş olarak değerlendiriliyor. Avrupa ekonomisini üç ay boyunca vuran Kovid-19 salgınının sonuçlarından sonra ekonomiyi yeniden canlandırmayı amaçlayan zirve, halen ortakların geri kalanı tarafından tamamen reddedilen talepleri süren Hollanda çerçevesinde sürüyor.
Aşırı sağın yükselişiyle sürekli tehdit altında olan ve zayıf meclisi ile ülkesini 10 yıldır yöneten Hollanda Başbakanı Mark Rutte, siyasi geleceğinin bağlı olduğu savaşa hazırlandı ve pandemi paketi çerçevesinde nihai anlaşmanın önündeki tek engel olduğunu fark etti. Bu, diğerleri arasında her konuda fikir birliği olduğu anlamına gelmiyor. Ancak Hollanda'nın ısrar ettiği koşullar, diğer taraflar tarafından belirlenen tüm kırmızı çizgileri aşıyor.
Söz konusu savaşın Hollanda ile Kovid-19’dan etkilenen ülkeler için Hollanda’nın ulusal reform planları talebini reddeden İtalya arasında sınırlı olduğu görülüyor. Hollanda’nın talebi AB kurallarına aykırı olduğu için Almanya ve Fransa tarafından da reddediliyor. Rutte'nin argümanı, Hollanda parlamentosunun salgından etkilenen sektörlere yardım ve kredilerin harcanacağını garanti etmeden hiçbir planı onaylamayacağı yönünde.
İtalya, yalnızca Avrupa Komisyonu’nun harcama kontrolünü denetleme yetkisine sahip olduğu konusunda ısrar ediyor. Ayrıca önümüzdeki 7 yıl boyunca AB bütçesinin onaylanmasını veto etmekle tehdit ediyor. Ancak deliller İtalya’nın, İspanya ve Portekiz'in bu yönde ilerlemek istemediğini belirledikten sonra bu açmazda yalnız kaldığını gösteriyor.
Ülke içinde karmaşık bir siyasi durumla karşı karşıya kalan ve Brüksel'den boş dönmemek için bir yol arayan İtalya Başbakanı Giuseppe Conte perşembe gecesi aynı şekilde Hollanda’nın karşısında olan Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Gözlemciler, Conte'nin böyle bir bahsin sonuçlarına dair yapılan uyarılara rağmen Hollanda Başbakanı'na kuşatmayı sıkılaştırmak için ittifak kartını Orban ile birlikte kullanacağı görüşündeler.
Söz konusu müzakerelerin başarılı olmasının önündeki en büyük zorluk, siyasi ve ekonomik düzeylerde taşıdığı yüksek bireysel ve kollektif sorumluluk ile herkesin Avrupa projesinde bir başarısızlık olması durumunda etkilerinin büyük olması korkusundan kaynaklanıyor.
İtalya, İspanya ve Portekiz, kurtarma fonu olmadan salgının neden olduğu etkilerden çıkamayacaklarını biliyor. Almanya Başbakanı, dönem başkanlığı bitmeden önce dosyanın bir an önce sonuçlanmasını istiyor.
Günlerdir süren ikili temaslarında ve müzakerelerinde sakinleşmeyen Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, zirvenin açılışında anlaşmaya yol açmasını umduğu bir yol bulmak için çabaladı. Michel yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Salgının bıraktığı hasarı hızlı bir şekilde onaramazsak trajik yan etkiler en çok etkilenen bölgelerle sınırlı kalmayacak, tüm Avrupa'yı kapsayacak. Herkesin bildiği gibi Avrupa’nın refahı tek pazardan besleniyor.”
Diğer Avrupa kurumları da Hollanda'nın tutumunu yumuşatmak için çalıştılar. Finans piyasalarının bir süre önce kurtarma fonunun kurulmasını tanıdığını ve Avrupa Merkez Bankası'nın zirvenin başarısızlığının Avrupa finans piyasasına büyük bir etkisi olacağını ve yeni bir kargaşaya yol açacağından dolayı endişesini dile getirerek uyarıda bulundular. Söz konusu uyarılara Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde da katıldı. Lagarde açıklamasında "Avrupalı ​​liderlerin iddialı bir yardım paketi üzerinde hızlı bir şekilde anlaşmaları son derece önemlidir" dedi. Ayrıca Komisyon'un "Gelecek Nesil Avrupa'sı" başlığı altında sunulan önerisinden dolayı bankanın Yönetim Konseyi’nden memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Zirveye katılan bir siyasi kaynak, Avrupalı ​​liderlerin şu anda Brüksel'de buluştuğu gibi karmaşık müzakerelere tanık olmadıklarını belirtti. Kaynak, zirvenin pazar gününe kadar sürmesinin beklendiğini ve bir haftalık aradan sonra devam edebileceğini söyledi. Kaynak, görüşmelerin erken aşamalarındaki doğrudan çatışmaların büyük hedeflerden sapmaya neden olabileceği ve yaz sonuna kadar uzayabileceği konusunda uyardı.
Avrupa sahnesindeki önemli bir oyuncu olarak uzun siyasi kariyerine son vermeye hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kovid-19 salgınının neden olduğu sağlık ve çevre gibi alanlardaki etkilerin sadece ülkelerin kendi ulusal sınırlarında kalmadığını ve bu zirvede bu konulara yönelmek istediğini vurguladı. Özellikle Avrupalıların beklediği büyük kararların, matematiksel denklemlerle, kâr ve zararlar arasındaki denge ile sınırlandırılamayacağını, hedefin Avrupa projesinin sürdürülebilirliği için gerekli kuralları oluşturmak olduğunu belirtti.
Avrupa “zirvelerin annesi” sofrasına sunulan mali pastanın (önümüzdeki yedi yıl bütçesi için 1 milyar euro ve kurtarma fonu için de 750 milyar euro), tüm tarafları tatmin etmek için yeterli olacağını hayal etmek zorlaşıyor. Anlaşmaya varmanın başlıca sebebinin paketin büyüklüğü olabileceği belirtiliyor.



Şi ve Trump, Busan'daki görüşmelerini herhangi bir açıklama yapmadan sonlandırdı

Çin Devlet Başkanı ve Amerikalı mevkidaşı Busan'daki ikili görüşmelerin başlamasından önce (AFP)
Çin Devlet Başkanı ve Amerikalı mevkidaşı Busan'daki ikili görüşmelerin başlamasından önce (AFP)
TT

Şi ve Trump, Busan'daki görüşmelerini herhangi bir açıklama yapmadan sonlandırdı

Çin Devlet Başkanı ve Amerikalı mevkidaşı Busan'daki ikili görüşmelerin başlamasından önce (AFP)
Çin Devlet Başkanı ve Amerikalı mevkidaşı Busan'daki ikili görüşmelerin başlamasından önce (AFP)

ABD Başkanı, Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile yaklaşık bir saat 40 dakika süren görüşmenin ardından Güney Kore'den ayrıldı ve herhangi bir ilerleme kaydedilip kaydedilmediğine dair basına bir açıklama yapmadı.

Trump, altı yıl aradan sonra Güney Kore'nin Busan kentinde Şi ile ilk yüz yüze görüşmesinin ardından doğrudan Air Force One'a yöneldi. ABD Başkanı, görüşme öncesinde Güney Kore'nin Busan kentindeki görüşmelerinde "sert bir müzakereci" olan Şi Cinping ile "başarılı bir görüşme" beklediğini söylemişti.

Çin Devlet Başkanı ise Amerikalı mevkidaşına, iki ülkenin her konuda her zaman aynı fikirde olmasa da "ortak ve dost" olmaya çabalaması gerektiğini söyleyerek yanıt verdi. Şi, Busan'daki görüşmelerin başında, "Çin ve ABD, iki büyük güç olarak sorumluluğu paylaşabilir ve ülkelerimizin ve dünyanın yararına daha büyük ve somut şeyler başarmak için birlikte çalışabilir" ifadelerini kullandı.


Trump, Pentagon'a nükleer silah denemelerine derhal başlaması talimatını verdi

Trump, Jeonju Sanat Merkezi'nde düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) CEO Zirvesi'nde konuşuyor (AFP)
Trump, Jeonju Sanat Merkezi'nde düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) CEO Zirvesi'nde konuşuyor (AFP)
TT

Trump, Pentagon'a nükleer silah denemelerine derhal başlaması talimatını verdi

Trump, Jeonju Sanat Merkezi'nde düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) CEO Zirvesi'nde konuşuyor (AFP)
Trump, Jeonju Sanat Merkezi'nde düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) CEO Zirvesi'nde konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, bugün Pentagon'a nükleer silah testlerine derhal başlaması talimatını verdiğini söyledi.

Trump, Güney Kore'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı görüşme öncesinde Truth Social'da, "Diğer ülkeler tarafından yapılan nükleer testler nedeniyle, Savunma Bakanlığı'na da bizim nükleer silahlarımızı test etmeye başlaması talimatını verdim" diye yazdı.


ABD'de bir mahkeme, İranlı bir muhalifi öldürmeyi planlayan iki kişiyi 25 yıl hapis cezasına çarptırdı

İran asıllı Amerikalı gazeteci Masih Alinejad, kararın ardından adliye binasının dışında çiçek uzatıyor (AFP)
İran asıllı Amerikalı gazeteci Masih Alinejad, kararın ardından adliye binasının dışında çiçek uzatıyor (AFP)
TT

ABD'de bir mahkeme, İranlı bir muhalifi öldürmeyi planlayan iki kişiyi 25 yıl hapis cezasına çarptırdı

İran asıllı Amerikalı gazeteci Masih Alinejad, kararın ardından adliye binasının dışında çiçek uzatıyor (AFP)
İran asıllı Amerikalı gazeteci Masih Alinejad, kararın ardından adliye binasının dışında çiçek uzatıyor (AFP)

ABD'li bir yargıç dün, Tahran tarafından düzenlendiği düşünülen İran asıllı Amerikalı gazeteci Masih Alinejad'a suikast düzenleme planına karıştıkları gerekçesiyle iki kişiyi 25 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Doğu Avrupalı ​​bir suç örgütünün üyesi olan Rıfat Amirov ve Polad Umarov, suikast girişimini planlamakla suçlanıyor. Muhalif aktivist, Manhattan mahkeme salonunun dışında yaptığı açıklamada, İranlı yetkililerin "Brooklyn balkonumda ölü görmek istediklerini, kolluk kuvvetleri sayesinde hayatta olduğumu ve (Yüce Lider) Ali Hamaney'in aşağılandığını" söyledi.

Doğu Avrupalı ​​bir suç örgütünün üyeleri olan Rıfat Amirov ve Polad Umarov, suikast girişimini organize etmekle suçlanıyor. Manhattan mahkeme salonunun dışında konuşan muhalif aktivist, İranlı yetkililerin "Brooklyn’deki balkonumda ölü görmek istediklerini, kolluk kuvvetleri sayesinde hayatta olduğumu ve (Yüce Lider) Ali Hamaney'in aşağılandığını" söyledi.

Mahkeme belgelerine göre, savcılığın 55 yıl hapis cezası talep etmesi üzerine, duruşma sonrasında Alinejad'ın sözcüsü her iki adamın da 25 yıl hapis cezasına çarptırıldığını söyledi. ABD Adalet Bakanlığı, iki adamın İran Devrim Muhafızları'nda tuğgeneral olarak görev yapan Ruhullah Bazgandi ile "sözleştiğini" belirtti.

Temmuz 2022'de ABD yetkilileri, Alinejad'ın (49) New York'taki evinin yakınında suikastı gerçekleştirmekle görevli bir adamı gözaltına aldı ve üzerinde bir saldırı tüfeği buldu. Alinejad, Tahran'daki yetkililerin önde gelen eleştirmenlerinden biri ve 2009'da terk ettiği İran'daki zorunlu başörtüsüne yıllardır karşı çıkıyor.

Davada, eski istihbarat görevlisi Bazgandi'nin yanı sıra, İran hükümetiyle bağlantıları olduğu iddia edilen Hacı Tahir, Hüseyin Sıddıki ve Seyyid Muhammed Furuzan adlı üç İranlı da suçlandı. Üçünün de İran İslam Cumhuriyeti'nde bulunduğu ve kiralık katil tutma ve kara para aklama suçlamalarıyla karşı karşıya olduğu değerlendiriliyor.

Tahran, Washington'un Amerikalı yetkililere veya politikacılara suikast düzenleme planlarıyla ilgili benzer suçlamalarını sürekli olarak reddetti. ABD ayrıca, İran'ı, Washington'un 2020 başlarında İslam Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü'nün eski komutanı Kasım Süleymani'yi öldürmesine misilleme olarak yetkililere suikast düzenlemeye çalışmakla suçladı.