Zayed Hediyye
Libya krizi için tıkanıklığı ve gerginliği sona erdirecek siyasi bir çıkış yolu bulmak ve Libya’nın merkezindeki askeri gerginlik bölgelerinde patlama yaşanmadan önce krizi etkisiz hale getirmek amacıyla son iki gündür uluslararası ve bölgesel trafik hızlandı.
Tartışmalar, özellikle bir taraftan Moskova ve Washington ve diğer taraftan da Ankara ve Paris arasında olmak üzere Libya krizi hususunda bir dizi uluslararası taraf arasındaki çatışmalar, tehditler ve karşılıklı suçlamalar çerçevesinde Libya’daki durumu etkileyen ve bundan etkilenen uluslararası ve bölgesel kuruluşlar arasında gerçekleşti.
Ankara’nın kapıları
Barış ve müzakereye teşvik etmek, Mısır’ın uyarılarına rağmen Sirte ve Cufra’ya karşı askeri eylemden caydırmak için Trablus’taki müttefiki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) üzerine baskı yapmak amacıyla aktif devletlerin, uluslararası ve bölgesel örgütlerin Libya’daki tırmanışın ana tarafı olan Ankara kapılarında odaklanması son iki gün içerisinde daha da kesin bir hal aldı. Bu çerçevede Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 27 - 28 Ağustos’ta yapılacak olan AB üyesi devletlerin Dışişleri Bakanlarının resmi olmayan toplantıları öncesinde Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşme niyetini açıkladı.
Borrell, 24 Temmuz Cuma günü Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Akdeniz’in doğusunda gerginliğin artmasını ve AB’nin Ankara ile ilişkisinin kapsamlı incelemelere ilişkin olarak Brüksel’deki tartışmaları görüşmek üzere Türk Bakan ile temasa geçtiğini belirtti. Borrell, “Türk tarafı ile ateşkes ve tırmanış hususunda uzlaşı mevcut” diyerek, Berlin sürecinin bir parçası olarak Libya’daki yangını durdurmak için birlikte çalışmayı kabul ettiklerine dikkati çekti.
Rusya - Türkiye uzlaşısı
Libya’da yayın yapan bir televizyon kanalının geçen perşembe günü Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndaki resmi bir kaynaktan aktardığına göre Ankara ve Moskova, ‘Libya’da ortak bir çalışma grubu oluşturma ve yakın bir zamanda Moskova’da yapılacak olan ilk tur istişareleri hususunda uzlaşı sağladı. Kaynak, “Uzlaşı, birkaç gün önce Rusya Savunma Bakanı, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Türk mevkidaşlarını bir araya getiren bir toplantıda sağlandı” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın belirttiğine göre Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu arasında Libya meselesine ilişkin olarak bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Dışişleri Bakanlığı, “İki bakan, Birleşmiş Milletler’in (BM) katılımıyla Libya’daki durumu normalleştirme yolları, ateşkes ve Libya diyaloğu hususlarında görüş alışverişinin devam etme gerekliliğine dikkati çekti” açıklamasında bulundu.
‘Erdoğan’ın hayallerine’ karşı uyarı
Türkiye’nin Libya’ya müdahalesi çerçevesinde Libya parlamentosunun ABD, İngiltere, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Birliği (AfB) temsilcisi Arif en-Nayed, “Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Türkiye’nin Mısır’a karşı saldırganlığını engellemek için Libya krizinde güçlü bir tutum benimsedi” dedi.
Nayed, ‘Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük hırsları ve sadece Libya’yı değil, Tunus, Cezayir ve Kuzey Afrika’yı da Osmanlı mirası çerçevesinde kontrol etme arzusuna’ karşı uyarıda bulundu.
Cezayir, bölünmeye karşı uyardı
Öte yandan Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, Libya’nın bölünmesine yol açabilecek eylemlere karşı uyarıda bulundu. Ülkenin birliğini ve egemenliğini koruma, siyasi bir çözüme bağlı kalma çağrısı yapan Bukadum, Cezayir Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Tüm tarafları, Libya’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumaya ikna etme hususunda ısrarcıyız. Aynı şekilde tüm taraflardan, Libya’yı gönüllü olarak ya da zorla bölen bazı eylemler konusunda uyanık olmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bukadum, Libya’daki mevcut çatışmaya taraf olan tüm etkili aktörleri ve destekçileri, tırmandırıcı politikalarını terk etmeye çağırırken, “Cezayir bu yönde çalışmaya devam ediyor” dedi.
Seferberlik ve tırmanış devam ediyor
Libya’daki çatışma tarafları, uluslararası toplumun sakinlik çağrılarına ve siyasi bir çözüm için sarf ettikleri çabalara herhangi bir yanıt göstermedi. Sirte ve Cufra’daki ayrılık savaşı için askeri seferberlik ve askeri hazırlıklar ise devam ediyor.
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Sözcüsü Ahmed el-Mismari, geçen cuma günü Türkiye’nin Misrata şehrine bir grup Suriyeli paralı askerler takviye ettiğini belirtti. Mismari, “Bu durum, uluslararası sakinlik çağrılarına ve ateşkes taleplerine karşı açık bir hamledir, Libya’ya yabancı savaşçı gönderilmesini engelleyen Arap ve uluslararası kararların ihlalidir. Türkiye, Libya’da terörizmi ve suçu destekliyor” diyerek, Libya’nın servetlerini kontrol etme hayallerini gerçekleştirmek için çalıştığını vurguladı.
Ayrıca, LUO ise geçen cumartesi günü Libya devletine ait olan Afrika Havacılık Holding uçaklarının birinde paralı askerlerin göründüğü bir video yayınladı.
Öte yandan LUO Ahlaki Rehberlik Departmanı Komutanı Halid el-Mahcub, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, ordunun, Sirte’ye yönelik hava saldırılarına karşı koymak için gelişmiş ve etkili yer tabanlı uçaksavarlar geliştirmeyi başardığını söyledi. Mahcub, “Birkaç gün önce, deniz donanmasına bağlı teknik bakım personeli, Libya kıyılarında savunma sağlamak için deniz füze platformlarını donatmayı başardı” dedi.
Washington uyumuyor
Washington, Rusya tarafından ortaya koyulanlar başta olmak üzere Libya’daki yaşananlar karşısında ‘uyumadığını’ belirten bir mesaj gönderdi. ABD’nin Afrika Komutanlığı AFRICOM, yaptığı bir açıklamada, Wagner Grubu aracılığıyla Rusya’nın Libya’da devam eden varlığına dair kanıtların arttığını açıkladı. AFRICOM, açıklamasında uydu görüntülerine de yer verirken, Rusya’nın Libya’da askeri teçhizat konuşlandırdığına dikkati çekti.
AFRICOM, “Sirte’nin ön hatlarında Wagner güçlerini ve ekipmanlarının bulunduğunu gösteren görüntülere sahibiz. Rusya, Wagner’in Libya’da faaliyet gösteren kuvvetlerine savaş uçakları, zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri ve askeri malzemeler sağladı” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre ABD ordusu, Rusya’nın Wagner grubunu Libya’da ajan olarak kullandığını belgelemeye devam ettiğini vurgularken, durumu ise ‘Libya’ya silah tedarikiyle ilgili Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali’ olarak nitelendirdi.