Hamideti, Sudan'daki tarafları barışı engellemekle suçladı

Hamideti, Omdurman’ın batısındaki askeri üste askerlere seslendi. (SUNA)
Hamideti, Omdurman’ın batısındaki askeri üste askerlere seslendi. (SUNA)
TT

Hamideti, Sudan'daki tarafları barışı engellemekle suçladı

Hamideti, Omdurman’ın batısındaki askeri üste askerlere seslendi. (SUNA)
Hamideti, Omdurman’ın batısındaki askeri üste askerlere seslendi. (SUNA)

Sudan Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, “ülkenin istisnai koşullardan geçtiğini” belirtirken Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ise “çeşitli nedenlerden dolayı barış istemeyen grupların planlarına” karşı uyarıda bulundu.
Burhan, Kurban Bayramı vesilesiyle Sudanlılara seslendiği konuşmasında, ülkede ulusal birliği inşa etmek ve güçlendirmek yolunda bölünmekten kaçınma ile hoşgörü ve uyum ruhu çağrısında bulundu. Aynı zamanda, geçiş döneminde devlet kurumlarının kurulması, ülken çıkarlarını tüm fikirlerin üstünde tutan sorumlu uygulamalarla demokrasinin güçlendirilmesi için ciddi çaba gösterilmesi gereğinin altını çizdi.
Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamideti ise bayram namazı sonrasında Hartum'daki bir askeri üste yaptığı konuşmada, “Bazı gruplar, ülkeyi yerle bir etmek için fitne ateşini yakmak ve hesaplaşmak istiyor” dedi. “Uluslararası toplum, Sudan'da barışa varılmasını istiyor ancak ülke dahilindeki bazı unsurlar, barışa varmak istemiyor” ifadelerini kullanarak “Darfur, Güney Kordofan ve doğu bölgelerindeki aşiret çatışmalarının artma nedenlerine” işaret etti.
Nitekim bu bölgeler geçtiğimiz dönemde yüzlerce savunmasız sivilin öldürülmesine ve yaralanmasına neden olan kabile ve etnik kökenli silahlı çatışmalara tanıklık etmişti.
Darfur bölgesinde devam eden çatışmalara duyduğu hayreti dile getiren Hamideti, herkesi savaşı durdurarak ülkenin dört bir yanına barış getirmek için taviz vermeye ve bir arada hareket etmeye çağırdı. Aylar önce doğu eyaletlerinde gerçekleştirilen kanlı olayların arkasındaki şüphelilerin tutuklanması talebinde de bulunan Hamideti sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sudan’da fitne olmamalı. İntikam, ülkeyi ileriye taşımaz. Nitekim ülkedeki değişim pürüzsüz ve bedelsiz gerçekleşemez. Değişim ve reform gerçekleştirmek isteyen vatanseverler var. Hepimiz razı olduğu taktirde güvenli sahile çıkacağız.” 
 Milli Ümmet Partisi Genel Başkanı Sadık el-Mehdi ise ‘başarısız’ olarak nitelediği geçiş döneminin bir gün bile uzatılmaması çağrısında bulundu.
Sudan hükümeti, nihai barış anlaşmasının imzalanması sonrasında ülkedeki geçiş sürecinin 39 ay uzatılmasını kabul etmişti.
Mehdi, dün bayram vesilesiyle Omdurman'da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Geçici Egemenlik Konseyi üyeleri, barış, ekonomi ve dış ilişkiler dosyalarında icra yetkisi pahasına denetim yetkilerini aştı. Hükümetin ülkedeki barış sürecine yardımcı olması için uluslararası siyasi bir misyon istemesinin ardından geçiş hükümeti, Birleşmiş Milletler’i ülkeye  çağırarak tek taraflı bir karar almış oldu. Hükümetin azledilmiş rejim tarafından işlenen suçlar kapsamında Amerikalı kurbanların ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmesi ise lobilere yaranma çabasıdır.”
Sudan hükümeti, Terörizmin Sponsoru Devletler listesinden çıkarılmak için, 1998'de Nairobi ve Darüsselam’daki ABD büyükelçiliklerinin bombalanması ve 2000’deki USS Cole saldırısında ölenler için kurbanların ailelerine milyonlarca dolar tazminat ödemeyi kabul etmişti.
Geçiş dönemini başarısız olarak değerlendiren partisinin bu nedenle geçiş dönemi anayasa belgesini geliştirmek ve boşlukları ele almak için toplumsal sözleşme teklifinde bulunduğuna değinen Mehdi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başbakan Abdullah Hamduk tek taraflı olarak bakanlar kurulunu feshetme, değerlendirme ve istişare olmadan son bakanlık değişiklikleri yapma kararı aldı. Yetkileri tanımlayan bir yasa çıkarmadan önce vali atamak, yasa dışı bir prosedürdür. Komünist Part mensupları liderliğindeki Sudanlı Profesyoneller Derneği, ülkeyi beş farklı devletçiğe bölmeyi hedefleyen Amerikan sağı kuvvetleri tarafından desteklenen ve Abdulaziz el-Hulu liderliğinde öne çıkan bir laik blok olan Sudan Halkı Kurtuluş Hareketi (SPLM-N) ile siyasi bir ittifak gerçekleştirdi.”
Silahlı Kuvvetler ve Hızlı Destek Kuvvetleri'ni ülkenin gündemine odaklanmaya, vatan inşa etmedeki şartları yıkacak olan hem İslamcı tepki hem de laikliğe sürüklenmekten korumaya çağıran Mehdi, bu iki yönelimle de mücadele etme talebinde bulundu.
Milli Ümmet Partisi, hükümetin siyasi referansı olan Özgürlük ve Değişim Güçleri'ndeki faaliyetlerini durdurmuş, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi’ni imzalayan tüm siyasi güçleri temsil edecek bir yeniden yapılanma çağrısında bulunmuştu.
Sudan Demokratik Birlik Partisi Başkanı Muhammed Osman el-Mirgani ise dün yaptığı açıklamada, Sudan halkının yöneticisini kendi seçeceği dürüst ve adil seçimler yapılana kadar geçiş hükümetine destek vereceğini vurguladı.
Ülkenin istikrarı yolundaki tek seçenek olan kapsamlı ulusal uzlaşıya varmak için bölünmekten ve diasporadan kaçınma çağrısında bulunan Mirgani, siyasi güçlerden, ülkenin bilinmeyen bir yola sürüklenmesine karşı koymak için aklın sesini dinlemelerini istedi. Açıklamasında “Herkesi, ülkenin karanlığa sürüklenmesini önlemek için ulusal birlik projesi etrafında toplanmaya çağırıyoruz” ifadesini kullandı.



Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
TT

Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)

Irak Meclisi, dün Meclis Başkanı ve iki yardımcısının seçimini tamamlayarak siyasi krizi hızla sona erdirdi. Üçüncü tur oylamanın ardından, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyesi Ferhad el-Atruşi, ikinci Meclis Başkan yardımcısı olarak seçildi.

Bu karar, KDP’nin iki turda da mutlak çoğunluğu elde edemeyen önceki adayı Şahvan Abdullah'ı adaylıktan çekip yerine Ferhad el-Atruşi’yi aday göstermesinin ardından alındı.

Muhammed el-Halbusi 208 oyla Meclis Başkanı olarak seçilirken Adnan Feyhan 177 oyla birinci başkan yardımcısı seçildi.

Sonuçların açıklanmasının ardından yeni başkanlık kadrosu resmi olarak göreve başladı. Halbusi, cumhurbaşkanlığı için aday başvurularının açıldığını duyurarak, Şii Koordinasyon Çerçevesi tarafından seçilecek olan başbakanın onaylanmasıyla sona erecek olan bir sonraki anayasal süreci başlattı. Şii Koordinasyon Çerçevesi, kendisini meclisteki en büyük blok olarak ilan etmişti.


Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)

Yemen salı günü, Suudi Arabistan'ın güvenlik denklemlerini yeniden çizdiği ve kırmızı çizgileri ve ittifak sınırlarını belirlediği önemli gelişmelere tanık oldu. Hadramut ve el-Mehra'da Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) gerginliği tırmandırmasıyla birlikte Riyad, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ‘son derece tehlikeli’ olarak nitelendirdiği eylemlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu adımlar, GGK’ya bağlı güçlerin güney sınırları yakınlarında askeri eylemlerde bulunmasına neden oldu. Riyad, bu gelişmeleri ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit olarak değerlendirdi.

Güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurgulayan Suudi Arabistan, Yemen'in birliğine ve egemenliğine bağlılığını ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne tam desteğini teyit ederken, ‘güney davasının’ haklılığı konusundaki tutumunu ve bunu kapsamlı siyasi diyalog çerçevesi dışında ele almayı reddettiğini bir kez daha yineledi.

Riyad, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin talebine yanıt olarak BAE güçlerinin Yemen'den çekilmesini ve herhangi bir iç tarafa askeri ya da mali destek verilmesinin sonlandırılmasını istedi. Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tümgeneral Turki al-Maliki'ye göre Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu güçleri, resmi izin olmadan Mukalla Limanı’na getirilen silah ve savaş araçlarını hedef alan ‘sınırlı ve nokta atışı’ bir hava saldırısı düzenledi.

Öte yandan Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE ile ortak savunma anlaşmasının iptal edildiğini duyurdu. 90 günlük olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıklayan Alimi, BAE güçlerinin 24 saat içinde ülkeyi terk etmelerini ve kamplarını Vatan Kalkanı Güçleri’ne devretmelerini talep etti. Bu kararlar resmi kurumlar tarafından desteklendi.

Tüm bu gelişmeler ve Alimi'nin verdiği son tarih çerçevesinde BAE Savunma Bakanlığı, ilgili ortaklarla koordineli olarak güçlerinin geri çekileceğini duyurdu. Bakanlık, misyonu sonlandırma kararının ‘mevcut aşamanın gerekliliklerinin kapsamlı bir değerlendirmesi’ çerçevesinde alındığını ve BAE'nin bölgesel güvenlik ve istikrarı destekleme konusundaki taahhütleri ve rolüyle tutarlı olduğunu vurguladı.


Suriye: Lazkiye'de çıkan şiddet olaylarının ardından Esed'le bağlantılı 21 kişi gözaltına alındı

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
TT

Suriye: Lazkiye'de çıkan şiddet olaylarının ardından Esed'le bağlantılı 21 kişi gözaltına alındı

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)

Suriye devlet televizyonuna göre Suriyeli yetkililer, ağırlıklı olarak Alevi nüfusun yaşadığı Lazkiye bölgesinde yaşanan şiddet olaylarının ardından sokağa çıkma yasağı ilan ettikten kısa bir süre sonra, ülkenin batısında Beşşar Esed rejimiyle bağlantılı olmakla suçlanan 21 kişiyi gözaltına aldı.

Lazkiye vilayetinde düzenlenen gösterilerde en az 3 kişinin silahla öldürülmesinin ardından, pazartesi günü Alevi mahallelerinde şiddet olayları yaşandı. Binlerce kişinin katıldığı gösteriler, Humus şehrindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camiye düzenlenen patlamayı protesto etmek amacıyla Alevi bir dini otorite tarafından düzenlenmişti. Göstericilerden ikisi güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.

Suriye devlet televizyonu, Lazkiye vilayetinde İç Güvenlik Güçlerinin, eski rejimin kalıntıları olarak tanımlanan ve suç faaliyetlerinde, mezhepçi kışkırtmada ve iç güvenlik güçlerini hedef alan saldırılarda yer alan 21 kişiyi gözaltına aldığını bildirdi. 

Gözaltılar, devlet televizyonunun, yetkililer tarafından dün saat 17:00 ile bugün 06:00 arasında Lazkiye’de uygulanan sokağa çıkma yasağının yoğun güvenlik önlemleri altında yürürlüğe girdiğini bildirmesinin ardından açıklandı.

İçişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, "acil durumlar, sağlık personeli, ambulans ve itfaiye ekipleri hariç" şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etmiş ve sakinleri "karara tam olarak uymaya ve ilgili makamlarla iş birliği yapmaya" çağırmıştı.

Şarku’l Avsat’ın devlet medyasından aktardığına göre Lazkiye’de ağırlıklı olarak Alevi mahallelerinde yaşayanlar, pazartesi gecesi saldırılar ve yağmalama olayları yaşandığını, araçların ve mülklerin tahrip edildiğini, daha sonra sükunetin sağlandığını ve güvenlik güçlerinin konuşlandırıldığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü Nureddin el-Baba dün yaptığı açıklamada, yetkililerin "vatandaşların onurunu veya mallarını ihlal eden her türlü sabotaj veya saldırı eylemini kesinlikle reddettiğini" belirterek, failler hakkında "gerekli yasal önlemleri" alacaklarını ifade etti.

İçişleri Bakanlığı'nın "gerekçesi ne olursa olsun, hiçbir pervasız veya yasadışı eyleme izin vermeyeceğini" vurgulayan el-Baba, "istisnasız tüm Suriye vatandaşlarını koruma konusundaki tam kararlılığını" teyit etti.

"Saraya Ensar el-Sünne" adını kullanan bir grup tarafından üstlenilen ve 8 kişinin ölümüne yol açan cami saldırısı, bu mezhebin üyesi olan eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana çok sayıda şiddet olayına maruz kalan dini azınlığa yönelik bir dizi saldırının sonuncusu.

Suriye, özellikle mart ayında kıyı bölgesinde Alevi sivillere karşı yaşanan kanlı mezhep çatışmalarına sahne oldu. Şam'daki yeni yönetim, Esed'in silahlı destekçilerini güvenlik güçlerine saldırarak şiddeti kışkırtmakla suçlamıştı.