Yüksek Savunma Konseyi: Beyrut’ta güvenliği ordu devralmalı

Beyrut limanındaki bir itfaiye eri (Reuters)
Beyrut limanındaki bir itfaiye eri (Reuters)
TT

Yüksek Savunma Konseyi: Beyrut’ta güvenliği ordu devralmalı

Beyrut limanındaki bir itfaiye eri (Reuters)
Beyrut limanındaki bir itfaiye eri (Reuters)

Sevsen Mehanna
Beyrut limanı, 4 Ağustos’ta öğleden sonra büyük bir patlama ile sarsıldı. Şok edici patlamada, büyük vakalar da dahil olmak üzere onlarca kişi öldü, binlerce kişi de yaralandı. Patlama sesi, başkent Beyrut’tan Kıbrıs’a kadar da ulaştı ve patlamanın ardından gökyüzünde duman bulutları ve mantar yükseldi.
Lübnan Yüksek Savunma Konseyi, Beyrut’un bir felaket bölgesi olarak ilan edilmesini önererek, başkentte iki haftalık olağanüstü hal ilan etti.
Konsey, canlı yayın aracılığıyla yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın anayasanın 85’inci maddesinde ve 2020 yılı bütçesinde belirtilen, 100 milyar Lübnan lirası tutarındaki olağanüstü hal fonunu kullanma kararı aldığını ifade etti.
Konsey, kabine toplantısı öncesinde patlamayı soruşturmak, sonuçlarını 5 gün içerisinde sunmak ve sorumlu kişilere karşı en yüksek yaptırımları uygulamak için bir komisyonun atanması önerisinde bulundu.
Lübnan Başbakanı Hassan Diyab, Beyrut limanındaki bir konteynerda bulunan 2 bin 750 ton amonyum nitratın bu büyük patlamaya neden olduğunu açıkladı.
Yüksek Savunma Konseyi Sözcüsüne göre Diyab, önleyici tedbirler alınmadan 2 bin 750 ton olarak tahmin edilen amonyum nitratın altı yıldır bir depoda tutulmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederken, sorumluların yaşananların bedelini ödeyeceğini kaydetti.
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) açıklamasına göre patlama, Birleşmiş Milletler’in (BM) Lübnan’da faaliyet gösteren bir gemisine de zarar verdi ve kuvvetlerin bir kısmı yaralandı.
Yapılan açıklamada, “Bu akşam, Beyrut’u sarsan büyük bir patlama sonucunda UNIFIL deniz kuvvetleri tarafından limana demirlenen bir gemi hasar aldı ve bazıları ciddi olmak üzere çok sayıda barış gücü görevlisi yaralandı” ifadelerine yer verildi.

Canbolat: Durum soruşturuluyor
(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) Genel Başkanı Velid Canbolat, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “İlk bilgiler, patlayan maddenin 4 yıl önce Beyrut limanında depolanan ve imha edilmeyen bir miktar amonyum nitrat olduğunu ve bunların olaya yol açtığını gösteriyor” dedi. Canbolat, “Kaynağı güvenilir olmayan yorumlar yapmadan önce durum soruşturuluyor” ifadelerini kullandı.

Hamade’nin istifası
Lübnanlı Milletvekili Mervan Hamade ise Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Olayın nedeni ne olursa olsun tüm sorumluluk Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı’nda, yönetim ve yargıdaki sorumlu kişilere aittir. Kaza, bir düşman ya da ihmal nedeniyle yaşanmış olsa bile sorumluluk bahsedilen kişilere aittir” dedi.
Demokratik Buluşma Partisi Milletvekili Hamade, bu yönetim ile hiçbir bağının olmasını istemediği için ise meclisteki görevinden istifa edeceğini duyurdu.

Sivillere karşı suç
Eski Milletvekili Faris Said de “Patlamadan iki buçuk saat sonra vatandaşların endişe haline bürünmesine rağmen, herhangi bir açıklama duymadık veya herhangi bir yetkiliyle konuşmadık. Bir depoda silahların varlığına ilişkin alınan bilgiler, yerleşim bölgelerinde silah bulunmasının sivillere karşı bir suç olduğu anlamına gelir. Yaşananlar bir güvenlik depremidir. Hükümet, ister kasıtlı olarak isterse de ihmalle olsun, yaşananlardan ve sonuçlarından sorumludur” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Said, “Patlayan madde ne olursa olsun patlama, Beyrut limanında meydana geldi. Liman, güvenlik kontrolündeydi, yani yaşananlardan hükümet sorumludur” dedi. Faris Said, yaralılarla dayanışma içinde olduğunu söylerken, yaşananların bir insani felaket olduğunu kaydetti.



Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
TT

Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli grupların askeri kanatları, salı akşamı İsrailli tutuklu Dror Or'un cenazesini teslim ettikten sonra, ellerinde kalan son iki cenazeyi, biri İsrailli rehine, diğeri ise Taylandlı bir işçiyi bulmak için zamanla yarışıyor.

Cesedi hâlâ aranan İsraillinin Ran Gafli olduğu belirtilirken, Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, iki cesedin bulunmasının uzun zaman alabileceğini, özellikle de onları kaçıranların ve esaretlerine nezaret edenlerin öldürüldüğünü ve cesetlerin tehlikeli bölgelerde bulunduğunu söyledi.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, örgütlerin "zorluklar" olarak nitelendirdiği duruma rağmen, kaçırılan iki kişinin kalıntılarını bulmak için gece gündüz çalıştığını vurguladı.


Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
TT

Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, protestocuların son iki gündür dile getirdiği "meşru taleplerin" çoğunu anladığını, ancak bazılarının "siyasi saikli" olduğunu söyledi. İki gün önce gösterilerin yaşandığı Suriye sahilindeki Lazkiye'de düzenlenen büyük bir toplantıda video konferans yoluyla konuşan Şara, "Suriye sahili bizim için bir önceliktir çünkü küresel ve uluslararası ticaret yollarına bakmaktadır ve bizimle bölgedeki tüm ülkeler arasında çok güçlü bir ekonomik bağ oluşturacaktır" dedi. Şara, Suriye sahilinin ülkenin geri kalanından ayrı, bağımsız bir otoriteye sahip olmayacağını vurguladı.

Şara, "Halkın son iki gündür dile getirdiği taleplerin çoğunun meşru olduğunu, bazılarının ise siyasi saiklerle ortaya çıktığını anlıyorum. Suriye bu yıl büyük ilerleme kaydetti ve önemli başarılar elde etti" dedi. Bazı protestocuların dile getirdiği "federalizm" talepleri hakkında yorum yapan eş-Şara, "Federalizm kavramı yerel yönetime benziyor ve Suriye'deki mevcut yasalar, küçük değişikliklerle... savunma, güvenlik, dış ilişkiler ve ekonomi kurumları bölünmez bir bütündür" şeklinde konuştu.

Şara, Suriye kıyılarının Suriye içindeki ulusal birliğin gücünü gösteren unsurlara sahip olduğunu ve mezhepsel çeşitliliğin devlete zenginlik kattığını savundu. "Suriye coğrafyası birbiriyle bağlantılıdır ve kıyıların geri kalanından izole edilmiş bağımsız bir otoriteye sahip olması imkansızdır" ifadelerini kullandı.


Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.