Suudi Arabistan’da kritik vakalar iki haftada yüzde 12 azaldı

Körfez ülkelerinde koronavirüs salgının kontrol altına alınması için aktif tarama çalışmaları genişletiliyor.

Suudi Arabistan’da normal hayata dönüşten bu yana kritik vaka sayılarında düşüş kaydedildi (Fotoğraf: Beşir Salih)
Suudi Arabistan’da normal hayata dönüşten bu yana kritik vaka sayılarında düşüş kaydedildi (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Suudi Arabistan’da kritik vakalar iki haftada yüzde 12 azaldı

Suudi Arabistan’da normal hayata dönüşten bu yana kritik vaka sayılarında düşüş kaydedildi (Fotoğraf: Beşir Salih)
Suudi Arabistan’da normal hayata dönüşten bu yana kritik vaka sayılarında düşüş kaydedildi (Fotoğraf: Beşir Salih)

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19)  salgının yayılmasındaki azalmaya ve normal hayata dönüşün temeli olan koruyucu önlemlerin alınmasına katkıda bulunan büyük toplumsal bilince övgüde bulundu.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, Kurban Bayramı süresince, salgının yayılmasındaki azalmaya katkıda bulunacak olan, ağız ve burnun örtülmesi, sosyal mesafenin korunması ve temizliğe dikkat edilmesi konularında bireylerin koruyucu sağlık davranışlarına uyduğunun gözlemlendiğini vurguladı.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, ülkede ilk koronavirüs vakasının kaydedilmesinden bu yana ilk kez, son iki hafta süresince dikkat çekici bir şekilde kritik vaka oranının yüzde 12 azaldığını kaydetti. Yoğun bakımda tedavi görmesi gereken kritik vaka sayısının sadece bin 992 vaka olduğu belirtildi.
Bakanlık ayrıca perşembe günü bin 402 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece ülkedeki toplam vaka sayısının 284 bin 226’ya yükseldiğini duyurdu.
İyileşen vakalarla ilgili  olarak, bin 775 vakanın daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayı 247 bin 89’a ulaşırken, 35 kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybetmesi ile ülkede virüs salgının yayılmaya başlamasından bu yana 3 bin 55 ölüm kaydedildi.
Bakanlık Sözcüsü, yaklaşık bir ay önce yüksek vaka oranlarının gözlemlendiğini belirterek “Vaka oranlarında istikrar gözlemlenmesinin ardından vaka eğrisi düşmeye başladı. Oranlar, günlük 5 bin vaka sınırındaydı ancak şimdiki günlük vaka oranı bin 500 vaka sınırında  ve bu durum umut verici.” ifadelerini sözlerine ekledi.
El-Abdulali, virüse yakalanmalarının ardından iyileşen kişilere virüsün tekrar bulaşıp bulaşmadığının dünya genelinde kanıtlanmadığını, bu konudaki mevcut çalışmanın devam etmekte olduğu belirtti.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı son 24 saatte, 620 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 70 bin 45’e yükseldiğini  ve bir kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 469’a yükseldiğini duyurdu.
Yoğun bakım ünitelerindeki son gelişmeler ile ilgili olarak,  Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah es-Sened, yoğun bakımda tedavi gören vaka sayısının 127 kişi olduğunu böylece Kovid-19 hastalığına yakalandığı kanıtlanan ve hala tedavi görmekte olan toplam vaka sayısının 7 bin 966 vaka olduğunu belirtti.
Son 24 saatte yapılan test sayısının 3 bin 599’a ulaşması ile toplam test sayısının 522 bin 200’e yükseldiğini bildirdi.
Sağlık bakanlığı ayrıca, son 24 saate, 704 vakanın daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 61 bin 610’a ulaştığını duyurdu.

Umman Sultanlığı
Umman Sultanlığında son 24 saatte 427 yeni koronavirüs vakası kaydedildi.
Umman Sağlık Bakanlığı perşembe günü, toplam vaka sayısının 80 bin 713’e, ölüm sayının 492’ye yükseldiğini açıkladı.
Bakanlık 492 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısınınn 70 bin 910’a ulaştığını duyurdu.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı dün yapılan test sayısının 9 bin 285’e ulaştığını böylece toplam test sayısının ise 867 bin 534’e yükseldiğini duyurdu.
Dün yapılan testler sonucunda 382 yeni koronavirüs vakasu tespit edildi. Ülkede 241 vakanın daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayısı 39 bin 567’ye yükselirken iki vatandaşın daha salgın sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısı 156’ya yükseldi.
Bakanlık yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısının 41 vaka, sağlık durumu tedavi görmesinin gerektiren 125 vaka olduğunu bunun yanı sıra mevcut toplam vakaların 2 bin 743’ünün sağlık durumunun stabil olduğunu açıkladı.

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı dün, son 24 saat içinde 287 koronavirüs vakası ve 292 iyileşen vaka kaydedilğini duyurdu.
Bakanlık ülkede kaydedilen toplam iyileşen vaka sayının 108 bin 831’e yükseldiğini açıkladı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.