Lübnan Cumhurbaşkanı'ndan patlayıcı itirafı: Gerekeni yapın demiştim

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn patlama sonrası olay yerinde incelemelerde bulunmuştu (AFP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn patlama sonrası olay yerinde incelemelerde bulunmuştu (AFP)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı'ndan patlayıcı itirafı: Gerekeni yapın demiştim

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn patlama sonrası olay yerinde incelemelerde bulunmuştu (AFP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn patlama sonrası olay yerinde incelemelerde bulunmuştu (AFP)

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, başkenti sarsan büyük çaplı patlamadan haftalar önce Beyrut Limanı’ndaki tehlikeli stokla ilgili bilgi sahibi olduğunu kabul etti.
Sky News kanalının haberine göre limanda bulunan 2 bin 750 ton amonyum nitrata dair 20 Temmuz’da kendisine bilgi verilen Avn, bu haberin ardından yetkililere “Gereken neyse yapın” talimatı verdiğini öne sürdü.
Devasa boyuttaki stok, el konan kargo gemisi Rhosus’tan limana taşındığı 2013’ten bu yana depoda beklerken Avn ise “limanla doğrudan ilgilenme gibi bir yetkisinin olmadığını” ve “bu malzemelerin nereye yerleştirildiğini bilmediğini” söyledi.
Bu sözlerin üzerine gazetecilerden biri Avn’a konunun takipçisi olması gerekip gerekmediğini sorunca Lübnan lideri “Yığılmış bekleyen kaç sorun var biliyor musunuz?” karşılığını verdi.
Lübnan lideri ayrıca, “Vazifelerini bilmesi gereken yetkililer var ve onların hepsi de bilgilendirilmişti… Bir belgeyi havale ettiğiniz kişiye ‘Gereken neyse yapın’ demek bir emir değil midir?” diye ekledi.
Avn siyasi gruplar arasında iki yıl boyunca yaşanan iktidar krizinin ardından 2016’da cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş olsa da son patlamayla ilgili önceki yönetimleri suçladı:
"Bu malzemeler 2013’ten bu yana, 7 yıl boyunca orada duruyordu. Sorumlusu ben değilim… Nereye yerleştirildiğini bilmiyorum. Tehlikenin derecesini bile bilmiyorum. Limanla ilgili doğrudan yetki sahibi değilim."
Diğer taraftan meseleyle ilgili belgelerinse gümrük, ordu, güvenlik ve yargı alanı içinde yer alan Lübnanlı yetkililerin patlayıcıların limanda depolandığına dair 7 yıl içinde 10 kez uyarıda bulunduğunu gösterdiği belirtildi.
Başkenti savaş alanına çeviren ve 150’den fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açan patlamanın ardından Beyrut Limanı Müdürü Hasan Kuraytim, Lübnan Gümrükler Müdürü Bedri Zahir ve eski Gümrükler Müdürü Şefik Mari’nin de soruşturmaya dahil edilmesiyle birlikte olayla ilgili gözaltına alınanların sayısı 19’a yükselmişti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.