Suudi Arabistan’da son 24 saatte bin 428 yeni koronavirüs vakası kaydedildi

Suudi Arabistan’da tüm alanlarda farkındalık kampanyaları için geniş kapsamlı faaliyetler yapılıyor (SPA)
Suudi Arabistan’da tüm alanlarda farkındalık kampanyaları için geniş kapsamlı faaliyetler yapılıyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da son 24 saatte bin 428 yeni koronavirüs vakası kaydedildi

Suudi Arabistan’da tüm alanlarda farkındalık kampanyaları için geniş kapsamlı faaliyetler yapılıyor (SPA)
Suudi Arabistan’da tüm alanlarda farkındalık kampanyaları için geniş kapsamlı faaliyetler yapılıyor (SPA)

Kurban Bayramı tatilinin sonrası çalışanların dün işlerine dönmelerinin ardından Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı uyarılarını ve farkındalık duyurularını yineledi.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia “İşimize ve vatanımıza hizmet etmeye dönüyoruz. Sloganımız: Maskemi takıyorum, tokalaşmıyorum ve sosyal mesafemi koruyorum” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın bu açıklaması, vaka sayılarındaki hafif artışın ardından geldi. Bakanlık Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, koronavirüse (Kovid-19) dair gelişmelerin ele alındığı günlük basın konferansında Bakanlığın “kritik vaka sayılarında düşüş gözlemlediğini ve şu anki durumda yüzde 5,5’e kadar düştüğünü” açıkladı.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü vakalarının istikrarlı kaldığı aşamanın ardından verilerin, virüs bulaşma sayılarında hafif bir artış gözlendiğini, kritik vaka sayılarındaki düşüşün devam ettiğini belirtti. Sözcü, “Birkaç hafta önce ulaştığımız istikrarlı aşamanın ardından vaka sayılarındaki hafif artışa rağmen kritik vaka eğrisinde hala düşüş gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı.
El-Abdulali, bin 599 vakanın daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 252 bin 39’a ulaştığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı bin 428 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece toplam kaydedilen vaka sayısının 288 bin 690 kişiye yükseldiğini belirtti. Bakanlık, 37 vakanın daha hayatını kaybetmesinin ardından ülkede kaydedilen toplam ölüm sayısının 3 bin 167’e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık ayrıca aktif vaka sayısının 33 bin 484 ve kritik vaka sayısının ise bin 816 olduğunu bildirdi.
Dr. Muhammed el-Abdulali, Suudi Arabistan'da yakında koronavirüs klinik testlerinin başlatılacağını açıkladı.
El-Abduali, Krallık’ta yapılan laboratuvar testi sayısının 3 milyon 813 bin 274’e ulaştığını ve birkaç haftadan bu yana kritik vaka sayılarında düşüş yaşandığını belirtti.
Sözcü, belirli bir faaliyete bağlı olarak etki yaratan bir kaynak veya salgının varlığını reddetti ve virüse yakalanmasının ardından iyileşen kişinin tekrar enfekte olma ihtimalinin bilimsel olarak kanıtlanmadığını vurguladı.

Kuveyt: Koronavirüs kaynaklı ölümler 478 kişiye ulaştı
Kuveyt Sağlık Bakanlığı pazar günü, 4 kişinin daha koronaivrüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından ülkede koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı ölümlerin 478 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah es-Sened, 514 yeni koronavirüs vakasının daha kaydedilmesi ile ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 71 bin 713 kişiye yükseldiğini ve 115 hastanın yoğun bakım ünitelerinde tedavi görmekte olduğunu açıkladı.  
Kuveyt Sağlık Bakanlığı ayrıca, son 24 saate 713 vakanın daha iyileştiğini böylece toplam iyileşen hasta sayısının 63 bin 519’a yükseldiğini duyurdu.

BAE; 225 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE), farklı uyruklardan 225 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini, vakaların tümünün sağlık durumunun stabil olduğu ve gerekli tedaviyi aldıkları açıklandı. Açıklamada ayrıca yeni vakalarda birlikte toplam kaydedilen vaka sayısının 62 bin 525’e yükseldiğini açıklandı.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı, bir kişinin daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından ülkede kaydedilen toplam ölüm sayısının 357’ye yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık ayrıca, 323 kişinin iyileşmesi ile toplam iyileşen hasta sayısının 56 bin 568 olduğunu duyurdu.

Bahreyn: 322 yeni vakanın tespit edildi
Bahreyn Sağlık Bakanlığı, yapılan testler sonucu 322 yeni vakanın tespit edildiğini ve 273 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 40 bin 549 kişiye  yükseldiğini duyurdu.
Ülkede, yoğun bakımdaki mevcut vaka sayısı 35’e, sağlık durumu tedavi gerektiren vaka sayısı 89’a yükselirken, 2 bin 918 mevcut vakadan 2 bin 883’ünün sağlık durumunun stabil olduğu açıklandı.

Umman Sultanlığı: Toplam vaka sayısı 81 bin 580’e yükseldi
Umman Sağlık Bakanlığı dün (Pazar), 223 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 81 bin 580’e yükseldiğini, toplam vefat sayısının 513, iyileşen hasta sayısının ise 74 bin 691 olduğunu açıkladı.
Bakanlık, son 24 saate, 44 hastanın daha uyutulması ile uyutulan hasta sayısının 171kişiye ulaştığını, yatarak tedavi gören hasta sayısının ise 488’e yükseldiğini bildirdi.

Katar: 297 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Katar Sağlık Bakanlığı son 24 saatte 297 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini, 271 kişinin sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 109 bin 709’a yükseldiğini duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.